Forum

Formula 1

24 Gönderi
9 Üyeler
0 Reactions
4,610 Görüntüleme
(@ali-unal)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Bilmiyorum burada takip eden var mı ama forumlar üzerinden ya da karşılıklı olarak Formula 1 konuşabileceğim o kadar az kişi var ki -ne azı kimse yok- bazen kendi kendime bir yarışı anlatırken buluyorum. Bakalım burada var mı Formula 1 hastası, müdavimi.

Enfes bir 2007 sezonundan sonra artık 2008 sezonuna başlıyoruz. Ferrari [iki gün önce] ve McLaren [dün] araçlarını tanıttılar. Ocak sonuna kadar da bütün takımlar araçlarını tanıtacak. İşin şöyle ilginç bir yanı var: Ferrari'nin aracında çok önemli yenilikler varken McLaren'in aracı, bir önceki yılın aracına çok benziyor. Bu da, Ferrari bilgilerini kullandığı tespit edildiği için şampiyonadan atılan McLaren'in, Ferrari'den aldığı bilgileri unutmak zorunda kaldığı için araç geliştirme çalışmalarını durdurduğunu gösteriyor olabilir. Ha ben burada yanlı bir yorum da yapıyor olabilirim. Göreceğiz.

Renault'da Alonso, Ferrari'de Raikkonen ve Massa, McLaren'de Hamilton ve Kovalainen, BMW'de de Heidfeld ve Kubica ile müthiş bir sezon geçirecekmişiz gibi geliyor. Ya da sadece ben geçireceğim. Çok yalnızım. Formula, ühü.

 
Gönderildi : 08/01/2008 4:04 am
(@dv-art)
Gönderi: 0
 

yok yahu ne yanlizligi ben burdayim ama ben biraz eski kusak kaliyorum bu konuda,mansell senna prost schumacher gibi efsaneler geliyor aklima formula denince. ve uzulerek soyluyorum ki formula nin coktan bittigini dusunuyorum. 2000lerin basinda can cekisiyordu ve bana gore artik ruhunu teslim etti.hicbir yarisi heyecanla takip edemiyorum.

 
Gönderildi : 08/01/2008 4:21 am
(@ali-unal)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Mansell'ı sevmeyecek kadar kötü bir Schumacher taraftarı olduğum için, yok yok, bu da güzel.

2000'den sonrası değil de özellikle 2003'ten sonrası için ben de aynı şeyleri düşünüyor(d)um. Sıkı bir Ferrari taraftarı olmama rağmen ondan sonra yarışları izlemedim, etmedim. Ama sonra, özellikle 2006 ve 2007'da, son yarışa kadar giden şampiyonluk biraz daha hevesli hâle getirdi beni. 2000'lerin başındaki o can çekişme ve tekdüzelik şu anda yok. En son Prost, Piquet ve Mansell'ın ortak olduğu "son yarışa üç pilotun da şampiyonluk şansıyla gitme" durumu, geçen sene inanılmaz heyecanlı yaptı sezonu. 2008 için teminat bile verebilirim.

Arada bir Hakkinen'i ve Montoya'yı özlüyor insan. O eksikliği de FIA Official Review'dan kapatıyoruz.

 
Gönderildi : 08/01/2008 4:36 am
(@dv-art)
Gönderi: 0
 

ben senna nin azili bir hayraniydim (hala oyleyim) ve senna dan sonra formula da bir tek 'gercek surucu' schumacher vardi (yani senin kadar azili bir schumacher hayraniyim bende ayni zamanda) ama formula caginin degismesi artik schumacher donemlerinde bile bikkinlik vermistir bana.
olay sadece bir 'son dakika sampiyonlugu' degil benim gozumde, yarislari karsilastirinca daha iyi anlasilir ne dedigim. eskiden gercek bir rekabet gercek bir 'yaris' vardi (Yada bana oyle geliyor) simdi ise cok yavan ve yapay bir 'mucadele' oluyor.

montoya yi da gunahim kadar sevmem ayrica.

 
Gönderildi : 08/01/2008 4:47 am
(@ali-unal)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

O gerçek rekabet durumu artık sadece pistte değil, eğer kastın buysa. Teknoloji geliştirme, pitteki molalar ve yarış stratejileri de, en az pistteki pilotlar kadar rekabet unsuru hâline geldi. Mesela, sürücü pistte geçiş yapmaya çalışıp risk almak yerine önündeki rakibinden kopmuyor, sonra pitte daha az kalıp onu geçmiş oluyor. Son iki yılda yaşanan heyecan da aslında bu. Pist üzerinde bir geçiş olduğu zaman uzun süre konuşuluyor bu. Gerçi Formula'da geçiş yapmak her zaman konuşulagelen bir durum. Yani pek sık olmuyor.

Eski ile karşılaştırma yaparsam, aklıma gelen bir iki sahneden biri şu: 2001'de İspanya'da son iki tur kala birinci giden Hakkinen'in motoru patlıyor ve yarışı Schumacher kazanıyor. Hakkinen, aracını yeşilliğe çekmiş lastiğin üzerine oturmuş. Takım arkadaşı Coulthard geliyor. Artık yarış bitmiş elbette. Hakkinen kalkıyor, Coulthard'ın aracına yaklaşıyor ve otostop işareti yapıyor. Coulthard da onu araca alıp pite getiriyor. Hakkinen de seyircileri selamlıyor gülerek.

Şimdilerde bunu göremiyoruz. Herkes daha katı, herkes daha soğuk. Ama yine de tuhaf bir heyecan hâlâ var. Ya da bende var, bilemedim.

 
Gönderildi : 08/01/2008 5:05 am
(@payitaht)
Gönderi: 0
 

yok yahu ne yanlizligi ben burdayim ama ben biraz eski kusak kaliyorum bu konuda,mansell senna prost schumacher gibi efsaneler geliyor aklima formula denince. ve uzulerek soyluyorum ki formula nin coktan bittigini dusunuyorum. 2000lerin basinda can cekisiyordu ve bana gore artik ruhunu teslim etti.hicbir yarisi heyecanla takip edemiyorum.

ya dv hocam sende yeni olan hiçbir şeyi beğenmiyorsun valla 🙂

Ne bileyim içimden geldi.. Kusura bakma..

 
Gönderildi : 08/01/2008 5:12 am
(@dv-art)
Gönderi: 0
 

evet kastettigim oydu ali, mesela ben senna nin siralama turlarinin son dakikasinda kendisini gecen prost a sinirlenip yaris lastikleriyle cikip son dakikada tarihin bana gore en iyi turunu attigi (yarim saniye fark atarak ayri bir rekor da kirmistir) yaris(monaco) gibi yarislar istiyorum. yada schumacher in son sirada basladigi yarista dehset bir kalkis yapmasini,yada son sirada gittigi yarista yagmur baslayinca efsanelesmesini,digerleri pistte duramazken en hizli (kuru zemin zamanina yakin) turu atmasini,senna nin 92 de en zayif arabalardan biriyle yarisirken firtina mansell i arkasinda tutmak icin gosterdigi cilgin cabayi (duzlukte gecilip viraja deli gibi girerek tekrar pozisyonunu kazanmasi vesaire)
ozledigim seyler bunlar benim,yani sadece son dakika sampiyonluklari degil.
artik suruculerden yarislarin geneline kadar hersey o kadar yapay geliyor ki arada bir rastgelirsem bakiyorum ve gina geliyor.

hakkinen cok enteresan bir insandi (severdim kendisini schumi ye rakip olmasina ragmen) arada bir kendi capinda espiriler yapar yine kendi guler onun haricinde gayet somurtkan dururdu (finlilerin genel tabiati). yaris konusunda ciddi bir yetenegi vardi ama asla bana gore 'en iyiler klasmani' na girecek kadar degil.
frentzen,hill gibi pilotlar da ayri bir renkti (villeneuve u hic sevmem) mesela nakano vardi ki 'kamikaze' derdik kendisine,her yarista birilerini bicerken gormek mumkundu.

teknoloji gelistikce artik insan faktoru azaliyor iste bu bana itici geliyor.mesela sennayi senna yapan mclaren degildi,onu senna yapan arkasindaki mansell gibi bir pilot duzlukte motor ustunluguyle gecerken apex noktasina o esi bulunmaz denge ve algi yetenegiyle arabayi bicak sirtinda kullanarak girmesi ve pozisyonunu geri alabilmesiydi.
bugunku gecisleri gecisten bile saymiyorum.

bu arada konuyu actigin cok iyi oldu tesekkur ederim anilarim canlandi.

 
Gönderildi : 08/01/2008 5:19 am
(@dv-art)
Gönderi: 0
 

yok yahu ne yanlizligi ben burdayim ama ben biraz eski kusak kaliyorum bu konuda,mansell senna prost schumacher gibi efsaneler geliyor aklima formula denince. ve uzulerek soyluyorum ki formula nin coktan bittigini dusunuyorum. 2000lerin basinda can cekisiyordu ve bana gore artik ruhunu teslim etti.hicbir yarisi heyecanla takip edemiyorum.

ya dv hocam sende yeni olan hiçbir şeyi beğenmiyorsun valla 🙂

Ne bileyim içimden geldi.. Kusura bakma..

payitaht yeni olana onyargim yok (tabi biraz yasin getirdigi ozlem var):) f1 konusunda nedenleriyle anlatirim sohbet gelistikce. ama zaten dedigim gibi 80lerin sonundan itibaren f1 takip edince insan aradaki farki cok bariz goruyor.eger bugunku formula ise o gunku formula degildi diyeyim.

 
Gönderildi : 08/01/2008 5:22 am
(@mobidik)
Gönderi: 0
 

Ben de NTV'deyken formula ve biraz daha öncesinden takip ederdim..Hakkinen taraftarıydım ki o zamanlar yarışlar harika oluyordu bana göre..İlerleyen yıllarda nedense yavaş yavaş kopmaya başladım..Ferrari'ye düşman birisiydim..Sanırım sebebi de hem çok iyi olmaları hem de Ferrari'nin çok üst düzey zenginleri temsil etmesi galiba 😀
Formula 1'den kopma sebebim sanırım güç dengelerinin çok uç noktalarda oluşu..Türkiye Birinci Futbol Ligi gibi oldu...3 takım Ferrari,BMW,Mercedes ki bunlara sonradan Renault da katıldı..Diğer ekipler sadece figuranlık yapıyorlar..Yarışların "start" anı ve eğer ki başa baş bir müdacele varsa "finish" turları çekici oluyor..Uzun yarışlar içerisinde bazen sadece 2-3 (start hariç) geçiş görmek insanı sıkmaya başlıyor..
Şu son olaylar,hırsızlık,pilotlar arası atışmalar vs. olmasa güzel olurdu..Son dönemleri hiç yarış izlemedim..NTV'de iken nedense bilmiyorum daha çok bakıyordum..CNN Türk'te hiç bakasım gelmiyor..
Bazen sabah yarışlar olurdu ve hemen hemen aynı saatlerde NBA de maç olurdu..İki sevdiğim şeyi izlemek çok mutlu ederdi..
Aklıma gelmişken ben de NBA başlığı mı açsam ne? 😛
Ha unutmadan Formula'nın bilgisayar oyunlarına da değinelim..Multiplayer oynamak çok zevkli oluyor ki kısmen birçok ayarı manuel oynamak daha da gerçekçi oluyor..
Böyle işte..Bu sene başlayınca ilk yarışları izlerim,baktım ki tadı-tuzu yok... 🙄

Maksadım sana gördüğünü anlatmak değil anlamadığını göstermektir.

 
Gönderildi : 08/01/2008 5:46 am
(@ali-unal)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

DV: Formula 1'in değiştiğini söylememek mümkün değil. Ama bu değişimi, ben kötüye evrilen bir değişim olarak değil de, farklıya dönüşme olarak görüyorum. Senna'nın son zamanları ile Schumacher'in ilk zamanlarında aralarında yaşanan çekişmeyi hatırlıyorum. Schumacher'in, Senna'yı geçebilmek için gösterdiği hırs ve yarışa kattıkları belki beni Schumacherci yapan etkenlerden biriydi. Formula 1'i, geçiş izlemek için izliyoruz ve buna değer katan herkes bizim için iyi pilot olarak aklımızda yer ediyor. Bu yüzden Montoya da, Sato da benim için iyi pilotlardır. Onların da bu yarışa getirdiği enfes bir heyecan vardı.

Son sezonu baz alırsam eğer, kıran kırana geçen ve başa oynayan takımların birbirlerini sürekli geçtikleri bir yarış yok. Ancak yağmur yağdığında işler biraz karışıyor ve izlenmesi zevkli hâle geliyor. Eğer hiç Formula 1'i izlememiş biri, yarış izlemeye 2007'de başlayasaydı eminim pek sevmezdi ama eğer ona son üç yarışı izletseydik bütün fikri değişirdi. Demek istediğim bu, ne zaman ne olacağını bilemediğimiz her şey çok çekici. Belki o yüzden kopamıyorum ben de. Şu son iki yılda hatırladığın en iyi yarış hangisiydi dersen, 2006'daki Monaco ile Brezilya diyebilirim ancak. Schumacher'i emekli olmadan önce bu şekilde izlemek inanılmazdı. Onun dışında, her şey senin dediğin gibi. Mühendisler yarışıyor artık.

Mobidik: Okay Karacan olmadan yarış olmuyor! CNN Türk, şu son seneye kadar bizi Cem Yılmaz'ın o donuk anlatımına mahkûm etti ya, NTV'yi dört gözle bekler oldum. Neyse ki son zamanlarda yarışları Serhan Acar sunmaya başladı da biraz daha keyif alır hâle geldik. Hele bir de bu yarışları ITV ya da Speed TV'den izlersen, o zaman her şey daha çekilmez oluyor.

Aslında güç dengesi pek öyle değil. Yani Ferrari ve McLaren her sezon öne çıkıyorlar evet ama 90'lı yıllar boyunca Ferrari'nin esamesi bile okunmadı. Tıpkı 2000'li yılların başında McLaren'in görünmediği gibi. Renault'nun geçmişi iyidir. Sen saymamışsın ama en önemli takımlardan biri Williams'tır. Onlar da şu son senelerde atak yapmaya başladılar. Adları pek duyulmuyordu ama geçmişte şampiyonlukları olan bir takım bu. BMW iki üç senelik bir takım sadece. Önceden Williams'a motor veriyorlardı, artık başlı başına bir takım. Çok iyi ilerlediler, süper geliştiler. Toyota var mesela. Formula 1'e, McLaren ve Ferrari kadar para harcayan bir takım. Eskiden Lotus varmış falan feşmekan. Aslında takım bazında geniş bir yelpaze var ama tabii büyük takım küçük takım ayrımı her sezon olur. İşin farklı yanı, her sezon bu büyük takımlardan favori olanın değişebilmesi. Mesela 2006'da tek yarış kazanamayan McLaren, 2007'nin en iyi otomobiline sahipti (ne kadar çalmış olsa da). Bu sezon, bana göre dört takımın da yarış kazanma ve şampiyonluk şansı var.

 
Gönderildi : 08/01/2008 4:42 pm
(@hegel)
Gönderi: 0
 

ben de yarışları 98'den beri takip ediyorum.. büyük kartellerin ticari amaçla yaptırdığı bu yarışları istemesem de yine de seyrediyorum.. start anını göreyim gideyim diyorum, bir bakıyorum şampanyalar patlıyor. aslında dedikleri gibi amaç şu: ''pazar yarış kazan, pazartesi sat kazan'' ben de hakkinen'ciydim, şimdi de raikkonen
'i tutuyorum.. bu konu hakkında çok şey biliyorum, dergilerini bile uzun süre aldım.. ama sinema adına hiçbir artısı yok, aksine Tarkovski seven biri olarak, belleğimde understeer gibi kavramlarında bulunması beni bazen huzursuz ediyor..

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 08/01/2008 7:10 pm
(@ali-unal)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

İki senedir, sıralama turlarının son seansında takımların "Yakıt Harcama" dedikleri o turları atması, bahsettiğin reklâm ve pazarlama endüstrisi, hattâ "Pit Babes" dışında başka hiçbir alanda önemsenmeyen/görünmeyen kadınların biblolaştırılmasına rağmen, ben de yarışları seyrederken her seferinde "kendi yaşamım için bu da hata payım olsun, ne yapayım" diyorum.

Aslına bakarsan, sinema ya da başka bir alana aktarılması gereken bir artı olarak düşünmemek gerek. Zevk aldığımız birçok şeyin artısı olmayabilir ve bunlar, kötü zevkler bile olabilir. Birçok koltukta birçok karpuz taşınabiliyor, bunu hissetmek önemli, bunun hesabını vermiş olmak yeterli sanırım.

Artık understeer daha bir işler belleğine, malum çekiş kontrol kaldırıldı artık 🙂
ben de yarışları 98'den beri takip ediyorum.. büyük kartellerin ticari amaçla yaptırdığı bu yarışları istemesem de yine de seyrediyorum.. start anını göreyim gideyim diyorum, bir bakıyorum şampanyalar patlıyor. aslında dedikleri gibi amaç şu: ''pazar yarış kazan, pazartesi sat kazan'' ben de hakkinen'ciydim, şimdi de raikkonen
'i tutuyorum.. bu konu hakkında çok şey biliyorum, dergilerini bile uzun süre aldım.. ama sinema adına hiçbir artısı yok, aksine Tarkovski seven biri olarak, belleğimde understeer gibi kavramlarında bulunması beni bazen huzursuz ediyor..

 
Gönderildi : 08/01/2008 9:03 pm
(@hegel)
Gönderi: 0
 

haklısın ilk yarış Melbourne için sabahın 5 inde uyanık olacağım ben de...Andrei Rublev üstüne belki de iyi gider kim bilir 😀

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 10/01/2008 3:48 pm
(@mobidik)
Gönderi: 0
 

Yeni sezon bu Pazar başlıyor..

Toplam 11 takım ve 22 sürücünün mücadele edeceği Formula 1 2008 sezonunda heyecan, yarın TSİ 05.00'te Avustralya’nın Melbourne kentinde yapılacak sıralama turlarıyla start alacak.

Formula 1'de 2008 sezonu başlıyor. Pazar günü koşulacak olan Avustralya Grand Prix'i öncesinde yapılan antrenman turlarının en hızlı ismi Ferrari takımından kimi Raikkonen oldu. McLaren Mercedes'ten Lewis Hamilton saniyenin yaklaşık onda biri farkla Raikkonen'in gerisinde kalırken, sezonun ilk yarışında iddialı olacağının sinyallerini verdi.

14-16/03/2008 Australian Grand Prix Melbourne, Avustralya
21-23/03/2008 Malaysian Grand Prix Kuala Lumpur, Malezya
04-06/04/2008 Bahrain Grand Prix Manama, Bahreyn
25-27/04/2008 Spanish Grand Prix Catalunya, İspanya
09-11/05/2008 Turkish Grand Prix Istanbul, Türkiye
22-25/05/2008 Monaco Grand Prix Monte Carlo, Monaco
06-08/06/2008 Canadian Grand Prix Montreal, Kanada
20-22/06/2008 French Grand Prix Magny-Cours, Fransa
04-06/07/2008 British Grand Prix Silverstone, İngiltere
18-20/07/2008 German Grand Prix Hockenheim, Almanya
01-03/08/2008 Hungarian Grand Prix Budapest, Macaristan
22-24/08/2008 European Grand Prix Valencia, İspanya
05-07/09/2008 Belgian Grand Prix Spa-Francorchamps, Belçika
12-14/09/2008 Italian Grand Prix Monza, İtalya
26-28/09/2008 Singapore Grand Prix Singapore City, Singapur
10-12/10/2008 Japanese Grand Prix Fuji, Japonya
17-19/10/2008 Chinese Grand Prix Shanghai, Çin
31/10-02/11/2008 Brazilian Grand Prix Sao Paulo, Brezilya

Haydi hayırlı olsun...(Kaynak ntvspor.net)

Maksadım sana gördüğünü anlatmak değil anlamadığını göstermektir.

 
Gönderildi : 14/03/2008 4:13 pm
(@ali-unal)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Dün antrenman turlarının ilkini izledim. Ferrari öyle kırmızı ki, yahu diyor insna, bu nasıl bir araba 🙂

Ferrari de McLaren de gayet hızlı. Yarın sabaha karşı sıralama turları var. CNNTürk'ün karasal yayından çıkması (yani normal antenle izlenmiyor) sürprizi sayesinde artık yarışları Internet'ten izlemek zorunda kalacağım. CNNTürk, artık yarışları Uydudan, Digitürk'ten ve Kablolu'dan verecek. Of.

 
Gönderildi : 14/03/2008 4:58 pm
Sayfa 1 / 2
Paylaş: