Öf çok sıkıldım.

E şimdi şöyle birşey var, kamera televizyon vs. hadi bunları anladım da, ben sırtımda gitar getirsem noolacak, enstrümanlar da dahil mi bu kısıtlamaya, bilen duyan var mı ?

Nick karısını Eva ile aldatmaktadır. Eva’nın eşi Jerry ise bir biseksüeldir. Nick ve metresi, Jerry’i öldürmenin planlarını yapmaktadır. Bu plana Eva’nın erkek kardeşi Marshall’ı dahil ederler. Jerry ve Marshall birlikte olurlar ve sonrasında Nick bir satırla Jerry’i öldürür. Daha sonra Eva ve Nick cesedin üzerinde seks yaparlar. Sonra jerry’nin kanlı bedenini bir tabuta koyarlar ve Marshall, Eva ve Jerry bu sefer üç kişi tabutun üzerinde seks yaparlar. Bu seks dolu sahnelerden sonra şimdi sıra Eva’dadır. Nick’in karısını öldürmenin vakti gelmiştir. Yine bir plan yaparlar. Eva’nın evinde yemek yemektedirler. Bu sırada Nick’in karısı gelir ve plan işlemeye başlar. Eva özür diler ve hasta annesine bakması gerektiğini, yarım saat içinde döneceğini söyler. Nick ise karısını, Eva’nın yatağında seks yapmaya ikna eder. Tam sevişirlerken Eva elinde bir satırla odadan içeri girer. Nick’in karısı çığlık atmaya başlar. Bu sırada Nick’in penisini ısırır ve ağzında Nick’in parçalanmış uzvuyla boğulur. Bu sırada Nick de kan kaybederek ölür.

Noluyor lan?

E şimdi şöyle birşey var, kamera televizyon vs. hadi bunları anladım da, ben sırtımda gitar getirsem noolacak, enstrümanlar da dahil mi bu kısıtlamaya, bilen duyan var mı ?
Tek enstrümansa getirebilirsin. Kimse bir şey demez, dememeli en azından. Kıbrıs Türkiye arasında ben 4 yıl boyunca gitar getirdim götürdüm. Amerikadan arkadaşım bana kutusunun içinde (kutusu aletten 2 kat büyük olduğundan özellikle belirttim) POD xt Live getirdi bavulun içinde, kocaman alet, Türkiye fiyatı 600 avro, önce onunla Türkiye'ye girdi, oradan Kıbrıs'a uçtu, hiçbir şey de ödemedik. Yani tek bir tane olunca genelde bir şey demiyorlar. Gitar da yani her gitarist taşır, sanmıyorum bir şey diyeceklerini.

Giderken kaydettirme muhabbeti vardı eskiden. Çıkarken gitarım var diyosun ama portakal kasa 20 liralık, tabi onu yazmıyolar. Girerken tele'yi kapıp giriyosun bak gitar bu diye. Şimdi nasıl bilmiyorum tabi.

Ben de geçen sene gitar getirttim almanyadan da, bunların ne yapacağı belli olmuyor, havalimanında "müzik aleti çıkarmazsınız" deseler inanırım, memlekette manyak bol.Bu arada dude, POD xt nin case de insan işi değil ki be kardeşim, iyi ki başka bişi sanmamıışlar, nükleer başlık falan 🙂 Eylül ayından itibaren yurtdışında olacam, hem taşıyamaycağımdan hem de para lazım olduğundan gitarlardan biriyle vedalaşma zamanım geldi, hatta ben ilan vereyim içim acıya acıya 🙁

King Kong'un soundtrack'ini dinliyorum. Accayip hoş, deneyin.
Filmde gayet güzel bence. Yok klişeymiş, yok eskisi daha iyiymiş. 1930 model filmle bunu karşılaştırmak zaten yanlış.
Ben gayet keyifle izliyorum ara ara dönüp.
Ve bunun üzerine de birşeyler yazabilirim belki, Peter Jackson'ın sineması birçok açıdan James Cameron sinemasına benziyor. Taklit falan anlamında değil, bunun adını koymak zor, "sağlam, gösterişli, dönemin olanaklarından faydalanan, klasik sinema"

ne çirkin bişi o resim ya 🙂

Akşam akşam sürpriz gibi Kütahya'da Ercü ve Bünyamin'le buluştuk. Özlemişim muhabbetlerini.

Akşam akşam sürpriz gibi Kütahya'da Ercü ve Bünyamin'le buluştuk. Özlemişim muhabbetlerini.

E yuh 😀

Biz de sürpriz gibi İlhan'la buluşup buraya yazarız o zaman.. İlhan ara abi beni, sürpriz gibi olsun anlaştığımız yerde ve saatte.. Vizyondaki tüm filmlere gittim o nedenle başka bir şey yapmamız lazım tamam? İçeriz, ya da senaryo yazarız falan.

ben hep donnie darko kalmak istiyorum.

Nooldu goçum kıskandın mı ?
her gün Kütahyaya gitmiyoruz, süpriz heralde.. 😀

Biz de sürpriz gibi İlhan'la buluşup buraya yazarız o zaman.. İlhan ara abi beni, sürpriz gibi olsun anlaştığımız yerde ve saatte.. Vizyondaki tüm filmlere gittim o nedenle başka bir şey yapmamız lazım tamam? İçeriz, ya da senaryo yazarız falan.

ne çirkin bişi o resim ya 🙂
evet özellikle o bayrak nasıl o kadar aydınlık olabiliyor ki, yine de anlamlı