Forum

Aldığınız En Kötü E...
 

Aldığınız En Kötü Eleştiri

3 Gönderi
3 Üyeler
3 Reactions
666 Görüntüleme
(@spidervis)
Gönderi: 1247
Admin
Başlığı açan
 

Hem biraz sohbet olur, hem de nereden nereye gelmişiz diye kontrol ederiz diye açıyorum bu konuyu 🙂 

Epic müzik yapmaya çok heves ettiğim yıllarda, parçamı yabancı bir forumda paylaşmıştım. Parça için de 2 aydan fazla vakit harcamıştım. Aldığım ilk yorum, "şu zamane gençleriyle ne yapacağız" tarzı bir şeydi. İkinci yorumsa, bugüne dek duyduğum en kötü eleştiri; "müziğini dinlerken, yaylılar başladığı zaman koltuğumdan düştüm". 🙃 Belki de çok büyük beklentiye girmediğim için kırılmadım, aksine beni gülümseten bir yorum olmuştu. Gerçekten koltuktan düştüğünü sanmıyorum, belki abarttığı için öyle hissettim. Zaten daha sonra bu Amerikanların kill them with kindness taktiğini uygulayarak daha makul ve yapıcı eleştiriler alabilmiştim.

Geçenlerde başka bir platformdan arkadaş, yaptığı epic müziği bana dinletip yorum isteyince bu eski anımı hatırladım. Dedim, nereden nereye gelmişiz. Sizinkiler neler? Eminim pek çok kişinin anısı bu forumdandır.

 
Gönderildi : 10/06/2021 11:11 pm
Konu Etiketleri
(@halilabrahim)
Gönderi: 0
 

Merhaba, soruyu ilk okuduğumda aklıma hemen gelmedi ama biraz düşününce baya kötü eleştiriye maruz kalıp bazılarına içerlediğimi hatırladım, ben de mağdurmuşum. (Bir hackerin bana 'nickini tuvaletçi olarak değiştirdim' demesini saymıyorum kötü eleştiri olarak, o komikti.)

2016 yılında forumda paylaşmış olduğum 'Sesonk' isimli film Adıyaman'da yerel gazetelere çıkmıştı. Bende bu gazetenin haberini Facebook'ta paylaşmıştım. Facebook'ta arkadaşım olan ama tanımadığım birisi mesaj atmıştı. Yaşar Üniversitesinde film tasarımı bölümünü okuyormuş. Hayırlı olsun filan dedi ilk başta ardından fragmanda kullandığım müziği sordu. Müziğin adını söyledim ardından saf olduğum için film nasıl olmuş sen film tasarımı okuyorsun nasıl karşılanır bu film dedim. Film 2 saat 24 dakika olduğu için izlemeyeceğini biliyordum zaten. Sadece fragmanı izlediğini söyleyip 'Halil açık olursam, Bizimkiler flan dalga geçer, Teknik flan yok, oyunculuk yok, açı yok, görüntü net değil, azmini tebrik ederler,Daha kendini geliştir,Derler Sinema kuram kitabı oku' dedi. (mesajlarını Facebook'tan bulup kopyaladım 😆 ) Burada bizimkiler dediği üniversiteden arkadaşları oluyor.

Sonrasında bana 'sana profesyonel bir kısa film atacağım' dedi ve üniversitede kendi çektikleri kısa filmi attı. Linki varmış paylaşmam etik olur mu bilemedim. Sonrasında ben kısa filme bakıp baya küfür etmiştim 'bunun neresi pro lan sadece dslr çekmişsiniz, benim param yoktu telefon ile çektim' dedim ardından biraz daha küfür edip uyumuştum. Küfürleri içimden ediyorum tabii. Çocuğa iyi geceler benim gitmem lazım dedim.

Askerde yaşadığım bir kötü bir anım var onu da bir kaç gün içerisinde anlatacağım içimde kalmasın.

Bu arada youtube kanalımı sildiğim için benim filmlerin olduğu konu başlıkları yalan oldu, linkleri 2 ay içerisinde yenileyip ilgili başlıklarda tekrardan paylaşacağım. 

 
Gönderildi : 11/06/2021 5:07 am
spidervis reacted
(@cem123)
Gönderi: 0
 

Öğrencilik yıllarımda çektiğim kısa filmlere vs. eleştiriyi geçtim, doğru düzgün bir yorum bile alamadım; ne hocalarımdan ne de sınıf arkadaşlarımdan. Pek ciddiye alınan, ilgi gören bir tip değildim bu konuda.      🙂

Ticari hayatımda unutamadığım üç anım vardır, eleştiri kategorisini aşıyorlar ama gülüp eğlenin diye paylaşıyorum.

* Bir pazar sabahı telefonum çalıyor, beni İnternet üzerinden bulan ve evi stüdyoma yakın olan bir kadın, kendi tasarımı olan takıların acilen ürün fotoğraflarına ihtiyacı olduğunu söylüyor. Fiyatımı söylüyorum ve sosyal medyadaki portfolyoma bakmasını istiyorum, "fiyatınız benim için uygundur, portfolyonuza da baktım" cevabını alınca stüdyomu açmak ve kadınla buluşmak üzere evden çıkıyorum. Kadın, kucak dolusu ürünlerle stüdyoya dalıyor, durum beni çok kuşkulandırdığı için neden çekimi son dakikaya bıraktığını ve neden beni tercih ettiğini soruyorum. "Ajansvari büyük stüdyolar çok yüksek fiyat çektiler, son dakikaya bıraktım, yarın katalog çalışması yapılacak, evime yakınsınız diye sizi seçtim" cevabını alıyorum. Hayatının ilk ürün çekimini yaptıran ve ne istediğini tarif edemeyen/gösteremeyen bir müşteriye, ürünlerini bir e-ticaret sitesine yüklemeyeceğini göz önünde bulundurarak, fonu beyaz olmayan, "serbest/artistik" bir çekim yapıyorum. Paramı alıyorum, dosyaları teslim ediyorum, müşteri ise memnun gözükerek gidiyor. Ertesi gün telefonum çalıyor, aynı müşteri; açıyorum telefonu. Sadece küfür kıyamet ve tehdit. Ben nasıl fotoğrafçıymışım, bunlar nasıl ürünlermiş, hiçbiri bir işe yaramamış, hiçbirini kullanamıyormuş, beni her yere şikayet edecekmiş... Kadına dedim ki, "beni bir pazar sabahı aradınız, size hafta içinde uyguladığım normal tarifemi uyguladım, portfolyomu gördünüz, çekilen ürünleri beğendiniz, derdiniz ne?". Birden işin rengi değişiyor ve gerçek ortaya çıkıyor. Hem fotoğraf çekimi, hem de katalog çalışması için fiyat veren ajansvari stüdyoya kadın, "ben çekimi başka yerde yaptırdım, size sadece katalog için ödeme yapacağım" diyince, o stüdyo da "bu fotoğraflar rezalet, kullanamayız" diyor pisliğine. Kadına diyorlar ki "ya biz tekrar çekeceğiz ya da yapamayız". Kadın da cinnet getirip beni aramış haliyle. Ajansın adını öğrenip aradım, "siz nasıl insanlarsınız" demek için. Onlar da bana özetle "biz böyle insanlarız koçum" dediler. 🙂

* Genç bir doktor çift, burunlar Kaf Dağı'nda, egolar Himalaya Dağlarında, "biz doktoruz" diyerek stüdyoma geldiler. En sevdiğim model. Düğün fotoğraflarının çekimi için anlaştık. Çekim bitti, Photoshop yapıldı. Revizyon üzerine revizyon istediler. Stres artmaya başladı. Bir kendilerini beğenmeme durumu, düzgün bir eleştiri bile yöneltemiyorlar. Beğenmiyorlar ama neyi beğenmediklerini söyleyemiyorlar çünkü kendileri de bilmiyorlar. İnanılmaz bir çaba sonucunda sonunda iş teslimat aşamasına geldi. Herhangi bir kavga-dövüş olmadan teslim alıp gittiler. Birkaç gün sonra stüdyomun Google Haritalar üzerindeki konumuna düşük puanlı bir yorum düştü. İsme baktım, doktor koca. Yorumda ise "Profesyonel değiller, zayıf bir yer, düşük kalite" gibi ibareler var. Çok agresif bir yorum döşedim. Sakinleşince günler sonra, agresiflik düzeyini azaltmam gerekti, o kadar bir iş yerinin yazmaması gereken sertlikteydi çünkü. Hala da hatırladıkça sinirlerim zıplar. Arayıp "ulan korkak, ulan yüzüme derdini söyleyemeyip böyle bir yorumla ekmeğimle oynamaya çalışmak insanlığa sığar mı" diyesim gelir. Ama çok hızlı küfürleşmeye varacağını bildiğimden yapamıyorum. 

* Kulağa daha havalı geldiği için kendini gayrimenkul danışmanı olarak tanıtan bir emlakçı, headshot çekimi istiyor. Çekimi yapıyorum, beraber bilgisayarda fotoğraflara bakıyoruz. Bana dönüyor, "bunlar nasıl fotoğraflar, resmen dolandırıcı, üçkağıtçı gibi çıkmışım" diyor. "Sen kendini öyle hissediyorsun, makine olanı çekiyor" dediğimde de olay kavgaya doğru tırmanıyor. Sesler yükseliyor, ayağa kalkılıyor. Çalışanların araya girmesiyle emlakçı el kol hareketleri ve tehditlerle stüdyoyu terk ediyor.

 
Gönderildi : 11/06/2021 9:55 am
Paylaş: