Forum

Haber Ajansı (FFHA)
 

[Sabit] Haber Ajansı (FFHA)

1,896 Gönderi
71 Üyeler
0 Reactions
266.8 K Görüntüleme
(@payitaht)
Gönderi: 0
 

...

Evrimi yalanlayan tek bir bilimsel kanıt gösterin bana. Lütfen, rica ediyorum sizden. Çünkü aklımın almadığı bu muhteşem olayın yalan çıkması beni de rahatlatacak. Yapamayacağınızı bilsem de istiyorum bunu.

Son olarak da bu olayı tartışıyor oluşumuzdan bile utanıyorum. Gerçekten utanıyorum. Hepimize yazıklar olsun.

Eylem, evrime ben de aklımın erdiği kadarıyla inanıyorum. Hatta klasik anlamda söyleyeyim dine aykırı olduğunu düşünmüyorum, neyse. Ama bu kadar emin olmak da pek doğru değil. Başka bir şey de olmuş olabilir. Ne bileyim bak mesela "Amak-ı Hayal" kitabında Filibeli Ahmed Hilmi bir hikaye anlatıyor:

Zifiri karanlık bir mağarada beş yüz kadar karınca yavrusu vardı çevremde. Kendime baktım ben de karıncaydım. Işık olmamasına rağmen çevremi çok net görüyordum. Hemen yanımda yatanlar da yine karınca tecellisine dönüşmüş olan tımarhane arkadaşlarımdı.

Birbirimize antenlerimizle mesaj göndererek haberleşiyorduk. Hepimiz birkaç günlük yavruyduk ve hızlı eğitimden geçiriliyorduk. Öğreticilerimiz yaşlı karıncalardı. Bir şeyi bir kez söylüyorlar ve hepimiz de aynı anda anlıyorduk.

Bir hafta içinde yuva dışına çıkacak kadar büyümüş ve her şeyi öğrenmiştik. Öğrenmek kavramı bana biraz ters geliyordu. Sanki anlatılanlar beynimin içine kendiliğinden yerleşiyordu. Davranışlarımı düşünmeden yapıyordum. Her seferinde doğru olan karar ve fiil otomatik olarak açığa çıkıyordu. Sevki tabii (içgüdü) denilen şey bu olmalıydı.

İç duygularımda kin, nefret, hırs, kibir, gurur gibi şeyler yoktu. Tembellik yapamaz durumdaydım, tüm zerrelerim enerjiyle kaynıyor, sürekli hareket etmek istiyordum. Suç işlemiyordum. Çünkü sevki tabiimde suç işleme programı yoktu. Bu durumda insanlardan ve meleklerden üstün olmamız gerekiyordu. Hâlbuki insanlar âlemindeki tasnife göre en alt sıradaydık, çünkü hayvandık.

İnsana en üste çıkma şansını; isyan, hata, tembellik, gurur, kibir ve benzeri davranışlara müsait olması fakat bunları terk ederek disiplin altına alması mı veriyordu? Bu davranışların hiç birisini terk etmediğimi ve disiplin altına almadığımı hatırladım. Demek ki benim insanî tecellimin sadece görünüşü insan imiş, bilinç olarak şu anki hayvanî tecellimden daha da aşağıda imişim.

Antenlerimize yeni bir titreşim geldi. Yuvamızın en yaşlı ve en âlimlerinden oluşan heyet bizi dışarıda bir konferansa davet ediyordu. Bölükler halinde tüm yavru karıncalar dış dünyada toplandık. Yuva dışına çıktığım anda insanlık ve hayvanlık şeklinde olan çift bilinç duygumu kaybederek tamamen karınca oldum.

Dış dünyada çok tuhaf şekiller vardı. Taşlar köşeli idi ve yan yana sıralanmıştı. Bir tanesini on bin karınca kıpırdatamazdı. Sonra bu köşeli taşlar muntazam olarak toprağa gömülmüştü. Yuvamızın çıkışı bu mucizevî taşların arasındaydı.

En yaşlı âlim, ârif ve filozof karınca yüksek bir yere çıkarak konferansa başladı.

“Sevgili gençler. Hepinizi bir arada görmek bana çok büyük şeref verdi. Biz yaşlandık, yakında da ölürüz. Fakat içimiz huzurlu ve rahat. Bu gün burada sahip olduğum evrensel sırların tamamını sizlere aktarmayı düşünüyorum. Sizin hepinizin benim sahip olduğum ilme ve irfana lâyıkıyla vâris olacağınızdan eminim.

Milyarlarca yıldan beri atalarımızın bize devrettiği ilme göre; anteni sonsuz uzunlukta olan tek ve yüce tanrımız tüm evreni biz antenli karıncaların hizmeti için yarattı. Dünyada karıncalardan başka varlıklar olduğunu da biliyoruz. Fakat onları göremiyoruz. Belki de onlar bizi görüyordur. Ve bize özenerek bakıyorlardır. Çünkü en güzel sûret karınca görünüşüdür.

Mâneviyatı açık karıncaların keşfî bilgilerine göre diğer varlıkların; acaip, garip, yetersiz vücutları ve yeteneksiz beyin yapıları olduğundan eminiz.

Meselâ şu köşeli taşları buraya başı bulutlara değen akılsız devlerin döşediğine inanıyoruz. Bu taşların doğaya ve karıncaya hiçbir yararı yok. Devler akılsız oldukları için içgüdüleriyle taşları yontup döşüyorlar. Kendilerine de yararı olmayan bu işi yapma nedenleri yüce antenli tanrının onları öyle programlamış olmasıdır. Anlamsız amel işleyecek mahlûk olarak yaratılmadığımız için ne kadar şükretsek azdır.

Bir yıldan beri yüce antenli yaratıcımız doğaüstü olaylarla bize vahiy gönderiyor. Kendisini unutmamamız, verdiği nimetlerin değerini bilmemiz için mucizeler gönderiyor.

Bir yıl önce devler yuvamızın çevresine köşeli taşlar döşedi. Düşünün bu bizim yapamayacağımız muazzam bir iştir. Bin karınca bin yıl çalışsa bir taşı ancak döşer. Düşünün ve itiraf edin! Bu devleri mutlaka yaratıcı sonsuz antenli bir tanrı sevk ve idare ediyor, onlara bu işleri yaptırıyor. Taşlara bakın, taşlardaki dizayn ve mühendisliğe bakın, ne kadar mucizevidir. Bu sanatı akılsız olan ve sadece içgüdüleriyle yaşayan insan denen devler yapabilir mi? Demek ki bu taşlar bizim işimize yaramasa da yüce antenli yaratıcımız bu taşlarda insan denilen mahluk elinden tecelli ettirdiği harika san’atıyla bize kendi varlığını ihtar ediyor.

Şu üzerimizdeki dört sütunlu buluta bakın! Milyarlarca yıldan beri bulutlar hep havada gezerdi. Bu mucize bulutun yerden başlayıp da gökyüzüne uzanan dört tane hareketli sütunu var. Tam yuvamızın üstüne gelerek bizi güneşten koruyor.

Bu mucizevi bulut arada sırada sıcak yağmur yağdırıyor. Öğretim görevlilerimiz, profesörlerimiz ve yüzlerce yüksek lisans öğrencilerimiz mucize bulutlar ve sıcak yağmurlar hakkında tezler hazırlıyorlar. Henüz bu işlemin mucize mi doğa yasası mı olduğunu çözebilmiş değiliz.

Yüce antenli tanrımızın, ve yüce rabbimizin hikmetinden sual olunmaz ama bizim karınca kullar olarak üzerimize düşen bilim farzını da icra etmemiz gerekiyor. Şimşeksiz, bulutsuz ve gök gürültüsüz atmosferde birden ortaya çıkan bu sıcak yağmur bulutlarının gaybî sırlarını da çözmek zorundayız.”

Dördümüzün başı döndü. Antenlerimizle mesajlaştık. Karınca bilincimizin yanında insanî bilincimiz de tekrar devreye girmişti. Ben söz isteyerek yüksek yere çıktım. Yaşlı âlim karınca gururla öğrencisini dinlemeye başladı.

“Sayın üstadlarım ve değerli arkadaşlarım. Ben âcizane kardeşiniz, haddim olmayarak üstadlarımın ve değerli bilim karıncalarının tezlerine karşılık olarak bir anti tez sunmak istiyorum.

İlk olarak yüce antenli tanrımızın biz karıncalara benzeyen antenlerinin olmadığını ve karınca gibi bir bilinci olmadığını iddia ediyorum.

(Üç karınca hariç diğerleri yoğun bir titreşim koparır)

Lütfen antitezime saygılı olun. Belki de burada gerçeği ama sadece gerçeği bilen dört karınca vardır. Hepiniz yanılıyor olabilirsiniz. Beni anlarsanız hakikat ehli olursunuz.

Yüce yaratıcı ne karıncaya ne de dev varlıklara benzer. O sadece kendisine benzer. Hatta o tek olduğu ve sonsuz olduğu için benzeyecek ve ya benzemeyecek varlıklardan münezzeh olmak zorundadır.

Bir yıldan beri başımıza musallat olan olaylar mucize değildir. Tanrının vahyi, ikazı ve işareti de değildir. Sizin karınca gözüyle algılayamadığınız ancak bulutumsu yoğunlukta görebildiğiniz şey dört bacaklı bir hayvandır. Elli milyar karınca toplam ağırlığına eşit bir hayvandır.

Başınıza yağan da sıcak yağmur değil at, beygir ve merkep isimli dev hayvanların idrarlarıdır.”

Âlimler, profesörler ve karıncalar şok olmuşlardı. Hepsi birden beni linç etmek için üzerime hücum ettiler. Hepimiz tek top karınca kümesi olmuş kaynaşıyorduk. Birden tepemizdeki at idrarını salıverdi. Bizim dörtlü ile birlikte tamamımıza yakını idrar içinde boğularak ölmüştük.

Ortalık kuruyunca bizi yuvaya taşıdılar. Ölü olduğum halde çevremi algılıyordum. Birisi beni yavaş yavaş sallıyordu. Gözlerimi açtığımda beni sallayanın Aynalı Baba olduğunu gördüm.

Aynalı Baba tebessüm ederek

“İnsanoğlunun da
ilmi, irfanı, imanı ve gaybi sırlara vâkıfiyeti
ancak âlim karınca kadardır”

dedi.

Bizi tımarhaneye doğru uğurlarken elindeki sazıyla da bir türkü tutturmuştu.

 
Gönderildi : 21/07/2009 2:04 am
(@osmanxx)
Gönderi: 0
 

Evrime isteyen inanır, araştırır vs. Ama ben pek inandırıcı bulmuyorum. O dönemde adamlar hücrenin nasıl birşey olduğunu dahi bilmiyordu. Kaç yüz yıllık teoriyi hala tartışıyoruz. Aslında kaç kere çürütüldü ama hala devam ediyorlar... Bu da benim fikrim...
Yahu lütfeden rica ediyorum, yalvarıyorum, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın.

Evrimi çürüten tek bir delil yok. Harun Yahya okuyup gelmeyin, evrimi onaylayan 10 binlerce fosile (hocalarınız aksini iddia edebilir, düzeltme işaretinin kalkmadığını bilmeyen on binlerce edebiyat hocası da var, neden, araştırmayı, açıp bakmayı bilmiyorlar, sağdan soldan duydukları kulaktan dolma bilgiler onlara yeterli geliyor çünkü), yapılan deneylere bakın. Hadi onu geçtim, çevrenize bakın.

Felis catus'a bakın, Felis Tigris'e (Panthera tigris) bakın. Biri ormanda, başka canlıları yiyerek yaşar, diğeri evlerde sokaklarda, en fazla fare, kuş öldürür. Biri kükrer, diğeri miyavlar vs. vs. Peki bu 2 tür de yaralanınca n'apar? Bizim mırlama dediğimiz şeyi yaparlar, neden? Bu onların psikolojilerini rahatlatır ve daha hızlı iyileşmelerini sağlar. Ayrıca yavrularıylayken de ya da kediyse sevgi istediğinde de bunu yapar, çünkü psikolojik rahatlama sağlar. Bu nasıl olabilir peki, bu kadar farklı iki hayvan, nasıl bu birebir aynı özelliği ve daha pek çok fazlasını paylaşır? Ataları aynıdır çünkü. Genetik mutasyon sonucu, öyle senin benim ömrüm kadar bir sürede değil, yüz binler, milyon yıllar süren bir evrede bu hale gelirler.

Örneğin günümüzde artık avcılıkla beslenmediğimizden, eti pişirerek yediğimizden, bıçak kullandığımızdan alt çeneye düşen görev gittikçe azalmaktadır. Bunun tam tersi olarak (gerçi ben bunu göremiyorum ama) daha çok düşündüğümüzden beynimiz büyümektedir. Gördüğünüz tipik uzaylı portresi öyle keyfe dayalı çizilmiş bir şey değil, gelecek yansıtmalarının bir sonucudur. Bizden daha gelişmiş, daha uygar bir toplumu temsil eder, çenesi küçük kafası büyük uzaylılar. Ha bu yarın olacak bir şey değil, bu evrimsel sürecin ortasındayız, daha on binlerce yılı var, çene öyle 2 nesilde küçülmez, genelde birkaç yüz nesil sürer. Tek hücreli canlılarla yapılan 10 yıldan uzun süredir devam eden deneylerde daha geçen sene, ancak elli iki bininci nesilde ilk genetik mutasyona, yani evrime tanık oldular. Daha ne kanıt bekliyorsunuz.. Deneyle bile gösterilmiş bir gerçekten bahsediyoruz.

Tüm canlılar tek bir atadan mı geldi? Bilmiyorum, o bana da çok uçuk geliyor, ama olabilir, neden olmasın? Herkesin ensest ilişkiden türeyen sakat bireyler olduğunu düşünmekten daha mantıklı.

Normal insanlar bu geniş zaman kavramını algılayamıyorlar (normal derken zaman kavramı üzerine özel olarak düşünmemiş/araştırmamış veya zaman kavramı ile iligili eğitim almamış insanlardan bahsediyorum, ben Jeoloji Mühendisi olduğumdan işim gücüm milyon milyar yıllar). O nedenle çok uçuk geliyor. Evrim bir günde olmaz. Ani evrim dediğimiz bir evrim çeşidi vardır, yavaş yavaş değişim yerine, bir anda çok ani bir dönüşümle evrimi anlatır. Buradaki ani kavramından kasıt yüz bin yıl altıdır. YÜZ BİN YIL. Önce bunu bir düşünün, sonra tekrar konuşalım.

Milyonlarca yıl süren bir evrim sürecinden bahsediyoruz. Bundan 6 milyon yıl önce Türkiye dediğiniz topraklar yoktu yer yüzünde. Onları da bir düşünün.

Oldu da bitti maşallaha indirgemeyin olayı.

Ve tekrar diyorum, n'olursunuz, yalvarıyorum: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın. Hacının, hocanın cühelanın lafına gelmeyin. Oturun azıcık kendiniz araştırın. Evrimi yalanlamak ne demek bir kere? Evrimi nasıl yalanlayabilirsin? Harun Yahya demeyin n'olursunuz, tüm Avrupa adamla dalga geçiyor, bizde göklere çıkarılıyor, evrimi yalanlayana 100 bin lira ödül vereceğim diyebilecek kadar çok parası var bu adamın. Ve onu böyle insanlar zengin ediyor.

Evrimi yalanlayan tek bir bilimsel kanıt gösterin bana. Lütfen, rica ediyorum sizden. Çünkü aklımın almadığı bu muhteşem olayın yalan çıkması beni de rahatlatacak. Yapamayacağınızı bilsem de istiyorum bunu.

Son olarak da bu olayı tartışıyor oluşumuzdan bile utanıyorum. Gerçekten utanıyorum. Hepimize yazıklar olsun.

Mutasyon sonucu verimli bir türün oluştuğu kanıtlandı mı? Tek hücreli hayvanda görülen genetik mutasyon teorinin doğruluğu için yeterli mi?
Evrimi yalanlayan tek bir bilimsel kanıt gösterin bana. Lütfen, rica ediyorum sizden. Çünkü aklımın almadığı bu muhteşem olayın yalan çıkması beni de rahatlatacak. Yapamayacağınızı bilsem de istiyorum bunu.

Son olarak da bu olayı tartışıyor oluşumuzdan bile utanıyorum. Gerçekten utanıyorum. Hepimize yazıklar olsun.

Bu cümlelerinden sonra en somut kanıtı bile göstersek, bütün dünya "evrim teorisi" çürütülmüş dese dahi seni kimse ikna edemez.

 
Gönderildi : 21/07/2009 2:21 am
(@baco)
Gönderi: 0
 

Eylemcim, evrim teorisi, bir teoridir. Yani ne demek oluyor, ispatlanamamış birşeydir. İspatlanamayan şeyler de ispatlanması için ya da yıkılması için tartışılırlar. Bundan utanıyorsan, bilimden utanıyorsun demektir. Hiçbir şeyin tartışılmasından utanılmaz bilimde. Ben şu anda oturup içinde bulunduğum oda gerçek mi onu bile tartışırım utanmadan.

Sen benim 2 önceki yazımı okumamışsın ki, evrim kavramı ile evrim teorisini halen birbirine karıştırıyorsun. Ayrıca doğal seçilim ile evrimi de karıştırıyorsun. Doğal seçilim evrim teorisinden çok önce olan bir kavramdır ve gerçektir. Yani "survival of the fittest" kavramı. Şu anda bile bir çok tür yok olmaktadır, buna nasıl karşı çıkabiliriz? Buna karşı çıkarsak zaten tüm türlerin şu anda hayatta olması gerekirdi.

Eğer tüm türlerin bir tek hücreliden geldiğine inanmıyorsan, sen de evrim teorisine inanmıyorsun demektir. Çünkü evrim teorisinin en temel şeyi budur (türlerin kökeni). Verdiğin linklerdeki tüm deneyler mutasyon üzerine. Yani bir canlının boyu uzar, bilmemneresi kısalır, değişime uğrar. Sirke sineği ile yapılan araştırmaları biliyorsundur. Ancak hiçbir zaman yeni bir canlı türü çıkmaz ortaya. En azından şu ana kadar öyle birşey bulunamadı. Günün birinde bulunursa o zaman teori teorilikten çıkacak işte.

Bilimsel olmayan kanıtlar, ancak ben şu yüzden buna inanıyorum diye dile getirilebilir ama bunun bilimle karıştırılmaması gerekir, buna katılıyorum. Ancak bunu yapanlardan 10 tanesi dinci ise, 3-4 tanesi de evrim teorisi inananı. Tarihten örnekleri verdik işte. Tek paradigma içinde boğulup kafalarını kaldırmazlarsa olacak budur. Kuantumda da EPR düşünsel deneyi ileri sürülüp kuantuma bok atılmış ve "evet ya nasıl olacak bunların arasında telepatik bağlantı mı var" diye, Einstein dahil herkes dalga geçmişti. Einstein'da kökten newton'cı (determinizm bağlamında) olduğundan o paradigma içinden yaptı bu yorumu. Sonra da kepaze oldu. Bunlara dikkat etmek sadece dincilerin vazifesi değil. Bilimin kriterleri belli.

- baço

 
Gönderildi : 21/07/2009 2:28 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Öyle diyorsan öyle olsun baco. Bir sayfa önce aynı şeyi diyorduk şimdi başka, terimler karışmıştır belki ama anlamışsındır diye düşündümdü. Neyse uzatmayacam, ne halim, ne isteğim var.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 21/07/2009 2:32 am
(@baco)
Gönderi: 0
 

Öyle diyorsan öyle olsun baco. Bir sayfa önce aynı şeyi diyorduk şimdi başka, terimler karışmıştır belki ama anlamışsındır diye düşündümdü. Neyse uzatmayacam, ne halim, ne isteğim var.

Eeee şimdi de vicdan yaptım, kıyamam sana ben. Tamam lan inanıyorum seni mi kırcam 😀

- baço

 
Gönderildi : 21/07/2009 2:37 am
(@osmanxx)
Gönderi: 0
 

payitaht, Amak-ı Hayal'den bu güzel yazıyı paylaştığın için teşekkür ederim...

 
Gönderildi : 21/07/2009 2:38 am
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Tartışmak güzeldir, tartıştığımız için bize yazıklar olsun dersen binlerce bilim adamına da yazıklar olsun o zaman. Bu günkü gelinen noktayla ulaşılan en sağlam teorileri bile çürütme hevesinde olan binlerce, on binlerce akademisyene de yazıklar olsun o zaman, senin deyiminle birilerine yazıklar olmasaydı insanlık ilerleyemezdi Dude. Tabii ki burada bilimsel tezler ortaya koymuyoruz ama iki kelam farklı düşünce duyunca yazıklar olsun dememek lazım. Sen istemiyorsan tartışma.

Adam kabul etmeyebilir yahu zorla mı yani. Belki inancı gereği belki de senin gibi tamamen keyiften kabul etmeyebilir. Ya yarın öbür gün biri çıkıp da ben doğal seleksiyon ile türlerin evriminin aksini kanıtladım derse ne diyeceksin. Birilerinin dine ters diye çürütmeye çalıştığı argümanlarla evrimi savunuyorsun. Benim bildiğim, bilim şu anda bu kadar birikime sahip ve son gelinen nokta budur dersin olur biter. Ama tartışıldığı için yazıklar olsun denmez. Dindar birisi Tanrı'nın varlığını tartıştığımız için bize yazıklar olsun derse ne diyeceğiz, aynı şey. Şu anda bilimsel olarak geçerli gözükse bile yarın öbürgün fasarya olup tarihe kavuşabilir, teoridir bu yani.

Bir de şu var ki biri kendi söylediklerine kaynak göstermeden ona hemen "sen Adnan hocacısın, sen Yandan hocacısın" demeyin babalar. Belki adamın argümanı başka yahu, herif leb dedi Çorum'dan adam çıkmaz diye başladınız teşbihte hata olmasın.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 21/07/2009 2:40 am
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Buradan da anlıyoruz ki ben Özgür'le değil baco'yla aynı kişiyim, yazmışım daha önce zaten. 😀

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 21/07/2009 2:43 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Öyle diyorsan öyle olsun baco. Bir sayfa önce aynı şeyi diyorduk şimdi başka, terimler karışmıştır belki ama anlamışsındır diye düşündümdü. Neyse uzatmayacam, ne halim, ne isteğim var.

Eeee şimdi de vicdan yaptım, kıyamam sana ben. Tamam lan inanıyorum seni mi kırcam 😀
Hayır bak ne canımı sıktı, niye uzatmadım, bir sayfa önce kendin evrimi inkâr edemeyiz diyorsun, bir sayfa sonra ben, inkâr edemediğimiz bu şeyi tartışıyor olmak üzücü diyorum, bana gelip daha anlamamışsın diyorsun. Ben çıkamadım işin içinden.

Bir de ben hiçbir yerde evrim teorisine inanıyorum da demedim, hatta doğal seçilimi tartışacaksak ben sadece izleyici olurum, bilgim yok dedim. Yine karıştırıyorsun dedin. Doğal seçilim Milattan önce 1. yüzyılda ortaya atılmış bir fikirken evrim kavramı milattan önce 6. yüz yılda Anaximander tarafından ortaya atılmış bir kavram. Doğal seleksiyonu bilimin ve takip eden yüzyıllar konusu yapan da Darwin'dir. O nedenle hep Darwinci Evrim ve Darwinist vs. denir destekleyicilerine. Erasmus Darwin'in bunu ortaya sürüşü de 1859'dadır. Tabii öncesinde on yıllarca üzerinde tartıştı, araştırdı, yazdı vs.. Bakacağın her kaynakta da "Darwin Öncesi" ve "Darwin Sonrası" diye ayrılacaktır muhtemelen doğal seçilim konusu.

Bu arada evrim kelimesinin sözlük karşılğı "Bir canlıyı ötekilerden ayırt eden biçimsel ve yapısal karakterlerin gelişmesi yolunda geçirilen bir dizi değişme" dir(Dil Derneği sözlüğü). Wiki'ye göre ise "In biology, evolution is the change in the genetic material of a population of organisms from one generation to the next" dir. A la 1 önce attığım deney. Ha tek deney asla yeterli değildir ama yapılıyor işte yavaş yavaş.

Ben inatla evrimi konuşurken senin konuyu inatla evrim teorisine çekmeye çalışmanı anlamıyorum. Bilmiyorum abi doğal seçilimi evrim teorisini, söyledim bak iki mesaj önce, onu tartışacaksan tartış bilenlerle, ben evrimden bahsediyorum diyorum 3 mesajdır.

Buna sıkıldı canım birader.. Budur derdim.

Benim lafları öyle bir çarptırıyorsun ki sickman bile neyi savunduğumu anlamayıp bana yazıklar olsun diyor :). Evrim teorisi yalanlanabilir, tartışalım. Evrimin başına öyle bir şey gelemeyecek ama ne yazık ki zira her gün, her dakika her yerde gözümlüzle de görebiliyoruz kendisini.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 21/07/2009 2:51 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Bu da Darwin'ci Evrim teorisine göre türlerin kökeni. Böyle bakınca olabilir gibi duruyor.
" onclick="window.open(this.href);return false;

Ayrıca eklemek isterim, yere bir nesne attığınızda, bunun yer çekimi kuvvetiyle yere düştüğünü söylersiniz. Bunu bilimsel olarak açıklayan "şeyin" adı yer çekimi teorisidir.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 21/07/2009 3:01 am
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Ben evrim için bir şey demedim Dude, senin savunma yöntemini acaipsedim. Yoksa niye senin dediklerini çarpıtayım canım. Belli ki bir çok insan karıştırıyor konuyu, sizin kadar araştırıp incelemiyor, evrim deyince savunma refleksi geliştiriyor ama öğrense ne olduğunu Darwinizm denilen dava ile evrimin tam olarak aynı şey olmadığını belki kendi fikri oluşacak falan filan. Ama sen öyle savununca bu refleks kuvvetleniyor işte ondan şeyini şeyettim ben. Ha diyebilirsin ki iki sayfadır burada anlatıyoruz işte, bak orada haklısın. Okuma yazma bilen okur neymiş ne değilmiş en azından yüzeysel bilgisi olur, haklısın. Bence sen de haklısın, yaşadığın için, naanaanam. Öylemiydi şarkı.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 21/07/2009 3:33 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Olay haklılık haksızlık değil, hep beraber bir şeyler öğreniyoruz. Ben sadece demek istemediğimin yanlış anlaşılmasına üzülüyorum. Sen bugün nasıl yer çekimini tartışmazsan, evrimi de tartışmazsın. Buna ihtiyaç duyuracak bir durum yoktur, her şey açık ve ortada, gözle rahatça görülebiliyor ve bilimce formüle edilebiliniyor. Ha buna ters bir şey olursa, rastlantı sonucu keşfedilirse (ki bilimdeki icat ve keşiflerin çok büyük kısmı rastlantılarla bulunur) o kanıt üzerinden tüm gerçekleri bir daha tartışmaya açabiliriz. Ama şu anda buna ihtiyaç duymamızı sağlayacak hiçbir şey yok. Boşuna sayfalarca yazı yazıp emek harcıyoruz. O nedenle yazık. Umarım daha iyi anlatabilmişimdir.

Dinler zaten çok kaba tabiriyle evrime ters düşmezler. Doğal seçilime ve tek hücreden gelmeye, insanın maymundan evrilmesine karşıdırlar. Bunları tartışabiliriz, bunların bilimsel olarak da henüz yeterli sayıda kanıtı yok, ama evrimin kendisini tartışmamıza hiç gerek yok. Ha biri çok sağlam bir delil bulur, bakın öyle değildir der, o zaman tartışalım. Misal aya inildi mi inilmedi mi :). Konu oydu sanki hatta.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 21/07/2009 3:50 am
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Dinlerin içinde de farklı sesler vardır mutlaka, al sana bir tane.

https://www.youtube.com/watch?v=

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 21/07/2009 4:07 am
(@baco)
Gönderi: 0
 

Eylem, senin evrim dediğinde evrim teorisini anladığını düşünmüştüm. Meğerse ben yanılmışım, hatta kendi dediğim hataya düşmüşüm. Bunun sebebi de biraz muhatap kayması oldu. Sen sonradan girince sana verdim cevabı. Saçmalık oldu yani bu durumda, kusura bakma. Öperim gıgından. Bak affetmezsen salarım sickman'i (namı diğer beetlejuice'i) üzerine 😀

- baço

 
Gönderildi : 21/07/2009 4:56 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Neler çektiğimi bidıl bilir. Yanımda olsan kafanda yüz liralık klavye kırmıştım. Öyle diyeyim. Film izleyecektim, o yalan oldu, sonra 40 dakkalık diziyi 1,5 saatte izledim falan.. Ah ah..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 21/07/2009 5:00 am
Sayfa 89 / 127
Paylaş: