Benim net ben kendimi bildim bileli öyle. 😀
"Boşa sallanan kürek dalga yaratmaz."
Ben böyle virüs görmedim arkadaş. İnternette indirmediğim program, yapmadığım numara kalmadı ama temizleyemedim. 5 kere format attım ama 4 tane HD var hepsine bulaşmış. Neyi nereden temizleyeceğim derken buldum. Mac Osx kurdum yine :). Ne virüs kaldı ne bir şey. Şimdi HD'leri birbirine kopyalayıp formatlıyorum. Sağolasın Steve Jobs yani.
Ben böyle virüs görmedim arkadaş. İnternette indirmediğim program, yapmadığım numara kalmadı ama temizleyemedim. 5 kere format attım ama 4 tane HD var hepsine bulaşmış. Neyi nereden temizleyeceğim derken buldum. Mac Osx kurdum yine :). Ne virüs kaldı ne bir şey. Şimdi HD'leri birbirine kopyalayıp formatlıyorum. Sağolasın Steve Jobs yani.
HD'leri birbirine kopyalayıp format atman pek işe yaramayabilir çünkü kopyalarken virüs de kopyalanır. Mac OSX kurunca virüsün sorun çıkarmamasının sebebi Windows için yazılmış olmasıdır. Tekrar Windows'a dönersen aynı sorunlarla karşılaşabilirsin. Tabii Mac OSX ile devam ederim diyorsan başka.
...murat...
Yok o kadar bilgisayara yabancı bir adam değilim. Biliyorum OS X ile virüslerin neden çalışmadığını ama hd kopyalama konusunda yanlışsın. Virüsler, harddisklerin içindeki ayrı ve gizli klasörlerde duruyorlar. Tabi nereden bulaştığını bilemiyorum ama ben harddiskleri birbirine kopyalarken sadece hayati önemdeki çalışmaları alacağım. Diğerleri zaten internetten indirilebilen programlar, henüz izlemediğim filmler, zart zurt falandır. Onlar da 600 gb falandır ki sorun değil yani. Başka bir çözümünün de olmadığını düşünürsek benim için çok makul şu anda.
Hıımm ben tamamını kopyalamak istediğini sandım. 🙂
...murat...
Canon HV30 / Handy35 V5 Plus DOF Adapter with 2 FD Lens
http://www.dvxuser.com/V6/showthread.php?p=1906255#post1906255 " onclick="window.open(this.href);return false;
Eee? Başlıkla alakayı çözemedim :). Merak da ettim şimdi.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Söleyesim geldi söledim, başlıkla ilgisi budur 🙂
Bu arada bir sorum var. Misal Japon bir adam İngiltere'de bağımsız bir film çekiyor. Tüm ekip İngiliz ekibe ödenen bir bütçe yok, ekip gönüllü olarak filmde çalışıyor. Film için harcanan bir para yok, sadece bankta geçen bir muhabbetten oluşuyor. Mesela böyle bir film çekildi diyelim bu film nerenin filmi olur, Japonya'nın mı, İngiltere'nin mi?
Yine aynı şekilde bir film var diyelim Japon yönetmen bu sefer hem yapımcı hem yönetmen oldu,
Son olasılıkta ise Japon yönetmen İngiliz bir yapımcı ile çalıştı. Bu son durumda filmin yapımcısı İngiliz oldğu için film İngiliz filmi oluyor tabi ama diğer seçeneklerde kararsız kaldım.
Tuzum kuru ve mutlu olduğum zamanlar fazlasıyla uyumlu biri olduğumu farkettim. Önüme ne konsa kabullenir beğenir oluyorum. Ne zman bir şeyler batsa biyerime o zaman farkediyorum etraftaki oyunları.
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Film parayı verenlerin olduğu için Ahmet Aga, parayı veren çalıyor düdüğü... Japon adamın olur film. Japonlar kurnaz olur zaten. alırlar o filmi. Eğer film külliyen gerilla ise (bağımsız farklı bir konu bağımsız olsa da bir yapımcısı var ama gerilla da durum baya bir Allah'lık) o durumda eser sahibi yönetmen olduğu için onun memleketine mal edilmesi mantıklı geliyor bana hele bir de senarist kendisiyse o zaman telif hakları girer. Yapımcı yoksa yazan/yönetene mal edilebilir iş. Bana öle geliiii.
Evlat öyle deme,mizah çok ama çok ciddi bir iştir!
Münir Özkul
Demekki neymiş, Japonlara kız vermiycekmişiz. Azcık ciddi birşeyler çekmeye niyetlenilince zaten ortaya 3-5 konur oraya da bir yapımcı adı yazılır. Dediğin gibi yönetmen aynı zamanda senaristse 3-5'i de kendi koyar zaten. Ayrıca cevap için teşekkürler.
Bi sorum daha var, yazılı eserlerin (hikaye, roman vs..) telif haklarının bir süre sonra ortadan kalktığını öğrendim. Tabi şimdi bu ortadan kalkma meselesi biraz karışık, yazarın yaşadığı ülke, yayımcı, filmin gösterim ülkesi filan işin içine giriyor. Diyelim ki 200 yıllık bir kitabı uyarlayıp film yaptık veya yapmaya niyetlendik. Bu durumda festivallerin tutumları, yasal sorumluluklarımız vs.. gibi şeyleri nasıl nerden öğrenebiliyoruz.
Ya da fazla kasmadan filmi çekip direk youtube'a mı veriyoruz?
Ha birde misal Türkiye kanunlarına aykırı bir film çektik sonra Youtube'a verdik. Youtube kapalı olduğu için yargılanma, telif ödeme vs.. olmayacak mı artık, tamamen özgürlüğe mi kavuştuk?
Not: Birinci soru ciddi, ikinci soru gayriciddidir.
Ha birde misal Türkiye kanunlarına aykırı bir film çektik sonra Youtube'a verdik. Youtube kapalı olduğu için yargılanma, telif ödeme vs.. olmayacak mı artık, tamamen özgürlüğe mi kavuştuk?
hukuki prosedürü bilmemekle beraber şöyle bir süreç gelişme ihtimali yüksek.
sen her şekilde filmini yükledin diyelim.
( adalet bakanlığının, HSYK falan statik IP'si olduğundan onlara yasak yoktur direk giriyorlardır diye tahmin ediyorum. ama şebinkarahisar savcısı hakimi neticede işte ya proksi ya DNS ayarı ile giriyordur herhal. hep yasak tüm yasak. yargı kendi de kendini yasaklamış durumda.tam komedi)
davalar halledilir, yutüp Türkiye'ye vergi ödemeye ikna olur, türk ticaret gazetesinde sicil açılır, o zaman yutüp de açılır.
ama o da nesi ? biri görecek ki senin yasa dışı filmin var. ha babam de babam yutüpe uyarı kaldırmadı kaldırdı sana dava, yutüpe dava sonuçlanıncaya kadar, yallah babam tüpü tekrar kapa.
kimse bulamasa sabaha kadar sörf yapan bi devlet savcısına hakimine denk gelirsin. en son sincan asliye hukuk mu ne ihbarda bulunduydu biriken davaların üstüne.
Hayır biri sonuçlansa 30-35 ayrı il ilçe hakimliği dava açmış durumda.
diyelim yutüp aklanır, dava düşer emsal olarak tek tek bu 30 küsur mahkemeye de bildirilmeli ki bekleyen davalar düşşün v.s..
gerçi ben Binaki pardon Binali beyin kıvrak zekası ile bu işi çözeceğini zannediyorum. zira bir yerde "kapattığımız gibi açmasını da biliriz" gibi bir şeyler mırıldanmıştı.
sonra da bu topraklardan KURBANLIK diye bir film çıkar tabi.
:-)))
ogni suono diventa realta...
"The Pervert's Guide to Cinema: Slavoj Zizek Lacanian Psychoanalysis and Film" (2006)'dan alıntı:
"......Sinema bir kandırmaca mıdır?..Bir Görüntü sanatı (belirme sanatı) olarak ......Sinema realitenin kendisini hissetmemizi sağlar...bir şeyler anlatır...Bu bize realitenin kendisini nasıl inşa edeceği hakkında...Eski bir agnostik kurama göre,| dünyamız ......mükemmel bir şekilde yaratılmamıştır. Dünyamızı yaratan tanrı| işini beceriksizce yapan ......bir geri zekalı olmalıdır bu nedenle dünyanın yaratılması ......tamamlanmamıştır. Orada delikler, dehlizler, uçurumlar vardır. Tam anlamıyla oluşmamış şekilde. Yaratık destanı olan:Alien Resurrection'un .....son bölümündeki|muhteşem bir sahnede, Ripley, | yani klonlanmış Ripley......esrarengiz bir odaya girer,| klonlanmadan önceki halini ......görme gafleti yaşar. Bu dehşetli yaratımda, aslında gelişmekte olan ......bir fetus gibidir. Sonuç olarak bu yaratım ... ...ona benzese de, organları... ...bir canavarı andırmaktadır. Bu da her zaman önceki halimizin somut halimiz ... ...olduğunu anlatır. Belki de olmak istediğimiz ama| olamadığımız ... ...bu bize ait öteki versiyon bizi |kıskıvrak ele geçirmektedir. Burada realiteye ilişkin ... ...ontolojik bir bakış elde ederiz. Yani tamamlanmamış bir evren olduğuna dair| bir bakış gibi.. Zannedersem bu son derece modern bir dolgudur. |Tamamlanmamış realitenin... ..ontolojisi nedeniyle sinemanın gerçek anlamda |modern bir sanat olduğu doğrudur. Bütün modernist filmler önünde| sonunda bir film yapmanın ......olasılığı ya da olanaksızlığı üzerinedir......."
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Sanitarium,
İsimleri bile korkutmaya yetti, demekki neymiş Youtube'a film yüklerken dikkatli olacakmışız.
Kurbanlık deyince aklıma Kurban grubu geldi. İsimin anlamı kurban olmayı temsil ediyor. İsmi seçerken demişlerki biz bu piyasada bu müzikle olsak olsak kurban oluruz:) Kurbanlık ismi de bu açıdan bakınca daha manidar oldu.
Adana, Antalya, Kastamonu, Samsun...
kısacılar hareketleniyor gibi.
Ahmet fransa'da, eylem yakında briTanya'da.
yine güzel hareketler olacak bi şekiller olacak demektir bir şekilde.
Ben de umut doluyorum böyle olunca.
belki de bezı şeylerin zamanı geliyordur.
ya da Bahar mı geliyor nedir.
ogni suono diventa realta...