Forum

Benim de Söyleyecek...
 

[Sabit] Benim de Söyleyeceklerim Var

2,919 Gönderi
140 Üyeler
7 Reactions
402.3 K Görüntüleme
(@mordevrim)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Artık kitap okumaya son verdim arkadaşlar. Hiç değilse bir süreye kadar. Çünkü çok fazla okuyorum ve bu bende aşırı bilgi birikmesine yol açıyor. Bilgiler ardısıra çok fazla yüklendikleri için hiçbir anlamları kalmıyor, hepsi birbirine giriyor ve ben hiçbirisini özümseyemiyorum.

Ki bu vakitten sonra netten de yazı, makale, vesayre okumayacağım bir süre. Okumak bende bir saplantı. Günün neredeyse 18 saati bir şeyler okuyorum. Yemek yerken bile bir şey okumazsam kendimi rahatsız hissediyorum. Ama bu kadar okumanın anlamsızlığını yeni fark ediyorum. İnsanlar genelde okumadıkları için cahil kalırlar bense çok fazla okuduğum ve henüz okuduğumu özümsemeden diğerine geçtiğim için cahil kalıyorum.

6 yaşında başladığım ve bugüne kadar günde 100 sayfadan (ki bazen 500 sayfadan) fazla doküman okuduğum okuma hayatım an itibariyle bir süreliğine molaya girmiş bulunuyor. Neler olacak merak ediyorum.

Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...

 
Gönderildi : 29/07/2009 4:53 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Bu doğru bir yol gibi gelmiyor bana.. Ne kadar ciddiye alırsın bilmem, naçizane bir tavsiyem olacak. Okumanı bir anda sıfıra indirmek çözüm değil. Bence bu kadar da okuduktan sonra, artık ilgini en fazla neyin çektiğine bakarak, ona odaklı okumalar yapman daha iyi olur. Okumanı azaltıp, günlük sayfa sayını azaltarak veya ara sıra bazı günler hiç okumayarak, okuduğun zamanda odaklı yani tek veya 2 konu gibi sayısı az konularda okuma yapmak daha doğru olur. Hem ilgi duyduğun bir alanda yavaş yavaş bilgi birikimin artar, hem de fazla dağılmamış olursun. Jack of all trades, master of none der buna İngilizler. Elinden her iş gelir ama hepsinde de sıradan olursun. Bu iyi bir şey değil, belirli başlı konulara odaklanmak her zaman daha mantıklı.

Yani anlatamadım şu an bayağı yorgunum ama anlamışsındır sen, o kadar okuyan adamsın..

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 29/07/2009 5:05 pm
(@mordevrim)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Zaten her ne çıktı ise o sözün bir benzerinden çıktı. Tek bir işin ustası olmaktansa bir sürü işin çırağı olurum, daha çok tat alırım. Hayır efendim. Öyle olmuyor işte. Bu düşünce yüzünden hayatım boyunca her işte çırak kaldım. Kafama 2 sene önce dank etti ve tüm yetilerimi bırakıp senaryoya ağırlık verdim. O işte usta olmak için. Ama işte öyle bir okuma saplantısı var ki, bir yerde yazı görmeyeyim uçarak gidiyorum oraya. Kendi yazdığımı unutup başkalarının beyin süzgecinin verilerini önemsiyorum. Benden daha iyi süzmüştür diye. sorun burada sanırım.

Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...

 
Gönderildi : 29/07/2009 5:10 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

Günümüz gençlerine tavsiyem, her konuda biraz birşeyler bilmeleri, bir konuda ise herşeyi bilmeleridir 😀

- baço

 
Gönderildi : 29/07/2009 5:16 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Gerçekten neyi okumak istediğimizi, neye ihtiyacımız olduğunu düşünmeli, alacağımız bilgileri eleyerek almalıyız, bu kesinlikle doğrudur. Senin dumun da bu olmuş Eyüp. Çok fazla bilgi var çevremizde ve artık bunlara ulaşmak çok kolay ama bu durumda da değersizleşiyorlar işte.

Ve bizi bu duruma düşüren şeylerden biri garip bir ifade olacak ama bence "ayıplanma" korkusu gibi birşey. "A-aaaa! Kromozov Kardeşleri okumadın mı? Sen hiç kitap okumamışsın" Okumadım demeye utanıyoruz. "A-aaaaa! Yurttaş Kane'i izlemedin mi? Sen sinemayı bilmiyorsun!" İzlemedim demeye utanıp gidip bulup izliyoruz illa ki. "Okudum" ya da "İzledim" demek için. Hele hele birden fazla alanda ilgi sahibiysek bittik. Her alanın babalarını, en önemli duraklarını bilmeden o konuda ağzımızı açmamız ayıp karşılandığı için ve ne gariptir her alanın onlarca, yüzlerce babası olduğu için hayatımızı birşeylerle keyifle ilgilenmektense mecburiyetlerle ilgilenmekte harcıyoruz.

Ve konu buradan taşıp hayatın kendisine geliyor. KEndince psikoloji okuyan, sosyoloji okuyan toplumu ve insanları daha iyi tanır. Tarih bilen daha dolu adamdır. Bilimden anlayan hayatı çözmüştür. Din'i arşınlayan adam herşeyi anlar. Vs. Vs.... Artık, hard diskimizi doldurmadan adam sayılmıyoruz günümüzde. O yüzden gerçek ilgi, sevgi ve yeteneklerimizi yaşayamıyoruz.

Kromozov Kardeşleri 5 kere okumaya niyetlendim ama okuyamadım. Bir daha da niyetlenecek gibi değilim. İlgimi cezbetmedi, ne yapayım? Ama Yurttaş Kane'i çok kez izledim. Çünkü gerçekten çok keyifle izliyorum. Hiç din ya da tarih üzerine bir yayın okumadım. İlgimi çekmiyor, bitti. Ama Bilim teknik dergisiyle büyüdüm ben. Çünkü her zaman ilgimi çekti. Her gece yatmadan önce birşeyler okurum. Çünkü uyku daha tatlı basıyor okurken. Kültürlü olmak için falan yapmıyorum bunu, yatakta okumak ve uykuya dalmak çok keyifli. Ve eksiklerimle ilgili negatif yaklaşımları zerre umursamıyorum artık. Çünkü aksi olanaklı değil zaten.

Neyle iştigal edip etmemem gerektiğini daha doğrusu bunu neye göre seçeceğimi öğrendim ama 32 yaşına geldim. Kayıplarımı kapatmam, hard diskimdeki tonlarca baytı silmem çok zor artık.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 29/07/2009 5:23 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Günümüz gençlerine tavsiyem, her konuda biraz birşeyler bilmeleri, bir konuda ise herşeyi bilmeleridir 😀

Bu mertebeye ulaşmak çok çok güç birşey. Becerebileni tebrik ederim.

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 29/07/2009 5:24 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

Olsun güneşi hedefleyelim varamasak da Ay'a gideriz (karizmayı zedelememek için kastırdım ha) 😀

- baço

 
Gönderildi : 29/07/2009 5:29 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Bence hedef Mars olmalı, güneşe gidersek yanarız, gitmenin anlamı yok :). Mars'ta bari su varmış. Buharı en azından.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 29/07/2009 5:30 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

Gece gidicez akıllım sen de.... 😀

- baço

 
Gönderildi : 29/07/2009 5:31 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

LG KT520 cep telefonu aldım 2 tane. Hiç kullanan var mıdır tirici mirici?

- baço

 
Gönderildi : 30/07/2009 11:06 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

Yurt dışından vergisiz getirilebilecek şeyler:

VERGİ ÖDEMEDEN HANGİ EŞYALAR GETİRİLEBİLİR

Yolcular yurt dışından aldıkları 1 adet cep telefonunu, vergiden muaf olarak zati eşya kapsamında Türkiye'ye getirebilir. Ancak 2 takvim yılında bir adet olmak üzere getirilen bu cep telefonlarının, en geç 1 ay içinde Telekomünikasyon Kurumunca kayıt altına aldırılması gerekiyor.

Yurt dışından gelirken vergi ödemeden getirilebilecek kişisel eşyalardan bazıları şöyle:

- 55 ekrana kadar LCD veya plazma TV
- 1 kamera ve 10 adet boş kaseti,
- GPS yön bulma cihazı,
- 1 adet diz üstü bilgisayar ya da PC,
- Kasetli veya oyun kartlı elektronik oyun aleti (play station v.s)
- Her birinden en çok 10 ar adet olmak üzere plak, teyp kaseti
veya compact disc, DVD,
- GSM-Cep telefonu,

SPOR VE OYUN ALETLERİ

- İki bölmeli bir adet kamp çadırı,
- Sualtı sporları için bir adet dalgıç takımı,
- Uçan kanatlar (bir çift),
- Motor takılmayan cinsten şişirme bir adet bot,
- Su sporu için kullanılan yelken tertibatlı bir adet sörf,
- Tenis raketi ve 3 kutu topu,
- Golf malzemesi,
- paraşüt ve kayak takımı
- Her birinden birer adet olmak üzere tavla, satranç ve dama takımı,
- Beş deste oyun kağıdı,

SAĞLIK CİHAZLARI

- Hasta yolcuya ait yataklar,
- Maluller için hareket ettirici tertibatı bulunan motorlu,
motorsuz koltuklar,
- Şahsi tedavide kullanılan ilaçlar,
- Tansiyon ölçme aleti, (bir adet),
- Şeker ölçme aleti, (bir adet),
- Solunum cihazı (bir adet),

MUTFAK EŞYASI

- Yolculuk esnasında kullanılacak kadar tabak, tencere, çatal,
kaşık, bıçak gibi mutfak aletleri,
- Bir adet semaver veya çay makinası,
- İki adet termos,
- Kahve makinesi, ekmek makinesi, tost makinesi, mikser ve meyve sıkacağı,

TÜKETİM MADDELERİ

Tütün, tütün mamulleri ve alkol ürünlerindeki kişisel eşya muafiyeti 18 yaşın altındaki kişiler için uygulanmıyor. Vergiden muaf olan tüketim maddeleri ise şöyle:

- 400 adet sigara (2 karton)
- 500 gram pipo tütünü
- 1,5 kilo kahve, 500 gram çay, 1 kilo çikolata, 1 kilo şekerli yiyecek,
- 100 cl'lik 1 şişe ya da 75 veya 70 cl'lik 2 şişe alkollü içki,
- Şişe adedine bakılmaksızın en fazla 600 mililitre parfüm,
- Hac ve umreden gelen yolcuların beraberlerinde getirecekleri, Müsteşarlık ile
Diyanet İşleri Başkanlığınca belirlenecek miktarda hurma ve zemzem suyu

1'ER ADET OLMAK ÜZERE DİĞER EŞYALAR

- Fotoğraf makinesi (Hafıza kartı veya 5 adet filmi ile birlikte)
- Çocuk yolculara mahsus çocuk arabası,
- Scooter (iki tekerlekli ve akülü),
- Ütü,
- Bisiklet,
- Seccade
- El dürbünü (gece görüş dürbün ve gözlükleri ile gece görüş keskin nişancı
dürbünleri hariç).

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/12197650.asp?gid=229 " onclick="window.open(this.href);return false;

- baço

 
Gönderildi : 02/08/2009 2:46 pm
(@osmanxx)
Gönderi: 0
 

Baco ustam şimdi birisi bir tane RED kamera alsa vergi ödemeyecek mi mesela?

 
Gönderildi : 02/08/2009 7:34 pm
(@baco)
Gönderi: 0
 

Zannetmiyorum el kameraları vs. için geçerlidir bu, koca kamerayı görünce yemezler 😀

- baço

 
Gönderildi : 02/08/2009 7:50 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

- 55 ekrana kadar LCD veya plazma TV

Bu yeterli ipucu bence.. Kameralarda da vardır o ayar bir şey. Gerçi RED öyle kocaman bir şey değil, sokulabilir yine bir ihtimal.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 02/08/2009 7:54 pm
(@kaydirakliyilan)
Gönderi: 0
 

55 ekran televizyonun içini boşaltıp redi koysak çakarlar mı acaba. 🙂

http://www.vimeo.com/firarland
http://www.flickr.com/photos/firarland/

 
Gönderildi : 02/08/2009 8:56 pm
Sayfa 84 / 195
Paylaş: