bana sorarsan son derece banal bir fikir. ama süreç bir acayip. eleman bitirme için p*rn* çekmiş. üniversite kabul etmiş. sonra olay basında yer alınca öğretim görevlilerinin işine son verilmiş falan filan.
p*rn* dediğin şey evde gizli gizli izlenir. ortak alanlarda kötülenir ayıplanır zaten. slogancı ve ikiyüzlü bir toplumuz vesselam.
edit: neden p*rn* yazdığınızı sonradan anladım. ondan değiştirdim.
bir de "porno" yazıldığında filmfabrikası'nın google'da çıkması kötü bir şey midir düşünmek lazım. neticede muhtemelen arama motoruna en çok yazılan kelimeden bahsediyoruz 🙂
Yahı Anıl Çağın arkadaşım burası bir film ve sanat platformu. Bu site burada kapkaççı da konuşmaz, tecavüzcü de, hortumcu da. Ha isteyen başlık açar, isteyenler de buna cevap verir (Örn. ben geçen gün Atatürk havalimanı ve gazeteciliğin leş durumu üzerine bir yazı gönderdim) Ayrıca gazeteci olan sensin. Bu konuda uzman sensin söyle o zaman, hangi gazete de yazıyorsun? Bu gazetede hortumcular hakkında mı yazı yazılıyor? Yoksa işsiz olduğundan kızının ilacını eczaneden çalan adam mı yazılıyor? Genç kızları pazarlayan fuhuş çetelerinin patronları mı ifşa ediliyor? Yoksa adi bir tecavüzcü mü? Bu bizim işimiz değil. Herkesin bir işi vardır bu işte senin ve senin meslektaşlarının. Ama bana kendi fikrimi sorarsan şu anda gazetecilik bu ülkede ki en adi meslek haline geldi. Eğer sen (Ki yazılarından anladığım bu) bu düzeni değiştiren bir gazeteci, bir yazar olmayı düşünüyorsan ne güzel ama buraya yazmakla olmaz... Nerede gazeteciysen oraya yaz!..
Ve kişisel fikrimi sorarsan senin yukarıda sıraladıklarından aslında basit şeyler. Hortumcu diyorsun. Hortumcuları bu ülkede bilmeyen yok. Ama kimse bu ülkede büyük şirketlerin nasıl yasal olarak vergi kaçırdıklarını bilmiyor. Adam şirketine bağlı -hesapta- bir yardım derneği kuruyor. Vermesi gereken verginin bir kısmını oraya verdi diye, vergiden muaf oluyor. Üstüne üstlük derneklerin kayıtlarının incelenmesini yasak olduğundan(Tabi mahkeme kararı hariç) bir kez oraya giren paranın nereye gittiği belli olmuyor. Yoksa bu ülkede ki şirketlerin 1 senelik vergisiyle 1000 tane kardelen değil 1000000 kardelen okutulur.
Ayrıca aklıma gelen 2. şey (Daha 100'lercesi var emin ol!..) tüm dünyada hibrit arabalara uygulanan vergi %1(Tabi bizim gibi ülkeler hariç). İnsanları bu arabalara yönlendirmeye çalışıyor ülkeler. Hatta şirketler bile. Örneğin google hibrit araba kullanan çalışanlarına sene de 1 maaş ikramiye veriyor diye okumuştum bir haberde. Neyse konumuza dönelim. Bizde ise vergi daha da fazla. Neden, çünkü bu ülkenin benzine olan bağımlılığı bitmesin diye. Tabi bunu yazarken aklıma daha neler neler geldi, ben bu olayı İsmet İnönü'ye kadar götürürüm ya neyse... Kısacası bunları yazmak senin işin arkadaşım, biz burada sinema ile uğraşan-tartışan bir kesimiz. Filmlerimizde bu eleştirileri yapabiliriz. Ve istiyorsak bu forumda da tartışabilir ama o kadar. İstiyorsak tartışırız!..
Bu arada aklıma Şükran Moral örneği geldi. Sizce bu "sanatçı"nın yaptığı sanat gerçekten sanat mıdır? Hiç bir estetik, tasarım taşımadan sadece alt metin olması sanat mıdır? Ya da tüm bu özellikleri çıkardığımız da yine de sanat mıdır?(Sonuncu çok karıştı biliyorum ama demek istediğim şu; bir önce ki soruyu aklımızdan çıkaralım, siz yine bu performansa sanat der misiniz?)
Linkler:
Lezbiyen Performansı Haberi http://www.hurriyet.com.tr/magazin/magazinhatti/16440798.asp
*Direk imaj olarak eklemeyeyim dedim. N'olur n'olmaz, çoluk çocuk vardır forum da belki 😀 ben uyarayım +18 hatta +21 *-) (Dur o zaman ben de bakamam +18)
Neyse anlamsız geyikler bir yana bu işler hakkında sizin düşünceleriniz nedir? Çünkü ne yalan söyleyeyim ben 2 arada bir derede kaldım, beynimin 2 lobu birbiriyle savaşıyor adeta. Bir taraftan "ulan erkekler izlese kız-kıza porno sapık olurlar" diyorum, diğer taraftan aklıma marcel duchamp ve pisuar geliyor. Bir taraftan "tasarım ve estetik olmadan sadece alt metin ile sanat olmaz" diyorum sonra aklıma andy warhol ve uyuyan adamı geliyor. Kısaca sıkıştım kaldım. Belki de kadının yaptığı bir sanattır ama nedense sanki bu işi sanatsal kaygılarla yapmıyor gibi geliyor bana, çok yapmacık görünüyor işleri.
@ Barışferah son 1 haftadır sürekli seyahat ettiğim ve ortama 3-4 saat uyuduğum için adam akıllı aklımı toplayıp 2 kelime yazamadım. Yazdıklarım bir miktar hırs da içerdiği için senin gözünde konu başlığı altında yakışıksız kalmış olabilir. Hatta bir miktar daldan dala atlamışım.
Daha önce de bu forumda sanat ve ahlak üzerine tartışmalar oldu siyaset yada başka konularda da oldu. Forum "film ve sanat" içeriğinden birşey kaybetmedi. Daha hala yazı yazacak kadar kafamı toplayamamış olsam da . Toplumda belirli ahlak kurallarını korumaya yönelik yasaları düzenleyen yapının başka ahlaksızlıkların üstünü örtmeye çalışması veya göz yumması, hiç gerçekleşmiyormuş gibi davranması beni rahatsız ediyor.
Yukarıda yazdığım olaylar yaşanırken gündeme zorla her tv kanalında dakikalarca her gazetede sayfalarca 2 öğrencinin porno film çekmesinin pompalanması beni rahatsız ediyor.
Hatta porno film yapılmasının yasaklanması da beni rahatsız ediyor. Sen devlet eliyle hayat kadınlarına vesika dağıt ondan sonra cinsel ilişkinin kameraya çekilmesini engelle tuaf değil mi?
Ha filmcilik yada sanat adına eleştirilecek hiç bir şey yok ortada çünkü kimse filmi izlememiş. Çocuğun hangi bölümde okuduğunu bile yazmaya tenezzül etmemiş gazeteler.
"Giydikçe açılır" diyen tezgahtar, "uzadıkça şekil alır" diyen kuaför, "zamanla unutursun" diyen arkadaş... Bunların hepsi aynı örgüte üye...