Tarantino bitti diyorum ama yine de heyecanla bekliyorum.
Alttaki Shyamalan da bitti mi sence?
- baço
Hic aklimin ucuna gelmedi bu gune kadar, taki toker yazincaya gidip baktim. Tarantino oldugunu ogrendim. Sen bana baya dvd yollayacak gibisin. 1 hafta sonra adresim belli olacak o zaman toplu olur sanirim. Tarantino'nun en son porno cekmek istedigini duymustum, onuda bir haber sitesinde gormustum, hatta baya unluleri oynatmak istiyor diye yaziyordu. Gerci baya oldu bunu okuyali. Bilmiyorum bu dogru muydu yanlis miydi? Ama sanirim bir porno yildiziyla anlasmisti bir yerde daha gormustum. Eger o filmi cektiyse izlemedim daha : )
Alttaki sen boyle porno icerikli bir film ceksen hangi unluyu oynatirdin? Altaki bir usteki soruyuda cevapla ben o mesaji gormedim.
Neyse ben cevaplayim onuda. Isaretler cok kotuydu diye soylenirdim, Koy'u izledim hakiszlik ettigimi dusundum daha kotusu olmus diye : ) Nistik Olayi izleyinceye dedim dahada kotusu olamaz : ). 6. Histen sonra sonra hep daha kotuye bir performans sergiliyor. Ama bu sondur her halde daha kotusu olamaz : ) Bunlarin arasina Olumsuz'u de katabiliriz onu unutmusum, sinemada izleyip cikinca baya sovmustum...
işaretler süper filmdi laf ettirmedim ettirmem. shayamalan öldü mü? bence işaretler ilk ve son iyi filmiydi. öldüyse sonra ölmüştür. ölmemesi arzumuz tabii. işaretler gibi bir film daha çekebilse keşke yine. (niye bu filmin bu kadar nefret edeni var onu da anlamıyorum.)
porno film çeksem kesin mehmet ali erbili oynatırdım. adamın kendi başına kemikleşmiş bir gişesi var sonuçta, filmi garanti ederdim.
ve sevgili alttaki kardeşim. tarantinoymuş, shayamalanmış falan bunlar boş işler değil mi?
- zaman ne çabuk geçiyor.
- zaman duruyor da içinden biz geçiyoruz galiba.
evet ya çatlamalı patlamalı bi filme gidelim..hatta film milm boşver başka bi yere gidelim..meyhaneye gidelim..sinemadan da konuşmayalım..keman çalsın inceden..falan filan işte..alttaki sana söyleyecek bir sözüm yok...sorum da yok....
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Bence "mondi" reklamı. En iyi reklam, tv'deki yani. Onu sordun gibime geldi sanki.
Kızım sana giysi alayım mı?
İstemem babacım istemeeem..
Alttaki; neyin reklamını çekmek isterdin?
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Kafa temizleme kasetinin reklamını. Cidden.
Alttaki, hiç öldün mü?
Ölmem mi, beni taşlara vurun, tabuta kanım sürün....
Alttaki; tüm teknolojinin göçmesini ve tekrar taş devrine dönmeyi ister miydin? Sinema yok tabi, anca tiyatro. Onda da dekor sorunu var.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Bazen.
Alttaki; cevabım çok tatmin edici gelmediyse sen cevaplayıver.
abi zaten taş devrinde değil miyiz yahu? burda sokağa bi çıkıyorum, bütün hatunlar taş.
alttaki yaptığın en başarısız espri neydi?
isterdim evet. o zaman bu parayla pulla bütçeyle iş yapanların pabucunu dama atardım kült olurdum..tiyatro yapardım..ama ters köşeye yatırdın sen şimdi ...o zaman şimdi niye tiyatro yapmıyosun diyicen de mi? alttaki?
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Demeyecem. 🙂
Birinin, "şimdi neden tiyatro yapmıyorsun?" demesi çok da önemli değil? Canın ne istiyorsa o?
Alttaki; sen niye film çekiyorsun, canın çekiyor diye olabilir mi?
@tokerkanga
Haluk Levent'in dünyalara değişemediği şey nedir?
Nedir, bilemedim
Sandığı, ehüejhehe.
Çekmiyorum. Yazıyorum. Niye yazıyorum. Egom tatmin olsun diye.
Alttaki; sence yakında filmfabrikası bir okul olabilir mi? Olursa hangi konuda ders vermek isterdin?
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Uygulamalı kamasutra.
Alttaki, hayat zaten bir okul değil mi?
- baço
hayat bir okul ise, bitirince ne olacak ? nerede kullanacağız bu bilgileri ? ..
alttaki.. (cevapsıma da cevap verebilirsin elbet ama,) "altta kalanın canı çıksın" mı ?
cehalet mutluluktur
Donnie, dostum. Alttaki benim.
Alttaki? “Yemekte yine et vardı, bol bol. Artık tabağımda et görmek beni heyecanlandırmıyor. Eti ve heyecanı gönüllü birine devretmeye hazırım. Çay geliyor, üstüne bir uzun 2000 yakıyorum. Zengin görünümlü kırklı yaşlarında bir kadın, iki yanında iki büyük köpek bize doğru yaklaşıyor. Köpeklerinin taze et ihtiyacını mezbahamızdan karşılamak istiyormuş. Usta yarı umursamaz bir bakışla, müdürün odasını gösteriyor. Kadın müdürün odasına sonra da bana bakıyor. Müdür şu an burada değil. “Çay içer misiniz” diye soruyorum. Hemen atılıyor, “Neden olmasın?” çay için kalkıyorum, köpekler havlıyor. Tiksiniyorum, ellerim titriyor. Çay ocağına doğru yaklaşmışken yön değiştirip bıçakların olduğu yere doğru yürüyorum. İki keskin bıçak kapıp koşarak kadının yanına geliyorum. Köpekler hala havlıyor. Öfkeden deliye dönüyorum, başım dönüyor. Köpeklerin birinin çenesini kavrayıp bıçağı boğazına daldırıyorum. Çok çabuk oluyor. Öbür köpek ne olduğunu anlamadan aynı kaderi paylaşıyor. Her tarafım kan içinde, çayım hala yarım, sigaram sönmemiş. Çayın kalanını kafama dikip, sigaramdan derin bir nefes çekiyorum. Her parmağımdan kan damlıyor yere” diye yazmışım günlüğüme. Sen ne diyorsun? Bütün bunlar gerçek olabilir mi? Uyduruyor muyum? Belki kendimi de uyduran, hayal eden benim. Var olmayan, farklı bir şeyim belki. Belki seni de, tüm yeryüzünü, evreni de uyduran benim. Belki beni, bizi, her şeyi var eden sensin. Ya da bütün insanlar, yeryüzü, evren, sonsuzluk… şu köşede uyumakta olan köpeğin düşünden başka bir şey değil, ne dersin?
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer