Benim izlediğim başka bir film miydi yahuu, bunca olumsuz eleştiriyi hakedecek bir film değil ki bu. Ne demek insanoğlu yalnızca paraya mı medet umar oldu,bunu sorgulamak dahi abuk, öyle değil mi yahu, her şey para denilen ama hepimizin her defasında lanet okuduğumuz ama vazgeçemediğimiz o şey için yapılmıyor mu? Bir çoğumuz para kazanmak için hiç istemediğimiz bölümlerde okumuyor muyuz, bu ülke insanının büyük çoğunlu hiç sevmediği bir işte çalışmıyor mu? Ne için tüm bunlar, bu başarısızlığımız ne için ,para için değil mi?Başka bir başlıkta tartıştığımız petrol meselesi hatta daha mühimi ilaç meselesi, kanserin tedavisi bulunduğu için sırf ilaç firmaları rant sağlasın diye yüzbinlerce insan ölüme terkedilmiyor mu bu dünya da para için. Şimdi, bir miktar paranın tesadüf eseri küçücük ama hala bozulmamış mendili bile para için değilde aç kalmamak için satan ve hatta işini severek yapan masum bir çocuğun evine yemek olarak geri dönmesini anlatan masum bir filmi nasıl olurda böyle acımasızca eleştiririz.Gözlerimizi kapatmayalım her gün sokaklara da gerçekten bu filmde ki gibi yaşamaya çalışan insanları görmüyor muyuz.. Ajitasyondur deyip işin içinden çıkmamak gerek. Her gece, duraklarda otobüsünüze binereken yanınıza mendil satmak için gelen küçük çocuklar için neler yapacağınızı onalrı nasıl kurtarabileceğinizi düşünelim, bu filmden size bu kalmıyor ve yalnızca ajitasyon deyip geçitiriyorsanız, bence artık kendinizle hesaplaşın..Artık öyle yüreklerimiz sertleşti ki yolda gözümüzün önünde olan olaylara dahi duyarsız kalıyoruz, yanımızda biri düşüp ölse elmizi bile sürmüyoruz.

Filmi izlediğimde, sırf başkaları ferrarilere binsin sırf birileri trilyonluk evlerde otursun, sırf birileri milyarlık bilgisayarlar kullanabilsin diye bu hayatta savunmasız kalmış belki de tek suçu fakir bir ailenin çocuğu olarak doğmak olmuş insanları böylesi kötü durumda hayatlarını sürdürmek zorunda bırakmış biz insanları düşündüm, en çok bunu düşündüm.Sizlerin söylediği gibi, küçük kız çocuğunun masumluğu, gönlünün bolluğu ya da ayda yılda bir eve et girdiği gibi gerçeklerin bir duygu sömürüsü olduğu aklıma gelmedi arkadaşlar. Aslında bu filmden paranın insanoğlunu nasıl da sefilleştirdiği yorumunu da çıkarabilirdik. Tamam pekala; parayı, ajitasyon yapıyor dediğiniz bu film de kullanıyor ama inanın hepimiz kadar, bunu yadırgamak nerden çıkıyor, kim silebilir parayı tabi ki kimse.Bunun ülkemizda hatta dünya da insanoğlunun geldiği son sınır olarak görüyorum.Artık yüreğimiz taş gibi oldu işte bu yüzden bizler şiddete meyilli yaratıklar olduk, çok değil az bir zaman sonra ajitasyon diye ağlamayacağız bile, oysa ağlamak en az gülmek kadar güzeldir..

Paranın önemini yadsımıyor kimse...
Böyle insanların varlığını da...
Hatta daha kötülerinin varlığını da...

Peki soruyorum, bu filmi izleyip, zaten farkında olduğumuz bu acı tabloya üzülmek vah vah demek dışında ne yapabiliriz?

Bu film bu acı tabloya ne katıyor?
Onu daha da bir acındırarak gösteren sinematografi tekniğini kullanmak dışında.

Bu tarz ajitatif filmler en sevmediğim filmlerdir...
Sanat zaten bilinen bir tabloyu gözümüzün içine sokmak için değil, anlamlandırmak ve bu vesileyle değişimine katkıda bulunmak için vardır.

Bu filmin benim gözümde herhangi bir porno filmden hiçbir farkı yoktur.
İkisi de, farklı konular için de olsa aynı tekniği kullanır.

...

ercin kendimle hesaplastim ve hala duygu somurucu bir film goruyorum. tabi ilk mesajda belirttigim gibi kesinlikle kufur edilecek asagilanacak bir film degil tipki yuceltilecek veya ovulecek bir film olmadigi gibi.

tabi sen simdi kafanda bir senaryo kurup 'ac kalmamak icin' 'isini severek yapan' 'zavalli yavrucak' diye herseyi tume vardirirsan toplumdaki asalaklik ve duygular uzerinden cikar elde etme olgusu hic bitmez. sirf insanlarin bu konulardaki hassasiyetini bildiginden cocuk kacirip yada diger ailelerden cocuk kiralayip (ciddiyim) sagda solda kis gunu ciplak ayak mendil sattiranlar iste bu tip tumevarimlar ve senaryolar sayesinde ayakta duruyor.derin konu uzatmak istemiyorum.

film acisindan da eger frank capra dan 70 yil sonra hala dozunu arttirarak ayni formulu kullanip 'film yaptim' diyorsak bir yerlerde ciddi bir hata vardir.

neyse fazla uzun uza tartismaya gerek yok. filmden aklimda kalan en ana mesaj 'bela kadina dusersen hayatin meyhanede gecer,once terkeder meyhaneye dusurur sonra geri doner kul eder. sonra yine terkeder hapse/hastaneye/mezara dusurur' du. sanirim ana mesaji yanlis yerde aramisim.

Paranın önemini yadsımıyor kimse...
Böyle insanların varlığını da...
Hatta daha kötülerinin varlığını da...

Peki soruyorum, bu filmi izleyip, zaten farkında olduğumuz bu acı tabloya üzülmek vah vah demek dışında ne yapabiliriz?

Bu film bu acı tabloya ne katıyor?
Onu daha da bir acındırarak gösteren sinematografi tekniğini kullanmak dışında.

Bu tarz ajitatif filmler en sevmediğim filmlerdir...
Sanat zaten bilinen bir tabloyu gözümüzün içine sokmak için değil, anlamlandırmak ve bu vesileyle değişimine katkıda bulunmak için vardır.

Bu filmin benim gözümde herhangi bir porno filmden hiçbir farkı yoktur.
İkisi de, farklı konular için de olsa aynı tekniği kullanır.

Senin beni, buradaki yazılarımdan az da olsa tanıdığını düşünüyordum, durum böyleyken hakkımda böylesi bir yorum yapıyorsun. Düşüncelerime ajitasyon diyorsun. Açkçası çok şaşırttın beni..Neyse fazla uzatmıyorum.
Sanat, zaten bilinen bir tabloyu gözümüzün içine sokmak için değil, yeniden üretmek, anlamlandırmak ve bu vesileyle değişimine katkıda bulunmak için vardır.

Ayrıca biraz beklemeni istiyorum, eğer insanlara sanat dersi vereceksek bu bir kaç cümle ile olacak bir şey değil.

Erçin seni tanıyorum.
Yazdıklarını da dikkatle ve beğenerek takip ettiğimi defalarca söyledim sana, biliyorsun...

Şimdi yazdıklarımı bir daha oku ve acaba senin hakkında yorum yapmış mıyım bak?
Sadece söylediklerin hakkında bir yorum içeriyor yazım.

Asıl senin benim kimseye ders vermek niyetinde olan bir insan olmadığımı biliyor olman gerekiyor. (Bak asıl senin yazın benim hakkımda yorum içeriyormuş.)
Sadece sanat hakkındaki en genel düşüncemi açıkladım.

Şimdi yazdıklarımı bir daha oku ve acaba senin hakkında yorum yapmış mıyım bak?
Sadece söylediklerin hakkında bir yorum içeriyor yazım.

Fırat sen kendinde misin, ben hastayım şu anda ve kendimde olmadığımı sanıyordum ama sen benden daha fena bi haldesin sanırım.. Şimdi sen benim söylediklerim hakkında yorum yazdığını fakat benim hakkımda yazı yazmadığını söylüyorsun, öyle mi?

Benim yazdıklarım bir başkasının düşünceleri değil, onları ben yazdım,onlara söyleyeceğin bir şey direk bana geliyor onlar benim kendi düşüncelerim.

Ayrıca ben bu filme zaten bir baş yapıt demiyorum. Öyle aman aman da beğendim yok. Benim anlatmaya çalıştığım şey bu filmin masum olduğu, bu kadar sert söylemleri haketmediği...

Seni ajitasyon yapıyor olmakla suçlamıyorum. Yani sana ajitasyon yapan birey muamelesi yapmıyorum. Yani "kişiliğine" yönelik bir saldırı söz konusu değil. Ama sen öyle anlamışsın onu diyorum.

Düşüncelerini eleştirmekle seni eleştirmek arasında böyle bir fark var. Yani burada sadece seninle aynı fikirde değilim. Bu kadar.

Seni ajitasyon yapıyor olmakla suçlamıyorum. Yani sana ajitasyon yapan birey muamelesi yapmıyorum. Yani "kişiliğine" yönelik bir saldırı söz konusu değil. Ama sen öyle anlamışsın onu diyorum.

Düşüncelerini eleştirmekle seni eleştirmek arasında böyle bir fark var. Yani burada sadece seninle aynı fikirde değilim. Bu kadar.

Evvet, durum bu kadar basit, farklı düşünüyoruz.. Hem seni biliyorum ve ajitasyon yapıyor desen bile çok koymadı, şurda konuşuyoruz ama şaşırdım ölee direk söyleyince, uzatmaya değmez..

Ah Erçin...
Bir bilsenki o denli direkt girişim samimiyetten...

Başkasına o denli çıkış yapıyor muyum bak bakalım foruma...

Ah Erçin...
Bir bilsenki o denli direkt girişim samimiyetten...

Başkasına o denli çıkış yapıyor muyum bak bakalım foruma...