Ben de yardım edemediğime daha çok üzüldüm burada yazılanlardan sonra, du bakalım daha vakit var..
Yani şimdi şu başlığa bakıp kudurmamak elde mi biri bana desin:
http://filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=13&t=9197 " onclick="window.open(this.href);return false;
Adam rumuz seçmeye bile üşenmiş, kullanıcı adı girin demiş, kullanıcı adı diye girmiş. Kayıt tarihi 12 ağustos, mesaj sayısı 5.
İlk mesajı:
"slm adobe premıer pro 2.0 export yapıyorum .
yaptıgı exportu ( kısa video flim her neyse ) acıyorum anaaa ekranın ortasında kirbit kutusu kadar cıkıyo .
export ederken girmiş oldumuz ayarla alakası yok 720*580 gibi atıyorum .
aslına bakrsan o boyutta bir pencere acılıyo ama benım filmim icinde kucukcuk kalmıs ."
Şimdi birisi slm diye girdi mi ben direkt cevap vermiyorum. Ben üşenmeyeceğim oturup sana cevap yazacağım, sen daha düzgün Türkçe konuşma lütfünde bulunamıyorsun, dolayısıyla çözümü inanılmaz basit olsa da kimse sallamamış, payi yine neresine estiyse cevap vermiş. Şimdi arkadaşın 2. mesajına bakalım:
"slm adobe premıer pro 2.0 export yapıyorum .
yaptıgı exportu ( kısa video flim her neyse ) acıyorum anaaa ekranın ortasında kirbit kutusu kadar cıkıyo .
export ederken girmiş oldumuz ayarla alakası yok 720*580 gibi atıyorum .
aslına bakrsan o boyutta bir pencere acılıyo ama benım filmim icinde kucukcuk kalmıs"
İşte bu! Kendisine verilen cevabı bile okumamış! Bir de üşenmemiş bir önceki mesajını yapıştırmış. Muhteşem.
Ben de soruna cevap verildi diye cevap veriyorum. Bakalım ona ne demiş arkadaş:
"[alıntılanan cevap] derken fazla hakım degilim en basta proje ayarlarılla mı alakalı"
Yani ayarlarıyla yazamıyor, dönüp kontrol edip düzeltmiyor bile, soru işareti de koymuyor. Yani bu kişinin soru sorduğu kişiye olan sayıgısı sıfırın altında, biri cevap versin ben cevabı alıp gideyim derdinde.
Neyime estiyse gidip cevap yazmışım arkadaş. Niye yazdığımı ben de anlamadım şimdi. Bir sonraki mesajına bakalım arkadaşın:
"slm sorunu cozdum time line da projenın ustunde sağ tus yapıp ' scale to freme size 'secince düzeldi . tsk
bir de asıl prb lemlerin cıkıs kaynagı surdan geliyo canon 600d fotograf makınası aldım sizdem ricam 1080p 25 de 720p 50 de .mov uzantılı kayıtlar yapıyorum derdim aman aman efekler koymak değil . kesip bicip birlestirmek ve en az kayıpla aslını fazla bozmadan hdd deyi de mutlu edecek sekılde avi ye cevirmek . bilgisayarımda premıer element 9 zaten yuklu geldı 1 de ben premıer pro 2.0 yukledım bunlar işim fazlasıyle görücene inanıyorum . su prg kullan bu prg kulanmak gibi bir arayısa gitmek istemiyorum .
özetle premıer pro 2.0 expot ederken ayar ne olmalı .
2.side ilk proje acarken ( new project ) canon 600d video ayarları yok ( load preset ) pull-ing diyorlar sanırım bunu bulabilrimiyiz . bu ayarın manyıgı nedır sonucta biz baska formata ceviriceğiz . sadece elındekı videonun özellikleri tanımak içinmi bu ayar nekadar önemli .. tsk"
Şu vakitten sonra kimse sallamamış kendisini. 8 gün sonra bir daha gelmiş ve 5. mesajını atmış, bakalım ne o mesaj?
"slm sorunu cozdum time line da projenın ustunde sağ tus yapıp ' scale to freme size 'secince düzeldi . tsk
bir de asıl prb lemlerin cıkıs kaynagı surdan geliyo canon 600d fotograf makınası aldım sizdem ricam 1080p 25 de 720p 50 de .mov uzantılı kayıtlar yapıyorum derdim aman aman efekler koymak değil . kesip bicip birlestirmek ve en az kayıpla aslını fazla bozmadan hdd deyi de mutlu edecek sekılde avi ye cevirmek . bilgisayarımda premıer element 9 zaten yuklu geldı 1 de ben premıer pro 2.0 yukledım bunlar işim fazlasıyle görücene inanıyorum . su prg kullan bu prg kulanmak gibi bir arayısa gitmek istemiyorum .
özetle premıer pro 2.0 expot ederken ayar ne olmalı .
2.side ilk proje acarken ( new project ) canon 600d video ayarları yok ( load preset ) pull-ing diyorlar sanırım bunu bulabilrimiyiz . bu ayarın manyıgı nedır sonucta biz baska formata ceviriceğiz . sadece elındekı videonun özellikleri tanımak içinmi bu ayar nekadar önemli .. tsk"
Yaa, ne güzel. Ben bunu yazarken de 6. mesajını atmış, o da başka bir soru.
Bizim tepkimiz bu insanlara. Bunu anlayaman arkadaşlara diyecek hiçbir şey yok..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Ha şu dakikadan sonra da aldığım bir karar var. Bu forumda sadece belli birkaç kişinin mesajına ve bilgi isteğine cevap vereceğim.
Binlerce üyesi olan bu forumun mevcut halini kaldıramıyorum. Ha benim için değişen bir şey yok ama forumun benim için üyesi sayısı oldukça az artık değişen bu.
Şu birkaç kişiyi projemefon başlığından tanıyabiliriz galiba. Ben bu tür çıkışlara anlam veremiyorum, şov gibi geliyor. Kararını senden yardım isteyen "karşılıksız" üyelere doğrudan açıklaman işlevsel olurdu, bu yaptığının çok anlamı var, hiçbiri de iyi niyetli değil.
Bu hiç ama hiç yakışık olmamış, bence Kezzap gibi birine bunu demek büyük ayıp (bu forum kapsamında diyorum). Açıkcası Kezzo bunu yazınca içime bir rahatlama gelmişti, aynı his bende de olduğundan (son günlerde bazı başlıklarda attığım laflardan anlaşılıyordur) katılıyordum, zaten ben bunu uzun zamandır bu şekilde yapıyorum.
Şimdi keşke destek çıksaymışım diyorum, böyle yakıştırmaların yapılacağını bilseydim, Tolga senden bunu hiç beklemezdim. Seni şurada anlayabiliyorum, arkadaşım böyle bir karar alıyorsan al, niye gelip artistliğini yapıyorsun demek istiyorsun. Ancak 1- Kezzap bu foruma dün kaydolmadı, nerdeyse 8 yıldır bu forumda yazıyor, birlikte projeler çektik, birbirimize destek olduk. Yardım isteyen herkese yıllar içinde elinden geldiğince yardım etti, herkes, ben dahil, forumu terketti, o hâlen burada, moderatörlük yaptı, insanlara yardım etti. Bu hale gelmesinde bu kadar emek sarfeden biri bu duygulara kapılınca kendi evi saydığı yerde, bizi rahatsız eden şeyleri paylaştığımız başlıkta içini döktü, bundan daha doğal bir şey olamaz. 2- Bu başlığın amacı bu, sizi rahatsız eden, sizi üzen şeyleri paylaşmak, biraz rahatlamak.
"O yüzden bu tarz bir başlığın, üyelerin foruma hem daha çok bağlanması hem de bir çok şeyi paylaşabilmesi açısından oldukça işlevsel olduğunu düşünüyorum.
Mesela sevgilinden mi ayrıldın. Bunu forum bilsin ve seni teselli etsin istiyorsun ama sırf bunun için forumda başlık işgal etmekten mi çekiniyorsun. Yaz işte buraya. Hükümetin bir icraatı (anti-icraat da olabilir) fena halde kafanı mı bozdu, siyasi başlık açacak kadar önem arzetmiyor diye forumda konuşamadın mı, işte burası var, yaz buraya."
Kezzo'nun filmine ben de destek olamadım. Ama benim soracağım Kezzap'ın da bilip de cevap vermeyeceği hiçbir şey bulamazsın. Yani bizim ilişkilerimiz bu kadar ucuz mu ki Kezzo'yu bununla suçlayabiliyorsun?
Kezzo'nun mesaj sayısına bak, benim mesaj sayıma bak, bizim gibi onlarca üyenin mesaj sayısına bak. Bu mesajların en az yarısı bu forumda sorulan sorulara cevap vermek için harcanmış mesajlar, bu mesajlar havadan belirmiyor, arkasında bilgi birikimi, o mesajı yazmak, yazdığın şeylerin doğruluğunu teyit etmek, yazıyı elden geçirmek için harcanan saatler, yani çok ciddi ancak karşılık beklemeden sunulan bir emek var. Benim zamanında blogu açma sebebim yazdığım şeylerin burada harcandığını düşünmemdir, ne üzücüdür ki bu yapıtğın gibi yorumlar ve hergün birbirinin aynısı olan başlıklar sağolsun ne kadar doğru bir karar verdiğimi bana gösteriyor.
Bir de gel şimdi bugün açılan başlıklara bak. Sonra dönelim 4 yıl önce açılan başlıklara bakalım. Değişen kamera modelleri ve 3 5 adet mesajı olan kullanıcılar dışında değişen pek fazla bir şey görecek misin merak ediyorum.
Geçen gün birisi hiç utanmamış, "abi bu konuda daha önce çok tartıştınız, bu başlıkları da gördüm, ama arkadaşım kamera alıyor sizce hangisini alsın" diye başlık açmış, diğeri gelmiş "beyler plugin alcam hangisini alayım" diye başlık açmış. Ben böyle başlıkları gördükçe bildiğin klavye başında sinirleniyorum, sinirim geçince de üzlüyorum. Daha çok üzüldüğüm insanların bunlara hâlen cevap vermesi, evet yardımcı olmak istiyorlar falan ama bu kadar tembelliğe, hazıra konmacılığa ben artık gelemiyorum kardeşim, bizim zamanında yazdığımız binlerce mesaja yazık.
Bizim tepkimiz bu insanlara, çünkü 100'de hatta 200'de bir de olsa düzgün birileri geliyor, arkadaşlar şu başlıkları okudum şunları anlamadım bir yardımcı olun da diyor, geçenlerde onu da gördük bari de biraz rahatladım.
Kezzap'ın ağır ithafına verdiği cevabı okumadım bile, keşke Kezzap da cevaplayıp bu suçlamayı kabul edilebilir kılmasaymış, yok sayıp bizim cevap vermemizi bekleseymiş. Bence Kezzap'a bir özür borcun var Tolga. Avukatsa avukat deyin, kötü niyeti olmadığına emin olduğum insanlara hele de dostumsalar benim önümde haksız yere laf edilmesine gönlüm razı olmaz. Kezzo'nun mesajını görünce üzüldüm, aramıza hoşgeldin dedim içten içe ama Cedel aklımın ucundan köşesinden bile geçmemişti.. Şimdi daha da çok üzüldüm.
Bugün Kezzap olmasa bu forum ne halde olurdu düşünmek bile istemiyorum.
Ben seni anlıyorum Kezzo, arkandayım, destekliyorum ve aynı şeyi üzülerek de olsa ben de yapıyorum. Geçtiğimiz sene foruma hiç girmeme sebebim de budur, zira bıkmıştım. Geri geldik, giden eski dostlar dışında değişen bir şey de yok zaten. Birkaç güzel insan gelmiş, ona sevindiğimle kaldım.
İş bulur bulmaz da projene desteğimi göndereceğim, zaten projenle ilgili daha önce de çok konuştuk, hallederiz bir şekilde.
Ağır konuştum mu bilmiyorum, amacım kimseye hakaret etmek değil ama Kezzo'ya da haksız yere laf söyletmem.
Denilebilecek her şey en temizinden burada söylenmiş. Kezzap ve Tolga, ikisi de çok iyi insanlar. İkisiyle de muhabbeti olan biri olarak söylüyorum. Aslında ikisinin de derdi sinema üzerine ve belki de çığlıkları çarpıştı sadece... Kırılganlık olmayacağı ümidi taşıyorum.
Kezzap'ın ilk yazdığının her kelimesine katılıyorum. Bazen usanmışlık ve sinir tepkisizliğe bürünür davranışlarımızda. Benim bu yazıya olan destek niteliğindeki vermem gereken ama veremediğim tepki de bundan ötürü oldu. Cedel filminin neredeyse her karışından haberi olan birisi olarak söylüyorum, o yazının Cedel ile alakası aklımın ucundan bile geçmedi.
Hele hele Kezzap'ın bundan dolayı bu gibi şeyler demeyeceğini forumda az çok gezen birisinin tahmin etmesi gerekiyordu. Kezzap. daha önceki imzasında belirttiği gibi "Forum Emekçisi" dir!!! Birilerine faydam dokunur mu derdiyle o kadar işi arasında hala üşenmeden uygulamalı videolar hazırlayıp acil imdatlara devadır...
Cedel için daha zamanımız var; biz sadece erken vizyon görme çabasındayız. Süre dahilinde amacımıza ulaşacağımız kanısındayız.
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
Ayrıca yazdıklarımı üzerine alınmaması gereken insanlardan birisin aslında.
Ama demek ki seni de bir yerlerden bir şeyler rahatsız ediyor.
Ama rahatsızlık duyduğun şeyin odak noktasını iyi seçmelisin bence.
Yoksa insan karalamaktan öteye gidemeyiz, yanılıyor muyum?
Asla amacım kimseyi karalamak değil. Bunu anlamak için beni tanımanıza da gerek yok, yazdıklarımın hizasına bakın yeterli. Doğru benim de rahatsız olduğum şeyler oluyor ki ben de bunu burada dillendirdim. Bu cevabın yarısı Düd'e, başlığı ben de aynı amaçla kullandım yani. Emek sarfedip karşılığını görmeyen Görkem sitemini belirtip diğer üyelerin davranışlarını eleştiriyor mesela, aralıklarla. Ki haklı, sadece okuyup hak veriyorum. Fakat rahatsızlık diyoruz ya;
"Bu forumda sadece belli birkaç kişinin mesajına ve bilgi isteğine cevap vereceğim."
"Forumun üye sayısı da 20 falan artık benim için."
Bu sözlere karşı değilim, bu sözlerin kabul görmesine karşıyım. Bunlar duygusal çıkışlar özünde belki ama fikir sonuçta ve bence tehlikeli. Sen de bu sebeple bir yıldır yazmadığını belirtmişsin Düd. Bence burası mevcut haliyle "sokak". Kuralları var tabi ki de ama sıkıntısını dile getirdiğin durum için bir madde yok. Başlık açar, yararlanır ve gider. Beş mesajlık üye, vampir üye tanımlarındaki o üyeler de bizden. Ben de vampir üyeydim sonra lanetten kurtuldum. Üye ayrımı yapmanın ya da kimin forumu hangi amaçla kullandığının farkında olmanın kişisel kararlarda kalmasından yanayım.
Projeyi konuya alet etme konusu bence de çok yakışıksız bir durum. Belki yine söyleyeceğim nedenleri vardır ama yine konunun akmasını istemediğimden ve değerli bir oluşumu rencide eder göründüğümden özür diliyorum. Kesinlikle bunun mevzusunun bile geçmemesi lazımdı ama rahatsızlık işte.
KEzzAP çok sevdiğim, birlikte çalıştığım ve her fırsatımda da çalışmak isteyeceğim bir dostumdur. Yardımlaşma tarihimizi toplasak 2 uzun metraj eder en az. Zıt görüşlerde de olmuşuzdur çok kez. Beslenmişizdir de birbirimiziden. Tolga da ortamın değerli üyelerindendir. Severim, saygı duyarım. Projemefon konusundaki söyleminde ise yanıldığını ya da birşeyleri yanlış anladığını düşünüyorum. Benim tepkilerimden de bahsetmiş ve beni haklı gördüğünü söylemiş, sağolsun. KEzzAP'ın tepkisinin de benimkine benzer kaynaklardan beslendiğini sanıyorum ki benzer konular ara ara konuşuluyor. Keşke hiç gerekmese bunları dillendirmek ama ortamın gerçeği bunlar ne yazık ki...
Forumun iki değerli üyesinin tartışması (ki bu da ara ara oluyor) benim hep canımı sıkmıştır. Hemen her kırıcı tartışma aynı şekilde üzücüdür de önemli adamlarınki daha bir "yapmayın abi gözünüzü seveyim" oluyor haliyle.
Ama bir yandan KEzzAP'a hak versem de Tolga'nın da "burası bir sokak" söylemi de sonuna kadar doğru... Kİmse bize para vermiyor aslında buraya binlerce sayfa bilgi depolayalım diye. Bizler (sitenin bir kıdem daha bilgili üyelerinden bahsediyrum) iyilik yapıp denize atıyoruz, faydalanan faydalanıyor. Gördüğü faydadan ötürü bir teşekkürü de çok görenlere de tepki göstermek bazen hakkımız olsa da (ben de yaptım birçok kez) ortada bir zorunluluk olduğu durumunu yaratmıyor elbet. Birileri "ben bu salakları inek gibi sağarım, sonra gider dalgama bakarım, hatta buradan faydalandığım halde kıllığına gider sahte nickle "bi halta yaradığınız, bir b.ktan anladığınız da yok"da derim. Oh, sefam olsun!" diyen de vardır? Bilemeyiz ki... Ama bu elbette o kişinin ...'lığıdır. (Uzatmanın ince ya da kalın seslilerden oluşmasını önemsemeden boşluğu siz doldurun) Kıdemli üyeler olarak bizim tek beklentimiz çabalarımızın boşa gitmediğini görmek, birşeylere yarar girişimlerde bulunduğumuzu hissetmek ve eh bi zahmet bir teşekkür görmektir. Bunu yeterince alabiliyor muyuz? Ben kendi adına cevap vereyim. Hayır! Yardımlarımızın boşa gittiğini çok kez gördüm. Birilerinin, yazdıklarımı beğendiği, güçlü bulduğu hatta yazdıklarımdan yararlandığı halde bana laf soktuğu, beni aşağıladığı da oldu. Ama buradaki konumumuzun gereklilikleri içinde bu da var. Deveni güt ya da diyardan git... Biraz vicdan meselesi bu. Sickman 10 dakka uğraşıp bana torrenti öğretti diye (gülmeyin, basarım kalayı. 🙂 ) herife 10 kere tşk etmşimdir.
İşte KEzzAP'da benim hissettiklerimi hissediyor demek ki, böyle bir isyana girişti. Hak vermemek olanaksız kendi adıma. Ama dediğim gibi, Tolga'nın söylemi de doğru ve bize bayağı geniş olma gerekliliğini yüklüyor, bu gerçek.
Para pul, projemefon olayını hiç açmayın dostlar, o iddiayı kapattık. HEr zamanki konulara girelim: "KEzzAP hocam, 1500 liram var, hangi makineyi alayım?" ve "Görkem hocam, "çeyrek sayfalık senaryo"ma 7 sayfalık bi inceleme yazarmısın?"
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
KEzzAP çok sevdiğim, birlikte çalıştığım ve her fırsatımda da çalışmak isteyeceğim bir dostumdur. Yardımlaşma tarihimizi toplasak 2 uzun metraj eder en az. Zıt görüşlerde de olmuşuzdur çok kez. Beslenmişizdir de birbirimiziden. Tolga da ortamın değerli üyelerindendir. Severim, saygı duyarım. Projemefon konusundaki söyleminde ise yanıldığını ya da birşeyleri yanlış anladığını düşünüyorum. Benim tepkilerimden de bahsetmiş ve beni haklı gördüğünü söylemiş, sağolsun. KEzzAP'ın tepkisinin de benimkine benzer kaynaklardan beslendiğini sanıyorum ki benzer konular ara ara konuşuluyor. Keşke hiç gerekmese bunları dillendirmek ama ortamın gerçeği bunlar ne yazık ki...
Forumun iki değerli üyesinin tartışması (ki bu da ara ara oluyor) benim hep canımı sıkmıştır. Hemen her kırıcı tartışma aynı şekilde üzücüdür de önemli adamlarınki daha bir "yapmayın abi gözünüzü seveyim" oluyor haliyle.
Ama bir yandan KEzzAP'a hak versem de Tolga'nın da "burası bir sokak" söylemi de sonuna kadar doğru... Kİmse bize para vermiyor aslında buraya binlerce sayfa bilgi depolayalım diye. Bizler (sitenin bir kıdem daha bilgili üyelerinden bahsediyrum) iyilik yapıp denize atıyoruz, faydalanan faydalanıyor. Gördüğü faydadan ötürü bir teşekkürü de çok görenlere de tepki göstermek bazen hakkımız olsa da (ben de yaptım birçok kez) ortada bir zorunluluk olduğu durumunu yaratmıyor elbet. Birileri "ben bu salakları inek gibi sağarım, sonra gider dalgama bakarım, hatta buradan faydalandığım halde kıllığına gider sahte nickle "bi halta yaradığınız, bir b.ktan anladığınız da yok"da derim. Oh, sefam olsun!" diyen de vardır? Bilemeyiz ki... Ama bu elbette o kişinin ...'lığıdır. (Uzatmanın ince ya da kalın seslilerden oluşmasını önemsemeden boşluğu siz doldurun) Kıdemli üyeler olarak bizim tek beklentimiz çabalarımızın boşa gitmediğini görmek, birşeylere yarar girişimlerde bulunduğumuzu hissetmek ve eh bi zahmet bir teşekkür görmektir. Bunu yeterince alabiliyor muyuz? Ben kendi adına cevap vereyim. Hayır! Yardımlarımızın boşa gittiğini çok kez gördüm. Birilerinin, yazdıklarımı beğendiği, güçlü bulduğu hatta yazdıklarımdan yararlandığı halde bana laf soktuğu, beni aşağıladığı da oldu. Ama buradaki konumumuzun gereklilikleri içinde bu da var. Deveni güt ya da diyardan git... Biraz vicdan meselesi bu. Sickman 10 dakka uğraşıp bana torrenti öğretti diye (gülmeyin, basarım kalayı. 🙂 ) herife 10 kere tşk etmşimdir.
İşte KEzzAP'da benim hissettiklerimi hissediyor demek ki, böyle bir isyana girişti. Hak vermemek olanaksız kendi adıma. Ama dediğim gibi, Tolga'nın söylemi de doğru ve bize bayağı geniş olma gerekliliğini yüklüyor, bu gerçek.
Para pul, projemefon olayını hiç açmayın dostlar, o iddiayı kapattık. HEr zamanki konulara girelim: "KEzzAP hocam, 1500 liram var, hangi makineyi alayım?" ve "Görkem hocam, "çeyrek sayfalık senaryo"ma 7 sayfalık bi inceleme yazarmısın?"
torrent programı için ben de bu forumun bi yerlerinde sana teşekkür etmiştim, belki görmemişsindir bir de buradan edeyim, teşekkür ederim Görkem 🙂
her şey için 🙂
aslında teşekküre bi başladın mı bitiremezsin bu ortamda 😀
Düd sitesiyle
Fulgura ihtiyaç duyduğun en kesirli sayılarda bile yanımızda 29.97 🙂
copen oradan sıkıştırıp durur yardım edeyim diye
Kezzap Gerillasıyla 😀
onucuncu Goldera senaryolarıyla 🙂
bitmez bitmez ben en iyisi durayım
herkese teşekkürler arkadaşlar 🙂
beetlejuice o kitapları alınca sana da teşekkür edicem 😉
Tolga'nın söyleminin doğruluğunu "yani burası bir sokak" meselesini burada en fazla savunanlardan olmuşumdur.
Burası bir sokak da... Hep sokak. Mahalle olamıyoruz, belde olamıyoruz.
Ya Düd'ün verdiği mesaj örneği çok doğru. Yahu mesajdaki Türkçe hataları bile şahsın kendi arıyor olduğu şeye değer vermediğini gösteriyor. Kendi derdini izah edemiyor, sonra bizden yardım bekliyor. Kendine saygısı olmayan bir insan. Ha bir kişi okuma yazmayı öğrenmiş ama çok uzun süreler okula gidememiş olabilir, bu nedenle yazım yanlışı yapıyor olabilir, mesele yazım yanlışı değil o yüzden pek. Mesele salla patilik. Dıbzıt dıbızıt zıptııırık zıpt? Cevap ver.
Burası sokaktır dedim yıllarca; verdim cevabı. Ama cidden cevap vermek gelmiyor içimden, bunu da kendimce gelenekselleştirdiğim "bilmem kaçıncı mesaj sonrası forum'a genel bakış" mesajlarımdan birinde belirtmek istedim. Bu mesajı yazmamın sebebi, foruma bir haftalık aradan sonra girmem neticesinde birikmiş başlıklara bakmam ve karşısında hissettiklerim oldu. Afedersiniz ama yarısından fazlası çöp. Çöpten kastım şu: İçinde karşındaki insanın senin vermek istediğin emeğin yakınından geçen bir emek vermiyor olduğunu hissettirmesi.
Sokak olalım. Burada hiçkimseyi sinema bilgisi az, sokağın insanı diye dışlamayız. Bunu ben yapmam en başta. Hiç film izlememiş birinin bir film hakkındaki yargısı bütün sinema tarihini hatmetmiş bir insanınkine eş değerdir benim için çünkü o insanın tepkisi her şeyden evvel sinemasal ön yargılardan arınmış bir tepkidir.
Burası nasıl bir sokak... Ben söyleyeyim, burası böyle gelenin geçenin birbirine çarptığı fakat özür dilemediği, hatta çarpıyor olduğunun farkında dahi olmadığı, umursamaz insanların birbirlerinin gözlerinin içine dahi bakmaktan kaçtığı bir sokak. Ve bu yüzden bence bu sokağı güzelleştiren biri varsa, o sokağın köşesindeki banklarda, iskemlelerde oturmuş gelene geçene bakarak ya da sadece konuşurak fikir üretenlerdir.
Sokak olalım. Ne bileyim İstiklal Caddesi olmak ayrı bir şey, İkinci Bahar dizisindeki sokak olmak ayrı bir şey.
Kimseye ne işiniz var burada ayağı çekmiyoruz, sıkıntımız var paylaşıyoruz. Ben bu mesajı yazarken adobe premiere başlığında "export hatasııııı yardımmmmm???" diye başlık açılmıştır bile. Neye yarayacak, hiçbir şeye. İç döküyoruz.
Ayırdına varılması gereken bir diğer konu da kimse (benim dışımda) çıkıp da "abi tekrar sorularn sorulara cevap vermeyin" demiyor. Demiyor çünkü burası bir sokak. Biz diyoruz ki (ya da işte ben ve Kezzo) ben artık bu sorulara cevap vermeyeceğim. Bu soruları soranlar da zaten siz kimsiniz ki diyecektir.. Doğru biz kimiz..
Biz artık vermiyoruz, bu kimse vermiyor demek değil. Son dönem aklımda kalan örneklerden sağolsun Fulgura, barış, copen gibi insanlar zaten bizim zamanında verdiğimiz cevapların 10 kat daha ayrıntılı ve güzelini sayfa sayfa döşüyorlar, bize zaten gerek de kalmıyor. Ha bence emeklerine yazık ama zaman da emek de onların.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Ayırdına varılması gereken bir diğer konu da kimse (benim dışımda) çıkıp da "abi tekrar sorularn sorulara cevap vermeyin" demiyor. Demiyor çünkü burası bir sokak. Biz diyoruz ki (ya da işte ben ve Kezzo) ben artık bu sorulara cevap vermeyeceğim. Bu soruları soranlar da zaten siz kimsiniz ki diyecektir.. Doğru biz kimiz..
Biz artık vermiyoruz, bu kimse vermiyor demek değil. Son dönem aklımda kalan örneklerden sağolsun Fulgura, barış, copen gibi insanlar zaten bizim zamanında verdiğimiz cevapların 10 kat daha ayrıntılı ve güzelini sayfa sayfa döşüyorlar, bize zaten gerek de kalmıyor. Ha bence emeklerine yazık ama zaman da emek de onların.
Şimdi Düd durum şu ki bence bu bir bayrak yarışı, turunu tamamlayan bayrağı diğerine teslim ediyor, yani artık siz değil ama sizin bu işi öğrettiğiniz insanlar bu sorulara cevap verecek. sonra bu işi öğrenenler yeni gelenlere...daha önce sordukları soruların cevabını vermekten gurur duyacaklar..böyle yani, forumda bi önceki mesajında export edemiyorum yandım diyenlerin 5 dk sonra anaaa buradaki tuşa basınca oluyomuş demelerini doğal karşılamak gerekiyor bence.
bir de şöyle bi şey var ki geçen studentsfilms diye bi forumda dolanıyordum, yaptıkları işlere bakıyordum, 40-100 civarı izlenmelere rağmen çoğu hiç yorum almamışlar.(birine beğendim yazdım 😀 ) benim soruya da cevap vermediler 😀 (kusura bakma onucuncu 🙂 )
yani biz burada bol cevaplı muhabbetli geçiriyoz forum günlerini, çok şanslıyız valla 😀
Ayırdına varılması gereken bir diğer konu da kimse (benim dışımda) çıkıp da "abi tekrar sorularn sorulara cevap vermeyin" demiyor. Demiyor çünkü burası bir sokak. Biz diyoruz ki (ya da işte ben ve Kezzo) ben artık bu sorulara cevap vermeyeceğim. Bu soruları soranlar da zaten siz kimsiniz ki diyecektir.. Doğru biz kimiz..
Biz artık vermiyoruz, bu kimse vermiyor demek değil. Son dönem aklımda kalan örneklerden sağolsun Fulgura, barış, copen gibi insanlar zaten bizim zamanında verdiğimiz cevapların 10 kat daha ayrıntılı ve güzelini sayfa sayfa döşüyorlar, bize zaten gerek de kalmıyor. Ha bence emeklerine yazık ama zaman da emek de onların.
Şimdi Düd durum şu ki bence bu bir bayrak yarışı, turunu tamamlayan bayrağı diğerine teslim ediyor, yani artık siz değil ama sizin bu işi öğrettiğiniz insanlar bu sorulara cevap verecek. sonra bu işi öğrenenler yeni gelenlere...daha önce sordukları soruların cevabını vermekten gurur duyacaklar..böyle yani, forumda bi önceki mesajında export edemiyorum yandım diyenlerin 5 dk sonra anaaa buradaki tuşa basınca oluyomuş demelerini doğal karşılamak gerekiyor bence.
İşte sorun da burada zaten. Yetişen yok ki; kuruluş ile şu anki zaman dilimine bak gene aynı üyeleri görürsün. Buna son zamanda bir kaç üye de katıldı ama onlar zaten hazır bilgileriyle geldiler... Görkem'in en başta isyan ettiği durum yani...
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
nasıl yok ya,
çok kötü o zaman.
ama ben denk geliyorum bu forumdan çok şey öğrendim diyenlere ve ben de öğreniyorum 3-5 bişey. bildiğimi/zi düşündüğümüz yerde cevabımı/zı da esirgemiyorum/z diye düşünüyorum ama demekki öyle değil miymiş?
Yok abi, vefasız bir ülkede yaşıyorsun. Bir yandan ne güzel, bizden çok daha bilgili tecrübeli insanlar öğretiyor şimdi diyoruz ama bir yandan da onların emeklerine yazık, zira beleşçi insan vefa da bilmez. O kişilere öyle cevapları döşüyorsun bir teşekkür bile çok görülüyor, adınız da unutulup gidiyor, sonra o adamları ne gören var ne eden, zaten beleşçilikle öğrenenin bilgisi de kalıcı olmuyor, hevesler geçince unutulup gidiyor, havaya bunlar havaya yani..
Biz zamanında abilerimizden öğrendik, sonra kendimiz geliştirdik, okuduk tartıştık şimdi paylaşıyoruz ve bir yandan da öğrenmeye devam ediyoruz, zira ben daha yolun başındayım. Metin Serezli'den ne çok şey öğrenirdik mesela, ansiklopedi gibi yazardı adam tey tey..
Yani işte ben bu foruma üye olalı 6 yıldan fazla zaman olmuş, onun 4 yılı falan da insanlara yardım etmekle geçmiştir, bugüne kadar aldığım teşekkür sayısını parmakla sayarım, onların da kaçı içtendir bilinmez. Ama vefalı insan başkadır işte, Ahmet Turgul'la ilk kez tanıştığım akşam yarım saat yeni projesi üzerine konuştuk, fikir paylaştık, adam gidip sonra o filmi çektikten sonra benim adımı teşekkür listesine eklemiş, adam yarım saatte ettiğin muhabbet için sana teşekkür etmiş lan, bir de söylemedi de ha, aylar sonra filmi öyle bir izlerken gördüm, teşekkürleri her zaman okurum, bir baktım kendi adım. Bu ne güzel bir şeydir, benim blogda yaptığım işler kısmında teşekkür kısmı bulunma sebebi de budur, istediğimiz ne para, ne pul, ne şan ne şöhret. Kuru bir teşekkür.
Aha da bugüne kadar bir kişi bana geldi çok içten bir şekilde teşekkür etti, o anda yaşadığım mutluluğu da oturdum yazdım. http://www.eylemplani.com/2010/05/mutlu/ " onclick="window.open(this.href);return false;
Benim artık beleşçilere, hazıra konuculara yardım edecek enerjim kalmadı. Sağolsun dostlar bunu biliyor, o kendini bilir, geçen gün bir tanesi aradı, hâlen iş bakıyorsan sana iş ayarladım dedi, ki bu adama zamanında gidip "kankamsın ama artık birlikte çalışmayalım, sinema anlamında anlaşamıyoruz" dediğim birisidir, dönüp iş aradığımı bilmediği halde bana iş ayarladı da dedim ki karma var lan bu dünyada, iyilikler karşılıksız kalmıyor. O bize yeter.
Alnında öperim paçino, şifreli göndermemi de yapayım 🙂
Yanlış anlaşılmasın, dostlarım bana herzaman teşekkür etti, ben de onlara ettim, ama onlarla ilişkimiz başkadır, karşılık beklediğimizden yardım etmeyiz, dolayısıyla teşekkürleri de saymayız.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
abi neticede forumda tecrübeli olanlar sizlersiniz, bizler yeniyiz, yani bu forumda neler olup bittiğini sizler daha iyi biliyorsunuz, keşke dediğiniz gibi olmasaydı ancak Türk insanının daha en güvenli yeri olması gereken yerde yani ailesinde takdir göremediğini hesaba katarsak bu sonuç şaşırtıcı olmasa gerek.
ve benim gözlemlerime göre okuyanlar daha mutsuz bu ülkede, temel 2 sebebi var:
birincisi okuyan çocukların aileleri daha mükemmelliyetçi ve çocuklarını olduğu gibi kabul etmiyor, çocuklarından hep daha fazlasını bekliyorlar(yarış)
ikincisi okuyan çocuklar işleri ya da maaşları beğenmiyor hep daha fazlasını bekliyorlar.