Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, insan olmaktır. İnsan olmanın yegâne temeli insana sevgidir. Hayatın boyunca, insanlara güzelliği, aklı ve adaleti öğretmeyi görev bileceksin. Bilgin varsa, bedel beklemeden paylaşacaksın. Buna imkân ve şeraitin müsait değilse, yanındaki üç veya beş kişiye katıksız sevgini vermeyi deneyeceksin; onların hayat yükünü bir nebze hafifletmeye çaba göstereceksin. Bunu yaparken Türk mü, yoksa Hindu mu, Yamyam mı diye sormayacaksın. Çünkü insan, galiplerin hasbelkader çizdiği sınırlara sığmayacak kadar kıymetli bir hazinedir.
Dahili ve harici bedhahlarla etrafın çevrili olabilir. Sen şerri bahane etmeyecek, hayırhahlığını ilelebet muhafaza ve müdafaa edeceksin. Zira kötülük, esarettir. Manevi istiklalini ve manevi hürriyetini ancak insan olmakla kazanabilirsin.
Düşman bütün tersanelerine girmişse, vazifeye atılmadan önce düşüneceksin. Önce, düşman mı diye soracaksın. (Çünkü bugün düşman olan yarın dost olabilir.) Sonra onu kendine düşman etmek için ne hata yaptığını düşüneceksin. (Çünkü düşmanlık, herkes için ağır bir yüktür.) Gönlünü kazanmayı deneyeceksin. Tersaneyi beraber işletmeyi teklif edeceksin. (Öylesi her ikiniz için daha kazançlı olabilir.) Sonuç alamasan, bir tersane uğruna düşman olmaya değer mi diye bir kere daha kendine soracaksın. Bunları yapabilirsen, inan, dünyanın tüm tersaneleri senin olur. Tüm ordular sana boyun eğer. Tüm kalelerini terkedecek gücü ve güveni kendinde bulursun.
Memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar sana "düşünmeyeceksin!" diyebilirler. Kendi çorak ve bencil emellerine seni muhafız ve müdafi yapmak isteyebilirler. Kuşaklardan beri süren iktidarlarını bir gün daha korumak için senin damarlarındaki kanı talep edebilirler. Memleketin bütün tepeleri kan ve intikam bayraklarıyla donatılmış, bütün mektepleri zaptedilmiş, bütün mahkemeleri elde edilmiş, bütün gazete köşeleri bilfiil müstevlilere terkedilmiş olabilir. Millet, cehalet ve propaganda içinde serseme dönmüş olabilir.
Ey insan evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, insan olduğunu unutmamaktır. Muhtaç olduğun kudret tanrı vergisi olan vicdanında ve her gün çalışarak geliştireceğin aklında mevcuttur.
- baço
Benim anlamadığım şey bunu entelektüel geçinenlerin yazması. Kendini karşıtı üzerinden tanımlayıp sonra da akılcı olduğunu söylemek hiç mantıklı değil. Akılcı değil. Eğer bir söyleyeceğin varsa söylersin anlayan anlar ki bu yazıda yazanların hemen hepsi doğru şeyler. Ama bunları karşına aldığın Mustafa Kemal'in sözlerini değiştirerek yapıyor, ve ondan beslenerek güçlenmeyi umuyorsan yaptığın şeyin adı ucuzcu muhalefet olur. Demek ki derdini anlatamıyorsun, böyle salak etkilere ihtiyacın var. Kendisini karşıt güç üzerinden tanımlayarak cepheleşen oluşumlar anca günlük düşünenlerin, çıkarcıların işidir bence. Koca koca adamlar kendilerini ve görüşlerini Mustafa Kemal'inkilerini değiştirerek yazıyorlar, ayıp onlara, yuh onların entelektüelliğine. Bu mudur İkinci Cumhuriyetçilik.
Şunu da ekleyeyim, yıllar önce "istikbal göklerdedir" yerine "istikbal köklerdedir abi" diyen birine demiştim. Dediğin şey senin açından doğru olabilir. Bunu savunmak, köklerine sahip çıkmak, tarihin tekerrüründen faydalanmak istemek kötü değil, ayıp değil. Ama sen kendini bu şekilde tanımlarsan kaybedeceğin baştan belli. Sen istikbale ulaşmak istemiyorsun ki, düşman edinmek istiyorsun. E bu ülkede bu gazı alacak çok adam var, dolayısıyla sana hayatta başarılar dilerim.
Bu adamların da her yaptığına kötü diyemem, saf kötülük yoktur. Ama bu yazı ve bu zihniyet çok sığ. Böyle ilerleme olmaz.
Benim anlamadığım şey bunu entelektüel geçinenlerin yazması.
Entel denir bunlara kısaca güzel Türkçemizde.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Şimdi facebook'da gördüm, şerefsizler yazıp bu yazıyı eklemişler. E ne oldu şimdi derdini mi anlatmış oldu. Dediği her şey çöpe gitti. Atatürk'ün yazısını değiştirdi, şerefsiz oldu bir kısım için. Sadece entel değil Dude, içinde sayılı adamlar var bu gazetenin. Öyle ya da böyle fikir sahibi adamlar, fakat sonuca bak, etikete bak şimdi.
Anlayamadım seni sickman. Bence yazıda gayet güzel fikir var. Gayet evrensel ve hümanizm dolu bir yazı. Türk diye yapılan ayrımcılığa karşı yazılmış olduğunu düşünüyorum. Bana çok güzel geldi..
- baço
Baco yazıdaki fikirin güzel olması değil bahsettiğim mesele. Mustafa Kemal'in sözlerini değiştirerek yazarsan bunu olmaz diyorum. Bu yazı bariz Gençliğe Hitabe'nin değiştirilmiş hali. Ne gerek var bunu yapmaya, ne demek istiyorlar bunu yaparak, biz Atatürk'ün karşısındayız, O'nun dedikleri yanlıştı biz değiştirdik. Kendini Atatürk karşıtlığı üzerinden ifade eden zihniyetle yola çıkılmaz bunu diyorum ben. Yoksa dedikleri yanlıştır doğrudur orası ayrı mesele.
İçlerinde Murat Belge gibi katılırsınız katılmazsınız saygın adamlar var bu insanların. Ben bu tür çoluk çocuk muhalefeti yapmalarını hiç doğru bulmuyorum. Adam gibi İkinci Cumhuriyetçi'lik yapsınlar başımın üstüne ama böyle Hitabe'yi değiştirmekle anca para kazanılır, başka bir amacı olamaz bunun.
Ha ama düşünüyorum tabi Mustafa Kemal o kadar tabu, o kadar yıkılmaz bir şey ki, onu muhatab alıyorlar her seferinde. Tabuları yıkmanın normal olduğunu söylemeye çalışıyorlar falan ama o zaman da burunları fazla havada oluyor. Kime ne anlatıyorsun derler adama. Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz.
Bu memlekette bir kişi-kurum da Mustafa Kemal'e hakettiği yeri verip orada bıraksa, ne aşağı ne yukarı çekmeye çalışmasa dişlerimi söküp minyatür satranç takımı yaptırırım o gün.
Hmm, haber olsun, yankı uyandırsın, tepki alma bahasına (reklamın iyisi kötüsü olmaz hesabı) yapıldığı doğru bence de. Fakat ben oyun gibi, ya da Atatürk üzerinden prim yapmaya çalışan tiplerin yaptığı gibi aldılamadım olayı. Yani Atatürk'ün tüm dediklerine katılmak ya da güncellememek gibi bir zorunluluk yoksa, dediklerinin upgrade edilmesinde bir gariplik yok. Sonuçta Kadiri Mutlak değil. Ayrıca kendisi çağında en son yenilikleri almaya çalışmış bir adam. Günümüzde de olsa çağın en son düşüncelerini, hatta ötesini dile getireceğinden eminim. Yani yozbazların sarıkla dolaşması gibi baklava desenli kazak giymek, ya da tango öğrenmek değil Atatürkçülük. Hep ileri bakmak benim gözümde. Ben bu gözle baktım yazıya o yüzden rahatsız olmadım...
- baço
Ben de içerikten ya da Mustafa Kemal'in söylediklerinin yeneileriyle, çağın getirdikleriyle değiştirilmesinden rahatsızlık duymam. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Ama sırf ses getirsin diye böyle yapılınca, ne denildiğinin önemi kalmıyor artık. Fikirler kadar, onların sunulma şekli de önemli artık. Biçim içeriğin önüne geçince ortaya çıkan çorba budur.
“İşkur Bahçelievler Şube Müdürlüğü’ne hoş geldiniz”. Redkit çizgi romanlarında geçen, uğursuz bir kasabaya girilirken tabelalarına yazdıkları tehdit edici havayı hissettiriyordu sanki bu yazı. İşsizdim ve bu kasabada her şeye rağmen bir iş bulabilirdim belki. Numaramı alıp, oldukça uzun oval bir masaya yerleşmiş bekleyen işsizlerin arasına katıldım. 12 tane ışıklı masanın sadece üçünde görevliler vardı. Nasıl olsa işsizdik, saatlerce bekleyebilirdik; zamanın bizim için bir önemi yoktu. Sanki bu masada oturmuş, yüksek zevkleri olup bohem hayatlar yaşayan, zamanı, hayatı, acıları umursamayan kişilerdik. Oldukça uzun masamız, bin bir çeşit yiyecek, içecek ve mezeyle doluydu. Uçtan uça sekerek dans eden güzel, beyaz etli kızlar, elden ele dolaştırdığımız otumuz ve az ilerde ışıklı masalarında oturup bize gıptayla bakan üç tane görevli.
Sırtımda şaklayan bir kırbaçla kendime geldim. 17. YY’da bir esir gemisinde kürek çeken yarı çıplak esirlerdik aslında. İşkur’un bana layık gördüğü iş bu muydu? Yanımdakinin dürtmesiyle kendime geldim. Elimdeki numaraya bakarak “sıran geldi abi” diyordu. Masada birbirine boş ve hüzünlü gözlerle bakan işsiz kalabalığı orada öylece bırakıp, ağır adımlarla asık suratlı memurun ışıklı masasına doğru yürüdüm.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
devamının gelme ihtimali var mıdır ?
ogni suono diventa realta...
Devamı şurada:
http://tursusuyu.blogcu.com/ " onclick="window.open(this.href);return false;
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Msn'in yeni versiyonundan nefret eden ve kullanamayan birisiyim. O yüzden eskisi yüklü pclerimde. Ama bu sabah eski sürümü bir türlü açamadım, "msn i kullanabilmek için sürümü yükseltmeniz gerekiyor" minvalinde bir şeyler söyledi meret. Mecburen yükseltiyorum şimdi. Alışacağız artık yenisine de.
Yenisinden nefret etmemin en büyük sebebi kişileri msn adreslerine göre sıralayamamam. Ben herkesi öyle ezberlemişim. Ama bu yeni sürümde sadece nickler ya da kişisel iletilerle sıralanabiliyor kişiler. E millet 3 günde bir nick değiştirdiği için listemde kimin kim olduğunu anlamak da uğraş gerektirecek.
Sanırım yavaş yavaş msn'den gtalk'a doğru kayıyorum. Yakında hiç kullanmam gibi.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Güncellemelerden, yeni sürümlerden, işim buymuş gibi sürekli birşeyler öğrenmek zorunda kalmaktan ben de bıktım.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Msn'in yeni versiyonundan nefret eden ve kullanamayan birisiyim. O yüzden eskisi yüklü pclerimde. Ama bu sabah eski sürümü bir türlü açamadım, "msn i kullanabilmek için sürümü yükseltmeniz gerekiyor" minvalinde bir şeyler söyledi meret. Mecburen yükseltiyorum şimdi. Alışacağız artık yenisine de.
Yenisinden nefret etmemin en büyük sebebi kişileri msn adreslerine göre sıralayamamam. Ben herkesi öyle ezberlemişim. Ama bu yeni sürümde sadece nickler ya da kişisel iletilerle sıralanabiliyor kişiler. E millet 3 günde bir nick değiştirdiği için listemde kimin kim olduğunu anlamak da uğraş gerektirecek.
Sanırım yavaş yavaş msn'den gtalk'a doğru kayıyorum. Yakında hiç kullanmam gibi.
Abicim bas sağ tuşa rumuz ekle, istediği kadar değişsin o rumuzunu sende hep aynı kalsın.. İşin gücün laf etmek, 15 yıl sonra da 15 yıldır var olan teknolojiye "muhteşem bir şey buldum hemen yeni başlık açmalıyım" diye atla. Yok bunu keşfedince buna da başlık açarsın diye söyliyeyim dedim.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.