Forum

Benim de Söyleyecek...
 

[Sabit] Benim de Söyleyeceklerim Var

2,919 Gönderi
140 Üyeler
7 Reactions
402.3 K Görüntüleme
(@karatasa)
Gönderi: 0
 

Elimde bir sürü yazılmış ya da yazılmayı bekleyen hikaye/senaryo var...

Bu yazı, serzeniş bir anımı canlandırdı, paylaşmak istiyorum.

Yakın arkadaşlarımdan birinin babası emekli olup, emekli ikramiyesiyle bir iş kurma niyetindeydi. Bu niyetle epey araştırma yapan adam iki senenin sonunda ikramiyesine el sürmemiş ve 4 kişilik ailesini emekli maaşıyla geçinmeye mahkum etmekteydi. Arkadaşla da samimi olduğumuzdan maddi olarak epey zorlandığını görüyordum. Lise çıkışında bir gün arkadaşlarda kaldım, akşam yemeğinde de söz bu amcanın işinden açıldı.

Eşi, çocukları saygı çerçevesi içinde adama veryansın ediyorlardı. Artık bir işte karar kılıp yatırım yapmasını ve evin finansal giderlerini rahatlatmasını istiyorlardı. Ben de aileye hak veriyordum ama kalkıp adama iki çift laf edecek halim yoktu, sonuçta babam yaşında adamdı. Neyse yemeği yedik, çayları içerken kanepede yanımda oturan Ali amcaya hangi işe daha yakın olduğunu sordum. Sürücü kursu işinden bahsetti, oldukça mantıklıydı ama henüz bu işe yatırım yapacak kadar emin olmadığını söyledi. Bende neden bu kadar tereddüt ettiğini sorduğumda, "evlat elimde bir tane kurşun var, hedefi vurdum vurdum vuramadık yandık" demişti. Bu söz beynime kazındı. Muhtemelen bir hayat dersi olabilecek bir söz olmasa da o atmosferde o adamcağızın ağzından duyduğum şekliyle hep aklımda kaldı. Bu sohbetin üzerinden 10 yıla yakın süre geçmesine rağmen zaman zaman aklıma gelir.

Memlekette sinema yapmak cidden zor, kimse bunun aksini idda etmesin. Öte yandan sadece memlekette değil sinema işinin doğası gereği epey zorluğu var. Bu zorlukları aştıktan, herşeyi hakkını yerine getirdikten sonra nasıl bir film yapılacağı sorusu var ki bu daha da zor, bunu da geçtikten sonra insanın içine sinen hakkını vereceği bir projeye kalkışma durumu var ki bence en zoru bu kısım, doğal olarak ince eleyip sık dokumanın, çok düşünüp, çok çalışıp güzel işler hedefinde olmanın bir zarar olduğunu düşünmüyorum. Burada ki ince çizgiyi sadece düşünmekle kalarak, film üretiminde rol oynanamayacağına inanarak çiziyorum. Forumda olsun, Türkiye'de olsun ciddi ciddi uğraşılıp, uzun zamanlar harcanarak meydana getirilmiş projelere çok nadir rastlıyorum.

Bir de son olarak sadece yazmak isteyenlerin değil, çekmek isteyenlerinde bilgisayarında bir sürü proje kayıtlı olduğunu hatırlatmak isterim 🙂 Ben sinemada iş bölümünden yana olduğum için, yazma yeteneği olan arkadaşların olaylardan olumsuz etkilenip, yazma şevklerini bir nebze dahi olsa yitirmelerini istemem. Sırayla bir yerlerden patlayacağımıza inanıyorum, belki yarın belki yarından da yakın.

Yazıyı bu amcanın yatırımının sonucuyla bitirmek istedim. Açtıkları sürücü kursu gerçekten çok doğru zamanda ve doğru yerde yapılmış bir yatırım oldu bir kaç otomobil yanında bir otobüs bile alma imkanı bulduklar. Arkadaşımın annesi ise sürücü kursunun kantinini işletti. Son konuştuğumuzda ikinci bir şube açmayı düşünüyorlardı...

 
Gönderildi : 13/10/2009 11:00 pm
(@nihilprophet)
Gönderi: 0
 

Haber ajansına yazmadım, bunlar kendi fikrim çünkü, Türkiye-Ermenistan kendisini osmanlının varisi olarak gören aşağılık kompleksli insanlarla dolu bir şehire almak, hangi dangalağın(ya da provokatörün) işi çok ama çok merak ediyorum.

 
Gönderildi : 14/10/2009 5:15 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Elimde bir sürü yazılmış ya da yazılmayı bekleyen hikaye/senaryo var.
Bana göre hiçbiri başyapıt değil ama hepsi de çekilmeye değer, sinema ve kısa film için gayet tatminkar filmler çıkaracak hikayeler.
Kendim çekemiyorum, çeşitli sebeplerim engellerim var.
Ama biliyorum ki hiçkimse bunları çekmez çünkü herkes kendi hikayesini anlatmak istiyor bir.
Herkes kağıttan okununca adamı beyninden vuran hikaye istiyor, kimse "sinemaya zemin" aramıyor bu da iki. Kötü yönetilse de filmi sırtlayacak hikayeler aranıyor çünkü birşeyleri "yönetmek" isteyen çok az. Birşeyleri "iletmek" istiyor herkes. Ve iletilecek şeyi de "arıyor" Yaratmıyor, imal etmiyor.
Ben çekene kadar öyle duracak pcde bu işler, yazık. O kadar uğraşıp yazıyoruz, hep boşa. Millet senaryo arayacak, pclerde başka senaryolar bekleyecek ama yine herkes kendi hikayesini anlatmak isteyecek. Herkes muhteşem hikaye arayacak ama kimse farkında değil ki muhteşem hikayenin burada ne işi var?
Sİnemayı geçtim, kısa film piyasasının ne kadarı muhteşem hikaye barındırıyor?
BU ne kısır bir döngü?

Görkem'in bir senaryosunu çekmek bana onur verecektir.
Böyle bir talebi olduğunu ilk kez duydum.
Bunu buradan açıkca yazıyorum.
Elimdeki işler bitsin, kendisi de isterse bir senaryosunu çekmek isterim.

 
Gönderildi : 14/10/2009 10:59 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

İnşallah dostum. Uygun olduğunda konuşalım, paylaşalım.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 15/10/2009 1:17 am
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Haber ajansına yazmadım, bunlar kendi fikrim çünkü, Türkiye-Ermenistan kendisini osmanlının varisi olarak gören aşağılık kompleksli insanlarla dolu bir şehire almak, hangi dangalağın(ya da provokatörün) işi çok ama çok merak ediyorum.

Nihilprophet, bir şehir dolusu insana nasıl ve hangi hakla aşağılık ve kompleksli diyorsun anlamadım ben. Senin öğrendiğin tarih beni bağlamaz ama benim okuduğum yerli yabancı doğru düzgün kaynakların hemen hepsinde Türk'lerin (hadi Batı Türk'lerinin diyelim) 3 büyük devleti olduğu ve bunların sırasıyla Selçuklu-Osmanlı-Türkiye olduğu yazıyor. Ben bunların birbirinin devamı olduğunu düşünüyorum. Osmanlı'nın ve Selçuklu'nun devamı olduğunu iddia etmek aşağılık ve kompleksli olma nedeni değil. Burası bir şehir dolusu insana hakaret etme yeri hiç değil. Yazdıklarını dön bir daha oku.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 15/10/2009 1:26 am
(@nihilprophet)
Gönderi: 0
 

Bursa insanın da sebepsiz bir "aşağılık kompleksi" ve buna bağlı olarak ta aşırı bir şiddete eğilim olduğunu söylemek istemiştim, dil kullanımında hata yapmışım, yoksa benim kimseye "aşağılık" demek gibi bir hakkım olamaz, hayata bakış açıma da çok aykırı, tekrar tekrar özür diliyorum yaptığım hatadan dolayı, ancak böyle bir kompleksleri olduğunu da savunmaktayım, gözlemlerim bu yönde çünkü, 5 sene boyunca üniversite okudum bursa da ve daha, yeni uzaklaşabildim oradan, yaşadığım ve gördüğüm şeyler bu çıkarıma götürdü beni, madem burada söylüyoruz demek istediklerimi biraz uzunca anlatacağım, çoğu anadolu şehrinde, üniversite veya benzeri kurumlar geldiğinde, ortamda bir rahatlama olur, başka bir şehirden, hele ki büyük bir şehirden geldiysen, oranın halkıyla, esnafıyla vs. sorun yaşaman ve uyum sorunları çekmen yüksek bir olasılıktır ancak bunlar zamanla giderilebilir bu konuda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Bursa'yı üniversite tercihlerime yazarken, kültürünü,doğasını vs. herşeyi göz önüne alarak tercih etmiştim, ancak gittiğimde gördüm ki, osmanlı'nın kültürünü yaşattığını iddia edenlerin, yalnızca ümmet anlayışını ve kendilerinden olmayanları fethetme veya yoketme anlayışına sahip olduğunu çok acı deneyimlerle öğrendim, bunları biraz açmak istiyorum;
Bu sene mart ayında başımıza gelen bir olay, üniversiteden yakın bir arkadaşım kız arkadaşıyla birlikte birlite sinemaya gittiler, gittikleri yer de yeni açılan "kent meydanı" adındaki bir kompleks, kapıda güvenlik önlemleri olan bir yer, aynı günün akşamında telefon geldi ve arkadaşımızın hastanede yoğun bakımda yattığını öğrendik, neler olduğunu öğrendiğimizde, endişemiz şoka dönüştü, çocuk sinemaya girmek için sırada bekliyor, dersten çıkıp gittikleri için de ellerinde kitapları falan var yani her hallerinden öğrenci oldukları belli, yanlarına garip bir adam yanaşıyor ve "biz texas lıyız(bursaspor taraftar grubu), sizin gibileri yaşatmaycağız bu şehirde hepinizi s..keceğiz" gibi laflardan sonra kızarkadaşına elle tacizde bulnuyor, çocuk " sen ne yapıyorsun" demesiyle göğsünde kocaman bir bıçakla yere düşüyor, asıl acıklı olan şu ki, o anda orada bulunan herkes, olayın nasıl geliştiğini görmesine rağmen, yerde yatan çocuğa yardım etmiyor, bıçak, kalbi birkaç milimetreyle teğet geçip omuriliğin olduğu bölgeye kadar girmişti, güvenlk görevlileri, zahmet edip bıçaklayan adamı yakalıyorlar, buraya kadar anlattığım şeyler, başka yerlerde de olabilecek şeyler buradan sonra anlatacağım şeyler ise ne demek istediğimi açıklar cinsten, Yakalanan şahsın kanında yüksek miktarda uyuşturucu bulundu, polisin uğraşları sonucu rapor " yüksek oranda alkole" dönüştürüldü, bunun nedenini öğrenmek için bursa emniyet müdürşüğüne gittik, satırına dokunmadan aktarıyorum "yav arkadaşım, sen kız arkadaşınla neden ulu orta ele ele duruyorsun ki, hem çok pişmanmış yaptığına, sen şikayetini geri al bence barıştıralım sizi, zaten çocuğun ailesi eski bursalı dava açsanız bi sürü şeyle uğraşacaksınız" vs. vs. bu teklifi kabul etmedik ve sonra ne oldu, bir tane dahi tanık kalmadı ortada, kamera kayıtları istenmedi alışveriş merkezinden, sonuçta da bunu yapan hayvan, serbest kaldı ve muhtemelen bu akşam da tribündeydi, Bursa'nın " iyi çocukları" onlar.

 
Gönderildi : 15/10/2009 4:24 am
(@nihilprophet)
Gönderi: 0
 

Dağlıca baskının yaşandığı akşam, finallerim var ve ders çalışıyorum, bir anda bağırtılar ve tekbir sesleri ile fırladım, çığlıklar geliyordu doğruca aşağı indim, bilen bilir Bursa' da "şaypa" adında bir hipermarket zinciri var, hemen evimin yanındaki şaypa'nın öünde yüzlerce kişi birikmiş, tekbirler eşliğinde içeriyi taşlıyorlar ve ateşe veriyorlar, ara sokaklardan, içinde son ses mehter marşı çalan araçlar geçiyor, bütün mahalleli de ellerinde bayraklarla camdan eşlik ediyor senfoniye, ben hayatımda bu olayı en son madımak ta görmüştüm, o zaman da çok küçüktüm, olayların olduğu yerde bir çevik kuvvet ekibi hiçbir müdahalede bulunmuyordu, aksine saldırılacak dükkanları gösteriyordu kalabalığa ve o esnada şöyle bir şey oldu, şaypa dan sürekli alışveriş yaptığım için içerideki kasiyerlerden birinin hamile olduğunu biliyordum, yanan dükkandan ağzı gözü kan içinde çıkan o zavallı kız, kapının önünde de taşlanmaktan kurtulamadı, hastaneye zor yetiştirdiler hamile haliyle, içlerinden birkaç kişi biz ne yapıyoruz diyecek oldu ki, bir tanesi cevap verdi ki hiç unutmayacağım o cevabı "leyla zana nın marketinde çalışan da ölmeyi hakediyor", bu olaylarda bütün bursa ayaklandı ve doğululara ait olan hemen hemen her yer tahrip edildi, çağdışı bir şekilde ki anlatırken "keşke gerçek olmasaydı" diyorum, benim bulunduğum ilçede ve birkaç yerde daha doğuluların yaşadığı evlere boyalarla çarpı koyuldu, o gün yaşanan sistematik şovenizm, düşük yoğunluklu olarak sürekli yaşanmakta bursa da bu yazdıklarım ilk an da aklıma gelenler, ellerim yorulmamış olsaydı ve bunları hatırladıkça moralim bozulmamış olsaydı sayfalarca yazabilirdim, bu durumun sebeplerini şöyle açıklamak istiyorum kısaca, maalesef inanılmaz bir "sağcı mafya" baskısı söz konusu orda, o kadar büyük bir baskı ki bu, halk ta bir süre sonra bu görüşü benimsemiş, bir yandan inanılmaz bir korku var, bir yandan da şehirde olan bu tarz bir gücün kanatları altında kabarmış bir şoven duygulara sahipler, aslına bakarsanız anlattıkları şeyler de ne osmanlıyla alakalı ne de başka bir devletle, sadece kendilerine "osmanlı nın başkenti" adı altında bir kılıf bulmuşlar .
Bir sürü bursalı arkadaşım var, hatta arkadaşlarımın çoğu bursalı, bu düşüncelerimi onlara anlattığımda, çoğu kabul etti bu durumu, çünkü bu durumdan mağdur olan bir diğer kanatta onlar, bu olaylardan kendini izole etmeye çalışan bu insanlar bir süre sonra kendileri de bunalıma giriyorlar. Neyse, elimden geldiğince samimi olarak anlatmaya çalıştım, zaten bu başlık ta bunun için.

 
Gönderildi : 15/10/2009 5:15 am
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Yaşadığın-gördüğün şeyler ne kadar kötü olursa olsun bir çok şehirde yaşanan şeyler nihilprophet. Sen orada yaşadığın için böyle düşünüyorsun ama bana anlatılan ve tarih ile desteklenen ya da bizzat benim okuduğum tanık olduğum bir çok alıntı var ki Bursa'nın şu anda İzmir ile beraber ulusalcı denilen kanada daha yatkın olduğuna, "ses" çıkartan bir şehir olduğuna ilişkin, onları nereye koyacağız o zaman. Ben de bir çok olaya tanık oldum İstanbul'da ama şöyledir ya da böyledir diyemem. Akılcı yaklaşım koca bir şehri toptan yargılamaz, olur mu hiç öyle şey. Benim ne Bursa'lı tanıdıklarım var bu anlattıklarının yakınından geçmezler. Ama üniversite ortamında kendilerine Ülkücü diyen boşbeleşlerin etkin olduğuna katılırım. Fakat Bursa'nın yerlileri başkadır.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 15/10/2009 11:46 am
(@nihilprophet)
Gönderi: 0
 

Sickman, şu an da aktif olmamakla beraber Bursa'da siyasetle de uğraştım uzun bir süre, ulusalcı kanatın baskın olduğuna katılıyorum ancak ses çıkardıklarına katılamayacağım, bundan 3 sene evvel otobüslerde tam bilet 3 liraya çıktı, bir allahın kulu ağzını aç(a)madı koca şehirde, 2006 yılında şehiriçi otobüsün 3 lira olmasını kafanızda tasvir edin, ulusalcı kanadın başını, eski rektör ve add başkan yardımcısı mustafa yurtkuran çekiyordu, hakkında açılan davaların bir tanesinde "mağdur" olarak ifade vermişliğim de vardır, ar damara ve vicdana sahip olduğunu düşünmediğim bir insandır kendisi, abi dediğim gibi benimde birsürü Bursa lı arkadaşım var onların hiçbiri de böyle değil, çünkü bursaspor maçına gitmekten başka yapacak daha önemli işleri olan insanlar, Diyarbakırspor maçında yaşanan kepazelikler ortada, Türkiye-Ermenistan maçını orada oynanmasını mantıksızca bulmamın da sebeplerinden biridir, o gün arkadaşım göğsüne bıçağı saplayan kafatasçı manyak gibilerin haplanıp sahada birine saldırdığını düşünsenize, dünya karşısında nasıl bir konuma düşerdik, allahtan dün bişey olmadı, gerçekten korka korka izledim, o risk alınmaya değmezdi bence.

 
Gönderildi : 15/10/2009 4:07 pm
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Maçı oraya alıyorlar ama önlemini de alıyorlar. Tribünlerdeki manasız şiddet ve gitgide azalan futbol sevgisinin herkes farkında ama olay maça giden insanların hayatının ne kadarını futbolun kapladığıyla alakalı. Eğer maçtan çıktığında aklında hayatında uğraşacağı diğer işler, hobiler ve sorumlulukları yoksa, tuttuğu takım hayatında gereğinden fazla yer kaplıyorsa bunlar oluyor maalesef. Boşbeleş adamdan her yerde korkacaksın. Sosyalleşmenin bir parçasıdır futbol, bunu sosyalleşmenin tamamı yaptın mı böyle şeyler oluyor işte. Ama her yerde oluyor tabi, Bursa'ya özel değil.

* Maç için 2 bin 500’ü polis olmak üzere, toplam 3 bin 500 güvenlik görevlisi yer aldı. Taraftarlar, stada 3 aşamalı bir aramadan sonra sokuldu. Bilet alamayan taraftarlar, stat dışında protesto gösterisi yaptı. Taraftarlar, maçın başlamasından 2 saat önce alınmaya başlandı ancak, turnikelerde yaşanan arıza nedeniyle stat, maç başladıktan sonra ancak doldu.
* Maçı ‘seçme’ taraftarlar izledi. Tribünlerin büyük çoğunluğunu asker, polis ve askeri okul öğrencileriyle davetiye verilen taraftarlar izledi.
* Stat girişinde tüm taraftarlara Türk bayrağı dağıtıldı. Azerbaycan ve diğer ülke bayraklarına izin verilmedi. Buna karşın tribünlerde bazı taraftarların Azerbaycan bayrağı açtığı gözden kaçmadı. Kapalı tribünün sol bölümünde oturan Ermenistan delegasyonundan küçük bir grup, büyük boy Ermenistan bayrağı açtı. Bu bayrağın açılması üzerine tribünlerde ıslık ve protesto sesleri yükseldi. Rakip takımın ulusal marşının centilmence dinlenmesi konusunda anonslar da yapıldı ancak bazı gruplar buna uymadı.
* Maça girmek isteyen bir grup taraftar, emniyet güçlerinin Bursa Atatürk Stadı çevresine kurdukları güvenlik kordonu aşmaya çalıştı. Bu sırada bir taraftar, polisin kurduğu bariyeri aşmak isterken düşerek
yaralandı. Yaralanan taraftar, Bursa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
* Bursaspor-Diyarbakırspor maçındaki olaylarla gündeme gelen taraftarlar, Ermenistan maçında da yine aynı tezahüratlarda bulundular.(RADİKAL)

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 15/10/2009 4:43 pm
(@nihilprophet)
Gönderi: 0
 

Planör mevzusuna oha dedim ben.
http://haber.ekolay.net/Haber/2705/653567/rss.aspx " onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 15/10/2009 4:57 pm
(@karatasa)
Gönderi: 0
 

film tutkunları için oldukça faydalı 9 kaynak

http://www.bildirgec.org/yazi/film-tutkunlari-icin-oldukca-faydali " onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 22/10/2009 9:50 pm
(@hegel)
Gönderi: 0
 

Sigarayı bırakmanın yolları: Bu problemi kökünden çözüyoruz. Tiryakiyi öldürüyoruz.

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 28/10/2009 8:21 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Kendi saçlarını kendi kesen bir insan olarak az önce dalgınlıkla saçlarımı kazıdım. Şu an makine 0ı saçlarım var. Sakallarım saçlarımdan yaklaşık 3 kat daha uzun. Bir anlık dalgınlıkla, tıraş makinesi temizledikten sonra yükselticisini takmadan tam kafamın orta yerine daldırdım makineyi, baktım kel el sallıyor..

Açık konuşuyorum yakıştı.. Bruce Willis'in tombik halini andırıyorum biraz. Hep böyle mi yapsam? Yalnız yaz girişinde bile bu kadar kısa kesmediğim bu saçlar sayesinde evin içinde yürürken bile kafamın çevresinde sürtünme etkisi yaratan hava akımları neticesinde kafam üşüyor.. Bokum donar benim bu halde.. 1 hafta eve kapanmayı planlıyorum..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 29/10/2009 4:25 am
(@kaydirakliyilan)
Gönderi: 0
 

Kendi saçlarını kendi kesen bir insan olarak az önce dalgınlıkla saçlarımı kazıdım. Şu an makine 0ı saçlarım var. Sakallarım saçlarımdan yaklaşık 3 kat daha uzun. Bir anlık dalgınlıkla, tıraş makinesi temizledikten sonra yükselticisini takmadan tam kafamın orta yerine daldırdım makineyi, baktım kel el sallıyor..

Açık konuşuyorum yakıştı.. Bruce Willis'in tombik halini andırıyorum biraz. Hep böyle mi yapsam? Yalnız yaz girişinde bile bu kadar kısa kesmediğim bu saçlar sayesinde evin içinde yürürken bile kafamın çevresinde sürtünme etkisi yaratan hava akımları neticesinde kafam üşüyor.. Bokum donar benim bu halde.. 1 hafta eve kapanmayı planlıyorum..

Rambo gözlükleri + hawai gömleği + altın zincir kolye takımıyla gerçek bir gangster olucaksın dude.

http://www.vimeo.com/firarland
http://www.flickr.com/photos/firarland/

 
Gönderildi : 29/10/2009 5:01 am
Sayfa 94 / 195
Paylaş: