Arkadaşlar bir film afişi görmüştüm adını hatırlayamıyorum. Afişte iki adam başları öne eğik bembeyaz giyinmişler dikiliyordu, arka zeminde beyaz, ellerinde de beyaz eldiven vardı. Film afişini gördüyseniz. Filmin adını yazarsanız sevinirim. İstanbul film festivalinde de gösteriliyor galiba.
Film Funny Games'in Hollywood'da çekilen yeni versiyonu. Yine Haneke çekti...
Haneke boş bi adam olduğunu 2. kez gösterdi, noldu sanatsal manatsal vurumlar, duyumlar, duşvurumlar, metaforlar bi filmi 2 defa çekmekte neymiş...
*our AC-130 in the air
Hehe, hepa yanımda olsan şu an ruhun cehennem kapılarını çalıyor oldu, ya hiç gerilmeden diyorum ki sen kimsin Barış ki Haneke'ye boş insan diyorsun? Git soğuk su iç gel demezler mi sana?
Ayrıca para nedir bilir misin barış :).
İlki nerede onu da merak ettim.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Bilmem Haneke sevmediğimdendir o.Aman sanat yapim öff şuraya böyle metafor buraya böyle meteor sokayım, millet kasılsın müzik koymayım.Bu ne abi bence sinema bu değil yani.
Aysun Kayacı ne güzel demiş Çobanla benim oyum bir mi, sinemanın da çoban ile Aysun ablamızın anlayacağı yalınlıkta olması gerek diye düşünüyorum.
Bi Gondry filmi izlesek tamam deriz fantastik ondan anlamadık, 10 dakika ver sokağı sonra al buraya bişi yükledim, yok anam yemezler, bir yere getirilmiş diye düşünürüm ben bunu.
Ha tabi ki sen kimsin üleyn lise sözcükleri uçuşur o zaman:)Ama benim tarzım değil.Ben başyapıtları izlemeyen biriyim, bana göre başyapıtlar bi Jurassic Park bi Çıplak Silah yeri gelince de Hababam Sınıfı veya Avalon hiç değilse National Geo'da izlediğim bi belgesel.
Benim sinema anlayışım herkesin at gözlüğü ile Atilla Dorsay güzel dedi diye beğenenlerden değil.Cache'yi izledim bi mık anlamadım, "salaksın" diceksiniz, yoo bana çok gereksiz geldi yani.Yok oraya bunu sokuşturmuş yok onun kamerasıymış, böhöm yok zenci bisikletçi fransadaki ırkçılığın bastırılmısıymış yok bu bunun konservesiymiş.
Damar çıktı ya alnımda anlayacağım diye.
Ne gerek var;ha film biter düşündürür dersen hayatta düşünmedim, ne gereksiz film diye kapattım yani.Beni Maskeli Beşler daha çok düşündürdü acaba altında yatan gerçekten bi komedi unsuru var mı yoksa bu kadar kötü film yapılır mı diye.
Herkes bu görüşe katılmak zorunda değil ama bence Haneke, eksisozluk gibi yerlerde nöüahüa süper adam, film çeksede iznelesi kişi diye yorumlardan sonra Türkiye'de zortlayan bi insan, sevmem ama sevene de karışmam.
Ha sanatsal film yapıyorum diye geçinen bi bağımsız gidip Hollywood'un yapımcılığını yapmış kendi filmini tekrar niye çeker.Nerde kaldı len senin meteorların demezler mi adama.Tırt çıktı.
Önceki versiyon:
http://www.imdb.com/title/tt0119167/
Bilmiyorum filmi izlemedim ama Fırat'ın yazısını düzenlerken okudum.
*our AC-130 in the air
Vallaha Barış'ın son yazısı bana baya bir girdi aslında, Haneke üzerinde o kadar düşünmüş, yazmış, yazacak biri olarak 🙂
Fikirlerine bir şey demem tabi Barış'ın, zevk meselesi her şeyden önce bana kalırsa bu işler...
Bu son film için de benzer şüpheleri taşıyorum...
Neden sorusu hep kafamda...
Ama izlemeden de bir şey demek istemiyorum...
Bambaşka bir şey gelebilir belki...
Cachê, evet biraz ağır gelebilir ama, bence Funny Games, Barış'ın bahsettiği bir çok kesimin ilgisini de çekebilecek iyi bir gerilim...
Fırat tabi ki sana bi lafım yok:) Yanlış anlaşılmak istemem.Ama yani bu tür filmlerin izleyici kitlesi az olmasına karşın, ha Haneke deyince "iyi adamdır" denilmesini anlamıyorum, bi filmini yarım yamalak izleyip, hatta izlemeyip üstüne çok iyi yönetmen diyen çok kişi var.İsim yapmış olması bence buna bağlıyorum.
Funny Games'i izlicem bakalım evde duruyor ama Haneke sendromumu üzerimden atamadığım için elleşmedim heç.
*our AC-130 in the air
Haneke'yi sevmemene kimse bir şey diyemez ama bazı yanlışları düzeltmeliyiz: Haneke metafor kullanmaz, sıkıcı olmak pahasına derdini uzun ve sıradan planlarla anlatmayı dener.
bu bir filmi ilk defa ikinci kez çekişi de değildir.. Fransa döneminde çektiği ''Bilinmeyen Kod'', Avusturya döneminde çektiği ''71 Fragments.........'''ın tekrarıdır.. yani bunu daha önce de yapmıştır..
ufak bir ayrtıntı : Coen'lerin son filmindeki Bardem'in kullandığı mezbaha silahı, Haneke'nin ''Benny'nin Videosu'' filminde çocuğun kullandığı silahtır... ilham alınmış mıdır bilemem... tartışmaya devam edebiliriz daha........
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Fırat tabi ki sana bi lafım yok:) Yanlış anlaşılmak istemem.Ama yani bu tür filmlerin izleyici kitlesi az olmasına karşın, ha Haneke deyince "iyi adamdır" denilmesini anlamıyorum, bi filmini yarım yamalak izleyip, hatta izlemeyip üstüne çok iyi yönetmen diyen çok kişi var.İsim yapmış olması bence buna bağlıyorum.
Funny Games'i izlicem bakalım evde duruyor ama Haneke sendromumu üzerimden atamadığım için elleşmedim heç.
Üstüme alınmadım zaten...
Haneke babam mı sanki 🙂
Elbette öyle çok insan var ve benim de tiksindiğim insanlardandır onlar...
İsim yapmış olmasının sebebini çok bilmiyorum ben ama, genel olarak şiddeti çok net göstermesi çok fazla dillendirilmiş bir özelliği...
Bu özelliğiyle ön plana çıkıyor...
Zor adamdır kabul ediyorum...
Birçok kişi çok sever, birçok kişi nefret eder...
Haneke'yi sevmemene kimse bir şey diyemez ama bazı yanlışları düzeltmeliyiz: Haneke metafor kullanmaz, sıkıcı olmak pahasına derdini uzun ve sıradan planlarla anlatmayı dener.
bu bir filmi ilk defa ikinci kez çekişi de değildir.. Fransa döneminde çektiği ''Bilinmeyen Kod'', Avusturya döneminde çektiği ''71 Fragments.........'''ın tekrarıdır.. yani bunu daha önce de yapmıştır..
ufak bir ayrtıntı : Coen'lerin son filmindeki Bardem'in kullandığı mezbaha silahı, Haneke'nin ''Benny'nin Videosu'' filminde çocuğun kullandığı silahtır... ilham alınmış mıdır bilemem... tartışmaya devam edebiliriz daha........
Metafor kullanmaz katılıyorum...
Sineması aslında genel olarak tek bir metafordur diyebiliriz ama yine de...
O da kamera = kurgulanmış gerçeklik metaforu!
Ve işte aslında bunun ne kadar metafor olduğunu tartışmak Haneke'nin biraz da işi...
Ayrıntıdaki tespitin ilk izlediğimde aklıma geldi ve bu çerçevede Javier Bardem'in canlandırdığı karakteri Haneke karakterleriyle özdeşleştirdim...
Ki zaten Haneke'nin katillerinin en büyük özelliği işledikleri cinayetleri ve de yaptıkları şiddet eylemlerini nedensiz yapıyor olmaları. Tıpkı Bardem'in karakteri gibi...
Yazmaya devam edeceğim ben Haneke'yle ilgili...
Psinema isimli dergide bir yazım yayınlanabilir Cachê'nin bir çözümlemesi üzerine...
Zaman zaman düşünüyorum...
Haneke'yi mi seviyorum, yoksa onun bana düşündürttüklerini mi?
Çünkü mesela çok sevdiğim filmleri açıp tekrar tekrar izlerken Haneke'nin filmlerini sevdiğimi söylememee rağmen Cachê'yi iki, Funny Games'i bir kere izledim... Code Unknown, Piano Teacher, Benny's Video da birer kere izlendi tarafımdan...
güzel bağlamışsın .. şu dergilerdeki uzun yazılarına da gıpta ediyorum.. ben yazamam vallahi, o kadar şeyi idrak edebilsem de bu şekilde bir araya getiremem... bütün emeği geçenlerin eline sağlık..
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
güzel bağlamışsın .. şu dergilerdeki uzun yazılarına da gıpta ediyorum.. ben yazamam vallahi, o kadar şeyi idrak edebilsem de bu şekilde bir araya getiremem... bütün emeği geçenlerin eline sağlık..
Ben de çok zorlanıyorum aslına bakarsan yazarken Fuat Abi...
Yani baya bir kasıyor sıkıştırmak belli bir alana sokmak için...
İlk yazımda cidden bu anlamda sorunlar vardı...
Bir dereden bir tepedendi...
Gitgide spesifikleştirmeye çalışıyorum bakalım nasıl olacak...
Gözlerinizi bizden kaçırabilirsiniz ama yüreğinizi kaçıramazsınız.
Varlık nedenimizi ortadan kaldırmak için dernek kurduk.
- Esra Ceyhan'ın çöpünü ben ayıklıyorum abi. Kişisel eşyaları çadırımı süslüyor. Çok duygusal kadın. Ben çöplerini ayıklarken, camdan bakıp ağlıyor.
Katı Atık İşçileri/Toplayıcıları
trt 2 de rast geldim...gözlerim yaşardı.. Haneke baba bu topraklarda yaşasaydı el atardı.. o yoksa biz varız diyorum ve kendimden geçiyorum...
not: konuşma çizgili yeri ben ekledim..
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
yeri gelmişken bir daha söyleyeyim.
fırat'ı ben de çok başarılı buluyorum, yolu daima açık olsun.