Forum

İnsanları Numaralan...
 

İnsanları Numaralandırmak - Biz ve TC Kimlik Numarası

1 Gönderi
1 Üyeler
0 Reactions
1,342 Görüntüleme
(@ali-unal)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

"hem sen hem ben
biz siz onlar
tüketen bay
bayan tüketen
çoluk çocuk cünyör tüketen
sana numara verdiler mi?"

Bulutsuzluk Özlemi

Sınıflandırmak ve isimlendirmek, gündelik hayatı ve tarihi anlamlandırabilmek için kullandığımız araçlar. Bu araçların işaret ettiği amaç nedir peki? Yani neden sınıflandırma ve isimlendirme ihtiyacı duyuyoruz? İşimiz daha kolay olsun, çok daha verimli olsun. Bitkiler ve Hayvanlar grubuna ayırdığımız canlıları, ayrıca alt sınıflandırmalara tabi tutuyoruz ki her birinde çok daha iyi uzmanlaşıp meseleleri daha kolay ele alabilelim. Bundan hiçbir sorun yoktur. Kötüye kullanılımş olması, sınıflandırmaların ya da isimlendirmelerin günahı değildir ama yine de verili olanı deşmek oldukça faydalıdır.

Dinazorlardan sonra Dünya'yı tamamen işgal edebilen ikinci tür olduğumuza göre, biricikliğimizi(!) kimse yadsımayacaktır. Canlı-cansız her tür madde üzerinde akıllara zarar bir hakimiyetimiz var ve bu hakimiyetimizi de büyük bir hak olarak görüyoruz. Sınıflandırma ve isimlendirme de, bu hakkın ve yönetme dürtüsünün bir sonucudur. Elbette bütün bunlar iyiliğe ve kolaylığa yönelik olsa da, dikkat etmemiz gereken noktalar var ki bunlardan biri de numaralandırılmaktır.

Sayıların, harflerden farklı olduğunu anlamamız gerek. İnsan olmanın, diğer hayvanlara göre en büyük farklılıkları; bilinçli olarak varlığımızı sorgulamak, ölümün farkında olmak ve dildir. Dil, müthiş bir kültür birikimi oluşturmuştur ve bu da yazıyla, sözle aktarılmıştır. Bu aktarıma, neanderthallerin mağara resimlerini de dahil ediyorum. Böyle olunca, sözcüklerin ve harflerin yüklendiği anlamlar, yalnızca insan olmanın değil, kültürel bir hayvan olmanın ağırlığını da yüklüyor. Bir anlama, bir geçmişe ve tarihe işaret eder. Kemal'in bir dokusu, Michael'in bir anlamı, Jean-Pierre'in bir geçmişi vardır. Bunlar, kişinin kopamayacağı bir kültürün ve kimliğin parçalarını yansıtır; bir insanı, özne yapar. Yalnızca insanı değil, Karabaş da bir köpeğin birincil kimliğidir, belediyelerin, kulaklarını zımbalayıp "A0685" dediklerinden başka. Buradaki sorun, kimliksizleştirmeden çok daha kapsamlı olan "cansızlaştırma"dır. Numara vermenin anlamı budur.

Başlıktaki Biz, zamir olan biz değil. Yevgeni Zamyatin'in bir distopyası. Bu romanda erkekler, bir sessiz harf ile birlikte bir tek sayı ve kadınlar da bir sesli harf ile birlikte bir çift sayı ile kodlanmıştır. Evler camdır ve sabah kaçta kalkılıp, kaçta yatılacağı; kaçta işe gidilip kaçta dönüleceği; kiminle ne zaman sevişileceği bellidir. Her şey bir matematiksel denkleme ve kesinliğe göre ayarlanmıştır. Bu ülkedeki insanların rolleri, bir fonksiyonun değişkenleri ve hattâ sabitleri olmaktır. Yani girdileri belli olan ve aynı girdilerin aynı çıktıları verdiği büyük bir polinom. Burada insan, düşünmek ve tartmak melekelerinden azat edilip bir değişkene, bir anonimliğe eşlenmiştir.

Biz'deki ülke ile şimdiyi karşılaştırırsak, benzerlik, "150 Ali, senin babanı da sevmezdim" esprilerindeki sinsi naiflikte, kimlik ve vergi numaralarındaki soğuklukta karşımıza çıkar. İnsan, tarihsel ve kültürel geçmişinden soyutlanıp sistemin bekasını sağlayan birer ara parça hâline getirilir. Ne yaptığı, nereden geldiği, ne düşündüğü ve ne hissettiği önemli değildir; önemli olan, onun doğmuş, çalışabilecek ve oy verebilecek durumda olmasıdır. Rakamlarla yapılan ve sonsuz olasılığı barındıran tektip adlandırma, kişileri sınıflandırmak için de büyük kolaylık sağlar ki artık "kişi" ya da "birey" kelimeleri de anlamını yitirmektedir. Böyle olduğunda, fabrikada sabahtan akşama kadar rulmanın içine bilya dizen adam, bunu 20 yıl boyunca yapacak uzmanlığa ve sebata erişir ve tarih kayıtlarına, sabahtan akşama kadar rulmanın içine bilya dizen ondan önce ölen adamın ikamesi olarak geçer. Sonra onun oğlu, onun yerine rulmanın içine 20 yıl boyunca bilya dizer, sonun onun kızı üniversitede okul numarasına göre dizilmiş notlarına bakar.

E5 karayolu, araçların geçip gitmesi içindir. Asfaltı eskidiğinde üzerine yeni zift dökülür ve E5 olma görevini sürdürür. Geçip giden asfalttır ve kimse onu hatırlamaz.

 
Gönderildi : 09/09/2008 8:01 pm
Paylaş: