Winamp nihayet 5.55 sürümünde Türkçe Dil paketine de yer verdi.

http://www.winamp.com/player

Ayrıca benim gibi bass ları seviyorsanız şu plug-in tam size göre:

http://www.winamp.com/plugins/details/81361
Winamp'ı bırakalı 6 yıl oldu galiba :). Hâlen çıkıyor yenisi demek ha, vay be..

Ricky Gervais'a tapınır gibi bir şeyim. Özgür'e de her fırsatta izlemesini salık veririm ama işte dil probleminden dolayı izleyemedi henüz. Özellikle de Extras'daki performansı muhteşemdir.

Ama iş stand-upa ve dine geldi mi, tek isim bilirim, geçen sene kaybettiğimiz George Carlin. Muhteşem bir komedyen ve aktivisttir kendisi. Youtube'dan izleyebilirsiniz standuplarını, Seven Dirty Words tavsiyemdir ki bir dönem Amerika'yı resmen yıkıp geçmiş, günümüz sansürünün bu boyutlara gelmesini sağlamış adamlardan biridir. Bizzat görebildiği için güneşe taptığını ve dua etmesi gerektiğinde Joe Pesci'ye dua ettiğini söylerdi ("looks like a guy who can get things done!").

Bir adam daha vardı ama bak adını unuttum onun şimdi, o stand-uptan da öte sadece siyasi ve ilahi şeyler üzerine yapıyordu stand-uplarını. Ben de izleyip izleyip "ulan şunu Türkiye'de yapsa biri kaç saat hayatta kalabilir acaba" diye iç geçiririm.

En son festivale de uğrayan Religulous belgesilini de tavsiye ederim.

Aygun ben yazını biraz fazla saf ve olumlu buldum. Türkiye'nin günümüzde demokrasiye doğru emeklediğini düşünmüyorum şahsen, sebebi de bu.

http://www.ntvmsnbc.com/id/24946132/
AKP ve CHP'den aynı yerde, aynı gün miting

Ölü ve yararlı sayısını merak etmeye başladım bile.

Önceden verildi mi bilmiyorum ; http://www.ntvmsnbc.com/id/24946352/

ODTÜ'de TÜBİTAK Protestosu (Stadyum)

İnsanların olduğu yerde D harfi vardır.

http://www.ntvmsnbc.com/id/24946577/
http://www.ntvmsnbc.com/id/24946337/

Heh al, aylarca susmazlar şimdi yine Elephant yetmemişti..

Ulan ben 6 7 yıl Counter Strike oynadım, orada yazan oyunların neredeyse tamamını bitirdim, ama pasifistim. Cesaretim olsa vicdani retçi de olurum.. Babası bu çocuğu poligona götürüyor ama suçlu bence de oyunlar.. Kesssin yani oyunlardır.

Türkiye'de sallama haber yapılmasına alışkınız da NTV'nin böyle baştan savma haber yapması çok üzücü.. Hangi FPS'de kim nerde, hangi amaçla puan toplamış? Far Cry 2'nin CryTek'le ne alakası, hakları bile onlarda değil artık, Far Cry Crysis'den kaç yıl önce çıktı, nasıl onun devam oyunu olabilir? İkisi de ormanda geçiyor diye devam oyunu mu bunlar? Platoon da Rescue Dawn'ın devamı olsun hadi o zaman.. Delta Force ne zaman nano-suit giymiş? Crysis'le DF'nin ne alakası olabilir, DF bildiğin SAS'ın Amerikan versiyonu. Oyun ayrıca 4 farklı noktada falan geçmiyor, amaç da hayatta kalmak değil bilgi toplamak, e ölürse de oyun biter yani bir zahmet hayatta kalsın ki oyun devam etsin di mi? CoD 4'te ekip öyle şans eseri nükleer bomba bulmaz, bombayı bulmaya gider ve bomba orada yoktur..

Yani böyle tonlarca saçmalık var haberde. Hayır, haberin sağlığı açısından bunları vermenin hiçbir niyeti yok, madem böyle götünde kılları sayar gibi haber yapacaksın, adam gibi yap.. NTV olunca bu kurum çok sinirlendim ya, yetkişi bir posta adresi de aradım onu da bulamadım.. Yorum da yazmak istemiyorum, çekilmiyor hiç o olaylar.. Çok dellendim cidden..

Marcus Brigstocke isimli İngiliz komedyen demiş ki "Bilgisayar oyunları çocukları etkilemez. Eğer çocukken, Pac-Man bizi etkileseydi; şu anda karanlık odalarda koşuşturuyor, hap yiyor ve sürekli tekrarlanan bir çeşit elektronik müzik dinliyor olacaktık..." Ne güzel de demiş.

Bir de benim bilgisayarımdaki "pornografik görüntüler"i öyle 2 sıfırlı rakamlarla gösteremezsiniz, haberiniz olsun..

http://www.ntvmsnbc.com/id/24946577/
http://www.ntvmsnbc.com/id/24946337/

Heh al, aylarca susmazlar şimdi yine Elephant yetmemişti..

Ulan ben 6 7 yıl Counter Strike oynadım, orada yazan oyunların neredeyse tamamını bitirdim, ama pasifistim. Cesaretim olsa vicdani retçi de olurum.. Babası bu çocuğu poligona götürüyor ama suçlu bence de oyunlar.. Kesssin yani oyunlardır.

Bir de benim bilgisayarımdaki "pornografik görüntüler"i öyle 2 sıfırlı rakamlarla gösteremezsiniz, haberiniz olsun..

Televizyonda "gerçek" savaş görüntülerini milli gurur çerçevesinde gösterirler, ama suçlu yine oyunlar olur.
Bu nasıl bir ikilemdir.
Dünyada gördüğüm en saçma şeylerden biri bu.

http://www.ntvmsnbc.com/id/24946577/
http://www.ntvmsnbc.com/id/24946337/

Heh al, aylarca susmazlar şimdi yine Elephant yetmemişti..

Elephant a laf söyletmem yalnız. 👿

Orjinali izle o zaman, çalıntı van Sant versiyonunu değil. Ben izledim, sevmedim pek Sant'ınkini.

Orjinali izle o zaman, çalıntı van Sant versiyonunu değil. Ben izledim, sevmedim pek Sant'ınkini.

Orjinalini ilk defa duyuyorum ?

Sant versiyonu Top 10 umda yer alıyor dudcüüm..

http://www.imdb.com/title/tt0097270/combined

Elephant'ı ben de çok severim aslında. Ama Eylem'in kötü bulduğunu düşündüğüm o bilgisayar oyunu sahnesini ben de hiç tutmam.
Gerçi filmi izleyeli çok oldu ama sanırım kısa bir sahneydi ve filmin bütününde böyle bir gönderme yoktu.

Sadece o sahnede var evet ama yeterli bir mesaj. Başka sebepler de sayıyor tabii ama 16 17 yıllık bir oyuncu olunca insan alınıyor azıcık. Gerçi artık değilim galiba..

http://www.imdb.com/title/tt0097270/combined

Yahu ne adamsın.. Sanki adam bundan uyarlamış. 😀 Sadece referanslarından biriymiş isim konusunda özellikle..Körlerin Fil i tarifi vs vs.. Neyse 🙂

Spoiler olabilir..

Oyun filme özel yapılmış.Gery atmosferi vardı bir de onda da biraz.

Zaten filmin tüm sinematografisi bu tip oyunlara gönderme.Ayrıca çocuğun oyun oynarkenki soğuk kanlılığı ile insan vururkenki hali aynıydı.

Tek kıl olduğum nokta Sant abi yine eşcinselliği sokmuştu, bu da onun duruşu yapıcak bir şey yok. 🙂

http://www.ntvmsnbc.com/id/24946577/
http://www.ntvmsnbc.com/id/24946337/

Heh al, aylarca susmazlar şimdi yine Elephant yetmemişti..

Ulan ben 6 7 yıl Counter Strike oynadım, orada yazan oyunların neredeyse tamamını bitirdim, ama pasifistim. Cesaretim olsa vicdani retçi de olurum.. Babası bu çocuğu poligona götürüyor ama suçlu bence de oyunlar.. Kesssin yani oyunlardır.

Haberin yaptığı indirgemenin aynısını sen de yapıyorsun. "Bütün bu şiddetin sorumlusu oyunlardır" demekle "oyunlar şiddetin sorumlusu değildir" demek aynı kefededir, ikisi de büyük fotoğrafa bakmamak ya da bakmaktan kaçmaktır. Senin pasifist olmanın nedenleri, oynadığın şiddet oyunlarından sonra gerçek dünya ile sanal dünyayı ayırt edebilme yetinde yatar. Bunu da şiddetin estetikleştirilmesinin ve insan öldürmenin ödül hâline getirilmesinin meşrulaştırılması, affedilmesi yönünde kullanamazsın. Zira şiddetle ilgili durum, yazılımın değil patolojinin, nevrozun ve hattâ psikozun ilgi alanıdır.

Rol model ve özdeşleştirmenin, senin gibi yaşını başını almış adamda aldığı şekil başka, 10 yaşındaki çocukta aldığı şekil başkadır. Internet Cafelere yolun düşüyor mu bilmiyorum. Ya da olmadı, gel seni evime davet edeyim, camdan dışarı bakalım, ellerinde kalaşnikof tüfeklerle savaşçılık oynayan çocukları izleyelim. Bize normal olarak sunulan Dünya, öldürerek hayatta kalınan bir Dünya. Böyle bir Dünya'da garip ve farklı olan, öldürmemeye çalışmak oluyor, her şey tersine dönüyor. "Katı olan her şey buharlaşıyor."* Şiddet içeren oyunları masumlaştırmak, romantik bir nesne hâline getirmek bizlere bir şey katmaz. Komedyenlerin one-liner'larıyla da kontra yapılmaz (Kaldı ki hayatımda bu kadar aptalca bir kontra da görmedim). Gerçek, belagattan daha güçlüdür.

* Karl Marx, Komünist Manifesto

Ben mesajımın herhangi bir yerinde oyunlar şiddetin sorumlusu değildir mi dedim? Düzgün olarak yetiştirilmeyen bireyler için her şey tehlikelidir. Ama sen çocuğunu düzgün yetiştirmeyip, üstünde kocaman 18 yaş sınırı, şiddet küfür vs. yazan oyunu çocuğunun oynamasına izin verirsen ve bunun gerçek olmadığını ona algılatamazsan, suç burada oyunun değil bireyindir. Televizyonlarda her zaman oyunlardakinden fazla pornografi vardır (erotik anlamdaki pornografiden bahsetmiyorum ama o anlamı da taşıyor tabii).

Bill Gates bile çocuklarına günde sadece 2 saat bilgisayar izni veriyor. Çocuğum olursa aynı şeyi ben de yapacağım ve evime de tek bir oyuncak silah almayacağım. Ailem bu konuda fazla hassas değildi benim, o nedenle 10larca tabanca ve silahım var evde, ama ucuz yırtmışım yine de.. Çocuklarımın öyle bir ortamda yetişmesini istemem.

O 6 7 yılın 5,5 6sı internet kafelerdeydi ama şanslıyım ki bizim dönemimizde böyle yerler değildi internet kafeler. Benim burada dikkat çekmek istediğim tek husus, olayın bireyde bittiğidir. Silahları seviyor diye bir baba çocuğunu atış talimine götürüyorsa (bu çocuk daha 15 yaşına bile gelmemişken), hiçbir kimse, hiçbir şekilde oyunları suçlayamaz. Demek istediğim budur, yoksa çocukları şiddete yönlendirmiyor demedim.

Geçen sene de dallamanın biri bir velet, bir taksiciyi bıçaklayıp taksinin koltuğuna oturuyor, taksici de arka koltukta can veriyor, "beni hastaneye götür" diye inlerken. Çocuğa soruyorlar, neden yaptın? "GTA 4'te araba çalmak çok kolaydı, gerçekte de öyle mi diye merak ettim".. Bu olayda suçlı GTA 4'tür diyen adam benim karşıma gelmesin, arkadaş olmak istemiyorum ben o insanla.

Ercan evet film ondan uyarlanmış zira konuları da az çok aynı. Sadece van Sant biraz piyasalaştırıyor olayı ve Columbine olayından sonra olayı okula bağlıyor. Tek farkları neredeyse bu. Kamera kullanım teknikleri vs. pek çok şey aynı filmlerde.
Though controversial to some, Van Sant’s Elephant is an emotionally rich and painstaking reappraisal of the Columbine massacre. He quite consciously adapts Alan Clarke’s 1989 Elephant to serve as his cinematographic reference point. Clarke’s rarely-seen collage of first-person interlocking tracking shots reenacts then-recent political murders in Northern Ireland. That film provided unique access to subtle modulations of sound and environment in this much-maligned place and afforded a unique opportunity to rethink the situational ethics inherent in filming in an actual location. Through his use of Northern Irish non-actors, Clarke busted stereotypes of the warring parties, both humanizing them and insisting on a more holistic approach to dealing with their “troubles.” Van Sant translates this technique to a Columbine-like situation played out with real-life Portland, Ore., students portraying characters much like themselves but ultimately subjected to or perpetrators of a massacre. Van Sant uses familiar roles as touchstones (a jock and his jealous girlfriend, a body-shy loser girl, a hip outsider artist kid) and then interrogates the stereotypes through the subconscious fears and joys of their movements. McCarthy et al. would find exact, living replicas of these “stereotypes” if they chose to investigate the matter.

Bir de "uyarlama"yı neden kötü bir şeymiş gibi algılamaya çalıştığını anlamadım. Scarface de bir uyarlamadır, yeniden çevrimdir hatta yani. Bu kötü bir şey değil. Ha bence van Sant'ın yaptığı popülistlik, yani Kezzap'ın dün savunduğu her şeyin tersidir ama o ayrı bir şey tabii.