Ben sana yapayım ondan. En sevdiğin şarkının altına döşeyeyim mesajları istediğini söyle. Sen aç dinle sonra mp3'ü ama bana güvenmen lazım tabi :). Duymayacaksın netekim. Tabi hiç denemedim de yapmayı.

Ben sana yapayım ondan. En sevdiğin şarkının altına döşeyeyim mesajları istediğini söyle. Sen aç dinle sonra mp3'ü ama bana güvenmen lazım tabi :). Duymayacaksın netekim. Tabi hiç denemedim de yapmayı.
Müzikle de yapılıyor mu?
Nasıl duymadan, belli bir frekansın altında mı? Hani sadece bazı hayvanların duyabildiklerinden. 🙂

Müzikle olanını duymuştum ama şu şekildeydi. Normal müzik akarken daha düşük frekansta kendine dikte etmek istediklerini tersten okuyup kaydediyorsun. Sen bunları anlayamazken beynin tersten de olsa onu düze çevirip anlıyor vs. Onu da denemek lazım hehe.

http://www.personal-development.info/subliminals.html " onclick="window.open(this.href);return false;

Böyle yazılımlar varmış.
Kendi kendini programlayabilmek için. 🙂

Tersten olmasına gerek yok ya direkt dümdüz. Köpek düdüğünü düşün.

Venom'un ilk albümlerinde olduğu söylenir. Ama bu başka bir şey de olabilir. Plakları tersten çalındığında Satan, Devil gibi kelimeler olduğu söylenir. Mesajı dolaylı yoldan vermek diyebiliriz. Görünenin içine gizlemek. Bilinçaltı bu mesajı, olağan yollardan, çaba sarf etmeden alıyorsa bir şekilde öğütmesi, dönüştürmesi gerekir. Kişinin hayatına, davranışlarına yansır sonraki zamanlarda. Ama o kadar belirsizdir ki, sebebin o olduğunu anlayamayız. Bu da büyük gizemin bir parçası olabilir. Mikro bakışla alıp, makro bakışla anlamlandırma çabası. Sonuçta mikroskopla görebildiğimiz şeyler de, pekala başka varlıklar için bir galaksi anlamına gelebilir. Bizim evrenimiz de bir zıpırın mikroskobundan baktığı minicik bir düzen olabilir.

honey - little toy gun
http://fizy.com/s/16vtav " onclick="window.open(this.href);return false;

kesin dinleyin,
tarantino'nun filmlerinden fırlamış gibi bir müzik.

Bilinçaltı programlama yöntemine başladım demin.
Bir program indirdim ve olumlu, gazlayıcı mesajlar yazdım.
2 saniyede bir monitörün farklı yerlerinde belirip kayboluyor, ben göremiyorum da beynim algılıyormuş sanırım.
Ama 1-2 günde etkili olacak birşey değilmiş.
Eğer olursa süper bir film çekersem bilin ki işe yarıyor bu 🙂

Uzun zamandan sonra Formula 1 yarışı izledim.. İstanbul Park..
İzlediğime değdi doğrusu.. Harika bir yarıştı.. İlk başlardan itibaren McLaren ve RedBull takımlarının çekişmesi ve takım içindeki çekişmeler muhteşem görüntüler ortaya çıkardı..
RedBull'un sürücüleri liderlik için rekabete giriştiler, Vettel takım arkadaşı Webber'i geçmek için (tam da 1 dakika önce babama: Görürsün bak bunlar kaza yapar dedikten sonra) hamle yaptı ve kaza yaptılar.. Vettel yarışdışı kaldı, Webber ise 3.lüğe geriledi..
İlk iki sıraya geçen McLaren pilotları Button(2.) ve Hamilton (1.) da kendi aralarındaki çekişmeden de kıl payı kaza yapmaktan kurtuldular..
Süper bir yarıştı.. Görüşmeler ne sonuç verdi bilmiyorum ama seneye İstanbul Park takvimdeki yerini korumalı bence...

Padokta bizim Ali Ünal'ı gördün mü? Aldı benim fotoğraf makinesini gitti, bir daha da ses gelmedi :). Gerçi hâlen orada sanırım, Şumiyle şarap falan içiyordur.

"Kokulu sinema"yı düşünen olmadı mı hiç diye merak ederken rastladım:

http://www.milliyet.com.tr/fotogaleri/41623-yasam-tarihin-en-kotu-icatlari/47 " onclick="window.open(this.href);return false;

"Kokulu sinema"yı düşünen olmadı mı hiç diye merak ederken rastladım:

http://www.milliyet.com.tr/fotogaleri/41623-yasam-tarihin-en-kotu-icatlari/47 " onclick="window.open(this.href);return false;

🙂 çok ilginç...

Ama işin bir de şöyle yanı var... izleyici açısından her izleyici sinemada hatta filmin sahnelerinde bile çok çok farklı duygulara kapılırlar... bu duyguları sadece duruma göre tek tip kokularla verip iyi bir sonuç beklemek olmaz... hangi sahnede, hangi kişiye, ne kadar dozda, hangi tip koku bu problematiği çözebilselermiş başarı kaçınılmaz olurdu heralde...

zor, çok zor... 🙂

Sonra da ses kartı gibi "koku kartı" çıkar 🙂 Mesela bir sürü adam ölmüş oyunda geziyorsun, leş gibi kokar fena mı 😛

Öncelikle video yu koyayım ki bir sorum var ses le ilgili.
[vimeo] http://www.vimeo.com/12169140 [/vimeo]
burada ses kaydı nasıl yapılmıştır ? İçeride iken bir kere oynatılmıştır,
sonra "abi tekrar alıyoruz" deyip aynı repliği adama veya kadına tekrar söyletmişlerdir.
Sonra görüntü-ses uyumluluğu yapılmıştır.
Topuk ve kuş sesleri sonradan eklenmiştir.
Değil mi ? Eğer dublaj yok dersek.

bak o olur işte.. hem de şahane olur... 🙂

kusanlar, bayılanlar offf...