Forum

Haber Ajansı (FFHA)
 

[Sabit] Haber Ajansı (FFHA)

1,896 Gönderi
71 Üyeler
0 Reactions
266.5 K Görüntüleme
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Tabi anıl'cım, olan bitenin farkındayım fazlasıyla. Söylediğin kişiye bak. İki cümlesinden birinde kapitalizm olmakla eleştirildiğimi biliyorum buralarda. 🙂

Aylarca önce şöyle bir şey karalamıştım tab-tablet-ipad tartışmasında:

Sadece Apple ön plana çıkmış ama birçok dünya teknoloji devinde böyle bir gerçeklik var.

Küreselleşme denilen olgunun mantığına bakarsanız, özellikle az gelişmiş ülke ekonomilerinde "ihracatın" çılgınca arttığını görürüz. (Bu misal Türkiye için de böyle) ama bunun aynı oranda ekonomik büyüme sağlamadığını görürüz. Sebebi bu ülkelerde üretilen malların hep "küçük parçalar" teknolojinin ana çekirdeğini oluşturmayan daha ıvırı zıvırı olmaları. Örneğin x firmasının laptop kapağı bir ülkede üretilir, tam da bu yukarıda anlatılana benzer şartlar altında, ihraç edilir, ihracat artar, ama o teknolojinin bütünü ana ülkede piyasaya çıkar, laptop kapağını satan ülke daha kapağını kendi ürettiği laptop'ın tamamını daha fazla paraya alır. N'olur, çin'deki çocuk, belki Ipad yapımında kullanılan ürünlerin yapımında bile çalışmış olabilir, o Ipad'i almak için böbreğini satar. (Geçende oldu böyle bir olay.)

Teknoloji iyidir, ilericidir, devrimcidir. Apple'a ayrı bir hayranlık duyarım, ama mesele teknolojinin kendisinde değil, onun içinde var olduğu toplumsal ilişkilerde ortaya çıkar. Oysa Ipad'in üretildiği emeğin karşılığı olarak, karsız satıldığı bir toplumsal düzende kimse böbreğini satmak zorunda kalmadan Ipad sahibi olabilir. Ama birileri bütün insanlarla aynı şeylere sahip olmak istemiyor, mesele burada başlıyor, falan filan.

Ben sadece Steve Jobs'un, kendisi gibi kafası çalışan adamlar öldüğünde arkasından "ulan üzüldük ama böyle de bir şey var, niye üzülüyorsun" gibi şeylerin aklımıza gelmeyeceği "temiz" bir dünyada yaşamasını isterdim.

 
Gönderildi : 06/10/2011 3:59 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Ha "Steve Jobs iyiydi, ama çevresi kötüydü" gibi bir şey de söylemiyorum bu arada. Kapitalizm'in içine girdiğinde kirlenirsin zaten, ki Apple fabrikalarının halini biliyoruz, fazla söze gerek yok. Ama kapitalizm dediğimiz mevzunun işleyişi sıçratır senin üzerine kanı vs. Sonra o kana ya kan katabilirsin ya da elinden geldiğince kaçabilirsin. Orada bireysel sorumluluğun başlar, ama bu bireysel sorumluluklarla da üstesinden gelinebilecek bir şey değildir elbette. Sen sorumluluk duyarsın başkası duymaz. Senin duymadığın sorumluluğun boşluğunu başkası doldurup kendine yeni alanlar açabilir.
Söylediğim basitçe şu. Steve Jobs'un üretimine vesile olduğu bir ürün adil bir dünyada, basitleştirerek söyleyeyim, herkesin Ipad sahibi olabildiği ve o Ipad'i üretmek için çok zor şartlar altında çalışmak zorunda kalmadığı bir dünyada, Steve Jobs'un ölümüyle birlikte bize "Çin'deki fabrikaları" düşündürtmezdi. Şimdi bir insan ölmüş, üzülürsün insan en nihayetinde, kafası çalışan bir adam da, ama o insanın ölümüyle, ölümüne vesile olduğu bir sürü insanı hatırlıyorsun. Üzüleceğin bir insan için, üzülemeyebiliyorsun. Hislerimizi bile düzgün yaşayamıyoruz bu düzende. Demek istediğim bu.

EKLEME: Hegel paylaşmıştı. Doğrudan kopyalıyorum.

Müfit Yılmaz Gökmen 30 Mayıs 2010

Teknoloji hapishaneleri intihara sürüklüyor
Bugünlerde dünyanın birçok ülkesinde Apple’ın yeni tablet bilgisayarı olan iPad çılgınlığı yaşanırken, diğer taraftan iPad dâhil sayısız teknolojik ürünü üreten işçilerde tam tersi bir ruh hali hakim.

HAPİSHANEDEN FARKI OLMAYAN KYE FABRİKASI

Geçtiğimiz günlerde piyasa değeri bakımından Microsoft’un tahtını elinden alan Apple, Çin’den gelen haberler yüzünden ağır eleştirilerle yüzleşmek zorunda kaldı. İngiliz, Independent gazetesinin elde ettiği belgelere göre, geçtiğimiz yıl 35 milyar euro gelir elde eden şirketin insanlık dışı şartlar altında işçi çalıştırılan fabrikalarından birinde, 11’inci intihar olayı yaşandı.
Apple’in tedarikçisi 102 fabrika arasında bulunan Shenzhen eyaletindeki Foxconn şirketine ait tesiste yaşanan intiharın ardından, gözler son 10 yıldır ABD’ye en çok teknolojik ürün ihracatı yapan Çin’deki fabrikalara çevrildi.

Apple, Çarşamba günü iPad’in üretildiği ve saati 35 sente (54.80 kuruş) çalışan 300 bin kişinin çalıştırıldığı fabrikanın inceleneceği açıklaması yaptı. Şirketin bu yıl yayımladığı Supplier Responsibility Progress raporu ise, inceleme yapılan 102 fabrikadan 60’ında işçilerin normal iş saatlerinin yarısından fazla çalıştırıldığını ortaya koydu.
Foxconn tesisinde, Apple ürünlerinin yanı sıra, önde gelen diğer bilgisayar şirketleri için de üretim yapılıyor. İntihar edenlerin hepsinin 25 yaş altı çalışanlardan oluştuğu fabrikada çalışan işçilerden biri Reuters haber ajansına, “Foxconn’da yönetim tamamen insanlık dışı. İşçilere insan muamelesi yapılmıyor” dedi.

Aynı fabrikada Temmuz ayında intihar eden Sun Danyong adlı işçinin ölümünü ABD merkezli China Labor Watch örgütü yayımladığı rapor ortaya çıkardı. Raporda, fabrikadaki binlere işçiden sadece Apple ürünleri üreten işçilere tabure verildiği, diğerlerinin ayakta çalışmak zorunda kaldığı belirtildi.
Londra merkezli bağış derneği War on Want yetkilisi Simon MacRae, “ihracata dayalı ticaret anlayışında giyim ya da elektronik alanında çalışmanız bir şey fark etmiyor. Bu sektörlerin amacı en düşük ücrete en ağır şartlarda işçi çalıştırmak ve onların yoksulluktan kurtulmalarına mani olmak” dedi.

BİR TEK APPLE DEĞİL

Geçtiğimiz ay içinde, ABD merkezli sivil toplum örgütü National Labour Comittee, Çin’de Batılı elektronik markaları için üretim yapan KYE şirketinin fabrikalarındaki çalışma şartlarını göz önüne koyan bir rapor yayımladı.
Raporda, son yıllarda Çin’deki fabrikalarda son üç yıl içinde gizlice çekilen fotoğraflar yer alıyor. Resimlerde üretim hattı üzerinde yorgunluktan bayılma noktası gelen ve 10 dakikalık molada hemen uykuya dalan genç işçiler görülüyor.

KYE, çalışanlarını kontrolleri çok daha kolay olduğu için 18 yaş civarında, çoğunluğunu kızların oluşturduğu ve ülkenin dört bir yanındaki eyaletlerden gelen “öğrenci-işçilerden” seçiyor. Çin yasalarına göre 15 yaşın altında işçi çalıştırmak yasak. 16-17 yaşlarındakiler ise “yetişkin olmayan” işçi sınıfına giriyor ve günde sekiz saatten fazla çalıştırılamıyorlar. Ancak gözlemcilerin verdiği bilgiye göre, yaşları 14-15 arasında değişen yüzlerce çocuk günde 15 saat çalıştırılıyor.

TUVALETE GİTMELERİ YASAK

Çalışanların konuşması, müzik dinlemesi, cep telefonu kullanması ve çalışma saatleri içinde tuvalete gitmeleri yasak. Eğer kullanırlarsa, ceza olarak tuvaletleri temizlemeleri gerekiyor.

Son derece bakımsız yatakhanelerde ise her odada 14 işçi kalıyor. Duş olarak tanımlanan şey ise, kafalarından aşağı boşalttıkları bir kova sıcak sudan ibaret. Şirket yatak veya yorgan vermiyor. Bu yüzden işçiler bunları kendi paraları ile karşılamak zorunda. Ayrıca odalarda televizyon, telefon ve klima bulunmuyor.

ÇIKIŞ YOLU YOK

Nartional Labour Committee, raporunda Çin’de yaşayan 112 milyon göçmen işçinin haklarını elde etmesine engel olan nedenleri şöyle açıkladı:
“İşçilerin kendilerini korumaları için hiçbir güçleri yok ve bu yüzden yönetimler onlara istedikleri muameleyi uyguluyor. Yönetim işçilere kötü davranmaya, işçiler ise kötü muamele görmeye alışmış durumda.”
“Birçok işçi yeni mezunlardan oluşuyor. Genelde küçük köylerden geliyorlar ve hayat tecrübeleri hiç yok. Politika ya da bireysel hakları hakkında bir şey bilmiyorlar. Eğitimleri onlara Çin halkının mutlu olduğunu, Batı dünyasının ise kapitalizm içinde çöktüğünü öğretiyor. KYE fabrikasında işe başlayan bir kişi burada geleceği olmadığını biliyor. Bu yüzden düzene uyarak kovulmamaya çalışıyor.”

İşçilerin yasal tahkim ya da işyerinde uzlaşmaya varmak gibi konulardan haberi yok. Ayrıca para için çaresiz olmaları ve yönetimden çekinmeleri, ses çıkarmalarını engelliyor. Birçoğu hayatlarından memnun olmasa da bir çıkış yolu olduğuna inanmıyor. Bir tane işçinin sendika lafı ettiğini duyamazsınız.”

 
Gönderildi : 06/10/2011 4:28 pm
(@karatasa)
Gönderi: 0
 

http://asyadada.blogspot.com/2011/10/altn-portakal-uzerine.html " onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 16/10/2011 8:12 pm
(@trackless)
Gönderi: 0
 

"Ofis, genç yetenekleri ve usta isimleri bir araya getiren tecrübeli dinamik bir sanat gurubu olarak ilk sergisi olan Tüyap 21. Uluslar arası sanat fuarında sizleri bekliyor… Ofis gurubu kendilerini ‘’emeğin depolandığı yer’’ olarak tanımlıyor.Sergide resim,heykel,videoart,fotoğraf,cam seramik gibi bir çok farklı disiplini bir arada barındırıyor. Ofis gurubu sanatçılarımız:,Ali FEYYAZ,Aslı ÇELİKEL,Candeniz ERUN,Hasan ÇAY,Mehmet DURAN,Okan TAŞ,Orhan İLYAS VE Selçuk FERGÖKÇE gibi değerli isimleri bir arada barındırıyor…"

http://www.facebook.com/event.php?eid=130782010362302 " onclick="window.open(this.href);return false;
http://vimeo.com/31849669 " onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 12/11/2011 6:46 am
(@zlamingo)
Gönderi: 5
 

ROCK Müziğin Zararı Bilimsel Olarak Kanıtlandı : 😀

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=649032 " onclick="window.open(this.href);return false;
:)) Güldürdü

http://www.vizyonhd.com" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 14/11/2011 9:05 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
Başlığı açan
 

Ömer Lutfi Akad'ı kaybettik.

http://www.imdb.com/name/nm0015037/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Sinemamızın başı sağolsun.

 
Gönderildi : 19/11/2011 4:18 pm
Sayfa 127 / 127
Paylaş: