Aklımdakilerin tamamını kameramın sensörüne yansıtacak olmanın heyecanı meteliksiz kalma düşüncesini kötü olmaktan çıkarıyor, beni özgürleştiriyor...

Heyecanımı paylaşmak için yazdım...

Sağlığınız ve hayalleriniz dışında hiç bir şeyin kıymeti yok. İkisini de boşlamayın...

Sinemaya olan tutkunluğum sayenizde tavan yaptı.
Çok teşekkür ediyorum.
iyi ki varsınız.

Aklımdakilerin tamamını kameramın sensörüne yansıtacak olmanın heyecanı meteliksiz kalma düşüncesini kötü olmaktan çıkarıyor, beni özgürleştiriyor...

Heyecanımı paylaşmak için yazdım...

Sağlığınız ve hayalleriniz dışında hiç bir şeyin kıymeti yok. İkisini de boşlamayın...

Sinemaya olan tutkunluğum sayenizde tavan yaptı.
Çok teşekkür ediyorum.
iyi ki varsınız.

Asıl ben teşekkür ederim ve siz de iyi ki varsınız.

Cesaretinden dolayı tebrik ediyorum ağabey inşallah zengin sinemacı ve mutlu olarak ölürsün ... ( Beddua gibi oldu ama neyse )

:)) mutlu olma kısmına amin Halil'im.
Teşekkür ederim kardeşim.

Abi yolun açık olsun. Bu büyük cesaretinden güzel işler doğacağına eminim. Ben de 20 yaşındayım ve Türk dili ve edebiyatı bölümü okuyorum. Ben de bu bölümden mezun olunca bu bölümle ilgili bir şey yapmayıp tamamen sinemayla uğraşmayı düşünüyorum. Yani muhtemelen 2 sene sonra ben de işsiz bir şekilde kendimi sinemayla uğraşırken göreceğim. Allah yardımcımız olsun 🙂

Teşekkür ederim abim. Umarım bu işten para kazanırsın ve tutkun olduğun meslekte ilerlersin. Bol bol okumaya, izlemeye ve pratiğe devam.

Başarılar. Başlık, Orhan Pamuk cümlesi gibi, hoș olmuş.

Başlıkta da yazdığım gibi on altı yıldır devam ettiğim mesai köleliğinden ayrıldım. Devam eden tedavimin son iki ayını yatakta yuvarlanarak, sinema yazıları okuyarak, teknik (kurgu, ses, color) tutorial izleyerek geçiriyorum. Ayrıca sanırım iyileşiyorum.

Buna benzer bir kararı 2005'te show tv ile imzaladığım sözleşmeden hemen sonra verip medyadan ayrılmıştım. Eğitim sektörüne geçip on bir yıl mesai köleliğine devam ettim.

Bir işte çalışıyorsanız çektiğiniz filmler başkaları için "avare işi" olarak görülüyor ve şu cümleyi tereddüt etmeden kuruyorlar: "Bunlarla uğraşacak enerjini işine harca"
Tabii ki bu cümleyi en çok patronunuz kuruyor. Sonra yakınlarınız aynı hadsizliği yapabiliyor.

Ben de uzun uzun (yaklaşık iki yıl) düşündükten sonra mesai ve sinemanın bir arada gitmediğine karar verdim, herkese de bunu söyledim. Onlar doğal olarak sinemayı eleyeceğimi düşündüler ama ben mesaiyi eledim.

Artık işsizler kervanındayım ve başka bir yerde mesaiye başlayıp köle olarak yaşlanmaya hiç niyetim yok.

Bu kararı almamda hastalığımın büyük rolü oldu. 2013'te doktorlar bana "felç olacaksın hatta daha kötüsü de olabilir" dediklerinde aklıma ilk gelen henüz hayalimdeki filmi çekmemiş olmamdı. O panikle bütün sinema kitaplarımı okumuştum. Bol bol pratik yapıp Pür'ü çekmiştim. Tamam, öyle iyi bir kısa film olmadı ama bir kaç festivalde gösterime girdiği için beni inanılmaz ateşlemişti.
Tedavi gördüğüm süre boyunca aklımda hep "ya bir gün felç uyanırsam" cümlesi vardı.
Tedavim kasım ayında bitiyor ve ben felç olmadım. Hatta bir kaç aydır dağları ayağımda terlikle geziyorum. Hayalimdeki filmi henüz çekmedim tabi.

Geçen ay patronum gelecek yılı(maaş zammı falan) konuşmak üzere bir sonraki haftaya görüşmek istedi. O anda kararımı verip hayır dedim ve bütün eşyalarımı ofisimden toparlayıp çıktım. Bu arada işim kpss dershanesinde müdürlük ve danışmanlıktı.

Eşim ve babam dışında kararımı gönülden destekleyen şimdilik yok. Hatta arkamdan konuşulanları düşünüyorum da epey kazan kaynatıyorlar:
"Hasta bir de işi bırakıyor. Ne yapacaksa?"
"Çok pişman olacak çoook"
"Çalışmak zor geldi herhal"
...

Hem yoğun mesai hem de tedavi yüzünden bi hayli aksayan çekimlerimi rahat rahat tamamlayacak olmanın heyecanından olsa gerek bu cümleleri umursamıyorum. Deli gibi tutorial izleyip kurgu, ses ve color konularında teknik eksiklerimi kapatıyorum.

Tazminatımla bütün borçlarımı kapattım. Zaruri harcamalar için gereken kısmı ayırdım. Arabamı gelecek ay satılığa çıkarıyorum. Altı ay devam edecek işsizlik maaşımla daha ucuz bir eve geçip bir yıllık kirasını karşılarım. Zor olacak tabi... Marka sigara yerine tütün, tuborg yerine butik bira, dört çeker jip yerine fiat uno ya da bisiklet:)

Aklımdakilerin tamamını kameramın sensörüne yansıtacak olmanın heyecanı meteliksiz kalma düşüncesini kötü olmaktan çıkarıyor, beni özgürleştiriyor.

Heyecanımı paylaşmak için yazdım. Umarım sıkmamışımdır.

Sağlığınız ve hayalleriniz dışında hiç bir şeyin kıymeti yok. İkisini de boşlamayın.

Sevgiler...

Biz bi türlü buna karar veremiyoruz. Şartlar, ön yargılar vs diye... İyi bir işte çalışırken, kendi işimi kuracağım diye ayrıldım. Rızkı Veren Allahtır. Neyi dert ediyorsun dedik. Devam ediyoruz.
insanın hayallerinin peşinden gitmesi kadar güzel bir şey yok. Zaruri özel şartları olan bir insan olarak, amerikan vari bir hayale atılmanın şartlarını, Türkiye şartlarında değerlendirilmesini yapılmasını daha akıllıca olacağını düşünüyorum.
Çevremde direkten dönen insanlar dolu.
Bu toprakların çocukları bozkırda tek ağaca benzer. Önüne gelen bıdar, keser, adını yazar, kanatır, çenter... Yaz kış bir de altına gelip oturup, serinler...
Kim ne derse desin, bir umut varsa hayaliniz için, kimin ne dediğinin bir önemi yok. Aklınızda kalacağına, en azından savaştım dersiniz.
Ben buradaki tüm dostların hayallerinin tamamını gerçekleştireceğini düşünüyorum. Ta ki; kayırmacılık, rantçılık ve yandaşlık üzerine herşey olduğu gibi bu senaryo, dizi, çekim, sinema vs kaynaklarda langur lungur insanlara aktarılıyor. Ve sülük gibi ülkenin sadece belirli insanları, belirli kaymağı yiyor. Hak eden ise bu topraklarda, tırnakları parçalanırcasına işlerini yapmaya ve oraya gelmeye çalışıyor.
Ama şunu da bir kardeşiniz olarak söylemem lazım.
Sinema için mutlaka mesleki bir kaldıraç kullanmanız lazım.
Ya da bu bizim korkularımız için oluşturduğumuz bir senaryo.
Belki özgür olan sizsiniz. Ki öyle....
Çok cesursunuz.
Bir senaryo da " Karacaahmet senin gibi cesurlarla dolu " diyordu.
O belgesellerden ve yaptığınız çalışmalardan mutlaka bir şey çıkacaktır. Bütün evrendeki insanların dileklerine ses veren İlahi Kudret, sizin hayalinize mi cevap vermeyecek...
Güzel olacak her şey.
En azından bir şey yapıyorsunuz.
Niyet halis.
Çalışma desen, azim ötesi bir şey...
"Ol" diyen de mesele...
Yardımcın olsun, yükseklerden el salla aşağıya 🙂
Sevgiler kardeş.

Biz bi türlü buna karar veremiyoruz. Şartlar, ön yargılar vs diye... İyi bir işte çalışırken, kendi işimi kuracağım diye ayrıldım. Rızkı Veren Allahtır. Neyi dert ediyorsun dedik. Devam ediyoruz.
insanın hayallerinin peşinden gitmesi kadar güzel bir şey yok. Zaruri özel şartları olan bir insan olarak, amerikan vari bir hayale atılmanın şartlarını, Türkiye şartlarında değerlendirilmesini yapılmasını daha akıllıca olacağını düşünüyorum.
Çevremde direkten dönen insanlar dolu.
Bu toprakların çocukları bozkırda tek ağaca benzer. Önüne gelen bıdar, keser, adını yazar, kanatır, çenter... Yaz kış bir de altına gelip oturup, serinler...
Kim ne derse desin, bir umut varsa hayaliniz için, kimin ne dediğinin bir önemi yok. Aklınızda kalacağına, en azından savaştım dersiniz.
Ben buradaki tüm dostların hayallerinin tamamını gerçekleştireceğini düşünüyorum. Ta ki; kayırmacılık, rantçılık ve yandaşlık üzerine herşey olduğu gibi bu senaryo, dizi, çekim, sinema vs kaynaklarda langur lungur insanlara aktarılıyor. Ve sülük gibi ülkenin sadece belirli insanları, belirli kaymağı yiyor. Hak eden ise bu topraklarda, tırnakları parçalanırcasına işlerini yapmaya ve oraya gelmeye çalışıyor.
Ama şunu da bir kardeşiniz olarak söylemem lazım.
Sinema için mutlaka mesleki bir kaldıraç kullanmanız lazım.
Ya da bu bizim korkularımız için oluşturduğumuz bir senaryo.
Belki özgür olan sizsiniz. Ki öyle....
Çok cesursunuz.
Bir senaryo da " Karacaahmet senin gibi cesurlarla dolu " diyordu.
O belgesellerden ve yaptığınız çalışmalardan mutlaka bir şey çıkacaktır. Bütün evrendeki insanların dileklerine ses veren İlahi Kudret, sizin hayalinize mi cevap vermeyecek...
Güzel olacak her şey.
En azından bir şey yapıyorsunuz.
Niyet halis.
Çalışma desen, azim ötesi bir şey...
"Ol" diyen de mesele...
Yardımcın olsun, yükseklerden el salla aşağıya 🙂
Sevgiler kardeş.

Motive edici görüşleriniz için çok teşekkür ediyorum

Hem sizin hem de paciente'nin yazdıkları da dahil bu başlığın tamamını sık sık okumak üzere kaydediyorum.

Ayrıca yöneticilerin bu başlığı morale ihtiyacı olan herkesin dikkatini çekmesi için örneğin "morale mi ihtiyacınız var" gibi ayrı bir ana başlık altında sunulabilecek ilk yazı olmasını öneriyorum.

Tabi sizler filmin ortasındasınız şimdi, duygular ve beklentiler tavan yapmış durumda.

Ben filmin sonunu gördüm, aslında paciente işten çıkarıldı ve başka iş bulamadı. İşten çıkarılmasını ve iş bulamamasını bir işaret olarak görüp, sinema yapmaya karar verdi. Kendisi de neler yapacağını bildiğinden fakir öleceğini kabullenmeye başlamış ve başlığı da öyle açmış.

Bazen dertleri paylaşmak bile dert yükünün azalmasına sebep olur. O yüzden paciente öyle bir başlık açtı ve hepimizin gözlerini yaşarttı. Yani karşınızda zaten hiçbir işi başaramayan adam var. Bence desteklemeyin, hamallık da olsa bir işe girsin, çolup çocuğu da vardır şimdi, illa birşey çekmek istiyorsa, çocuğunun doğum günü videolarını çeksin. Sinema gibi sonu gelmeyen işlerle uğraşmasın.

Tebrik ederim hocam. Planlı, programlı, önünüzü görerek örnek bir cesaret göstermişsiniz. Ben yaklaşık 5 yıl kadar önce deli cesaretiyle benzer bir istifa vermiştim. Bu yaz yeniden işe başladım. Kötü örnek varsa benim durumumdur 🙂

Hayırlı haberlerinizi bekleriz.

Kalite bazında senin yaptığın işlerin çok daha altında olan ve şuan sektörde 7/24 çalışıp iş alan birini biliyorum. Senin yaptığın işlerdeki sesler çok daha dinamik ve gerçekçi duyuluyor. Bence günde 4 saat kadar bu işe ayırabiliyorsan maaşlı bir iş de olsa üzülme durumuna. 🙂
Gün gelir devran döner, dönmese bile umutla yaşamış olursun. Umut etmek de güzeldir. 🙂

Teşekkür ederim. Muhtemelen bu mesajı okuyan arkadaşlardan birinden, bugün yeni bir proje için teklif aldım. Herkese benden çay 🙂

@Spidervis kardeş. Burada sınıfında Premier Ligde olan nadir oyunculardan.
Burada olması bile bizim için şans aslında. Kezzap ve diğer dostlar içinde geçerli bu durum.
Herkes sırasını bekliyor. O zil çaldığında, isim anons edildiğinde;
- Perdeeeee....
İzliyor olacağız.

Biz bi türlü buna karar veremiyoruz. Şartlar, ön yargılar vs diye... İyi bir işte çalışırken, kendi işimi kuracağım diye ayrıldım. Rızkı Veren Allahtır. Neyi dert ediyorsun dedik. Devam ediyoruz.
insanın hayallerinin peşinden gitmesi kadar güzel bir şey yok. Zaruri özel şartları olan bir insan olarak, amerikan vari bir hayale atılmanın şartlarını, Türkiye şartlarında değerlendirilmesini yapılmasını daha akıllıca olacağını düşünüyorum.
Çevremde direkten dönen insanlar dolu.
Bu toprakların çocukları bozkırda tek ağaca benzer. Önüne gelen bıdar, keser, adını yazar, kanatır, çenter... Yaz kış bir de altına gelip oturup, serinler...
Kim ne derse desin, bir umut varsa hayaliniz için, kimin ne dediğinin bir önemi yok. Aklınızda kalacağına, en azından savaştım dersiniz.
Ben buradaki tüm dostların hayallerinin tamamını gerçekleştireceğini düşünüyorum. Ta ki; kayırmacılık, rantçılık ve yandaşlık üzerine herşey olduğu gibi bu senaryo, dizi, çekim, sinema vs kaynaklarda langur lungur insanlara aktarılıyor. Ve sülük gibi ülkenin sadece belirli insanları, belirli kaymağı yiyor. Hak eden ise bu topraklarda, tırnakları parçalanırcasına işlerini yapmaya ve oraya gelmeye çalışıyor.
Ama şunu da bir kardeşiniz olarak söylemem lazım.
Sinema için mutlaka mesleki bir kaldıraç kullanmanız lazım.
Ya da bu bizim korkularımız için oluşturduğumuz bir senaryo.
Belki özgür olan sizsiniz. Ki öyle....
Çok cesursunuz.
Bir senaryo da " Karacaahmet senin gibi cesurlarla dolu " diyordu.
O belgesellerden ve yaptığınız çalışmalardan mutlaka bir şey çıkacaktır. Bütün evrendeki insanların dileklerine ses veren İlahi Kudret, sizin hayalinize mi cevap vermeyecek...
Güzel olacak her şey.
En azından bir şey yapıyorsunuz.
Niyet halis.
Çalışma desen, azim ötesi bir şey...
"Ol" diyen de mesele...
Yardımcın olsun, yükseklerden el salla aşağıya 🙂
Sevgiler kardeş.

Motive edici görüşleriniz için çok teşekkür ediyorum

Hem sizin hem de paciente'nin yazdıkları da dahil bu başlığın tamamını sık sık okumak üzere kaydediyorum.

Ayrıca yöneticilerin bu başlığı morale ihtiyacı olan herkesin dikkatini çekmesi için örneğin "morale mi ihtiyacınız var" gibi ayrı bir ana başlık altında sunulabilecek ilk yazı olmasını öneriyorum.

🙂 Morale mi ihtiyacınız var? Arayın görüşelim 😀
- Müzik mi istiyorsunuz? Spidervis'i arayın.
Aslında olur öyle bir şey.
Şov mu istiyorsunuz? Kralı var. Halo intercapiller
Geçen gün videosunu izliyorum. Demesin mi? Artık Mature takılıyorum:D:)))) Kahkaha attım klavyenin başında.
- Baktım diyor, 7 yaşındaki çocuk benden daha komik :D:)
Neyse,
Film fabrikasında, böyle bir giriş yapmak lazım. Kroki koyalım.
1- Yönetmen için, sağdan bekleme yapmadan devam edin.
2- Müzik için beyaz çizgiyi takip edin, ışığa doğru 😀 spidervis
3- Belgeselin kralı için paciente
4- Bir gecede 90 dk senaryo yazmak için:D

Aslında, Film fabrikasında bir çalışma yapılabilir. Niye olmasın?
uzmankirala.com adresi var. Yazılım vs üzerine ihtiyacın olan uzman bir arkadaş için;
parayı siteye gönderiyorsunuz. Site parayı alıyor, işi bitirecek arkadaşa ödüyor. Sen onay verip,
işimi hallettim derseniz ödemeyi o uzmana ödüyor.

Aslında burada da bir İK çalışması yapıp, meslek olarak sınıflandırıp bu yönde bir hizmet verilebilir.
Ona da vip üyelik veya başka bir ad altında, deneyimlerinden emin olunan insanlar için düşünülebilir.
Sektöründe İK üzerine hizmetine sunulmuş olabilir.
Bunu başkası düşündü mü? bilmiyorum. Hiç bir şey olmasa da, işi bilen dostların isimlerinin bile olması güzeldir.
Bir yerden bir şey çıkar.
Bugün beni İstanbul'a gelip, Uganda çıkışlı 🙂 bir arkadaş aradı. İstanbul'da tüm film yapımcılarını dolaşmış.
Uganda dan 😀
Adamdaki imkansızı başarma azmine bak. Ve Birol Güvenle görüştüm diyor.
Biz de paciente dostun, acaba işten ayrılsın mı? ayrılmasın mı? konusunu konuşuyoruz.

aysegul arkadaş teşekkür ederim. paciente nin yazdığı çok önemli ama
bizimkinin o kadar önemi yok.
Sevgiler.
KDC

Tabi sizler filmin ortasındasınız şimdi, duygular ve beklentiler tavan yapmış durumda.

Ben filmin sonunu gördüm, aslında paciente işten çıkarıldı ve başka iş bulamadı. İşten çıkarılmasını ve iş bulamamasını bir işaret olarak görüp, sinema yapmaya karar verdi. Kendisi de neler yapacağını bildiğinden fakir öleceğini kabullenmeye başlamış ve başlığı da öyle açmış.

Bazen dertleri paylaşmak bile dert yükünün azalmasına sebep olur. O yüzden paciente öyle bir başlık açtı ve hepimizin gözlerini yaşarttı. Yani karşınızda zaten hiçbir işi başaramayan adam var. Bence desteklemeyin, hamallık da olsa bir işe girsin, çolup çocuğu da vardır şimdi, illa birşey çekmek istiyorsa, çocuğunun doğum günü videolarını çeksin. Sinema gibi sonu gelmeyen işlerle uğraşmasın.

Çocuğum yok:) işten çıkarılmadım, ayrıldım.
Yazdıklarına bir anlam veremedim SedData.

Çok teşekkür ederim kuzeydeniz
Yazdıklarını tekrar tekrar okudum. Başucu notlarım arasına aldım.

Başarılar. Başlık, Orhan Pamuk cümlesi gibi, hoș olmuş.

Teşekkür ederim:)

Tabi sizler filmin ortasındasınız şimdi, duygular ve beklentiler tavan yapmış durumda.

Ben filmin sonunu gördüm, aslında paciente işten çıkarıldı ve başka iş bulamadı. İşten çıkarılmasını ve iş bulamamasını bir işaret olarak görüp, sinema yapmaya karar verdi. Kendisi de neler yapacağını bildiğinden fakir öleceğini kabullenmeye başlamış ve başlığı da öyle açmış.

Bazen dertleri paylaşmak bile dert yükünün azalmasına sebep olur. O yüzden paciente öyle bir başlık açtı ve hepimizin gözlerini yaşarttı. Yani karşınızda zaten hiçbir işi başaramayan adam var. Bence desteklemeyin, hamallık da olsa bir işe girsin, çolup çocuğu da vardır şimdi, illa birşey çekmek istiyorsa, çocuğunun doğum günü videolarını çeksin. Sinema gibi sonu gelmeyen işlerle uğraşmasın.

Çocuğum yok:) işten çıkarılmadım, ayrıldım.
Yazdıklarına bir anlam veremedim @SedData.

Sadece gülümsetmek istedim.

paciente ilgili bir şeyler yazmak hasıl oldu yani serkan kardeşim ile ilgili, iki haftadan fazla zamandır benim evimde hem misafir hemde senaryosunu yazıp yönettiğim çöpten hikayeler filmimim görüntü yönetmeni coloristı ve kurgusunu yapmakta ayrıca benden 5 kuruş para almadan amele gibi çalışmakta, Hasta ayakta zor duruyor ayagında buyuk bir problem ve denge kaybı olmasına rağmen sabahlara kadar oturup omuz omuza verdiğim öz kardeşim gibi sevdiğim saydığım birisi, açık konuşmak gerekirse türkiyede sayılı görüntü yönetmenlerine taş çıkartır. ( yaptıklarımızı anlatmak istemiyorum fakir edebiyatı yapıyor demesinler )neyse serkan kaçmaz ismini bir yerlere not alın idealleri ve yaşam felsefesini örnek alınacak nadir insanlardan biridir. Onu tandığınızda bana hak vereceksiniz. Daha fazla konuşmak istemiyorum. Tek istediğim şuan serkan kardeşimin acil şifa bulması ve kaldığı yerden gümbür gümbür devam etmesi gerekiyor. İyi ki tanışmışız iyi ki varsın canım kardeşim yolun, yolumuz açık olsun saygılar sevgıler.