Eylul ayinin sonlarina dogru Besiktas'ta bir minibuscu tarafindan kaldirimda beklerken ezildi Elbruz. Davasi simdilerde basliyor. Mektepten bazi arkadaslarimin devre arkadasi oldugu icin benim de haberim oldu bu kazadan. Minibus soforu ne kadar ceza alir bilemem ama bircok kimse "Kasitsiz adam oldurmekten yargilanir." diyor. "Para cezasi ya da cok cok 1-2 senede cikar." diyorlar.Yesil isik yanarken yayaya, minibus kasitsiz bir sekilde kaldirima cikiyor ve kasitsiz bir sekilde 22 yasindaki genci eziyor. Tabii, cocugu alip hastaneye goturmuyor bile. Aksamleyin Besiktas Emniyeti'ne teslim oluyor. Cok dokunuyor boyle hikayeler bana. Guzel ulkemde neden ucuz bu kadar yasam? Efkarimdan siir yazmistim Elbruz kardesime. Sizlerle de paylasayim istedim. Oylesine ...
Sari Atli Sovalye
Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nin karşı çaprazında
caddenin karşısına geçmek için kaldırımda ben de bekledim Elbruz gibi.
Cok defa hem de.
Ancak dönmesi yasak olan noktadan
hic donmedi bir minibüs şoförü direksiyon hakimiyetini kaybederek.
Ve hic hızla kaldırıma çıkmadi beni altina alarak.
Benim gozlerim de renkli degil Elbruz gibi.
O yuzdendir ki gozumdeki fer hic sonmedi.
Siyah, kuru, catlak bir kaldirimda caresiz yatmadim da ben hic,
cigerlerime Bogaz ve egzost kokusunu cekmis olsam da zaman zaman.
Dolmusunun son taksidini odediginde ayni Elbruz'un ki gibi parliyor olmaliydi minibus soforunun gozu.
Parlak Istanbul gecelerinde uykusuz surerken sari atini,
Sovalye gibi hissediyordu kendini.
Gelmemisti aklina hic cinayet zanlisi olacagi para ustu sayarken sovalyenin,
"Var mi para ustu almayan!" derken aldi Elbruz'un canini,
Ve durmadi sovalyenin sari ati, yerde gorunce kirmizi kani.
Simdi topragin altinda usuyor mudur o renkli gozler?
Ozler mi devre arkadaslarini curuyen bedenler?
"Vakti dolan gocer bu diyardan evlat!" demek de var ama,
saatin akrebiyle oynayan kim bu serefsizler?
"It seemed the world was divided into good and bad people. The good ones slept better... while the bad ones seemed to enjoy the waking hours much more" - Woody Allen
Bayram Aygun
http://www.bayramaygun.com/" onclick="window.open(this.href);return false;
verbal kint'in çok yakın arkadaşıydı da benim tanımadığım bir arkadaşımız vardı İTÜ'de okuyan, şehirler arası otobüste yasak olmasına karşın telefonda konuşan bir adamı uyaran muavine destek verir bu arkadaşımız, "beyfendi sadece kendinizi değil hepimizin hayatını tehlikeye atıyorsunuz, lütfen telefonunuzu kapatın" der. Ne bilsin birazdan hayatını kaybedeceğini, 3 tane takım elbiseli adam kalkıyor, arkadaşı dövmeye başlıyor, sonra şoförü tehdit ederek hareket halindeki otobüsün kapısını açtırıp atıyorlar arkadaşı yolun ortasına.. Yoldan geçen bir araba çarpıyor kendisine.. Hayatını kaybediyor. Bırakın 1 2 seneyi.. Yapanları bile bilmiyor kimse.. Neden? Çünkü bir "büyüğümüzün" korumaları bu şahıslar.
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=136438&Categoryid=4&wid=122 " onclick="window.open(this.href);return false;
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
2 gun evvel meydana gelen bir baska haber:
"Pendik Kurtköy'de durakta otobüs bekleyen vatandaşların arasına dalan araç 3 kişinin ölümüne neden oldu...Hız nedeni ile kontrolden çıktığı iddia edilen Berkant Polat'ın kullandığı 34 GFV 18 plakalı otomobil otobüs bekleyen yayaların arasına daldı. Kazada hayatını kaybeden Şakire Sırtıkara (36), A.S. (44) ve H.M. (32) adlı 3 kadının villalarda temizlikçi olarak çalıştığı ve evlerine gitmek üzere durakta bekledikleri öğrenildi....Otomobilin çarptığı kadınlardan birinin duvarı aşarak bahçeye uçtuğu ve çarpmanın şiddeti ile iki parçaya ayrıldığı görüldü."
Aslinda "Bu konunun konusulacak nesi var ?" diyebilirsiniz ya da "Her trafik kazasi icin baslik mi acalim kardesim?" de diyenleriniz vardir ama bence bu trajik haberlerin ozunde yatan konu bence cok onemli.
Simdi ilk konu ehliyet alma konusu: Bence ehliyet sinavlarimiz hem teorik olarak hem de pratik surus testi baglaminda cok yetersiz degil. Yabanci memlekette araba deneyimim sadece A.B.D icinde oldu. Burada iki farkli eyaletin ehiyet sinavina girdim ve sinavlarin bizim Turkiye'dekinden daha detayli ve zor oldugunu soyleyemem. Demek ki ehliyet alma konusunda sorun yok.
Ikinci konu ise trafik ahlaki ve kurallara uyma: Simdi bence trafik kurallarimiz gayet yerinde bence. Ama denetim ve caydiricilik yok. Mesela benim su anda bulundugum muhitte arkadaslar ile bir alkollu olaya gidilecekse kesin arabayi kimin kullanacagi ve alkol alanlarin kimler oldugu, kimlerin alkol almayacagi onceden konusulur. Burada alkollu arac kullanirken yakalanirsan en az $400 ceza, 6 ay trafikten men ve 96 saat hapis aliyorsun en az. 10 sene icerisinde 3 defa yakalanirsan alkollu bu sefer 3 sene ehliyetine elveda diyorsun.
Peki Amerikalilar cok akilli, cok iyi kalpli ve cok mustesna bir milletin mensubu olduklari icin mi kurallara uymaya calisiyorlar? Bakin su ornegi vereyim: Stanford Universitesi'nde cogu dersde vize ya da finali profesor ogrenciye veriyor ve ogrenci sinavi evinde yapip getiriyor 24 saat icerisinde. Hicbir ogrenci birbiri ile konusmuyor. Yani bu sistem direk guvene dayali bir esasa dayaniyor. ITU insaat'ta boyle evde yapilan sinav versen ogrenciye herkesin kagidi karbon kopya gibi olur.
Yasalara, kurallara saygimiz yok. O kurallarin genel iyilik, cogunlugun refahi icin yapildiigni goremiyoruz. Kendi kucuk menfaatlerimiz icin ugrasiyoruz. Denetim ve kontrol de olmayinca ne trafikte, ne insaat yaparken ne de herhangi bir uygulamada yan ciziyoruz. Biraz da uyanigiz ya iste. Hemen kurallari esnet, carpit. Bodoslama uy kardesim kurala! Sorgulama! Koyun gibi uy su kurallara!
Ev sahibi kiracisindan aldigi kirayi az gosterir vergiyi az versin diye, tapu kadastroda gayrimenkul satisi yapilir ama gercek degerinin bilmem kacta kaci beyan edilir, fis kesilmez, bir elde cep telefonu bir elde direksiyon araba surulur, arababimizin muayenesi muameleci araciligi ile yapilir vs.
Kati, esnemeye yer birakmayan bir denetleme zinciri olmasi lazim. Bircogumuzun cani yanar tabii kisa vadede ama uzun vadede hepimiz kurallara alisiriz. Insana insan gibi degil de cansiz bir malzeme gibi davranmak lazim belki. Amelenin beton harcina, celige, donatiya davrandigi gibi; tesisatcinin pimas boruya davrandigi gibi, elektrikcinin sigortaya davrandigi gibi... Guvenmemeli insana, beton muamelesi yapmali. Sekil vermeli, sekil almasi beklenmeden.
"It seemed the world was divided into good and bad people. The good ones slept better... while the bad ones seemed to enjoy the waking hours much more" - Woody Allen
Bayram Aygun
http://www.bayramaygun.com/" onclick="window.open(this.href);return false;