Forum

Benim de Söyleyecek...
 

[Sabit] Benim de Söyleyeceklerim Var

2,926 Gönderi
142 Üyeler
8 Reactions
403.4 K Görüntüleme
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Fulgura'nın imzası değişmiş bugün, özel mesajlara cevap vermiyorum, forumdan sorun diye. Oysa benim attığım tüm ÖMlere cevap verdi.

Olay şu ki işte bilgi paylaştığını gören bir daha da özelden soruyor, forumdan aldıkları yetmiyor, e adam da yetişemiyor dolayısıyla. Tahminimce öyle bir bombardımana tutulmuştur. Vampir çok etrafta, o da bıkar yakında.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 28/08/2012 3:49 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

Fulgura'nın imzası değişmiş bugün, özel mesajlara cevap vermiyorum, forumdan sorun diye. Oysa benim attığım tüm ÖMlere cevap verdi.

Olay şu ki işte bilgi paylaştığını gören bir daha da özelden soruyor, forumdan aldıkları yetmiyor, e adam da yetişemiyor dolayısıyla. Tahminimce öyle bir bombardımana tutulmuştur. Vampir çok etrafta, o da bıkar yakında.
Fulgurayı ilk gördüğümden beri imzası aynı, senin yeni mi dikkatini çekti acaba 🙂
bu arada facesini sorduğum bir öm atmıştım ben, bana cevap vermediydi 😀

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 28/08/2012 3:55 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Algıda sıçıcılık olmuş benimki.

Bana sorsaydın ben de cevap vermezdim o soruya zaten, normal.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 28/08/2012 4:06 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

algıda sıçıcılık harikaymış 😀
sıçmanın her türlüsü güzeldir zaten, insan(hayvan) olduğunu hatırlatır 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 28/08/2012 4:11 pm
(@copen)
Gönderi: 0
 

bende bir sey yazayım dedim ama konudan haberim yok bir özetleseniz heheheh

kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....

 
Gönderildi : 28/08/2012 4:13 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

bende bir sey yazayım dedim ama konudan haberim yok bir özetleseniz heheheh
bi özet geç diyenlere kızıyoz abi :DDDDDDDD

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 28/08/2012 4:31 pm
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

Arkadaşlar alınmaca gücenmece yok lütfen. Ben MSN kullanmam, facebook kullanmam. Forum denen ortamda özel mesaj durumuna daha önceki olumsuz deneyimler nedeniyle karşıyım. Zaten kullandığım bilgisayar ile o özel mesaj alanı arasında teknik uyumsuzluk var. Giremiyorum, göremiyorum, yazamıyorum, baştan hiç ilgilenmeyeyim dedim. Girdiğimde de dolu oluyor, silemiyorum, yenileri göremiyorum. Hiç bakmıyorum olabildiğince. Girip görebildiğimde de olabildiğince gerekene cevap yazmaya çalıştım ama olmuyor. Burada "özel" denebilecek şeyin tanımı ne olabilir zaten? Sokakta kahvede buluşmuş konuşuyoruz, özel forumun doğasına aykırı. İlla da öyle bir durum varsa yolu bulunur zaten.

Bıkmak durumuna önceden alışkınım yani hazırlıklıyım. Burada bulunma nedenim kendime verdiğim bir sözdür. DÜnyanın her yerinde insanların alıcı olduğu kadar verici de olduğunu gördüm. Sydney'e geldiğimde geçici kaldığım kollejin rektörü bana arabasını ve tatil evini bir haftalığına verdi. Araba 160.000 tl değerinde, evde kalmak 2 günü 500 dolar. Bana kendisi gençken Oxford'da herkesin böyle davrandığını, kendisinin de böyle davranmaya gayret ettiğini söyledi. Hiçbir karşılık beklemeden yaptı. Kickstarter üzerinden projelere tanık oldum, 2-3 filmi olan profesyonel yönetmenin hafta sonu amatörlerle film çektiği gördüm, hayatın hep almak değil olabildiğince de geri vermek olduğuna bir vakit ikna oldum. Varsın alan tanımasın bizi. Daha önce söylemiştim, bizde sanki birinden birşey almak ve ona teşekkür etmek sanki onun buyruğuna girmek, önünde eğilmek gibi geliyor herhalde ki gönüllü yardım ettiğim insanlar bile kaçar gibi uzaklaşıyorlar. Adam adımı yazmak durumda kalacak ve sanki iş kendisinin değilmiş gibi gözükecek diye deliriyor. Sanki herşeyi kendi yapan profesyonel yönetmen varmış gibi. Varsın olsun, kimbilir burada yazdıklarımızı kimler kimlere satıyor ve uzmanlık tasarlıyor, varsın olsun. Onu baştan kabul etmek lazım zaten. Nasıl geleneksel toplumda bazı sorunların çözümü olarak gelirin bir kısmı zekat verilirmiş, bence de bilginin deneyimin bir kısmı da karşılıksız tamamen kamu hizmeti olarak görülüp paylaşılmalı. Bugün özellikle gelişmiş ülkelerde bir burs veya bağışa başvurduğunuzda artık notunuza değil public service referansınıza bakılıyor. Üniversitede bile public service tanımına giren iş yaparsanız size ders kredisine sayılıyor. İnsanlar gruplar kurup, halk merkezleri açıp karşılıksız eğitim veriyorlar. Ben kendimce bunu yapmaya çalışıyorum. Hayat bana çok şey verdi, bir kısmını geri vermeye çalışıyorum. Zaten bir noktadan sonra takdir olmasa da içiniz rahat oluyor. Ayıbı görgüsüzlüğü varsın alıp söylemeyen, alıp vermeyen yapsın. İçi rahat olan biz olalım.

Elbette gönül isterdi ki buralardan pişen insanlar filmlerinin arkasına en azından iltifat olarak FF logosunu koysunlar, gören ilgilensin, gelsin. İnsan piştiği erdiği yeri takdir etmeli. Belki o zaman emek harcamış bu arkadaşlar bugün bu denli ümitsiz konuşmazlardı. Nasıl oluyor da vefasızlık bu toplumun kaderi oluyor anlamak zor.

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 28/08/2012 4:40 pm
(@copen)
Gönderi: 0
 

vefasızlık değil akılsızlık cunku aklını kullanmayan ve niyetini iyi tutmayan insan muhakkak vefasız oluyor cunku bunlar aslında her ne kadar yetiştirilme gönül adamı olma vs vs diye yorumlansada bence sadece akıllı olmak ile ilgili ve iyiniyetle birebir bağlantılı bir konular. Eeee adam akılsız olunca ilk hangi cukura dusuyor "kendini super zeka akıllı saniyor " ve her durumda her olayda bir matığa dayalı yırtarım hakkımı yedirmem her sey ve herkez benim olsun bana hizmet etsin egosuna dusuyor. Bu bizim ulkemizde son derece yuksektir cunku genelde senin kim oldugun değil arabanın markası aylık gelirin ön taraftadır. Bize boyle ne yaptılar nasıl boyle olduk bilemiyorum ama bu ülkeyi açlıkla terbiye ettikleri için vefa dediğin şey artık kitaplarda bile yazmıyor...

kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....

 
Gönderildi : 28/08/2012 4:54 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

ne alınması abi, çok duygulandım 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 28/08/2012 4:55 pm
(@copen)
Gönderi: 0
 

ve kesin olan bir sey var asla çalışmayı sevmiyoruz, bu uçmayı sevmiyoruz koonmayı seviyoruz gibi bir durum. Biz konma adamıyız konabileceğimiz elverişli yerleri bulunca kendimizi çalışıyor sanıyoruz, konanı gorunce de saygı duyuyoruz.

barbar conan heheheh

kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....

 
Gönderildi : 28/08/2012 4:56 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Arkadaşlar alınmaca gücenmece yok lütfen. Ben MSN kullanmam, facebook kullanmam. Forum denen ortamda özel mesaj durumuna daha önceki olumsuz deneyimler nedeniyle karşıyım. Zaten kullandığım bilgisayar ile o özel mesaj alanı arasında teknik uyumsuzluk var. Giremiyorum, göremiyorum, yazamıyorum, baştan hiç ilgilenmeyeyim dedim. Girdiğimde de dolu oluyor, silemiyorum, yenileri göremiyorum. Hiç bakmıyorum olabildiğince. Girip görebildiğimde de olabildiğince gerekene cevap yazmaya çalıştım ama olmuyor. Burada "özel" denebilecek şeyin tanımı ne olabilir zaten? Sokakta kahvede buluşmuş konuşuyoruz, özel forumun doğasına aykırı. İlla da öyle bir durum varsa yolu bulunur zaten.

Bıkmak durumuna önceden alışkınım yani hazırlıklıyım. Burada bulunma nedenim kendime verdiğim bir sözdür. DÜnyanın her yerinde insanların alıcı olduğu kadar verici de olduğunu gördüm. Sydney'e geldiğimde geçici kaldığım kollejin rektörü bana arabasını ve tatil evini bir haftalığına verdi. Araba 160.000 tl değerinde, evde kalmak 2 günü 500 dolar. Bana kendisi gençken Oxford'da herkesin böyle davrandığını, kendisinin de böyle davranmaya gayret ettiğini söyledi. Hiçbir karşılık beklemeden yaptı. Kickstarter üzerinden projelere tanık oldum, 2-3 filmi olan profesyonel yönetmenin hafta sonu amatörlerle film çektiği gördüm, hayatın hep almak değil olabildiğince de geri vermek olduğuna bir vakit ikna oldum. Varsın alan tanımasın bizi. Daha önce söylemiştim, bizde sanki birinden birşey almak ve ona teşekkür etmek sanki onun buyruğuna girmek, önünde eğilmek gibi geliyor herhalde ki gönüllü yardım ettiğim insanlar bile kaçar gibi uzaklaşıyorlar. Adam adımı yazmak durumda kalacak ve sanki iş kendisinin değilmiş gibi gözükecek diye deliriyor. Sanki herşeyi kendi yapan profesyonel yönetmen varmış gibi. Varsın olsun, kimbilir burada yazdıklarımızı kimler kimlere satıyor ve uzmanlık tasarlıyor, varsın olsun. Onu baştan kabul etmek lazım zaten. Nasıl geleneksel toplumda bazı sorunların çözümü olarak gelirin bir kısmı zekat verilirmiş, bence de bilginin deneyimin bir kısmı da karşılıksız tamamen kamu hizmeti olarak görülüp paylaşılmalı. Bugün özellikle gelişmiş ülkelerde bir burs veya bağışa başvurduğunuzda artık notunuza değil public service referansınıza bakılıyor. Üniversitede bile public service tanımına giren iş yaparsanız size ders kredisine sayılıyor. İnsanlar gruplar kurup, halk merkezleri açıp karşılıksız eğitim veriyorlar. Ben kendimce bunu yapmaya çalışıyorum. Hayat bana çok şey verdi, bir kısmını geri vermeye çalışıyorum. Zaten bir noktadan sonra takdir olmasa da içiniz rahat oluyor. Ayıbı görgüsüzlüğü varsın alıp söylemeyen, alıp vermeyen yapsın. İçi rahat olan biz olalım.

Elbette gönül isterdi ki buralardan pişen insanlar filmlerinin arkasına en azından iltifat olarak FF logosunu koysunlar, gören ilgilensin, gelsin. İnsan piştiği erdiği yeri takdir etmeli. Belki o zaman emek harcamış bu arkadaşlar bugün bu denli ümitsiz konuşmazlardı. Nasıl oluyor da vefasızlık bu toplumun kaderi oluyor anlamak zor.
Ne güzel sözler, ne güzel sözler.

Şimdi geçtiğimiz sene yüksek lisans sırasında hiç sevmediğim bir kadın hoca vardı, iyi kadın falan ama dersleri resmen felaketti ve hiçbir şey öğrenmiyorduk. Sınıf arkadaşlarımdan birisi İskoçya'da BBC'de staj yapma fırsatı yakaladı, hocaya bunu anlatırken "aaa benim kızım orada okuyor, o tarihlerde benim yanımda, git onun evinde kal" diye anahtarı eline verdi ve çocuğu gönderdi. Öyle şaştık kaldık.. Helal olsun kadına dedik, alışmadık ki böyle şeylere.

Fulgura da çok güzel anlatmış, ben de geçtiğimiz yıl gerek yaşadıklarım, gerekse yaptığım sporun bana öğrettikleri neticesinde aynen Fulgura'nın özetlediklerini bizzat gördüm. Artık dilime pelesenk ettim ve şunu diyorum: Pek çoğumuz bir bok olmayacağız, öyle deli dolu hayaller kuruyoruz falan ama işte bir şekilde bir şeyler yapıp, geçinip birkaç on yıl sonra da öleceğiz. Bu süreçte yapabileceğimiz en güzel şey, eğer yapabiliyorsak, başka insanlara ilham, destek ve yardımcı olmaktır. Bir insanın hayatında yapabileceği en değerli ve önemli şey budur, başka insanlara olanaklar yaratmak.

Ve dolayısıyla bundan böyle bunu yapmaya karar verdim. Ha tabii ki ben yine seçiçi olacağım, dediğim gibi beleşçişiğe, hazırakonmuşçuluğa artık sabrım yok. Ama geriye kalan azınlık için elimden ne geliyorsa orada olacak bundan böyle, hayatımın her alanında.

Dur bakalım.

Fulgura çok güzel bir insansın bu arada, paso deyip duruyorum ama o kadar ender karşımıza çıkınca insan devamlı takdir etmek istiyor ki kaçmayasın :).

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 28/08/2012 6:16 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

kesinlikle 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 28/08/2012 7:10 pm
(@bager)
Gönderi: 0
 

Aslında mesele tamda kapanmış iken birşeyler yazmayı Kezzap'a borç bilirim.
Foruma üye olmadan evvel, Kezzap ile tanışıyorduk. Yüz yüze tanışıklığımızın olmamasına rağmen, hayata değer verdiğim nadir insanlardandır. Olayın Projemefon ile bağdaştırılması, oldukça üzücüdür. Çünkü bunca yıl kendisiyle tanışmamıza rağmen, bir kere olsun bile bana projeme katkıda bulun dememiştir. Tolgada sanırım bazı şeylerden hoşnut olmamış. Yani hoşuna gitmeyen şeyler yaşanmıştır muhakkak. Tartışmaların olması olağandır, bunu uzatmanın bence anlamı yok. Ama şu var, Kezzap gerçektende alınmış. Ben ilk defa onu böyle bir yazı yazarken görüyorum.. Bence Tolga Özür dilemenin yücelik olduğunu gözden geçirmeli ve bu dostlugun bu kadar basit bir şekilde bitmesini engellemelidir.
Forumdaki kişilere özelde birşeyler yazmak gerekirse. Düd henüz kendisiyle paylaşımımızın olmamasına rağmen, kendisinden istediğim görüş ve önerilini red etmedi ve üşenmeden sayfalarca eleştiride ve düzeltmelerde bulundu. Görkemde öyledir, Fulgura da, copen de, HHK de. Demek istediğim, kim ne derse desin ben gidişattan memnunum. Saydıklarım değerin ve saygının en yücesini hak eden insanlar...

Duvarlar… Görüyor musun? Duvarlar yükseliyor. Şşşşş, bağırmayı bırak sessiz ol! Bak bak, duvarları daha çok yükseltiyorlar...

 
Gönderildi : 28/08/2012 8:45 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

hacım Tolga özür dilerim dedi zaten, gözünden kaçmış sanırım.
gerçi daha uzun bi cümle kurarak söyledi, alıntı yapsam mı yapmasam mı kararsız kaldım, bu başlıktaki son mesajının sondan bir önceki paragrafının son cümlesine bak (bu cümleyi kurmamalıydım 😀 )

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 28/08/2012 9:39 pm
(@bager)
Gönderi: 0
 

Hee ya gözümden kaçmış çok pardon.. Sanırım Kezzap'ta bunun üzerine bir yazı yazsa çok makbule geçer. Unutulmamalı ki; Bir dostu kaybetmek en kolayı, kazanmak ise en zor olanıdır...

Duvarlar… Görüyor musun? Duvarlar yükseliyor. Şşşşş, bağırmayı bırak sessiz ol! Bak bak, duvarları daha çok yükseltiyorlar...

 
Gönderildi : 28/08/2012 9:50 pm
Sayfa 170 / 196
Paylaş: