Forum

Benim de Söyleyecek...
 

[Sabit] Benim de Söyleyeceklerim Var

2,919 Gönderi
140 Üyeler
7 Reactions
402 K Görüntüleme
(@homeros)
Gönderi: 0
 

Bugünkü doğan forum üyelerini, canı gönülden kutlamak istiyorum.

Bundan yukarısı yoktur herhalde...

Edit: Profillerine baktığımda onların üye olduklarından şüphe duydum... 😀

Yalnız yuh diyorum, aynı durumu sabah ben de yaşadım.

 
Gönderildi : 19/04/2011 5:56 pm
(@ali-unal)
Gönderi: 0
 

2 yıl olmasına az kaldı. Neredeyse 2 yıldır Eylem Planı blogunu canlı tutmaya çalışıyorum. Bilmeyenleriniz için EP, genel olarak sinema üzerine yazılar yazdığım bir site. Bilgi paylaşımı içerikli yazılar çoğunlukta. Blogu kurduğum günden beri site trafiğini de dikkatli biçimde kontrol ediyorum. Neler ilgi çekiyor, nasıl aramalarla siteye geliniyor, hangi yazılar ne kadar okunuyor..

Site iki yıllık ancak .com'a geçiş yaptığım dönemde 6 yıldır blog tutan bir insan olarak eski yazılarımdan bazılarını da siteye aktardım. Bunlardan birisi olgun ve de dolgun kadınlar üzerineydi. Kesin bir rakam veremeyeceğim ama bu yazı, şu anda site trafiğimin en az yarısının kaynağı. Nasıl arama sonuçlarıyla siteye geliniyor bir görseniz..

Sonra bakıyorum.. Örneğin Sinemada Açı ve Plan Türleri diye yazı yazmışım. Adam google'a giriyor ve aynen şunu aratıyor: "sinemada açı ve plan türleri". Google'a bunu yazarsanız ilk 3 bağlantının bloguma ait olduğunu görebilirsiniz. Bu kelimelerin çeşitli türevlerini de arasanız büyük kısmında EP ilk sayfalarda karşınıza çıkacaktır. Şimdi adam bunu aratıyor, birebir aradığı içeriği anlatan yazımı görüyor, sitede geçirdiği süreye bakıyorsunuz: 0 saniye. İstisnalar haricinde (farklı varyasyonlarla 5 kere arayıp hep aynı siteyi bulanlar dışında) sitede geçirilen maksimum süre 30 saniye.

Ben bunu anlamıyorum arkadaş. Bu insanların derdi ne, kafaları nasıl çalışıyor çözemiyorum. Bilgi paylaşmak için illa para istemek lazım, onu anladım ben.. Bedava şeyin kıymeti bilinmiyor.

Olgun ve de dolgun kadınalr üzerine olan yazıyı sonunda blogumdan kaldırdım.
Sana da dedim, aha buraya da söyleyeyim. Ben bu adama ne zaman tuğla gibi makaleleri, "Şu çok güzel bir okusana" diyip göndersem, gitti o şeyi her zaman okudu. Ben başka birine böyle dediğimde, "Ya şimdi okutma, anlatsana," dedi hep.

Git Sussex'e koçum. Git.

 
Gönderildi : 19/04/2011 6:30 pm
(@mordevrim)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

belki başlık gözden kaçar diye buraya da yazıyorum, çünkü bu fırsat sadece 1 günlüğüne.

http://www.filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=9&t=6070&p=108808#p108808 " onclick="window.open(this.href);return false;

Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...

 
Gönderildi : 19/04/2011 9:14 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

5555.mesajım. 🙂

 
Gönderildi : 21/04/2011 2:37 pm
(@hegel)
Gönderi: 0
 

5555.mesajım. 🙂

En az 4000 sağlam mesaj vardır. Büyük başarı, tebrikler. İlk andan beri forumun içinde olup, kopmadan bunu sürdürebilmek, böyle istikrarlı ve sağlam durabilmek herkesin yapabileceği bir şey değil. Hepimiz arar ara kopuyoruz. Tamamen kopmak istiyoruz. Her şeyden vazgeçmek istiyoruz. Ama görüyoruz ki bu da çözüm değil. Burada birbirimizi bir arada tutabilme gücüne ve kararlılığına sahip olmalıyız. Tekrar tebrikler.

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 21/04/2011 3:00 pm
(@homeros)
Gönderi: 0
 

Ben de 666.'yı geçenlerde attım 😈 , darısı 6666.'nın başına 😈

 
Gönderildi : 21/04/2011 3:18 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

5555.mesajım. 🙂

En az 4000 sağlam mesaj vardır. Büyük başarı, tebrikler. İlk andan beri forumun içinde olup, kopmadan bunu sürdürebilmek, böyle istikrarlı ve sağlam durabilmek herkesin yapabileceği bir şey değil. Hepimiz arar ara kopuyoruz. Tamamen kopmak istiyoruz. Her şeyden vazgeçmek istiyoruz. Ama görüyoruz ki bu da çözüm değil. Burada birbirimizi bir arada tutabilme gücüne ve kararlılığına sahip olmalıyız. Tekrar tebrikler.
Eyvallah hegel. Büyük konuşmak istemem ama, burası öyle bir yerdir ki benim için sinema=film fabrikası gibi bir şey ve bu ne olursa olsun değişmez. Yani buradan beni sitenin admin'i bile küfürle kovsa bana ne lan burası benim canım ciğerim sen git derim. 🙂 (Adminler akıllı olun 🙂 ) Şaka bir yana. Bunu hep yapmak istemiştim, kısmet şimdiyeymiş.
Bakın ilk mesajımı paylaşıyorum sizinle, sonra atlaya atlaya ne gibi bir film fabrikası geçmişim var mesajlardan çıkaracağım:

http://www.filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=3&t=17 " onclick="window.open(this.href);return false;

başlığında dünyanın en mal mesajlarından biri, koskoca linki görmemiş bir hıyar:

"nereden indireceğiz bu programı???

ben sitede bulamadım."

Bir ilk üyenin tüm mallığı var affedersiniz üzerinde. Yeni üyeller bozulmasın lütfen. 🙂

Ne yapmışım, senaryoyla başlamışım. Biliyorum senaryo kitapları okuyordum o dönem bol bol. Devam edelim:

"iki görüntüyü üstüste ekleyip birini daha şeffaf yapmak istiyorum.Yani bir görüntü oynarken arkada başka bir görüntü şeffaf bir şekilde oynayacak...
Yardımcı olursanız çok sevinirim dostlar!!!"

dünyanın en klişe sorularından biriyle Premiere giriş yapmışım. 🙂

Sonra da yıllar süren LOST başlığını açmışım. Daha o zamanlar kimse izlemiyormuş. Övünç kaynağım. 🙂

Sonra da küçük mal, depth of filed'ı öğrenmiş DV-Art'tan:

Arkadaşlar hepinize cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Hassonya bahsettiğin problemi ben de yaşıyorum benim kamerada. O kadar kötü bir yerdeki anlatamam... 🙂 Nemesis bahsettiğini uygulamaya çalışacağım, bakalım nasıl oluyor. DV-Art öncelikle bu özelliğin adının "dept of field" olduğunu öğrendim...

Daha sonra Premiere'de ilerleme kaydetmiş ve birilerinin sorularına cevap vermeye başlamışım, siteye vicdan borcumu ödemeye başladığım mesaj bu:

Sorunu doğru anladıysam eğer yardımcı olmaya çalışayım.

Durduracağın görüntüyü frame(kare) halinde seçip import et.
sanırım .bmp dosyası haline gelecek o. Kestiğin, yani görüntüsünü aldığın kare yerine bu resim dosyasını yerleştir. Ne kadar durdurmak istiyorsan, resim dosyasını ona göre uzat ya da kısalt. Ardından resmini aldığın karenin devamında görüntünü oynatmaya devam et.

Ve sonra sinema filmi izlemeye başladığım, ve artık sinema tartışmaya başladığım forumun alt sayfalarından üst sayfalara tırmandığım mesajım:

Bir sinema dili oluşturmak önemli midir sizce?
Yoksa çok da fazla dikkat etmiyor musunuz bu duruma?
Yani bakıldığında haaa bu işte ...'nın filmi dedirtecek bir dil yaratma kaygınız var mı?
Ve bu dil yaratımında ne kadar özgün olabiliriz?
Başlayalım mı tartışmaya?

Sonra Özgür'ü yani beetle keşfetmişim, sosyete necmi-1 skeçinde:

Çok eğlenceli...
Tebrikler...
Soldaki sensin sanırım beetlejuice.
Oyunculuğunu çok beğendim(Tabi oyunculuksa)
Tatlı ne yiyon 😀 😀
Sondaki müzik kullanımı çok hoşuma gitmedi.
Ama eğlendim şahsen!
Devam etmelisin bu tarza 😀

Sonra payi, bir mesajında siz tartışın okuyan var merak etmeyin, bizim yazılar ilkokul yazısı gibi kalır o yüzden yazmıyoruz diye bir mesaj atınca, hala var olduğunu düşündüğüm ve her zamanda var olması için çabalayacağım, destekleyici ve yüreklendirici tarzım gözüküyor bu mesajda:

Ya öyle ilkokul yazısı gibi olacak deyip yazmamak olmaz...
Sanat mevzusunda bilgi her türlü önemlidir ama hissiyat ve algı kadar değil! Bunu sonuna kadar tartışırım!!!!

O nedenle genelde ve burada sinema konusunda bilgisini kullanıp "bilmeyip öğrenmeye çalışanları" -fakat hissedenleri, algılayanları-yok etmeye çalışanlara karşı mücadelemizi vermeliyiz.
Bilgisi olanların olmayanlara yardımcı olması gerekmektedir. (Tıpkı ilgisizin yaptığı gibi)
Ben de sinemayla ilgili teknik anlamda çok şey "bilmememe" rağmen sanatsal anlamdaki algılama ve felsefe bilgime güvenirim. konu sanat olunca yani aslında insan olunca, her insan değerlidir. O insanın algısı da değerlidir, bildiği ve söylediği her şey değerlidir.

Bu yazı da yeni bir başlık gerektirir! Açalım bari...

Sonra moderatör oluyoruz işte...

Sonra şöyle acı bir olayla karşılaşıyorum ve forumumu dostlarımı haberdar ediyorum, çok duygulandım bak şimdi, ağlayayım:

http://www.filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=9&t=2692 " onclick="window.open(this.href);return false;

İyileşiyoruz... Ve sonra ilk filmimi çekiyorum:

http://www.filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=14&t=2921 " onclick="window.open(this.href);return false;

ve böyle başlıyor... Devam ediyor... Değişiyoruz, dönüşüyoruz, çatışıyoruz...
Ama Film Fabrikası...
Ya anam babam, akrabalarım gibi.
İnsan bir şeye nasıl bu kadar bağlanır, yukarıdaki süreç anlatıyor her şeyi aslında, hayatımın en önemli dönemlerini burada yaşamışım.
Umarım güzel günler görürüz bundan sonra.
Hiç sıkıntı olmaz. Hep mutlulukları paylaşırız dostlarım.

Ulan nasıl başladı nasıl bitti be. 🙂

 
Gönderildi : 21/04/2011 4:20 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

🙂 Çok güzel bir mesaj olmuş....

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 21/04/2011 4:44 pm
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
 

Çok iyi olmuş bu KEzzAP...

Ben bu sürecini daha önce izlemiştim, tamamen kendi merakımdan. İlk zamanlar yapardım üyeleri tanımak için ilk mesajlarından okumaya falan başlardım işte... Bir anda bir filmi tekrar izliyormuş gibi oldum. 😛

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 21/04/2011 5:32 pm
(@omega_works)
Gönderi: 0
 

Burada görünce aklıma geldi... bende baktım ilk mesajıma, 5 yıl olmuş... daha ilk mesajımda yardımcı olmaya başlamışım insanoğluna... gurur duydum kendimle.

http://www.filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=13&t=1176 " onclick="window.open(this.href);return false;

Tek noktaları sevmedim hiç... Benim için sadece üç nokta vardır... Çünkü tek nokta son'u, Üç nokta sonsuzluğu anlatır...

 
Gönderildi : 22/04/2011 1:26 am
(@homeros)
Gönderi: 0
 

Ben de ilk mesajımda her zamanki gibi kendime çalışıyormuşum. Ben de gurur duydum kendimle 😛

http://filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=25&t=6920&p=86263#p86263 " onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 22/04/2011 1:30 am
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Sonra şöyle acı bir olayla karşılaşıyorum ve forumumu dostlarımı haberdar ediyorum, çok duygulandım bak şimdi, ağlayayım:

http://www.filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=9&t=2692 " onclick="window.open(this.href);return false;

Senin şimdi tek taşağın mı var la? Olum daha önce söylesene taşak geçelim heheeh 🙂

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 22/04/2011 3:25 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Geçin tabi yahu. Ama unutmayın sizin ikisiyle yaptığınızı ben biriyle yapıyorum, yanlış olmasın. 🙂

Ulan ulu orta açıklıyoruz ama bununla belden aşağı vurmaya kalkan olursa, bel aşağısı nasıl olur gösteririm.
Tersim kötüdür.

 
Gönderildi : 22/04/2011 11:41 am
(@homeros)
Gönderi: 0
 

Aklıma küçüklüğümü getirdi bu konu. Böyle ben 5-6 yaşlarındayken bir haber çıkmıştı raporlar karışınca adamın sağlam testisini alıp kanserliyi bırakmışlar. Şimdi çocukluk bunun neresinde diyeceksiniz, şurada; ben kafamda yoğurunca bu düşünceyi dedim 2 testis var kadın var erkek var. Dedim herhalde biri erkek yapıyor, diğeri kız. O zaan bir testis gidince ya kızın olmuyor ya da erkek. Yıllarca ben bu hikayeyi anlatıp anlatıp güldüm ta ki kız arkadaşım şöyle diyene kadar "yuh, o yaşta yani çocuğu öyle yapıldığını çözmüşsün, üstüne bir de testislerin de işlevini anlamışsın tam olarak doğru olmasa da". O günden beridir bu hikayeye farklı bakarım. Öte yandan yine benzer yaşlarda Bülent Ersoy'u hermafrodit sanardım ve kendi kendine çocuk yapabilir herhalde diye düşünürdüm.

 
Gönderildi : 22/04/2011 3:37 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Geçin tabi yahu. Ama unutmayın sizin ikisiyle yaptığınızı ben biriyle yapıyorum, yanlış olmasın. 🙂

Haha, touché der gavurlar bu duruma.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 22/04/2011 10:41 pm
Sayfa 145 / 195
Paylaş: