Forum

"Entelektüel&q...
 

"Entelektüel"liğin kazandırdıkları/kaybettirdikleri....

10 Gönderi
6 Üyeler
0 Reactions
2,038 Görüntüleme
(@gorkem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Biraz.... "cüretkar" ya da "iddialı" bir başlık ismi oldu gibi ama başka net bir söylem yok gibi. Hani sanki, bu başlığın muhatabı olan herkesi (ve tabi başta dahilinde olduğum ya da temsil ettiğim herhangi birşeyi) entelektüel sınıfına sokmuş gibi.... Başlık kapsamında entelektüel kelimesini şahıslara mal ederek sürekli tırnak içinde kullandığımızı varsayınız lütfen, uzatmadan konuya girelim.

Aslında girmeyelim.... Benim söylemek istediğim bir ton şey var ama önce sözü konu üzerine fikri olan, başlığın bazı çağrışımlarına ve rahatsızlıklarına temas ettiği kişilere verelim.

"Entelektüel"liğin bir kişiye kazandırdıkları ve kaybettirdikleri üzerine neler söylenebilir sizce?

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 08/12/2010 12:30 pm
(@payitaht)
Gönderi: 0
 

Ben küçükken entellektüel giymiştim.

(Entellektüelliği cümle içinde kullanınız.)

 
Gönderildi : 08/12/2010 7:22 pm
(@verbal_kint)
Gönderi: 0
 

"entellektüelite, içinde bulunduğun sanat dalına göre değişse de, yaratıcılığı öldürüyor" söylemine katılmıyorum.

http://www.camurfilms.com" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 09/12/2010 3:03 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Bu başlığı neden açtığımı açıklamam gerekiyormuş gibi bir his aldım. Normaldir herhalde.

TDK'ya göre enteletüel "Bilim, teknik ve kültürün değişik dallarında özel öğrenim görmüş (kimse), aydın, münevver" demek. Tabi sayısız kelime gibi bu kelimenin de sözlükteki anlamı ile gerçek hayattaki anlamı tam olarak örtüşmüyor gibi. Benim rahatsızlığım tahmin edilebileceği gibi sokaktaki entelektüel üzerine.

Hemen her zaman olduğu gibi "kısaca" anlatmaya çalışayım: Entelektüel kişi, varlığı/doğası/misyonu gereği, üzerine çalıştığı, eğitim ve tecrübe gördüğü şey üzerine kayda değer birşeyler yaratmaya ve aynı şeyi ileriye götürmeye niyetli kişidir. Bu güdü, aynı kişiyi, başka sayısız konuda da "hep ileri hep ileri" ruhuna sahip biri yapar. Yarı mecaz olarak "birşeyleri aşma" olgusu vardır ya. "Ben aştım onları!" yaklaşımı. Hah, o işte. Entelektüel kişi zaten birşeyleri aşmış kişidir. Bu aşmışlık da zaten en başta ve temelde hayatımızı öncül biçimde etkileyen, yönlendiren şeyler üzerinedir. İş/güç, para/pul, aile/eş/dost/sevgili kavramları, din/inanç/ahlak olguları, politika/siyaset.... Entelektüel olup da bu en temel olgular/konular üzerine kendine has fikirleri olmayan, çoğunluklar tarafından kabul görmüş kalıp, inanış, yorumları kabul ve hayatına enjekte etmiş entelektüel kişi görmek çok zordur.

Buradan hareketle: Acaba daha çok entelektüelliğin meyil verdiği (ya da entelektüelliğe meyil veren) bu ilericilik, gelişme ve aşmış olma güdüsü, bu kişilere, yalnış şeyleri de, aşılmasının pek de hayırlı olmadığı şeyleri de aştırıyor olabilir mi?

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 10/12/2010 12:11 pm
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Acaba daha çok entelektüelliğin meyil verdiği (ya da entelektüelliğe meyil veren) bu ilericilik, gelişme ve aşmış olma güdüsü, bu kişilere, yalnış şeyleri de, aşılmasının pek de hayırlı olmadığı şeyleri de aştırıyor olabilir mi?

Bunu gerçekten merak ediyor musun. Ya da bunu tartışacak kıvama nasıl getirdin kafanda. Yani bir örnek üzerinden buraya çıkmış olman lazım mutlaka. Bir şey düşünürken buraya bağlamış olman lazım yani. İşte o şeyi söyle bize, ne düşünüyordun da bu soru parladı kafanda, bize o lazım. Yoksa durup dururken aklında bu soru parlamış olamaz, olmamalı. Söyle onu bize.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 10/12/2010 12:48 pm
(@ali-unal)
Gönderi: 0
 

"Sokaktaki entelektüel" dediklerin, "entel dantel" dediğimiz enteller mi yoksa? Sanki ima ettiğin şeye bu biraz daha yakınmış gibi geldi.

Entelektüelliğinse bir şey kazandırıp kaybettirmesi bana yanlış geliyor çünkü bu bir savaş değil. Bir çoktan seçmeli testin sonucu da değil. Bir yaşam şekli sadece, bir yol. Her yolun kendine ait bir doğrusu ve yanlışı var. Senin yaklaşımın, sanki evrensel bir doğru varmış da entelektüeller, bu doğruyu kendilerine göre başka şekillerde yontuyorlarmış gibi bir anlamı çağrıştırıyor. Bu anlamda entelektüeliğin, bilinçli olarak seçilsin veya seçilmesin, sonunda bir teste tabi tutulması ve kimin yerleştirdiği belli olmayan muğlak ve göreceli etik ölçütlere göre değerlendirilmesi gereken bir olgu olduğunu düşünmüyorum.

 
Gönderildi : 10/12/2010 2:34 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Entelektüelliğinse bir şey kazandırıp kaybettirmesi bana yanlış geliyor çünkü bu bir savaş değil.

BUradaki kazanma bir yarışı, savaşı vs. yi kazanma anlamında değil. Birşeye birşeyler katma anlamında. Bilgi dağarcığına bilgi gibi. Hayatına keyif gibi. Ya da tam tersi, hayatından huzuru kaybetmen gibi.

Çıkış noktamı bir ölçü daha netleştireyim, yazacağım sick....

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 10/12/2010 2:43 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Arkadaşlar.... KOnu bağlamında şöyle temel bir soru üzerine düşünmek gerektiği fikrindeyim:

Sanatçı dediğin, entelektüel dediğin kişi (bunları "o mertebede" ya da "o mertebeye doğru ilerlemeye çalışan" olarak kabul ediniz) temelde zaten bazı açılardan rahatsız kişidir ya. HAni, "cehalet erdemdir" söyleminin tersi gibi. Cahil adam çok basit şeylerle mutlu olabilir, ancak çok temel dert ve sorunlarla canını sıkar. Entelektüel kişi ise, algı gücü yüksek olduğundan çevresindeki uyumsuzlukları, bozuklukları, sorunları tüm açıklığıyla görür ve neredeyse sürekli bir zihinsel savaş halindedir. Bu savaş hali, huzurlu ve sakin bir ruh halinin tam tersine denk düşer. Bu sürekli aktif ve muharebe halindeki zihin, çoğu profilde ortaya sorunlu kişilikler çıkarmıştır. Sanat tarihine sakin, akıllı uslu sanatçıdan çok daha fazla arıza adam vardır. Kural değildir bu ama bir sonuçtur. Nedenleri incelemek ve düşünmek de bize düşmez mi? 🙂

Bu noktada soru şu: Söz konusu "ruhani savaş hali"nin günlük hayatta, insan ilişkilerinde, insanın işinde gücünde nasıl etkileri oluyor acaba? Ev yuva aile çoluk çocuk sahibi olma? İnanç, din, toplumsal değerler, ahlak gibi olgulara bakış ve bunlarla ilişkiler üzerine etkileri nedir?

Ve bir ilginç soru da şu: İnsan, algı gücü yüksek olduğundan bu çarpıklıkları görür, rahatsızlık hissederde mi entelektüel olur, yoksa zaten entelektüel bir kişiliğe sahip olduğu için mi bazı şeyleri görür ve rahatsızlık hisseder?

Entelektüel kişiliklerin çoğu muhaliftir değil mi? Peki insan muhalif ruhlu olduğundan mı entelektüelliğe adım atar yoksa zaten entelektüel olduğu için mi muhalifliğe soyunur?

(Bu denklemler illa olması gereken, şart olan şeyler değildir tabii ki. Ama genele baktığınızda çoğunlukla geçerlidir)

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 16/12/2010 6:57 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Ya ben şu başlığa bir şeyler yazacağım da, ilham gelmesini bekliyorum. 🙂

 
Gönderildi : 07/01/2011 7:43 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Bazen uzun süre gelmeyebiliyor o ilham.... İlham kelimesiyle ilgili bir kelime oyunu yapmak lazım bu mesajın üstüne. "İlham, İlhanlara gitmiş, ehi ehi!" falan gibi.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 07/01/2011 11:56 am
Paylaş: