Sırf buradaki mesajlar bile amacıma ulaştığımın göstergesi. Umarım biraz daha ses getirir.

Şimdi ben öncelikle bu bölümü okuyorum ama çok da iyi değilim bu bölümde. O nedenle dediklerimin hatalı veya çarptırılmış olma olasılıkları çok fazladır zira balık hafızalı da bir insanım. Eylem söylediyse kesin doğrudur diye de algılamayın.

Dv bu manyetik yer değiştirmede gecikme diye bir şey sözkonusu olamaz, zira bunun periyodu yok. Tamamen rastlantısal gerçekleşiyor, en son 700 bin yıl önce gerçekleşti, zamanında 2 milyon yıl boyunca gerçekleşmediği de oldu. Geçenlerde National Geographic'de bu konuyla ilgili bir makalede ortalama 300bin yılda gerçekleştipi yazıyordu. Bu kesinlikle hatalı bir bilgilendirme örneğin öyle ki bir üst paragrafta zaten rastlantısal olduğu belirtiliyordu. Ama şu anda Kuzey kutup normalden daha hızlı bir şekilde ilerleme gösteriyor. Yani evet, gün geçtikçe pusulada baktığınız kuzey güneye kayıyor. Son hatırladığım yılda 14 santimlik bir kayma olduğuydu ama sallıyor da olabilirim.

Burada örneğin bir kesit var, koyu kısımlar gerçek kuzeyin güneyde bulunduğu dönemleri gösteriyor, rastlantısal dağılımı farketmek pek de zor değil, tablo tabii dünya tarihinin bir kesitini gösteriyor sadece:

Bu da konuyla alakasız ama benim çok sevdiğim bir şekil, manyetik kutuplarının güneşten gelen zararlı ışınlardan dünyayı nasıl koruduğunu gösteren bir resim. Çok sevdiğimden paylaşayım dedim. Konudan tamamen koptum ama olsun :D. Bilgileniyoruz hep berabercene..

bence kutuplar civarında petrol olmadığını anlamak için de jeoloji profesörü olmaya gerek yok, oralara her dikilen petrol platformunu, bilmem ne kadar rezerv varmış gibisinden yorumlamamak lazım.

Kutuplarda petrol olup olmadığını anlamak için tek bir uydu fotoğrafı yeterli günümüzde (her koşulda değil tabii de yüzeye yakınsa başka değişkenlere de bağlı olarak tespit edilebilinir). Petrol olup olmadığını öğrenmek için kuyu kazma devri 1900 lerde kaldı. Sondaj çok pahalı olduğundan önce jeofizik yöntemlerle her türlü veri elde edildikten sonra sondaja girilir. Yani bir şirket bir yeri kazmadan önce oradan çıkaracağı petrol metre hassasiyetlerinde yerini, şeklini, büyüklüğünü, potansiyel rezervini ve yaklaşık ekonomik değerini bilir.

Kutuplarda petrol olamaz diyemeyiz, zira fosiller sadece kara hayvanlarından değil, her türlü bitki ve hayvandan oluşur, o kadar milyon yıl önce orada ne olduğunu da bilmiyoruz, baksak çıkar tabii de, imkansız değil yani. Varsa bulurlar zaten..

sana katılıyorum varsa bulurlar...ama bu rezervle ilgili senin bir bilgin yok galiba.

Dünyanın neresinde ne rezerv var hiç araştırmadım ama yakında araştırmaya girebilirim eğer bu yazı işini psikopata bağlarsam :). Ama dv'nin yazdıklarından sonra (en ilk mesajında) gönlüme biraz sus erpildiğinden gevşedim. Yine de planlıyorum yazmayı..

soyle bir aciklama getireyim bu konuya,zaten aranmasi gibi birsey yada simdilik sondaj kulesi dikilmesi soz konusu degil. exxon ceo su antarktik sularda cok ciddi bir petrol ve dogalgaz rezervi bulundugunu zaten belirtti(bu exxon da rockefeller ailesindendir hani bir not olarak duseyim eglaia icin).yine exxon ve bp faaliyet raporlarinda yayinlandi.
yine ayni raporlarda 'antarktik sularin dogal durumunun yilin cok kisa bir donemi tasimacilik ve cikarima izin vermesi sebebiyle maliyetleri maksimum degerin uzerine cikardigindan orta vade de cozumler bulunana kadar oncelik verilmedigi' cumlesi birebir gecmekteydi cok iyi hatirliyorum,yanlis hatirlamiyorsam the economist dahil birkac ekonomi dergisinde buna yer verilmisti hafta ici bulup tarayip koyarim linkini.yine kanada bu konuda cok ciddi yeni projeler uretiyor arktik sartlarini yenebilmek icin.

birde su nokta var; antarktika zamanin gorusleri nedeniyle ise yaramaz kabul edildigi icin onemsenmemisti ama gunun degisen kosullarinda tasidigi potansiyel yuzunden ciddi bir soguk savasa maruz kaliyor,o yuzden bu bolgede hak iddia eden yada 'karsilikli hosgoru' ile (ekonomik baski da denilebilir) buyuk bir pay kapma savasi var trostler arasinda. bu konuyu iyi arastirmanizi tavsiye ederim.

bu arada eglaia; dedigim gibi manyetik alan konusunda senin gibi bilgili degilim.genelde okudugum makaleler ve aslinda bu makalelerin ana noktasi olan 'manyetik alan kaymasi sonucu atmosfer yikimdan daha once teknolojik yikim' konusu bana post apokaliptik bir kurgu verdigi icin cok ilgimi cekti.yani yuzyilin birikimi olan teknolojinin atillasmasiyla baslayan tas devri ve kaos sureci ve sonunda gelecek atmosfer yikimi uzerinde durmaya cok deger geliyor bana. yine de dedigim gibi bu konuda cok eksigim vardir o yuzden fazla cikarim yapamiyorum.

tavsiyen için teşekkürler Dv-art ben de konuya geri döneceğim (araştırma bağlamında) bulduğun yeni verileri de buraya not düşersen ya da pm'den atarsan sevinirim, aynı şekilde ben de bişeyler okursam seni ya da talep olursa bu sayfayı haberdar edeceğim. gerçi eglaia daha iyi bilir ama ben de niğde masifinde (ki eglaia niğde masifinin önemini de iyi bilir) teknik baya gezi yaptım, öğrencilik dönemimde... ilgi alanım olduğundan şirketin iddiasını görmeyi çok isterim. son bildiğim bp'nin "bp antarctic adventure" adında bir projesi olduğu şimdiden teşekkürler...

(bu arada arktik sular derken antarktika'nın tam zıttıdır, antarktik suları kastettin değil mi...)

evet haklisin kafa karistigi icin antarktik yazacagima arktik yazmisim.ozellikle forumlarda tartismaya alismadigim bir konu oldugundan ve bir gece icinde bu kadar cok yazinca kafa dagiliyor simdi duzeltiyorum.

Dedim ben kötüyüm bölümümde :). Niğde Masifi en çok adı geçen masiflerdendir ama ben hiçbir şey bilmiyorum haklarında :). Zira son 4 yıldır bu işi yapmayı planlamıyordum, daha bu sene tek bir ders ve hocası sayesinde bağlandım bölümüme (4 yılda bitmedi mi derseniz daha 2 yıl var, O derece kötüyüm evet).

Rezerv bulunduğunu belirttiklerine göre tespit etmişler dv, o da muhtemelen uydu fotoğraflarıyladır zira orada jeofizik çalışma yapmak hakkaten yürek ister.. Ama yapmışlardır belki belli olmaz.

Bu kutupsal yer değiştirme bizim bir dönemlik bir dersimizde 1 saat anlatıldı sadece, fazla üstünde durulan bir konu değil, birimlerin yaş tayininde kullanılıyor bazen, ama benim çok ilgimi çektiğinden, aynı senin gibi, araştırdım biraz üzerinde. İşin en ilginç tarafı ise bu değişimlerin mutasyona sebep verme ihtimali. Üzerinde en çok merak edilen konu da bu. Dediğim gibi ben de post-apokaliptik bir senaryomdaki "apocalypse" olgusu için bu kutupsal yer değiştirmeyi kullanmayı planlıyorum. Ama işte daha oluşturacak vakit olmadı.

Şimdi çok sevdiğim, bana bölümümü sevdiren Caner İmren hocamla konuştum kısaca bu konuyu geçen gün. Merak ettiğim birkaç olayı sordum.

Öncelikle çok mu yüksek uçtum diye kendimi kontrol edeyim dedim. Uydudan petrol tespiti yapılıp yapılamayacağını sordum, yapılabiliyormuş, çok da yüksek uçmamışım. Antarktika'daki petrol rezervleri ile ilgili bilgisi olup olmadığını sordum, o da öyle bir şeyler duymuş ama kesin bir veri yok. Olması mantıksız mı dedim, yok gayet de olabilir ama çıkarması inanılmaz zor olur o nedenle varsa bile günümüz teknolojisiyle çok zor çıkarılması dedi. Yani dediğimiz gibi ileriye bekletilen bir rezerv.

Bor olayını sordum, ilginç bir şekilde, yeni yapılan bir araştırmada, Dünyanın tüm bor rezervinin %94.7 sinin Türkiye'de bulunduğunun tespit edildiğini söyledi. Ben de eve gelince baktım bu olaya ve Hürriyet'in internet sitesinde falan aynı içerikli haberi buldum.
Bu da ayrı ilginç bir haber:
http://www.ntvmsnbc.com/news/432273.asp

Peki konu bor'a nasıl geldi derseniz, ben bu ilk sayfada dramatikleştirerek anlattığım olayı ona daha normal bir üslupla anlattım. O da biraz dv'nin görüşlerine yakın duruyor, teknolojiler hazır olduğuna yani. Hatta Amerika'yı batırmaya and içmiş General Motors'un hidrojen enerjili arabalar hazırladığını söyledi (aynı şirket zamanında tüm Amerika demiryolu işletmelerini satın alıp hepsini dağıtan şirkettir). Bugün ilginç bir şekilde aynı haber ntvmsnbc’de yer buldu. Üstelik de bu araba 100km ye 8,5 saniyede çıkabiliyor ve 5 kişi taşıyabiliyor. Ha neyse konuya döneyim :), ben bu olayı anlattım, o da, aslında gerekli hazırlıklar yapılırsa bu olaydan en az hasarla rahatlıkla ve daha da güçlü bir şekilde çıkabilecek tek ülke Türkiye’dir dedi. Sebebi de bor. Ama tabii önce tüm ekonominin ve kaynakların ve üretim aletlerinin ona göre hazırlanması lazım. Ama tabii devletimiz ne yapıyor? Dünyanın ilk bor pilini üreten Zorlu Grubu’nu (Vestel) batırmaya çalışıyor. Bankasını kapattırdılar, umarım grubu da satmazlar. Bu borlu pilleri yakında piyasaya süreceklerini belirtti hoca, bir diz üstü bilgisayarın şarj olmadan 2 3 gün gidebileceğini belirtti bu pillerle. Merakla bekliyorum açıkcası.

Neysa başka bazı şeyler daha konuştuk ama hem vaktim yok hem de aklıma gelmiyor şu an diğerleri.. Öyle işte.

Pesimistliğe devam:
http://www.guardian.co.uk/theguardian/2008/mar/01/scienceofclimatechange.climatechange

Bu arada petrol fiyatları 103,5 doları aştı..

http://www.ntvmsnbc.com/news/436556.asp

http://www.ntvmsnbc.com/news/437482.asp

Müstehaktır bu uygarlığa diyorum Eylem. Global bir bilinçlenme gelmediği sürece düzeleceğini sanmıyorum.

Petrol bugün de 106 doları gördü.. 120de bile duramayacak bu gidişle..
http://www.ntvmsnbc.com/news/438184.asp

Elektrikli arabalar çıktı kasıt ulaşımsa (Tesla Roadster, Lightning GT, Venturi Fetish vb. ) petrol şirketleri biraz vizyon geliştirip bunlara yatırım yaparsa 3 4 sene içinde bütün arabalar sıfır emisyonlu elektrikli araçlar olabilir. Toplu taşımayı söylemiyorum bile. İşlerine gelmiyor şu anda gerçi.

Bretton Woods konferansı ve OPEC krizi sonrasında ABD yönetimi bütçe açıklarını dolarla finanse etmeye başlamış. Bu yüzden petrolün fiyatının pahalı olması onların işine geliyordu. Tabi her şeyin bir sonu var.

Petrol 107 dolarda
http://www.ntvmsnbc.com/news/438677.asp