Üyelerimizin çoğu memleket meselelerine gayet hassas kişiler., bunu biliyoruz.
Ama bakıyorum tek bir kişi bile "hadi seçim konuşalım" demiyor gibi, forumun en apolitik üyelerden olmama rağmen bari ben açayım başlığı da bir iki kelam edelim seçim sonuçları üzerine....
Aslında belki de gereksiz bunu yapmak çünkü artık motivasyonumuzu öyle bir yitirmişiz ki neredeyse çıkacak yorumlar, yaklaşımlar belli gibi. Ama yine de başlığı açılmamış olmasın. 🙂
Neyse.... Sonuç belli.... Yuvarlamalı, küsüratsız olaraktan:
Akp: %49
Chp: %26
Mhp: %13
Bğz: %7
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Ben daha önce 2-3 defa siyaset-politika konuşmaya çalışmıştım lakin baktım forumdaki arkadaşlar pek yanaşmıyor ben de uğraşmadım bir daha açıkçası. Ayrıca aslında şu rakamların da üstüne konuşmaya gerek yok yani. Seçim şarkısı direk ilahi-tasavvuf müziği karışımı ve içinde "hepimiz aynı allahın bir kuluyuz" diye söz geçmesine rağmen YSK tarafından seçimlerden men edilmemesine, 9 sene önce yasaklı iken ne hikmetse partisi kazanınca bir anda Siirt'teki seçimlerin iptal olmasına, yerine tekrar aday olduğu Jet Fadıl'ın 40-50 sene hapis cezası olmasına rağmen 2 sene yatıp çıkmasına, kendisi seçildikten sonra "hükümet kurulmuştur artık bir dahaki sefere" deyip 1 hafta sonra yeni hükümetin başbakanı olmasına, muhalefet partisinin lideri hakkında "biliyorsunuz alevi" diye konuşmasına, oğlunun 20 yaşında gemi almasına, karısının 50'sinden sonra hastane sahibi olmasına, dönemi boyunca Türkiye'nin en büyük hırsızlığı olan özelleştirmeleri yaşamasına, ilk kez başa gelirken dokunulmazlık kalkacak demesine rağmen başa geldikten sonra "efendim bürokratlar dokunulmazlığa sahipken biz mi olamayacağız" diye konuşmasına, böyle konuşmasına rağmen gazetecelerin ve tüm toplumun düşünce özgürlükleri başta olmak üzere iletişim ve daha birçok özgürlüğüne balta vurmasına, tüm bunlara ve benim yazmayı unuttuğum (Veya benimde gözden kaçırdığım, bilmediğim) şeylere rağmen bu halk bunlara hala daha oy veriyorsa benim diyecek bir kelimem dahi yoktur.
Ben açıkçası ümidimi kestim. Çünkü hep düzelecek, düzelecek diye ümit ederdim ama geçen gün bir fıkra sonucu kafama şu dank etti bu heriflerden 10 sene önce Turgut Özal vardı, ondan 10 sene önce Demirel, ondan 20 sene önce de Adnan Menderes. Yani sadece isimler ve tipler değişiyor ama halk ve bu halkın aptallığı ve cahilliği hiç mi hiç değişmiyor. Halk yine kendini en çok sikene gidip oyunu veriyor. Neden muhafazakar ve dini kullanıyor diye. Hala daha Anadolu'da Adnan Menderes bir efsanedir, bu sikindirik herif (Tabi Allah Rahmet eylesin yine de) CHP'den neden ayrılıyor da bir parti kuruyor hiçbirisi bilmiyor ama sorsan başa geldi tarımı geliştirdi. Bu herif meclis "Çiftçiyi topraklandırma kanunu" adında bir kanun çıkaracak ve topraklarının yüzde bilmemkaçını köylüye dağıtmak zorunda kalacak diye ayrılıyor ama sorsan köylüye, çiftçiye Türkiye'de en çok o değer verdi. Yani ben artık cidden ümidimi kestim, çünkü bizim millet akıllanmıyor, akıllanmayacak da. O yüzden ne yapın edin bu ülkeden siktirip gitmenin bir yolunu bulun.
Dipnot: Fıkrayı merak edenler için yazayım dedim;
AK Parti Genel Kurul toplantısı sırasında Turgut Özal'ın ne kadar iyi bir lider olduğundan bahseden bir partiliye kafası fena bozulur ve bir anda atılır "Söyleyin bakalım ben mi daha büyük liderim yoksa Özal mı?" bir anda herkes kala kalır ve birbirlerine bakmaya başlarlar o sırada bir tane partili çekine çekine "Olur mu başbakanım tabi ki siz daha büyük bir lidersiniz" der, Erdoğan da "Söyle neden o zaman?" der, partili de "Çünkü Özal, Demirel'den korkardı. Siz ondan korkmuyorsunuz" der. Erdoğan şöyle durur, düşünür ve bu sefer "Söyleyin peki, ben mi daha büyük liderim yoksa Demirel mi?" der, partililer yine kaskatı kesilir, bu sefer başka bir partili kalkar ve der ki "Tabi ki siz başbakanım", "Neden?", "Demirel ordudan korkardı ama siz korkmuyorsunuz". Erdoğan'ın keyfi bayağı yerine gelir şöyle arkasına yaslanırken bu sefer duvarda duran Atatürk portresini görür ve der ki "Peki söyleyin o zaman ben mi daha büyük liderim yoksa Atatürk mü?", bu kez partililer kaskatı kesilmemişlerdir ve rahatlardır, biri çıkar ve rahatça der ki "Aaa olur mu başbakanım? Tabi ki siz daha büyük lidersiniz. Atatürk bir tek Allah'tan korkardı, siz ondan da korkmuyorsunuz"
Bu arada benim derdim bir tek AKP ile de değil yani onu da ekleyeyim, aynı sikindirik kafalar CHP'de de var. CHP'ye oy verenlerin %60'ına yakını Kemalist takılan laiklik bağnazları. Siyasette dini kullanmak tek taraflı değildir, CHP'nin o tayfası da dini tamamen ters yönde kullanıyorlar, insanların dini inanç ve görüşlerini hiçe sayıyorlar. Öte yandan hala daha CHP'nin Atatürk'ün sırtından ekmek yemesi ve Atatürk'ü bir peygamber gibi göstermesi çok ama çok vahim bir şey. Hele hele 2011 yılında hala daha CHP'nin işaretinin Atatürk'ün 6 ilkesinden yola çıkılarak yapılan 6 ok işaretinden oluşması çok ama çok daha vahimdir. Bu ilkeler arasında bulunan "milliyetçilik" kavramı hem CHP'nin hem de günümüz Kemalizminin alnındaki bir lekedir (Ki bunu ülkenin azınlık değil çoğunluk grubunda gösterilen topluluktan bir şahıs olarak diyorum). Günümüz bilincinde bu kavramın artık yırtıp atılması gerekmektedir ve belki hatta halkçılık da çıkarılmalıdır. Ama Atatürk'ün peygamberleştirilmesinden ötürü bu ilkelere de adeta 6 emir gözüyle bakılmaktadır.
Artık "çoğunlukçu" demokrasi anlayışından (Ki bana göre buna demokrasi denmesi bile çok ama çok saçmadır), "çoğulcu" demokrasi anlayışına geçmek gerekir. Millet oylar bölünmesinden diye Sosyalist-Komünist partiye vereceği oyları CHP'ye, Saadet, Has partililer de AKP'ye veriyor. Yoksa oyları boşa gidiyor ve seni temsil etmesi için oy verdiğin aday değil belki de tamamen seninle ters yönde düşünen bir aday meclise seni temsil etmek için gidiyor. Bu da yine çok trajikomik bir durum bence. Millet bundan kaçınmak içinde kendini gerçekten temsil edeceğini düşündüğü adaydan-partiden daha çok ona en yakın düşünen, meclise girme ihtimali en yüksek olan partiye veriyor oyunu. Temsil edilmek çok ama çok önemli bir konudur bu "çoğunlukçu" demokrasi anlayışı yüzünden 2 seçim önce doğu bölgelerde çoğunluğun değil azınlığın desteklediği (O bölge için) adaylar meclise gittiler. Yani adamların kendisini temsil etmesini istemediği temsilci seni mecliste temsil etmek için seçiliyor. Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır. Azınlığın tamamen yok sayıldığı bir demokrasi anlayışı olamaz, buna demokrasi denemez.
Beni bilen bilir pek gündelik siyaset ilgimi çekmiyor, gündelik hayat bilgisi daha çok ilgi alanımda ama Barış'ın yukarıda yazdıklarını ve facebook twitter gibi çok daha anlık durum bilgisi alınabilen yerlerde yazılanları görünce üzülüyorum ben. Çünkü aynı şeyleri, çok benzer suçlamaları, hatta belki daha da ağırlarını Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal, daha geriye git İnönü için yapıyor insanlar. Menderes hakkında kitaplar var da İnönü hakkında yok mu? Eee ne fayda ki bu tartışmalardan. Bu gündelik gözlükle mevzuya bakınca iş gelir gelir, "salak", "gerizekalı", "siktir git" gibi manasız bir jargona dayanır. Buna üzülüyorum ben. Milyonlarca insan aynı şeyleri söylüyor zaten, bunları dinlediğimiz yeter bence. Başka söyleyecek bir şeyleri olan var mı onu merak ediyorum. O gemi almış, öbürü SSK'yı soymuş, öbürü devletin ajanı, diğeri amerikanın uşağı, öteki de Lozan'da ülkeyi sikertti. Ben de okudum hepsini, biz gerizekalımıyız. Ama başka tarafa bakmak lazım. Tamamı bir grubun fikirleriyle aynı olan fikirlerim olduğu anda kendimden şüphe ederim. Güdüm güdümdür farketmez. Başka bir açı mutlaka olmalı. Facebook'taki manasız duvar yazılarına dönmesin bence başlık, korkum o.
Abi o zaman ya götünle okumuşsun yazdıklarımı yada 2. mesajı okumadan geçmişsin. Benim derdim AKP ile değil bunu da belirttim. Daha çok şey yazardım MHP, CHP, AKP veya daha birçok konu hakkında ama gerek yok, dediğin gibi zaten bilen ne olduğunu biliyor, bilmeyen de zaten ne öğrenmek istiyor ne de anlamak. Görkem bir başlık açmış herkes görüşlerini paylaşsın diye ben de görüşümü paylaştım ki bu bir görüş olduğundan ötürü isteyen facebook, twitter'daki anlık durum bilgisi gibi yazılar da paylaşabilir. Çünkü bir görüş sunuyorsun bir makale değil.
Ne yazık ki bu forumdaki çoğu kişi bu denli bir "anti-elitist" tavır içerisinde en ağır "elitist"liği yapan kişiler. Yani "anti-elitist" bir yazı çıkarmaya çalışırken yazdığınız yazılarla kendi içerinizde çelişiyorsunuz. İsteyen fikrini istediği gibi savunur kimsenin fikrine facebook duvar yazısı, tweeter bilmem nesi deme hakkına ne sen sahipsin, ne başkası! Neyse ne yazsam boş şu yazdığın cümlelerden okuma hususunda (Ya da daha da kötüsü anlama hususunda) ne denli problem olduğu anlaşılıyor.
Daha fazla yazmanın bir manası yok ama yani cidden seni anlamak istedim ve yazını 4-5 defa okudum ama şunu cidden anlayamıyorum hangi kafayla yazmışsın "Tamamı bir grubun fikirleriyle aynı olan fikirlerim olduğu anda kendimden şüphe ederim", yukarıda iki mesajda da yazdığımla örtüşen bir grup Türkiye'nin yüzde kaçlık kesimiyle örtüşüyordur merak ediyorum. Eğer %1 bile böyle düşünen bir grup varsa zaten bu ülkeden ümit kesmek için çok erken diyebilirim. Yani bir yazı yazmadan önce okumayı ve daha sonra da anlamayı öğrenmek gerekir. Bunları öğrenmeden yazılan yazılar da Hıncal Uluç yazıları gibi nereye salladığını bilmeden, mantık tartısına oturtmadan yazılan şuursuz yazıların ötesine geçemez.
Hıncal Uluç'a da bok atmayayım aslında, bu sadece ona özgü bir şey değil bizim toplumun büyük bir kesimi böyle. Kendi fikirlerini mantık tartısına oturtmadan, bir narsizm ile paylaşma dürtüsündeler. Ve geçen haftalardaki "Kaybedenler Kulübü" muhabbetinden sonra bu yazınla da şunu anladım ki usta sen de işte bu kesime dahilsin. Çünkü ben "bo" mantığıyla yaşarım yani "senin düşündüğün veya yaptığın bir şeyi senden önce başkaları da %99.999... düşünmüştür yada yapmıştır veya biliyordur" sen ise tam tersine narsizm ile bağlantılı olarak "benim düşündüğüm gibi kimse düşünmüyor, ben bunu biliyorum kimse bilmiyor" şeklinde, sen de aslında benim gibi düşündüğünü düşünüyorsun lakin kurduğun cümleler bunu sadece karşı taraf için düşündüğünü ortaya koyuyor, egon bunu kendin için de olduğunu kabullenemiyor. Diyorsun ki "bunları onun için bunun için de diyorlar biz de okuyoruz, başka tarafa bakmak lazım" biz de bunu bilmiyor muyuz? Bunu dünya üzerinde düşünebilen cidden bir tek sen misin? Ben yukarı da o bunu yapmış şu bunu yapmış derken kastettiğim bu tür şeyleri bu cahil insanların görmemesi, senin benim veya bizim gibi adamların görmemesi değil ve bunu aklı, mantığı, okuması olan her insan öyle anlar, üzgünüm ama öyle.
Biraz sert gittiysem özür dilerim lakin gerçekten yazdığın yazı inanılmaz derecede şuur sınırlarının dışındaydı ve umarım benim daha önce yazdıklarımı ve kendi yazdıklarını bir daha okuyunca bu gerçeği görürsün. Dediğim gibi sert gittiysem tekrardan özür dilerim ama yani birçok şeye karşı sabırlıyımdır lakin mantıksızlığa ve yanlış anlaşılmaya karşı tahammülüm yoktur. Yanlış anlaşılmaktan korkarım, mantıksızlıktan ise tiksinirim. Ve eğer biri bana hiçbir mantık tartısına oturtmadan gelip karşımda ahkam kesiyorsa da sinirlenirim.
Kızma yahu hemen, henüz götümle okuyacak biyolojik evrimi geçiremedim ama çalışmalarım sürüyor 😀
Ama yazdıklarımda ben bir mantıksızlık göremedim, seninkilerde de göremedim. Yazdıklarımın tamamını da sana yönelik yazmadım ki zaten. Başta söylediklerine mukabil yazdım ve ilgili kısmıyla bağladım. Odur yani. Yoksa mantıksız cart curt diye eleştirmedim seni. Eleştirdiğim kısmı hakkında söylediklerime hala katılıyorum ama diğer kısımlar için bir şey demedim zaten. Senin fikirlerin bir grubun fikirleri demedim, genel bir hava var böyle ve artık ucundan anarşik tavır bile sergilesen "asktir lan deve" karşılığını alıyorsun hem de CHP tayfasından. Mazeret de adamlar sizin yüzünüzden %50 aldı oluyor. Yani hem bir boku beceremiyorlar, hem de suçu tavır alanlara atıyorlar çok enteresan. Bence en marjinali şu anda AKP'li olmak. Ben AKP'liyim de bak kimse gık diyemez, far görmüş tavşan gibi kalır hepsi 😀
Söylemek istediğim şey 3 seçim öncesi ve sonrası aynı şeyleri dinlemekten bıktığımdı. Milletvekili sayısı azalmış olabilir ama adamların oyu her seçimde artıyor, demek ki başka bir yerden bakmak lazım olaya artık. Belli ki, gerizekalılar-salaklar-aptallar üçlemesi ters tepiyor her seferinde. Ha ben elitistlik yaparak başka bir yerden mi bakıyorum, ondan bahsettiğimi hiç sanmıyorum. Bir daha okudum yazdıklarımı ve öyle bir şey göremedim. Dedim ya ben çok ilgilenmiyorum zaten bu olaylarla. Oflaya puflaya gittim sandığa, kimliğin yok dediler, sokayım sandığınıza dedim, dur lan dur ehliyet olur dediler, sonra tc kimlik no dediler falan filan, çok da fifi yani benim için. Hayır sosyal mesaj delisi bir adam da değilim, pek öyle mesaj kaygım da yok sadece fikrimi yazdım ben. İnternette ve yakın çevremde gördüklerimi dışarı sarkıttım ama hemen kızdın köpürdün. İlk bakışta şöyle düşündüm, gerizekalı kontenjanında çok boş yer var ve AKP sevmeyenler pat hemen atıyorlar farklı bir şey söyleyeni içeriye :D. Valla öyle gibi okuyunca yani.
Ben ortaya başka bir şekil koyacak adam değilim, düz adamım ben banane der geçerim. İlgilenenler ortaya değişik bir görüş koysunlar salak-gerikezalı-aziz nesin'den başka diyorum. Twitter'da güzel bir şey yazıyordu. AKP çok iyi olduğu için değil, rakipleri ondan daha fazla umut vaadetmediği için seçiliyor mealli bir şeydi. Seçim yapıyoruz demokrasi bayramı ama hiç inandırıcı değil gibi yani. 3 dönemdir başta olan AKP'nin yaptıklarını partiden ve isimlerden bağımsız düşününce başka sonuçlar çıkıyor dedi bir adam tv'de mesela, CHP'ye oy verenlerde bile ulan adamlar başarılı mantığı oluşmaya başladı diyordu artık. Kim olduğunu bilmiyorum ama pek AKP'li gibi gözükmüyordu herif. Yani işte bak bu kadar yazınca sıkılıyorum hemen, elitist egom izin vermiyor daha fazla avamlığa belki, olabilir emin değilim :D. Ama çok sıkıcı konular, hele bir de aynı şeyleri tekrar tekrar okuyunca, bof.
Yani kısaca mantık tahtasına oturtacak bir fikir sunmadım ortaya, ben gözlemimi yazdım, kızma hemen 😀
Tamam şimdi daha iyi oldu ama dediğim gibi gibi yani 2 mesaj birbirinden ayrı ele alınamaz keza benim zaten 2. mesajı atmamın sebebi bir kere zaten bana verilecek cevapların önce bunu göz önüne alınarak cevap verilmesiydi. Yani 2. mesajı hiç sallamadan ilk mesaja cevap vermek olmaz o yüzden. Dediğin birkaç yerde haklısın sen de, katılıyorum hatta ben de öyle düşünüyorum zaten. Özellikle CHP'lilerin takındığı tavırlar konusunda ki ondan da bahsettim zaten. Yani benim derdim AKP, CHP, MHP cart parti curt parti değil. Benim derdim önce kendisine bakmadan, kendisini tartmadan karşı tarafı eleştirenlerle. Bu AKP'li için de böyle CHP'li için de TKP'li için de.
Bu seçim tek net söyleme sahip: ufak partiler artık işlemiyor.
CHP bu seçimde başarısızlıktan çok bir başarı elde etti. Her ne kadar baykalcılar KK'yi tekrar geri plana itmeye çalışsa da 1 yıl başkanlığını yaptığı bir partiye 3.5 milyon oy kazandırmak kimsenin harcı değil.
AKP bu seçimde oransal olarak galip ancak gerçek anlamda mağlup çıkmıştır. 20 vekil kaybederek bırakın anayasa değiştirmeyi referanduma bile gidememekte an itibari ile.
MHP bu seçimin kaybedenidir. Fazla bir şey söylemeye gerek yok.
Bağımsızlar bu seçimin en net galibidir.
Gel gelelim milletvekillerine. Bu dönem AKP mecliste daha çok terleyecek zira bir çok kaliteli adam meclise girdi, Balbay'dan tutun Sırrı Süreyya Önder'e kadar.
Tüm bu süreç boyunca CHP yine elitist tabakanın yönetimine geçerse AKP yine kazanır, yine kazanır. CHP'nin sosyal demokrat çizgide KK ile ilerlemesi lazım. Böyle giderse sonraki seçimde CHP ile AKP arasında gerçek bir mücadele olacaktır.
Ekleme: Bu arada ben şu CHP kitlesi kadar garip kitle görmedim. Resmen kendi enerjilerini kendileri emiyorlar. Birbirlerini "şeriat gelecek" paranoyasıyla güçsüzleştiriyorlar.
Ne şeriat gelir ne de birilerinin borusu öter bu memlekette, kaldı ki para ekseninde toplanmış bir partinin bu ülkede bir takım ilkeleri yıkması mümkün değil.
"şeriat gelecek" paranoyası
Paronaya?
Türkiye, 1970'lerden, 80'lerden çok daha yobaz bir memleket halinde şu an.
Şeriatın gelip gelmemesi korkusu bir paronayanın çok ötesinde birşey.
Bir gelir, anlayamazsın....
Türbansız gezen kadınlara ceza kesmeye başladıklarında (İran) herşey için çok geç olur.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
"şeriat gelecek" paranoyası
Senin oradan nasıl gözüküyor bilmiyorum ama benim bu Kayseri'den bazı şeyler daha net gözüküyor. Vaziyetin ilerde nasıl bir hal alacağını çok kolay gözlemleyebilirsin. İktidar Partisi'nin gençlik kollarının ve özellikle kadın kollarının söylemlerine dikkat etmen yeterli. Ayrıca Bülent Arınç, Hüseyin Çelik ve Salih Kapusuz (daha var unuttum) söylemlerine de dikkat edersen niyetleri çok açık. Hele hele Bülent Arınç'ın, Cumhuriyet Dönemi'nde dedelerinin vatanhainliği ile ayaklanmaları sonucunda idam edilmesinin hala öcünün peşinde.
Ha şeriat gelir mi; gelirse de çok kanlı bir şekilde gelir. İşin zaten bu tarafını halletmek için baskı ve güç gösterisi şu anda bile gitgide ilerleyerek yapılıyor.
Bugün bir iş mülakatını kazanman için bilgine göre değil inancına göre kıstas biçiliyor. Adamlar sana cumaya gider misin, hangi cemaate mensupsun soruları soruyor. 9 yıl içinde memleket bu hale geldi.
Ve ayrıca tek mesele şeriatın gelmesi de değil. Daha mühim meselelerde var.
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
Kayseri'ye gitmeye ne gerek var, Taksim'de bile görebilirsin.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Benim buradan öyle gözükmüyor ya. Ayrıca sapla samanı karıştırıyorsunuz arkadaşlar.
"Bugün bir iş mülakatını kazanman için bilgine göre değil inancına göre kıstas biçiliyor. Adamlar sana cumaya gider misin, hangi cemaate mensupsun soruları soruyor. 9 yıl içinde memleket bu hale geldi."
Kim kime neden işe alacak kendisi bilir yahu, böyle bir eleştiri olur mu yani, bu mudur ülkeye şeriatı getirecek eylem. Bu bir suç mudur ki. Düşünmeden yazıyorsunuz sanıyorum bu örnekleri bazen. Dünyanın hiç bir yerinde suç değil bu, insanları yargılayacak bir tutum değil. Adamın bir şirketi vardır ve canının istediğini işe alır. Ben bu tip gaz ve toz bulutundan başka elle tutulur bir şey göremiyorum kusura bakmayın, siz de karnınızı doyurun derim ben nacizane.
Bir de o işe almama durumu çift taraflı, benim türbanlı bir arkadaşımı da bir tek türbanlı diye geçen sene Türkiye'nin en köklü banka sergilerinden bir tanesi işe almadı. Yani bu çift taraflı uygulanan bir eylem tek taraflı değil. Bu biraz da benim daha önce bahsettiğim CHP örneğine benziyor, onlara dini siyasete alet ediyorlar diyorlar ama kendilerinin de yaptığı farklı değil. CHP de laiklik ve Atatürk temalarını kendi seçim kampanyalarında kullanıyorlar sanki Atatürk'ü izleyen tek parti CHP'ymiş gibi. Dini kullanmak ne kadar yanlışsa bu da o kadar yanlış.
Yüzde 50 Ak Parti
Yüzde 25 CHP
Yüzde 12 MHP
Ben böyle düşündüm ama yorumlara bakıyorum da Türkiye'de 5 senede neler değişmiş 🙂 Bazı şeyler hiç değişmemiş. Gerçekten ilginç bir ülkeyiz vesselam 🙂
Benim buradan öyle gözükmüyor ya. Ayrıca sapla samanı karıştırıyorsunuz arkadaşlar.
"Bugün bir iş mülakatını kazanman için bilgine göre değil inancına göre kıstas biçiliyor. Adamlar sana cumaya gider misin, hangi cemaate mensupsun soruları soruyor. 9 yıl içinde memleket bu hale geldi."
Kim kime neden işe alacak kendisi bilir yahu, böyle bir eleştiri olur mu yani, bu mudur ülkeye şeriatı getirecek eylem. Bu bir suç mudur ki. Düşünmeden yazıyorsunuz sanıyorum bu örnekleri bazen. Dünyanın hiç bir yerinde suç değil bu, insanları yargılayacak bir tutum değil. Adamın bir şirketi vardır ve canının istediğini işe alır. Ben bu tip gaz ve toz bulutundan başka elle tutulur bir şey göremiyorum kusura bakmayın, siz de karnınızı doyurun derim ben nacizane.
Tamam ben düşünerek yazmıyorum ama sen de bilmeyerek yazıyorsun. Bahsettiğim özel şirketler değil yahu bildiğin devlet kurumları.
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)