Bence petshop'tan olmayanı tercih et.

Bence petshop'tan olmayanı tercih et.

petshoptan değil ikisi de, veteriner bir arkadasın bağlantılı oldugu ciftliklerden..

ama dedim belki bi umut forumdakilerin etrafında vardır

Yazık ya insan kıyamıyor şunu tercih et bunu tercih et demeye, aklım ötekinde kalıyor. Ama şunu tercih et veya bunu tercih et demeden şunu diyebilirim sadece, labradorla golden arasındaki tek fark (Tabi ki vardır başka farklar, köpek bilimci bir arkadaş zıplamasın, benim kastettiğim biz normal insanların bakış açısına göre tek fark) labradorun golden'ın yanında neredeyse hiç kıl dökmüyor olmasıdır. Golden alırsan ve evde düzenli temizlik yapılmıyorsa 2 hafta sonra halının üstüne bir halı daha oluşmaya başlar, kendi haline bırakırsan 2 ay sonra altındaki gerçek halı gözükmemeye başlar.

.

FM maceralarım, meraklısına:

http://menajerlikhikayeleri.blogspot.com/ " onclick="window.open(this.href);return false;

http://sineradio.blogspot.com/ " onclick="window.open(this.href);return false;

yayın var...

Şu sıralar uyku düzenim allak bullak olduğundan ötürü yayını dinleyemiyorum. Şu uyku düzenini toparlayayım ben de geleceğim dinlemeye her akşam.

http://sineradio.blogspot.com/ " onclick="window.open(this.href);return false;

yayın var mushroom dan canlı kanlı...

Radyodayım senaryo yazarken bir şeyler dinliyorum.

Radyodayım, konuşuyorum öyle...

benim de söyleyeceklerim var ve keşke bunları kağıda döküp film olarak çekebilsem.. 🙂
biraz tembellik mi var sıra mı gelmiyor yoksa gerçekten çok mu istemiyorum kestiremiyorum...
şu şarkıyı armağan ediyorum size bu yazdıklarımın üstüne.. =)
" onclick="window.open(this.href);return false;

benim de söyleyeceklerim var ve keşke bunları kağıda döküp film olarak çekebilsem.. 🙂
biraz tembellik mi var sıra mı gelmiyor yoksa gerçekten çok mu istemiyorum kestiremiyorum...
şu şarkıyı armağan ediyorum size bu yazdıklarımın üstüne.. =)
" onclick="window.open(this.href);return false;
ve lg dalya dedi... 😛

Golden mı alsam yoksa 20 gün bekleyip Labrador mu bilemedim..

Acaba forumda etrafında yavru olan biri var mıdır acep

Yazık ya insan kıyamıyor şunu tercih et bunu tercih et demeye, aklım ötekinde kalıyor. Ama şunu tercih et veya bunu tercih et demeden şunu diyebilirim sadece, labradorla golden arasındaki tek fark (Tabi ki vardır başka farklar, köpek bilimci bir arkadaş zıplamasın, benim kastettiğim biz normal insanların bakış açısına göre tek fark) labradorun golden'ın yanında neredeyse hiç kıl dökmüyor olmasıdır. Golden alırsan ve evde düzenli temizlik yapılmıyorsa 2 hafta sonra halının üstüne bir halı daha oluşmaya başlar, kendi haline bırakırsan 2 ay sonra altındaki gerçek halı gözükmemeye başlar.

Eğer köpeği evde beslemeyi düşünüyorsan sanılanın aksine labrodorda tüy problemi yaşarsın, labrodorun tüyleri kısa ve sert olduğu içi mobilya ve halılara bir mızrak bir iğne gibi saplanacaktır, onun dışında iki köpeğin arasında pek bir fark yok.

Vaka-ı Batıni

Canımıniçi kuşlar, ne de güzel süzülürler gökyüzünde... Kuşun kendisi ayrı bir güzel, sıçtığı bok ayrı bir güzel. Hay bokuna kurban olsun yediğin solucanlar, yarasın yiğidim! Durma, götüüürrr... Karşımda lg, hemen yanımda garsoniyerlik çaprazımda şişko eleman ve ısrarla bana "biraz daha beri gel yiğidim, aman diyim düşersin oradan" diyen çaycı... İnadım inat kıpırdamam beyim afedersin "buranın düşmeyle alakası yok, sen servis et, şu muhabbete susamış canlara kap tavşan kanlarını ikram eyle" derken, kaderin çoooktan örenbayandan aldığı beyaz dantel örme ipiyle etrafından ikiters bir düz gittiğini, kontrpiyede kalmış bir duyguyla daha sonra anlayacaktım.

Evcil hayvan satıcılarının arasında kalmış güzelim çayocağında, karşımdaki kafeste kalabalık oluşturan bembeyaz taklacı güvercinlerinin eteklerini dikleştirip götünü gösterdiği o anda, maruz bir surette dikizlediğim götlere baka baka bir son yudum eylediğim tavşankanını tam bırakırken, büyük bir aksiyon ile bilmem kaç metre üzerimden uçan ne idüğü belirsiz bir canımıniçi kuş türü, pahalılaşan lazımlıklara inat boşaltımının ferahlığında zıplatır kurşunu. Kurşun kafamdan seker ve parçalanan bir kısmı elime sıçrar. Ne muazzamlı bir atıştır o yereppim, tam isabetle uğurundan medet umulan bok, karşımda duran sayısal loto bayini farkettirir.

Yaşanılan an, zaman dilimi içerisinde aldığı yeri genişletir; önce büyük bir sessizlik, sonrasın lg ve garsoniyerlik'in, çaycı ve yamağının ardından kiraz kokulu lolipopunu yalayan kıvırcık saçlı küçük bebenin ve tüm cenahlarımızı sarmış her çeşit evcil hayvanın, kısıkladığı mana yüklü gözlerle bana baktığını farkettim. Tüm gözler üzerimdeyken bir loto bayine bir kısık gözlere ve uğur bokunun silinmesiyle yeşillenen beyaz peçeteye baktım.. Sonra bi daha loto bayine, bi daha kısık gözlere ve bi daha yeşillenen peçeteye gene baktım... Anladım ki bu vakada bir ima-ı hayriye var, oh mis gibi olan kuş bokunun verdiği esrarla, örenbayanın ucunun bağlandığı bayiye, hiç alışkanlığım olmayan bir huy ile büyük bir hışım ve heyecanla atıverdim kendimi ve belki de en saçma yöntemle tüm kutucuklar altalta gelecek şekilde karaladığım boktan üreme kuponu imzaladım loto bayinde...

Bokun kalitesi akşam 23:00 sularında belirgin etti kendini, sayıları teker teker okuyan minimallik arkadaşa 4 evet, 2 hayır verdim ve karşılığı 78.50 lira kazanç verdi... ayrıca bu merakımız götümüzde atan aklımızla ölçüttürdüğümüz kuş bokunun gramajıyla eşdeğer bir ödül demkti. Her neyse sonuç kazandığımız duygunun verdiği patlama ile lunaparkın tam ortasında en büyük eğlenceliği biz sunduk izleyenlere... Çıkan ikramiye ya elime sıçrayan parçanın ödülüydü ya kafamda darbelenmiş parçanın ödülüydü. Her iki durumda da varsa bir şans serüveni hala bir şansım daha var demektir. Ha bu arada son numara 49 idi ve benim karaladım 48 nömerö idi. Ve 5 bilene de 4 binin üzerinde bir ikramiye veriyordu...

Şurda takılıyoruz:

5 dakikaya carax ve oran ile birlikte yayındayız.

http://www.ssradyo.com " onclick="window.open(this.href);return false;

http://ssradyo.blogspot.com " onclick="window.open(this.href);return false;