Bu başlıktan 5-10 tane yoksa bende yazayım birşeyler..

En son Cyrano De Bergerac oyununu izledim.
Mükemmel bir oyundu.Oynayanlar oyun kadar iyi olmasalar bile tiyatronun "ben tiyatroyum" haykırışlarını oyun sonuna kadar sadakatle aktardılar..

Bir daha görsem bu oyunu bir daha izlerim.Bir daha ve bir daha..

Bence tiyatro yapay ve gereksiz.

Bence tiyatro yapay ve gereksiz.

Neden ?

Bende geçenlerde 'YEŞİL PAPAĞAN LİMİTED' oyununa gittim. Mafya, devlet, sporcu ve popüler müzisyenlerin birbirleriyle bağlantılarını konu alan ve göndermelerle dolu bir oyundu. Kurtlar Vadisinden bilinen Altan Akışık(doğu bey)da sahnedeydi. Oyunculuğu ve ses tonuyla beni oyuna bağlamayı başarmıştı ama genel anlamda beyenmemiştim. Özellikle hademe rolündeki oyuncu girişi İbrahim Tatlıses parçasıyla açmıştı ki bu beni yeterince soğutmaya yeterdi.

Bu başlıktan 5-10 tane yoksa bende yazayım birşeyler..

En son Cyrano De Bergerac oyununu izledim.
Mükemmel bir oyundu.Oynayanlar oyun kadar iyi olmasalar bile tiyatronun "ben tiyatroyum" haykırışlarını oyun sonuna kadar sadakatle aktardılar..

Bir daha görsem bu oyunu bir daha izlerim.Bir daha ve bir daha..
Cyrano De Bergerac biraz eski değil mi 🙂 ?Sanırım Bülent Emin Yarar'ın oynadığına gittin.O adam süper yav.Bence tiyatro oyunu izleyenler ikiye ayrılır:Bülent Emin Yarar'ı izleyenler ve izlemeyenler 🙂 Ayrıca çok çok eskidende Mücap Ofluoğlu oynamış("Mücap Ofluoğlu kim" diye sorarsanız tiyatro oyuncusu ama herkes onu Öztürk Serengil'i seslendiren adam olarak tanır).

Bence tiyatro yapay ve gereksiz.
Tiyatro insanı insana insanca anlatan bir sanat dalıdır.Eğlendirmenin yanında eğitici amacı vardır.Eğer tiyatro izleyen bir toplum olsaydık maganda maç kazandık diye silah atıp birilerinin canına kıymazdık.

Bence bununla alakası yok tiyatro hiçbir zaman ülkemizda halka hizmet vermedi, yakın dönem hariç.Bununla beraber tiyatro kültürü burjuvalara yönelik olurken okumamış, cahil kesim nasıl tiyatroya gidebilir ki.

Sevmeyişimin nedeni, tiyatronun çok yapar, sıradan, samimiyetsiz gelmesi.Tekrar tekrar sahnelenen oyunlar artık aynı monotonlukta aynı kıvamda, durmadan bi oyuncunun sahneye dönüşlülüğü fln fln... ben farklı tiyatro türleri seviyorum ne bileyim neden bi kurgusal tiyatro yok veya ne bileyim bilimkurgu yok veya o tür şeyler.. Yaratıcı tiyatro gibi.Sahne oyunları benim daha çok ilgimi çekiyor sahnede.

Bence bununla alakası yok tiyatro hiçbir zaman ülkemizda halka hizmet vermedi, yakın dönem hariç.Bununla beraber tiyatro kültürü burjuvalara yönelik olurken okumamış, cahil kesim nasıl tiyatroya gidebilir ki.

Sevmeyişimin nedeni, tiyatronun çok yapar, sıradan, samimiyetsiz gelmesi.Tekrar tekrar sahnelenen oyunlar artık aynı monotonlukta aynı kıvamda, durmadan bi oyuncunun sahneye dönüşlülüğü fln fln... ben farklı tiyatro türleri seviyorum ne bileyim neden bi kurgusal tiyatro yok veya ne bileyim bilimkurgu yok veya o tür şeyler.. Yaratıcı tiyatro gibi.Sahne oyunları benim daha çok ilgimi çekiyor sahnede.
Yani tiyatroyu yapar,sıradan samimiyetsiz buluyorsun,bilimkurguyu samimi buluyorsun öyle mi 🙂 ?Tiyatro bir milletin kültür seviyesinin aynasıdır.Ne kadar çok izlersen o kadar zenginsindir.

Öyle birşey demedim ki, samimiyetsiz buluyorum çünkü yapılan tür tekdüze, hiçbir heyecanı olmayan işler.Farklı türlerden şeyler çoğaldıkça renkte katılacaktır demek istiyorum.

Tiyatro bence bi milletin kültür seviyesi değildir, bu tamamen gazetelerin pazar eklerinde yazılan basma kalıp laflardır, bi tiyatroya giderek ne kültürümüz genişler nede farklı şeyler katmış oluruz.Ben böyle birşeye inanmıyorum.Çok tiyatro izlemekle adam olunsaydı oho...

maximus_3_1 demişki: "Cyrano De Bergerac biraz eski değil mi'"
Bu oyunu oldum olası sevmişimdir.Kaldıki tiyatro modası geçmeyecek olan nadir sanatlardan biri.Bir oyun 30.682 kere sahnelenmiş olabilir.Ama her grup ayrı tadda ve ayrı duyguyla oynar.Sinema yönetmenliği gib i düşünün.Biri iyi .eker diğeri kötü.Bunun gibi yani.
O yüzden eski yeni olması fark etmez.İşin içine beğeniler de girdiğinde hiç farketmez. 🙂
Ege üniversitesi Tiyatro topluluğunun sahnelediği Cyrano De Bergerac'ı izledim..

hepatitb demişki: "Bence bununla alakası yok tiyatro hiçbir zaman ülkemizda halka hizmet vermedi, yakın dönem hariç.Bununla beraber tiyatro kültürü burjuvalara yönelik olurken okumamış, cahil kesim nasıl tiyatroya gidebilir ki.

Sevmeyişimin nedeni, tiyatronun çok yapar, sıradan, samimiyetsiz gelmesi.Tekrar tekrar sahnelenen oyunlar artık aynı monotonlukta aynı kıvamda, durmadan bi oyuncunun sahneye dönüşlülüğü fln fln... ben farklı tiyatro türleri seviyorum ne bileyim neden bi kurgusal tiyatro yok veya ne bileyim bilimkurgu yok veya o tür şeyler.. Yaratıcı tiyatro gibi.Sahne oyunları benim daha çok ilgimi çekiyor sahnede."

Aslında şöyle.Burjuvaya yönelik,köylü sınıfıona yönelik,orta kesime yönelik gibi değerlendirmelerde bulunmamalı.
Neden? Burjuva kesime aittir diye bir ibare sunmadan o yaptırımın hangi kesite ait olduğunu bilemezsin.Çünkü yoksul da parasını ayırıp tiyatro izleyebilir,burjuva kısımından herhangi biri de.Bu yüzden "Er gazinosu" gibi yalnızca erlerin giridği ve subayların adım dahi atmadığı bir sınırlı erişim alanı olsaydı haklıydın.Bu Tiyatro bileti yalnızca vesikasında burjuva yazanlar içindir gibi bir ibare olmalıydı ki dediğini haklı çıkarsın.
Eğer oyun izleme keyifini daha çok yaşanyan takım burjuva takımı ise bunun nedeni tiyatronun burjuva takımına hitap etmesi değil,burjuva takımının tiyatroya gitme eğilimi kazandığı içindir.Dünya gerçekleri yani..
Yoksa "dur arkadaşım tiyatro yalnızca burjuva kesimi içindir" gibi bir yaptırım uygulandığını sanmıyorum. 🙂

Bana göre Üretildiği an tüketilen hiç birşey yapay değildir.Yemek yemek gibi düşün.Pişirir ve soğumadan yersin.Soğuk yemeklerde var deme sakın 🙂
Yapaylık aslında sinema da daha yoğun.O yüzden sinema kadar çekici olmasa da Tiyatronun büyük önem taşıdığı su görütmez bir gerçektir.Ki elbette görüşüne saygı duyuyorum ama şu görüşünle tüm tiyatro geçmişini ve geleceğini yıpratıyorsun.

Yapay olmadığını destekleyen birkaç cümle etmem gerekirse; tiyatro tamamiyle samimi ve oyunun seyir kalitesini doğrudan etkileyen oyunculuklara bağlı bir performans sanatıdır.
Elbette provaları alınır ve en kusursuz hali ile sergilenmeye çalışılır.
Ama oyuncuların kalitesi ile doğru oranda olan ikna etme gücü yapaylığı ortadan kaldırır.
Bub yüzden sanırım tesadüfen kötü oyunculukların sergilendiği oyunlara gitmiş olman seni böyle bir düşünceye itti..

Tiyatro yapısı itibari ile klasik döneme herdaim sadık kalıp oyunların klasik tabanlı üretilmesini tetikliyor.Buna bir nevi bağlılık ve estetik anlayışı diyebilirim.
Tiyatroda çoğu görüş sınırların bilinmesi ile şekillendiği için uçarı görüşlerin desteklenmeyeceği bilinir.
O uyüzden tiyatro sinemanın verdiklerini izleyiciye sunmaz,vaadetmez.
Ki sinema da tiyatronun vaadettiği olguları sunamaz.
Bilim kurgu gibi türler insanların imkanları zorlaması ve ulaşılamayana ulaşma arzusu üzerine geliştirilmiş bir tür olduğu için hiç bir zaman bir tiyatro oyunun da bu isteğin ya da arzun gerçekleşmez.Ki bu tiyatronun doğasına aykırı.

Korkarım söyleyeceklerim bunlardan ibaret.Bak hain!

Bu oyunu oldum olası sevmişimdir.Kaldıki tiyatro modası geçmeyecek olan nadir sanatlardan biri.
Modası geçmeyecek olan nadir sanatlardan biri olduğunu biliyorumda şu yüzden sordum:En son tiyatroya gittikten sonra bayağı zaman geçmiş mi diye 🙂
Öyle birşey demedim ki, samimiyetsiz buluyorum çünkü yapılan tür tekdüze, hiçbir heyecanı olmayan işler.Farklı türlerden şeyler çoğaldıkça renkte katılacaktır demek istiyorum.

Tiyatro bence bi milletin kültür seviyesi değildir, bu tamamen gazetelerin pazar eklerinde yazılan basma kalıp laflardır, bi tiyatroya giderek ne kültürümüz genişler nede farklı şeyler katmış oluruz.Ben böyle birşeye inanmıyorum.Çok tiyatro izlemekle adam olunsaydı oho...
Ozanakbaba çok güzel açıklamış.Bende ona ekleyiyi şeyler yazıyorum.Sen kendini şartlandırdığın için bunları söylüyorsun.Öyle şartlanmışsın ki "Gazetelerin pazar eklerinde yazılan basma kalıp laflardır" demişsin,tam tersine gazetelerde yazılan bir laf değil.Araştırıp o lafı kimin söylediğini öğrenmeni tavsiye ederim 🙂 "Tekdüze hiçbir heyecanı olmayan işler" demişsin,hayatında kaç tane tiyatro oyunu izledin de bunu söyledin çok merak ediyorum."Çok tiyatro izlemekle adam olunsaydı oho" demişsin,bu ülkeyi yönetenler çocukluktan itibaren "Çayhane" gibi hem sağlam mesajları olan hemde eğlendiren tarzda oyunlar izleselerdi bu ülke güllük gülistanlık olurdu.Seni severim Hepa ama dost acı söyler;çok önyargılısın ve benim çok sevdiğim kendi bulduğum bir lafım var:Önyargılı olmakta bir nevi yobazlıktır.Senin gibi bir arkadaşım vardı.Hayatında adam gibi bir tiyatro oyunu izlememiş,tutturmuş "Ben tiyatroyu sevmem" diye."Güzel bir oyun izlesen sende seversin" diye ısrar ettim.Zorla "Benerci Kendini Niçin Öldürdü"ye götürdüm.Tiyatronun hastası oldu.Şimdi "Tiyatro sezonu başlasında beni yeni oyuna götür" diyor.Bursa Devlet Tiyatrosu'nun sahnelediği,Aziz Nesin'in "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" oyunu var.Bazen İstanbul'da da oynuyorlar.Gerçek tiyatroyu bir yerden izlemeye başla Hepa.Bence bu oyun başlangıç için iyi bir oyun 🙂 Hatta İstanbul'da oynayacağı zaman biletide ben alırım sana 🙂

Bu konuda (tiyatro ile alaka) sanırım sizlerden biraz daha şanslıyım
Çünkü tiyatro oyunları izlemek yanında oyunlarda bizzat rol almak,kostüm satarımı sahne tasarımı işlerini de yaptım uzunca bir zaman.
O yüzden hem oynamaktan hem de izlemekten zevk aldığım yegane sanattır tiyatro.
Ve türk tiyatro tarihinde gerçekten mükemmel oyunlar var.
Verdiğin örnekler dışında en çok sevdiğim türk oyunları Haldun Taner'in "Gözlerimi kaparım vazifesmi yaparım" , Ferhan Şensoy'un "Şahları da vururlar" , "Arafta Kalanlar" (bu oyunda baş melek rolü benimdi) 'dır.

Saymakla bitmez ve dünyaya açıldığımızda bu başlık dolup taşar.

O yüzden illaki tiyatro diyorum.