Az önce iki kadın hızla önümden geçti. İkisi de bebek arabası sürüyordu ve yarışıyorlardı. Başa baş gidiyorlardı ve her ikisi de çok hırslıydı. Bebekler hoplayıp duruyordu sallanan arabaların içinde. Sonra bir tanesi bebeği arabadan kaptığı gibi, kendine şaşkınlıkla bakmakta olan yaşlı kadının kucağına doğru fırlattı. Hiç arkasına bakmadan hızlandığını gördük. Hamlesi işe yaramıştı; arayı fazlasıyla açmıştı. Sonra epey ilerde coşkulu bir kalabalığın kendisine tezahürat ettiğini gördük. Omuzlara alındı peşi sıra. Bizim tarafımızda ise, başını bebeği kucağında tutan yaşlı kadının çektiği öfkeli bir kalabalık hızla silahlanıyordu. Yarışı kaybeden kadın da bizim tarafımızdaydı. Sonra ne olduğuna anlam veremediğimiz bir kara duman üzerimize kadar gelip döndü durdu bir süre. Göbekli bir abi ağzında sigarası olduğu halde, hoplayıp yakalamaya çalıştı kara dumanı ama nafile. İçimizden biri, "Yakup abi saçmalama" deyince duruverdi birden. Tuhaf bir bakış attı uzaklara doğru. Sanki bizim göremediğimiz şeyleri görüyordu. "Gemiler görüyorum Kemal" dedi. "Yaklaşıyorlar. Gelirler, yakıp yıkarlar ve giderler". Hepimiz şaşkınlıkla baktık Yakup abiye. Kemal sırıttı: "Abi kafan iyi mi senin? Ne gemisi? En yakın deniz 150 km buraya." Bir de baktık Yakup abi yok. Çok ilginçti, sanki yer yarılmış içine girmişti. Ama az ötede eğilmiş, yere düşürdüğü bozukluğu almak isterken görünen kıçının çatalından anladık ki, her şey yolundaydı.

Sanirim Ingilterede mahsur kaldim.. Daha kesin degil ama tum Avrupanin havayollarinin iptal oldugunu dusunursek sanirim biraz daha buralardayim..

Sonisphere'e katılacaklar var mı?

Sanirim Ingilterede mahsur kaldim.. Daha kesin degil ama tum Avrupanin havayollarinin iptal oldugunu dusunursek sanirim biraz daha buralardayim..
Ne güzel takıl işte

vizen gidiş gününde bitiyorsa limanlarda sefil olmayasın aman..

Vize derdim yok, yoksa iyice perisan olacaktim. Ucagim resmi olarak iptal oldu ve sanirim geri donus ucagim da iptal olacak (baska ulkeye gecis ucagimdi o), kahrolasi jeoloji pesimi birakmiyor. Bir sure ucus olmayacak sanirim, eserdem ya da akartas, her an ayni ulkenin oksijenini soluyor duruma gelebiliriz, trene falan donme planlarim var, ama telefonum yok sizlere nasil ulasirim bilemiyorum 🙂

Son zamanlarda televizyon kanallarının "KısaFilm"e gösterdikleri ilgi sevindirici boyutlara geldi.. Az önce de SkyTurk kanalında "Hisseden Kısa" adlı programın sonuna denk geldim.. Serdar Taç'ın "...so long" (Hoşçakal) filmini gösterdiler..
Nette aradım ama bulamadım maalesef..
Kanalın sitesinde de sorun var galiba ki programla ilgili bir bilgiye denk gelmedim.. Neyse..
Çekilen kısa filmlerin Tv aracılığı ile daha büyük kitlelere ulaşması dileğiyle şimdilik bu kadar söyleyeceklerim.. Bitti...

Bana istediğin zaman maille ulaşabilirsin. Telefon numaramı da ö.m. atıyorum.

dude bana da facebooktan (gmt+1) 8-23 arasi mesaj atarsan sms olarak geliyi. keza mail de atabilirsin.

Yalnızlık...

O yalnızlığı bende hep yaşıyorum. Gececi FF tayfasıyız.

Yalnızlık...
Buradayız adamım.

şu lcd görüntüsü ile pc görüntüsünün farklı oluşu derlitiyor beni,
lcd de görünmeyen adaptör yanları, pc de görünüyor kanser etti resmen,
tahmini zoomlarla yok ediyorum,
ufak monitör görüntüsünde durum ne oluyor acaba?
çıldıracam .

edit: imla

Abap, yazarken basit Türkçe imla kurallarına uyarsan biz de kanser olmayız. Kendini yaktın bizi yakma.

Zoom yaparak önüne geçeceksin, fazla zoomlamamışsın.