Çok teşekkürler yorum için, mümkün olduğunca orjinaline sadık kalarak renkleri hafifçe elden geçirdim. Benim monitörümde renkler oldukça sıcak görünüyor ama ekranım tam olarak kalibre edilmiş değil. Slow motionlarda bir aşırıya kaçma durumu olmuş mu acaba, bir de çok uzun mu tam emin olamadım.

Slow motion bazı yerlerde fazla göze batıyor gibi geldi bana da. Özellikle bir yerde el hareket ediyor falan 3 kare sayarım yani direk. Ama sonuçta -yani öyle gibi görünüyor- kısa film vs. değil ticari bir iş bence müşteri fazla takılmaz yani. Ama seni çok rahatsız ediyorsa Twixtor'la yumuşatmayı deneyebilirsin belki. Bir de çekimi 720/60p yapsaydın da daha da bir kurtarırdı hem sanki.

Aa bir de FF sözlük diye bir şey vardı değil mi ya. Şimdi baktım da ölmüş hiç kimse bir şey girmiyor herhalde. Dün de bugün de 0'da. Zaten bir mordevrim vardı yazan oraya onun da artık işi başından aşkın. O gidince kimse de kalmamıştır.

Bir mordevrim yazan vardı oraya diye bir şey yok... O kadar kişi vardı yahu... Ne yaptın öyle... Neyse, bakarsın zaman gelir bir akın olur dolar taşar orası. Zaten haftaiçi bazen bayağı ileti giriliyor...

forum çok sessiz çok... bazen gün boyunca sadece 5 tane post oluyor. O derece

İşte yeni bir arayüz yeni bir sistem lazım. Dünya değişiyor, insanlar değişiyor. Bir de forumun en büyük sıkıntısı doğru düzgün film çıkmaması maalesef. Yani şöyle ayda 2-3 kısa film çıkıyor olsa elle tutulur burası dolup taşar. Ama buradaki en büyük sıkıntı maalesef forum sisteminin getirdiği kısıtlamalar. Evet herkes muhabbet ediyor, geyik yapıyor ama çoğu kişi kimin kim olduğunu ne yaptığını bilmiyor. Mesela ben CEDEL'e kadar HHK'nın makyajla uğraştığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Bir de çoğu kişi giriyor ilan verir gibi adım bu, şuna ihtiyacı olan arasın deyip çıkıyor. Adam neler yapmış, neler biliyor hiçbir fikrin olmuyor bu yüzden. Forum sisteminde devam edilecekse bile bence bir standart getirmek lazım. Mesela insanlar imzalarına ne iş yaptıklarını, vimeo veya youtube hesaplarının linkini, ve belki iyi işlerinden 1-2 tane örnek linkini koysalar. Sen forumda adamla konuşurken bir taraftan aklına yerleşir haa şu adam bunu bunu yapıyormuş diye. Maalesef öyle bir şey olmadığı için yeni üyeler çok zorlanıyor bu konuda -buna ben de dahilim- Yani bence bir tek İstanbul adı altında ekip oluşturmakla olmaz bu iş, uyum meselesi var öncelikle.

Ha tabi bir de teknik FAQ sorunsalı var. En basit konularda bile -forumda 100 defa konuşulmuş- gelip soru soruluyor, cevap alınıyor ve hayat devam ediyor. Teknik destek hattı gibi yani, Fulgura, ondan önce de Düd benim hatırladığım para almalılardı yani. Bildiğin parayla yapılacak şeyi forum üzerinden beleşe yapıyorlardı. Ama yine de bu yardım edilen kişilerin %90'ı bir daha forumun suratına bakmıyor, bakanlarında yarısı yine başka sorunu olduğunda geliyor sadece.

Film çekenler de bence birer "making of" tarzı ekstra video koymalılar. Böylece yeni başlayanlar merak ettiklerini görürler ve kendileri de uygulayabilirler. O tür konularda maalesef forum çok kısır ve gittikçe daha da kısırlaşıyor gibi.

İşte o yüzden kendinizi tanıtacağınız bir başlığımız var ama kime "kendini tanıtır mısın?" desek birden hindi gibi kabarıyor arkadaş "siz kimsiniz ulen" diye. Lan biz de onu soruyoruz işte, sen kimsin neler yaparsın, neler yaptın falan filan. Cevap verse etinden et kopacak sanki milletin. Öyle bir değişik olaylar.

bence forumda "editörün seçtikleri" gibi bir şey olmalı, eklenen kısa filmlerin başlıkları dahil olmak üzere tüm başlıklarda faydalı olanlara yeni üyeleri yönlendirmek mümkün böylece ve bir faydası da faydalı konuşmaların geçtiği ama güncelliğini yitirmiş başlıklara ulaşmak daha kolay olur.

diğer yandan kaliteli veya kalitesiz foruma eklenen kısaların az oluşu tanıtım eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir bu durumda forum yönetimine reklam vermelerini tavsiye etmekten başka çare yok gibi 🙂

kendini tanıtma meselesine gelince bence bu konu sorun bile sayılmaz çünkü daha çok tanımak istediğimiz insanlarla facedir, twitterdir ekleşiyoruz 🙂

Geçenlerde Paramount tarafından 4 milyon dolara satın alınan filmden bahsetmiştim. Şimdi de direk Hollywood şirketleri tarafından finanse edilen ve tamamı DSLR ile çekilen filminden bahsedeyim dedim. Act of Valor filmin adı. IMDb puanında vasat bir yapım gibi gözüküyor ama şunu da belirteyim 12 milyon dolar bütçeyle çekilip 80 milyon dolar gişe yapmış vasat bir DSLR filmi 😀

5D Mark II ve 7D kullanmışlar çekimde. Bizim ülkedekiler 7D kamera mı ya, onun yerine 550D kullan diye dursun, 7D ile çekilen ve sinemada gösterime giren film sayısı sanırsam 5D'ye kafa tutar oldu. Hatta son dönemde bir adım önde bile olabilir.

http://www.imdb.com/title/tt1591479/technical " onclick="window.open(this.href);return false;

Act of Valor'un bazı sahnelerinde kullanıldı DSLRlar ve aslında oldukça zorlu sahnelerdir. Su altından birden su üstüne çıkış yapılan bir sahne var örneğin.

Vallaha FStoppers'ın ve dslr video shooter'ın yalancısıyım.

http://dslrvideoshooter.com/dslr-film-act-of-valor/ " onclick="window.open(this.href);return false;

FStopper tamamen DSLR ile çekildi diyordu. DSLR Video shooter ise neredeyse tamamına yakını diyor yukardan da göreceğiniz üzere.

Tabi Planet5D'yi de unutmamak lazım.

http://blog.planet5d.com/2012/02/act-of-valor-leap-of-faith/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Onlara göre de filmin birincil kamerası 5D'ymiş. Yine aynı siteye göre DSLR'lar dışındaki kameraların görüntüleri filmin sadece %25 kadarını oluşturmaktaymış.

Ve yine hurlbut visuals'a göre de çekimlerin oranı şöyle imiş;

70% 5D, 20% film ve 5% F950 (Tabi burada da bir matematik hatası var geri kalan %5 nerede?)

http://www.hurlbutvisuals.com/blog/2012/03/shooting-act-of-valor-q-a/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Çok teşekkürler yorum için, mümkün olduğunca orjinaline sadık kalarak renkleri hafifçe elden geçirdim. Benim monitörümde renkler oldukça sıcak görünüyor ama ekranım tam olarak kalibre edilmiş değil. Slow motionlarda bir aşırıya kaçma durumu olmuş mu acaba, bir de çok uzun mu tam emin olamadım.

Slow motion bazı yerlerde fazla göze batıyor gibi geldi bana da. Özellikle bir yerde el hareket ediyor falan 3 kare sayarım yani direk. Ama sonuçta -yani öyle gibi görünüyor- kısa film vs. değil ticari bir iş bence müşteri fazla takılmaz yani. Ama seni çok rahatsız ediyorsa Twixtor'la yumuşatmayı deneyebilirsin belki. Bir de çekimi 720/60p yapsaydın da daha da bir kurtarırdı hem sanki.
Teşekkürler Barış, yazdıklarını dikkate alacağım. Renkler konusunda ne düşünüyorsun?

Müşteri bu haliyle beğendi. Yine de, işin daha iyi olması için yapabileceğim birşey varsa yapmak istiyorum.

Mesela ben CEDEL'e kadar HHK'nın makyajla uğraştığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Bu tamamen benden kaynaklı bir durumdu. Niyetim, bir stüdyoda mankenlere makyaj yapıp, kostümlerle zenginlik katarak profesyonel fotoğraf çekimleriyle tanıtım yapmaktı... Bakalım ilerde gerçekleşecektir elbet... Zaten daha ne bir facebook sayfası ne de net sayfası yaptık. Sadece buraya bir kaç çalışma ekledim, o kadar...

Çok teşekkürler yorum için, mümkün olduğunca orjinaline sadık kalarak renkleri hafifçe elden geçirdim. Benim monitörümde renkler oldukça sıcak görünüyor ama ekranım tam olarak kalibre edilmiş değil. Slow motionlarda bir aşırıya kaçma durumu olmuş mu acaba, bir de çok uzun mu tam emin olamadım.

Slow motion bazı yerlerde fazla göze batıyor gibi geldi bana da. Özellikle bir yerde el hareket ediyor falan 3 kare sayarım yani direk. Ama sonuçta -yani öyle gibi görünüyor- kısa film vs. değil ticari bir iş bence müşteri fazla takılmaz yani. Ama seni çok rahatsız ediyorsa Twixtor'la yumuşatmayı deneyebilirsin belki. Bir de çekimi 720/60p yapsaydın da daha da bir kurtarırdı hem sanki.
Teşekkürler Barış, yazdıklarını dikkate alacağım. Renkler konusunda ne düşünüyorsun?

Müşteri bu haliyle beğendi. Yine de, işin daha iyi olması için yapabileceğim birşey varsa yapmak istiyorum.

Renklerle ilgili en büyük sorun bence (ki yani şu haliyle çok da dikkatimi çekmedi ilk başta sen tekrar sorunca gözüme çarptı) kilisenin içindeki çekimlerde WB sürekli değişmiş gibi. Renkler bir soğuğa kaçmış biraz, bir sıcağa. Özellikle tende göze çarpıyor. 4:00~4:03 geçişinde mesela. Ten renkleri önce kırmızıya giderken, sonra fazla kırmızılık atılmış sadece biraz pembelik var.
3:50 civarında renkler kilisedeki çekimlerin geneline göre iyice kontrastını ve sıcaklığını kaybetmiş. 2:15'te WB iyice kırmızıya gitmiş.

Yani asıl sorun renklerdeki bir standarta sahip olmaması gibi iç mekanda. Bence en tatlı hali 4:00'da olduğu gibi diyebilirim belki çok ama çok az soğutabiliriz çünkü gelinliğin beyazı da bozulmaya başlamış ki bence kötü bir şey diyebilirim. Yani gelinlik nedeniyle özellikle beyazın beyazlığını koruması lazım bence baştan sona kadar.

Ama genel anlamda bakarsak bence iyi yani, temiz iş. Ne beyaz patlaması var, ne siyah. Kontrast yine çoğu yerde iyi, aşırıya kaçmamış.

Teşekkürler Barış, ne göz varmış sende 🙂

Dediklerin tamamen doğru, son çıktıyı almadan düzelteceğim tüm ayrıntıları. Belki biraz da kısaltırım bakalım. Sağol vakit ayırdığın için.

İvencırs'ı izledim.
Hulkla Loki'nin karşılaştığı sahnede gülmekten ölüyordum!
Yemin ediyorum yerimden kalkmasaydım oracıkta ölebilirdim.
Ondan sonra da saatlerce güldüm.
Her tarafım ağrıdı, karın kaslarım iflas etti, başım ağrımaya başladı, yüzüme kal geldi gülmekten.
Ben hayatımda hiçbir filmdeki bir espriye bu kadar gülmemiştim...
Espri, bu kadar doğru çekilir, bu kadar doğru kullanılır, kurgulanır, sunulur vs.
O sahneyi hayatım boyunca asla unutmayacağım...