last.fm sayfamı vereyim o benim yerime cevaplasın. Burada en üstlerde olmayıp da hastası olduğum gruplar da var tabii. Fazla dinleyemiyorum onları genelde çok kötü ruhsal durumlara soktukları için. A Silver Mt. Zion ve The Black Heart Procession aklıma ilk gelen örnekler mesela.. Öyle kolay kolay dinlenmez..

http://www.last.fm/user/Eglaia " onclick="window.open(this.href);return false;

Bir de buradaki liste asla ama asla en sevdiğim, en beğendiğim, en değer verdiğim gruplar falan değil. Olanlar da var tabii de bu dinlediklerimin listesini tuttuğundan en çok dinlediklerim. Stereophonics misal 2 yıldır dinlemiyorum neredeyse ama bir dönem deli gibi dinlerdim ilk 15e girmiş o nedenle falan filan.

last.fm sayfamı vereyim o benim yerime cevaplasın. Burada en üstlerde olmayıp da hastası olduğum gruplar da var tabii. Fazla dinleyemiyorum onları genelde çok kötü ruhsal durumlara soktukları için. A Silver Mt. Zion ve The Black Heart Procession aklıma ilk gelen örnekler mesela.. Öyle kolay kolay dinlenmez..

http://www.last.fm/user/Eglaia " onclick="window.open(this.href);return false;

Bir de buradaki liste asla ama asla en sevdiğim, en beğendiğim, en değer verdiğim gruplar falan değil. Olanlar da var tabii de bu dinlediklerimin listesini tuttuğundan en çok dinlediklerim. Stereophonics misal 2 yıldır dinlemiyorum neredeyse ama bir dönem deli gibi dinlerdim ilk 15e girmiş o nedenle falan filan.

Sayfana girdim, zor açıldı ve sanatçı listesi göremedim. Sen üşenmeyip yazsana yine de buraya Ahbap. İyi olur ya, tek kalemde görürüz.

Hadi yutup yasak açılmıyor, bunu açmayı nasıl başaramadın anlayamadım Görkem. Kesin Explorer falan kullanıyorsundur sen bir de şimdi :). Onla da açılır gerçi de bilemiyorum.

Daha önce de dedim ben karşıyım bu tarz listelere. Şu an çıkmam lazım, daha sonra dinlemeyi sevdiğim grupları yazarım.

1-Nirvana
2-Rage Against The Machine
3-Radiohead
4-Placebo
5-Muse
6-Mor ve Ötesi
7-Cake
8-Şebnem Ferah
9-Athena
10-Santana
11-Travis
12-Danny Elfman
13-Metalica
14-Elvis Presley
15-The Beatles
16-Gogol Bordello
17-Korn
18-Franz Ferdinand
19-Garbage
20-Reamon

sildim ben
10 dakkada bir girip değiştiriyorum öbürtürlü 🙂

Micheal Cretu
Celine Dion
Michael Jackson
Metallica
Beatles
Barış Manço
Özlem Tekin
Elvis
MFÖ
Secret Garden
Enya
KLF
Mariah Carey
Brian Adams
Roxette
Belinda Carlisle
Hans Zimmer

Sıralamasızdır...

death cab for cutie
Aha emocu, dalga geçin olum!

forumda gezmek, mesaj atmak bildiğiniz çaba istiyor artık. Çok istekli olmak lazım. İyi bir doğal seçilim yöntemi.

🙂 iyi biliyosun sende emo grupları 😛
valla ben çok severim death cab for cutie hatta ilk uzun metraj senaryomu i will follow you into the dark şarkıları üzerine yazıyorum bile diyebilirim utanmadan 🙂

1986’dan önce heavy metal kesinlikle çok az biliniyordu ülkemizde. O tarihten itibaren bu müziğe gönül veren azınlığın dilinde şu üç grubun ismi dökülürdü: Iron Maiden, Scorpions ve Kiss. Kiss Amerikan grubu olduğu için psikolojik olarak da biraz uzakdı. Plakçılarda EMI etiketiyle kasetler çıkmaya başlamıştı. O tarihe kadar Modern Talking, A-ha, Duran Duran gibi grupların kesmediğini anlamıştım. 1986’da aldığım ilk kaset Iron Maiden’ın “Powerslave” albümü oldu. Açılıştaki, 2.Dünya savaşındaki bir savaş uçağı pilotundan bahseden “Aces High” parçası gürültüsünden dolayı bende hayal kırıklığı yaratmıştı. Birkaç gün sonra kaseti tekrar taktığımda teybe yavaş yavaş anladığımı fark ettim. 1988’de sihirli üçlü isim değiştirmişti: Slayer, Metallica ve Anthrax. Bakırköy postanesinin yanında Burak plakçılık, plaklardan kasetlere kayıt yapardı. Geçiş döneminden sonra o tarihte aldığım (1988) kaset Slayer’ın “Reign In Blood”u oldu. Henüz metal tişörtler yoktu, dergiler, herhangi bir bilgi vs. de yoktu. İlginç olansa biz hiçbir şeye ulaşamazken, aynı tarihlerde Polis radyosunun –günün öğle sonrası yabancı yayın yapardı- Possessed gibi satanist grupları çalabilmesiydi. TRT Fm ise, ancak bir sene sonra, Şener Yıldız’ın çabalarıyla bu müziğe kapılarını açacaktı. O dönemde çıkan Metallium, Metafor ve Pentagram gibi gruplardan geriye pek az grup kaldı. Belki de tek Pentagram. Daha sonra her şey çorap söküğü gibi geldi. Özel radyolar, metal tişörtler, başta Laneth dergisi, fanzinler vs. görkem liste isteyince bunları yazmak istedim.

1- DEATH
2- Pink Floyd
3- Iron Maiden
4- Slayer
5- Black Sabbath
6- Metallica (90 öncesi)
7- REM
8- Beatles
9- Doors
10- Anathema
11- Opeth
12- Depeche Mode
13- Anthrax
14- Exodus
15- Candlemass
16- Pentagram
17- Nirvana
18- Kreator
19- Sepultura
20- Cannibal Corpse

Vay be, bir Schuldiner hastası daha.. Bir garip adamsın be hegel valla.. Bir numaraya DEATH koymak hakkaten yürek ister. Çaldığı tarza adını verebilmiş tek gruptur bildiğim :).

Hegel o listede R.E.M'in ne işi var baba :D, çok acaip kaçmış diğerlerinin yanında. Hemen hemen aynı tarihlerde başlamışız dinlemeye bu müzikleri. Tabi kaynak yoktu, biz de Aksaray'daki Cabir'den alırdık "çekme" kasetlerimizi genellikle. Hard Rock, Heavy Metal, azıcık daha sert türevleri ve sonra hepsine elveda şeklinde oldu benim scala. Hala dinlediklerim var tabi ama çok uzun süreli değil.

Aslında o çekme kaset satan yerlerde yaptığım gözlemler sonucu eve zar zor alınan bir müzik seti ile çekme kaset işine girmiştim orta2 ye giderken. Hedef kitle taksicilerdi ve gümtıs olarak tabir ettiğimiz kasetlerden bolca satıyorduk iki kişi. Toplama kasetleri bulup en iyi şarkılarını sıralayıp bir kaset yapıp çoğaltıyor, ve haftada 20-30 tane satıyorduk "tesisat"lı arabalara, eheh. Sonra tabi arkadaşım bizim ortaokul zamanımıza rastgelen "çay partisi" düzenleme işine girdi. Ben de doğal olarak DJ işine girmiş oldum. Düğün salonu kiralıyor ve düğün salonundaki mixere benim evdeki müzik setini bağlıyorduk. Bir iki kere oldu ama şarkıdan şarkıya geçmek için birini kapatıp öbürünü açmak gerekiyordu ve bütün ambiyans dağılıyordu. Sonra ikinci bir teyp ve mixer ile yapılabilecekleri öğrendim tabi, ne günlerdi be. Sonrası daha karışık. Ben bir liste yapayım en iyisi.

01- Çoğu kişi Bach dese de bende bir numara Beethoven.
02- Radiohead
03- REM
04- Nick Cave
05- Led Zeppelin
06 Jeff Buckley
07- Nina Simone
08- Smashing Pumpkins
09- Pink Floyd
10- Tom Waits
11- Orhan Gencebay
12- AC/DC
13- Jimi Hendrix
14- Erkin Koray
15- Divine Comedy
16- Miles Davis
17- Nirvana
18- Mozart
19- Lou Reed
20- Pearl Jam

Aklıma gelenler bunlar işte severim bunları. Biraz Rock-Indie ağırlıklı oldu ama napalım.

Dönem dönem dinlediğimiz müzikler değişmiştir mutlaka. Ama bazı isimler gerçekten kalıcı oluyor. Benim listemdkei birçok isim öyle. Üniversitedeyken falan Megadeth, Bon Jovi çok dinlerdim. SOnra birkaç yıl hiç yanlarına uğramadım. Ama şimdi yine yoğun biçimde dinliyorum bu herifleri. Bon Jovi'den özellikle These Days, Megadeth'ten de Youthanasia albümlerini. İki albümde de gitarla da aynen çalmışlığım olan birçok parça mevcut, bunun da etkisiyle çok keyif veriyor dinlemek. Dave Mustine'e her zaman hayrandım, hala hayranım. Tek "devasa" falsosu, Metallica'nın (bana göre duygu ve yaklaşım olarak resmen) Televole için yaptığı Monsters belgeselindeki kepaze oyunculuğuyla Lars'la sohbet ve dertleşme tripleridir. Ama müzikal ve politik tavır olarak inanılmaz bir heriftir.

Dream Theater, açık ve net çok çok fazla bir gruptur. Vardır tabi onları da tüketen ama inanılmaz derecede iyilerdir.

Blind Guardian çok sevdiğim ve yine kolay kolay vaz geçmeyeceğim bir grup.

Madonna, gerzek popülerlikleri, cinsel saçmalıkları falan bir kenara aslında enfes bir müzisyendir. Yazdığı sözlerin bazılarına gerçek birer sanat eseri denebilir.

Joe Satriani de aptal reklam tavırları dışında salaklığını görmediğim, gitaristliğinin açıklanması gerekmeyen, herşeyden çok enfes besteleriyle söz möz gerektirmeden aslanlar gibi rock müzik (albüm, konser, beste, rif vs. herşey) yapılabildiğini gösteren isimdir benim için. En sevdiğim tarafı, en baba bestelerinin aslında çok karmaşık akorlar, rifler, ritimler, armoni barındırmaması. Malmsteen'i de severim ama ilk 20'me alacak kadar değil. Senfoni yorumları keyiflidir alsında.

Zekai Tunca, Trk Sanat Müziğini, daha doğrusu rock ve türevleri dışında (alakasız olarak) birşeyleri sevmeme olanak veren tek isim. Herşeyiyle. Sözleri, yorumları, tavırları, vokal tekniği....

Queen! I Want it All şarkısı ve klibi yeryüzünde yapılmış en iyi müzikal üretimlerdendir. En kötü anımda bile kendimi iyi hissetmeme yetecek hazzı verir. Bir keresinde arabada dinlerken öyle zevke gelmişimki kaza yapıyordum vallahi.

Yavuz Çetin.... Anmak yeter!

Pentagramla ilgili şunu söyleyebilirim: Yerli müziği, metal müzikle gerçekten, tam anlamıyla bağdaştırabilen yegane gruptur. Ve Lions in the Cage'in solosu için gitarist bir dostum şu yorumu yapmıştı: "Bu soloyu ancak bir müslüman atar!" 🙂 Dindar tarafım pek yoktur, bu arkadaş da öyle biridir. Ama duygu kesinlikle budur.

Neyse, böyle kısadan bir müzik dinleyiciliğimin geçmişini özetlemiş oldum.

Daha var tabi dinlediğimiz, hoşlandığımız babalar. Ben genelde -görüldüğü gibi- hemen herkesin bildiği tipleri dinlemişimdir. Ama bu isimlerin gerçek hayranlarındanımdır. Öylesine dinleyip geçenlerden değilimdir.

Bu arada, şunu da konuşalım ya....
Çok direk anlatımla: Bir yaştan sonra insanın kafasının sert tonları ve ritimleri kaldırmadığı sizce doğru mu?

Çok direk anlatımla: Bir yaştan sonra insanın kafasının sert tonları ve ritimleri kaldırmadığı sizce doğru mu?

Bence doğru. Yine aynı şeyleri dinleyebilirsin tabi ama mesela çalışırken ederken megadeath kaldırmıyor kafa artık... Bir ayağım çukurda gözüm toprağa mı bakıyo nedir Yaş 36 bu arada.

Benim bu müziği dinlediğim süreyi toplasan ortaya gürbüz bir çocuk çıkar. Görüntü, kılık kıyafet olarak değil; bütün kalbimle, beynimle sevdim bu müziği. Eskisi kadar dinlemiyorum elbette ama eskiden ne dinliyorsam hala aynı kafayla ve istekle dinliyorum. Ama artık o kadar çok şey çıktıkı ortaya, maalesef takip etmiyorum/edemiyorum. Ne dinlediğimizi bilen Eylem gibi arkadaşlar tavsiye ettikçe onları zevkle dinlerim.

sickman Cabir'i biliyorum. Oradan da çok kaset aldım. Hard rock ve daha yumuşak grupların kasetleri çıkmaya başaldığı zamanlar henüz sert gruplara sıra gelmemişti. İşi bilen güzel abiler vardı orada. Bir gün Anthrax sormuştum. “Türkiye’ye gelmedi henüz” deyince inanmamış, gördüğüm bir Alcatrazz kasedini almıştım aynı grup sanıp. Evde kasedi teybe koyunca “Evet, abiler işi biliyor” demiştim. Cabir’e giden yokuşta –Cabir’in yanında mıydı?- sakallı ağabeylerin meşhur döner ve ayranı vardı.

Görkem hocam şu çaldığın şeyleri youtubea atta görelim, dinleyelim. Merak ettim şimdi.