Herzaman diyorum: Aslolan ilgidir. İlgi genle gelir belki de. Kişide ilgi varsa algılarını açar. Bilgiye açık olur bilgiyi kaçırmaz aklında tutar.
İlgi olunca bilgi kafada işlenir. Sıkılmak yoktur. Neden sıkılsın ki yapmak istediği ilgi duyduğu şeyi yapar beyin. Sonra ortamda bulunan hazır bilgi yetmez. İlgiyi doyurmak için bilgi araştırmaya başlar. Kitaplara da sarılır ama topladıkları bilgileri kafasında o kadar çok işlerki bir uyanış yaşar belki. Uyanışı ile merak ettiği ilgilendiği konuyu son açık ve yalın haliyle cevaplamak adına kendisi bilgiler üretmeye başlar.
İlgi farklı miktarlardadır.
Deha diye birşeyin olmadığına inanıyorum. Sadece tutku derecesinde ilginin beslenebilmesi ile dehanın ortaya çıktığına inanıyorum. Ya da yetenek diye birşey de yoktur. Biri bir konuda iyiyse yetenekli olduğundan değil kafasını o işe daha uzun sire yorduğundandır. Buz pateni şampiyonu olanlar 3 yaşından beridir deli gibi paten yapıyorlar. En iyi basketçiler futbolcular çocukluktan beridir sahalardalar. En iyi yönetmenler çocukluktan beridir ellerinde kamera film çekiyorlar.
O ilgiyi çocukluğundan itibaren bilgi ile dolduran imkanları olan şanslı çocukların ilerki yaşlarda artık uyanışlar ve üstün çözümlemeler yani kimilerinin deha diye adlandırdığı şeyi tecrübe ettiklerine inanıyorum.
Dehaların saplantı düzeyinde sadece 1 şeyle ilgilenmek gibi ortak noktaları var. Onlar tabiki doğuştan gelen bu karşı koyamadıkları müptelsı oldukları ilgiyi besleme şansı bulanlar. Beyinleri daha hızlı çalıştığı için değil, doğuştan gelen yetenekle değil. Doğuştan gelen ilgiyle olunan bişey.
Uzun lafın kısası iyi sonuçları yeteneği kitap değil, öğretmen değil, okul değil doğuştan gelen ilgi ve imkanları birleştiğinde sağlayabiliriz.
İlginiz varsa çok şanslısınız. Ve o ilgili beslemek için artık internet var.
21. yüzyılda deha patlamasının olması internet sayesinde mümkün olacak.
Bu hipotezimi paylaştım nihayet!
Aşağıda da ingilterede ilgiyi doyurmak adına aldığım ama resimlerine bakıp kaldırdığım kitaplarım var.
Herkese ilgilerin bilgi ile doyurulduğu günler dilerim!
KKYMN
abi deha patlaması yaşanmayabilirde yaşanabilirde.. bizim sormamız gereken soru amacımız ne olmalıdır.. ben ilk kamerayı elime aldığımda 22 yaşındaydım.. Ben o kamerayı elime 8 yaşında alsam eminim şu an çok farklı olurdu.. Montaj denen şeyin varlığını 20 yaşında öğrendim adobeyi de senin derslerle 22 imde... şimdi sen maşallah rapidshare gibi adamsın.. 😀 ama herkes senin kadar paylaşımcı değil ve emin ol herkes senin kadar amacının farkında değil..
bu kötü yazgının değişmesi için önce kendimize bi amaç belirlemeliyiz ve o amaçla İLGİ lenmeliyiz ve de insanlara bu dünyada bi amaçlarının olduğunu hatırlatmalıyız.. bizim de amacımız bu olmalı...
ben elimden geldiğince insanlara bunu anlatıyorum.. bi şeyler yapmanın zamanı geldi de geçiyor bile biraz acele etmeliyiz..
senin yazıyla pek alakalı olmadı ama ben de bunları yazmak istedim...
Saygılar...
nie hep en iyi sinema kitapalrı ingilizce anlamıyorum turkiyede bu işin hiç meraklıları yok mu ki bir yayyın evide çıkıp şu kitaplardan en azından bir-kaçını türkçeye çevirip satmayı düşünmüyo neden?
ben açlar gibi kaynak ararken dil sorunum her yerde karşıma çıkıyo burdan turkiyedeki yeyınevlerine sesleniyorum duyun sesimi...
turkiyedede bu işi seven insanlar var bilin bunu, her şey hollywoodla amerikayla.ingiltereyle.... sınırlı kalmasın.
vayy beee 😯 aslında bunlardan bi tanesini çevirip bi yayınevine götürsem fena olmaz 😈 kabul etmezlerse de bi şeyler öğrenmiş olurum 🙂
Sen böle bişi yaparsan kral olur cidden . Dostum yap sen çeviriyi basmazlarsa bize yollarsın :D:D ingilizce özürlülüleri kurtar. 🙂
Akın var güneşe akın! Güneşi zaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!Toprak bakır gök bakır.Haykır güneşi içenlerin türküsünü,hay-kır haykıralım!
İki hafta içinde bu kitaplar gelecek. Daha önce aldığım kitaplar türkçeleştirilmişti, bakalım bunları da türkçeleştiren çıkar mı 🙂