kısa film çekip bundan para kazanan arkadaş var mı?
Varsa harcadığı zamana ve paraya değdi mi yada zararı karşıladı mı?
http://filmfabrikasi.com/forum/search.php?keywords=kazandım
Böyle bir aramayla bazı sonuçlara ulaşabilirsiniz. İlk filminden 40k kazanan da var, 10k harcayıp hiç maddi kazanç sağlamayan da var.
Çektiğiniz kısa filmlerle, uygun festivallere ya da yarışmalara katılabilirsiniz... Dereceye girmeniz durumunda para kazanabilirsiniz... Bazen sırf o yarışma için bile cekebilirsiniz...
Yarışmalarda 1.cilik ödülleri genelde 10 bin ila 40 bin TL arasında değişir... Tabi bu rakamlar çok değişken ve spidervis'in de belirttiği gibi net bir cevabı yok...
Para olarak cebime giren bir para yoktu ama cebimden çıkacak para azaldı
Çektiğim filmlerden biri gideceğim ülkelerden birinde bir festivalin seçkisine girmişti.
7 günlük konaklama artı yeme içme artı tüm partiler x 2 kişi ücretsiz oldu
Başka çektiğim bir film de başka bir festival seçkisine girdi. Aynen konaklama artı yeme içme x 2 kişi davetiye geldi. Festival tarihi kötü bir kış ayına rast geldiği için yurt dışına gitmek istemedim gidemedim
Festival ve yarışma gibi geleneksel mecraların alternatifi olarak shortoftheweek.com gibi bir web sitesi var. Site başvuru sistemiyle çalışıyor ve her hafta bünyesine yeni kısa filmler ekliyor. Filmin sitede yayında kaldığı süre boyunca site sana kira ödüyor. Ne kadar ödüyor bilmiyorum ama senelerdir yayında olan kısa filmler var. Türkiye’den iki film var. Sanırım filmin global bir değer/dil taşıması önemli. Onun dışında tabii ki modern sanat müzeleri gibi fiziksel mecralarda bulunmak gibi daha zor ancak daha kazançlı bir seçenek var; video çalışmalarını(kısa filmden ziyade deneysel işler) buralara kiralamak gibi bir şansın var ancak bu tarz yerler tabii ki başvuru almak yerine neyi sergileyeceklerini kendileri seçiyorlar. Türkiye’de bugüne kadar yerli bir çalışmanın sergilendiğini görmedim. Borusan Contemporary’de 2 sene önce Prag’lı “ünlü” bir visual artist bir kadının 3 dakikalık bir video çalışması vardı; 3 ay boyunca sabahtan akşama kadar oynaması için o zamanın parasıyla kadına 30.000 $ ödediklerinden bahsetmişti Borusan’ın tur rehberi. Türk birine bir Türk müzesi asla bu parayı ödemez bence ama o ayrı bir konu.
shortoftheweek.com... sitede yayında kaldığı süre boyunca kira
Pek çok festivalden çok iyi bir tezgaha benziyor.
We receive thousands of submissions every year and only about 4% are selected
The Metrics: We receive about 250 submissions every month or 3000 a year
örneğin yılda 3000 başvuru x 29 dolar başvuru ücreti : 87.000 Dolar gelir elde ederler
Sonuç olarak siz filminizin tüm exclusive haklarınızı vermek durumunda kalırsınız. yüzde 4 üne girebilirseniz size minimum bir kira öderler
Bu durumda festivallere başvurmak daha mantıklı gibi.
Ücretsiz başvuru kabul eden festivallerde kabul edilme olasılığınız %3,
Ücretli olanlarında bu oran çok çok daha da yüksek.
Netflix Türkiye’de yok ama ABD’de Netflix kısa film alımı yapıyor, bir kısa film sekmesi bile var. Aslında büyük nimet, yarın öbür gün buraya da gelir mi bilmiyorum. Düşünsenize Netflix bu menüyü Türkiye’de de açıyor ve kısa film alacağını duyuruyor. Seçecekleri filmlere 1-2 bin dolar bile vermekten bahsetseler herkes işi gücü bırakır kısa film çekmeye başlar. Aslında ayrı bir başlık altında genel olarak video çekerek(YouTube içeriklerinden bahsetmiyorum, bir web dizisi belki örneğin...) para kazanmanın yolları ve yöntemleri tartışılabilir, kısa filme bağlı kalınmadan. Bu forumda başarılı reklamcı vs. arkadaşlar olduğunu tahmin ediyorum. İnternet ve sosyal medya gerçekten sesini duyurmak isteyenler için güçlü bir mecra çünkü, belki geniş düşünmek gerekiyor. Çünkü konu paraya gelince ilk ve en önemli soru işareti müşterinin kim olduğu oluyor. Müşteri illa festival, Netflix ya da falanca yapımcı olmak zorunda mı?
Eğer para kazanmaktan kastınız geçimlik bir para kazanmaksa bu kısa film üzerinden mümkün değil. Kısa film ile birisinin dikkatini çekebilirsiniz sadece. Bu sayede de para kazandırabilecek işlere terfi edebilirsiniz. Ama kısa filmden geçimlik bir para kazanmak şu anki şartlarda imkansız diyebilirim. Bu nedenle bir kısa filmden ne kadar para kazanırım vesaire gibi hesaplardansa çekmiş olduğunuz şeyin sosyal medya mecralarında çok izlenmesi kazanacağız paraya göre size daha fazla avantaj sağlayacaktır.
Katılıyorum, kısa film olarak bakmasak, bir kısa dizi olarak baksak ama örneğin, tık alsa çok izlense, geçimlik para kazandırmaz mı pekala?
Yani YouTube’tan geçinen insanlar var ama içerikleri bir kısa filmle karşılaştırınca daha basit ve daha ucuz. YouTube’tan kabaca 100.000 izlenmede 80-100 dolar kazanırsın. Oradan hesaplayabilirsiniz.
amaç para kazanmaksa..sivilce patlatma videosu :D, asmr ,fetish içerikler tutuyor 😀 sanat kasmaya gerek yok
Para kazanmaktan kasıt film için harcadığın parayı çıkartmaksa bu olası, ama geçinmek mümkün değil. Şayet öyle olsaydı piyasada sadece kısa film yapan prodüksiyoncular ve firmalarını da görürdük. Ancak bildiğim kadarıyla dünya genelinde ticari olarak böyle bir sistem yok. Kısa film deyince daha ziyade salt sanatsal ve bağımsız bir üretim biçiminden bahsediyoruz aslında.
"Ben istiyorum ki; film, siz sinema salonunu terk ettikten sonra başlasın." Jacues Tati
Festival ve yarışma gibi geleneksel mecraların alternatifi olarak shortoftheweek.com gibi bir web sitesi var. Site başvuru sistemiyle çalışıyor ve her hafta bünyesine yeni kısa filmler ekliyor. Filmin sitede yayında kaldığı süre boyunca site sana kira ödüyor. Ne kadar ödüyor bilmiyorum ama senelerdir yayında olan kısa filmler var. Türkiye’den iki film var. Sanırım filmin global bir değer/dil taşıması önemli. Onun dışında tabii ki modern sanat müzeleri gibi fiziksel mecralarda bulunmak gibi daha zor ancak daha kazançlı bir seçenek var; video çalışmalarını(kısa filmden ziyade deneysel işler) buralara kiralamak gibi bir şansın var ancak bu tarz yerler tabii ki başvuru almak yerine neyi sergileyeceklerini kendileri seçiyorlar. Türkiye’de bugüne kadar yerli bir çalışmanın sergilendiğini görmedim. Borusan Contemporary’de 2 sene önce Prag’lı “ünlü” bir visual artist bir kadının 3 dakikalık bir video çalışması vardı; 3 ay boyunca sabahtan akşama kadar oynaması için o zamanın parasıyla kadına 30.000 $ ödediklerinden bahsetmişti Borusan’ın tur rehberi. Türk birine bir Türk müzesi asla bu parayı ödemez bence ama o ayrı bir konu.
Bu başlığa daha önce bu metni yazmıştım ancak bugün bir arkadaşım sayesinde shortoftheweek.com sitesiyle ilgili bazı yeni bilgiler öğrendim ve yanlış verdiğim bazı bilgiler olduğunu fark ederek bu hatamı düzeltmek istiyorum, kimseyi yanlış yönlendirmek istemem. Arkadaşım söz konusu siteye kısa film gönderdiği ve reddedildiği için sitenin kendisine gönderdiği mailleri beraber okuduk ve öğrenmiş olduk. Öncelikle shortoftheweek.com sitesine filminizi gönderdiğinizde, site sizden 30 $ (Amerikan Doları) bir başvuru ücreti alıyor. Bu parayı filminizi izlemek ve incelemek için alıyorlar, beğenirlerse sitelerinde, YouTube ve Vimeo kanallarında yayınlıyorlar. Ancak filminizi beğenmezlerse yayınlamıyorlar ve paranızı iade etmiyorlar, o parayı zahmetlerinin karşılığı olarak tutuyorlar. Maalesef istatistiklerine göre başvuruların da %1-2'sini beğenip yayınlıyorlar. Bu parayı ödemeden maalesef filminizi gönderemiyorsunuz. Filminiz yayınlandıktan sonra çok fazla izlenme/beğeni almasa bile, Vimeo'da Staff Pick olma şansı çok yüksek çünkü Vimeo ekibi bu sitenin paylaştığı her filmi ciddiye alarak hemen izliyor. Eğer filminiz viral bir boyuta ulaşırsa, site yetenek avcılığına soyunuyor ve hali hazırda anlaştığı 3 büyük Hollywood ismine (Michael Sugar, Cary Fukunaga ve David Gordon Green) filminizi izletiyor(en azından iddiaları, beyanları bu). Piyasadan The Daniels olarak tanıdığımız ikili, Emily Carmichael ve hatta Dave Green bile inanmayabilirsiniz ancak piyasaya shortoftheweek.com sayesinde, bu siteye kısa filmlerini gönderdikten sonra girmişler. Viral olursanız site size geri ödeme yapmaya başlıyor ancak bu nakit bir geri ödeme değil, size sektör içerisinden sponsor bulmaya çalışıyorlar, online kısa film kabul eden festivallere filminizi göndermeye başlıyorlar ve varsa diğer projelerinizi/senaryolarınızı görmek istiyorlar. Ancak işin karışık kısmı da burada başlıyor, çünkü sistem size geri ödeme yaptığını söylerken aslında size ek ücretler karşılığında destek olacağını söylemeye çalışıyor, size normalde ünlü bir isme kısa filminizi izletmenin ya da falanca festivale film göndermenin gerçek maliyetlerini belirtip, bunu onlara yaptırırsanız çok daha ekonomik ve etkili olacağını söylüyorlar. Bir yerde menajerliğinize soyunuyorlar. Türkiye'den iki film kabul edilmiş durumda bugüne kadar. İlginç bir tezgah, bolca hayal tacirliği; kimine göre de muazzam bir kariyer kapısı.
Sistemin kabul edilmeyen %98'in ödediği 30 dolarlar dönmesi çok can sıkıcı ama diğer taraftan bir kısa için Vimeo'da Staff Pick olmak herhangi bir festivalde ödül kazanmaktan çok daha anlamlı. İnsan sırf bu ihtimal için bile 30 Dolar feda eder ki, çoğunluk da böyle diyor anlaşılan.
Bu arada gördüğüm kadarıyla seçilen filmler belli bir düzeyi yakalıyor. Yani gerçekten bir eleme yapıldığı anlaşılıyor. Öte yandan işin ajans/menajerlik kısmı iddia edildiği kadar parlak olmayabilir. Zira o kalitede içerik üretseniz de Amerika dışından bağımsız bir film yapımcısı iseniz Amerikan film networküne tek bir kısa üstünden dahil olmanız pek olası değil. Ama denenmez mi, neden olmasın?
"Ben istiyorum ki; film, siz sinema salonunu terk ettikten sonra başlasın." Jacues Tati
Gerçekten orada yayınlanan filmler kaliteli. Pek çok iyi festival daha fazla başvuru ücreti talep ediyor, o nedenle genel olarak bu başvuru ücreti olayı çok hazettiğim bir şey olmasa da diğer dönen paralara göre uygun denilebilir bu ücret için.