Evet inci yeter hepsine. Yeteriz dimi Sickman 🙂
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Trene bindiğim istasyonun iki tane akbil giriş turnikesi var. Bir tanesi bir haftadır kullanılmıyor. Sebep yenileme. Yenilik ne? Renkli lcd ekran. Bu yenilik değil teknolojinin niğmetlerinden faydalanmak da değil. Bu..düpedüz işgüzarlık gereksizlik. Sırf tek turnikeden geçmek için sıra beklerken trdni kaçırıyordum geçen. Teknoloji insan hayatını kolaylaştırsın diye yokmu? Orada renjli lcd ekran olsa ne olmasa ne?
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Reklam oynatacaklardır...
- baço
Evet inci yeter hepsine. Yeteriz dimi Sickman 🙂
Her türlü yeteriz müdür, inci rules.
Beni fena sıktı yalnız. Bir yerden sonra bayıyor.
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
my name is boxyy:D
*our AC-130 in the air
Palmiyeler… Palmiyeler… Palmiyeler arasında ince bir palmiye köküne takılı kalırdı bakışlarım. Tatil pazarlayan acentenin duvarındaki bu manzaradan bahsediyorum. Bir iguana, bukalemun kırması sürünürdü kadraja girmeyen kısımda. Arkasından ben sürünürdüm. Kadraja girebilmek, duvardan süzülüp konforlu acente koltuklarından birine kurulup bir tatil yeri seçmek isterdim... O güzel manzaranın yapıştırıldığı duvarı yapan duvar ustasının gömülü olduğu kimsesizler mezarlığını bulmam kolay olmadı. O manzaraya bakılıp alınan her tatilde payı olmalıydı. Bir gece yarısı çıkardım mezarından zorlukla. Yaz sıcağının geceye kattığı serin rüzgâr mezarlığın ağaçlarının yapraklarını, bebeğini sallayan ana şefkatiyle sallıyor, o tatlı hışırtı da ninni gibi oluyordu. Her an uyuyabilirdim. Ustayı bir çuvala koyup yıldızları seyretmeye daldım. Ustanın varlığı romantizmi bir parça öldürüyordu ama katlanılır gibiydi. Gündüz 12.15’de, Temmuz sıcağında ustayı sırtlayıp acentenin yolunu tuttum. Hışımla kapıdan girip ustayı manzaranın önüne fırlattım. Yer beğenmeye çalışan iki kızı enselerinden kavrayıp zorla da olsa ustayla tanıştırdım. Sıra dışı bir tatil olacaktı onlar için. İroninin tadını kaçırmıştım.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
İsmail YK'nın facebook şarkısıyla dansediyoruz kızımla kardeşim, biz çok seviyoruz İsmail YK. İmzalı fotoğraf istiycez karar verdik.
Feysbuk feysbuk her gün aradım durduuuum.
incisözlük efsanedir ya.
Girince çıkamıyorum.
Gözlerimden yaş geliyor.
Bundan istiyorummmmmmmmmmmmm
http://www.nikkor2d2.com/ " onclick="window.open(this.href);return false;
- baço
Gözünü aç genç.
Habertürk, özgür bir dünya kuralım her şeyi konuşalım derken ne yaptığının farkında değil. Ya da fazlasıyla farkında ve oyunun bir parçası. Önüne gelen adamı televizyona çıkarıp, farklı ideolojileri, dinsel yapılanmaları aynı yola sokmaya çabalıyorlar. Bir karşı cephe oluşturmak için her yerden adam topluyorlar. Dün "abdestli kapitalizm" diye bir tartışma vardı. Marksistlerle, "sosyalist" müslümanları aynı cephede olmaya çağırdılar. Kime karşı? AKP ve iktidara, sermayeyi elinde tutanlara karşı. Aslında amaç Marksizmin altını boşaltmak. Abdestli kapitalist müslümanlarla, abdestli emekçi müslümanlar aslında aynı yerdedirler ve böyle bir bölünmenin gerçekleşmesi mümkün değildir. Halkta, emek adına bir hareket olsaydı bunu yıllar önce saf emekçiler başarabilirdi kolaylıkla. Bunun adı, kendi içlerinden bir parçayı yem olarak kullanıp yanlarına solcuları, sosyalistleri ve hatta marksistleri çekip karşı bloka karşı ortak bir cephe oluşturabilmek.
Bu sosyalist İslam denemeleri, 1928'de Hasan El Benna'nın Mısır'da kurduğu Müslüman Kardeşler adlı dinsel siyasal örgüt ile beraber filizlendi. Devamlı darbe yemesine rağmen halkçı fikirleriyle diri kalmasını bildi. 50-60'lar da Ali Şeriati, Seyyid Kutub gibi yazarların fikirleriyle yükselişe geçti. 70'ler de iyice büyüyüp yayıldı. Ülkemizde de iyice serpilmişti ki 80 darbesi bir çok oluşum gibi bunu da noktaladı. Hareketin buraya kadar olan kısmını, Amerika'nın iradesi dışında olmasından dolayı samimi ve iyi niyetli bulabilirsiniz. En azından böyle düşünenler çıkabilir. Ama bundan sonrası kesinlikle oyunun bir parçasıdır. 90'lar da tekrar bir dirilme hareketi oldu. İbda-c, Hizbullah gibi örgütler, "birileri"nin yollarını açmalarıyla fazlasıyla deşifre olup bir anlamda 28 Şubat'ı gerekli hale getirdiler. Belki de bilmeden, tam tersini düşlerken hareketin yok olmasına yol açtılar. Şu andaki, hatta birkaç yıl önce derinden başlayan bu "ortaya çıkma" hareketinin bir parçasıdır bu "abdestli kapitalizm" tartışmaları, "biz farklıyız, halkçıyız" denemeleri. Habertürk'ün, Fatih Altaylı'nın durmadan ekrana çıkardıkları adamlara bakın anlarsınız durumu. Bunlar yemdir ve sonuçta ne İsa'ya ne de Musa'ya yaranacaklardır.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Gördüğüm kadarıyla sözlüğün forumu sabote etmesi kehanetim gerçekleşti. İkinci kehanetim; zamanla forum ölecektir, çok az giren olacaktır.
- baço
Ben tam tersini düşünüyorum baco, zaman içerisinde her şey oturduğunda çıkacak ortaya. Şimdi bu heves normaldir.
Sözlük kısa metraj, forum ise uzun. Her kısacı bir gün uzamayı hayal ettiğine göre. Tilkinin içgüdüselliğine bakar.
Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer
Avustralya Açık tenis turnuvasında yarı finale gelindi.
Maçlar çok keyifli gerçekten, sporcular çok formdalar.
İlgililer izlemeli.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;