evet güzel açıkladın Fulgura. teşekkürler. arkadaşa belgesel yolu gözüküyor o zaman. son kaşıkçıyı bulması lazım 🙂 fabrikaya yenilmiş bir mesleği...
Hayatında karşısına çıkan herşeyi kategorileyen bir çocuğun hikayesi olsa ? Bir gün kendi kaidelerine uymayan, kategorileyemediği biriyle/birşeyle karşılaşma anı da çatışmanın başladığı yer olsun.
"Sinema tüm sanatların içinde bizim için en önemli olanıdır."
-Vladimir İlyiç LENİN
Ötekileştirmeyi, farklılıkları tehdit olarak görme, onlara tahammül edememe olarak özetleyelim derim. Derinlere gittikçe çeşitler çoğalıyor ama tekrar yüzeye çıkmak da bir o kadar zorlaşıyor.
Bence en basit haliyle, sevilmeyen, hatta korkulan bir grup belirlenip, finalde bunlardan birinden fayda görerek, korkmanın gereksizliği anlatılabilir. Klişe olmasın istenirse de finalde zarar görülür, ben bunları ötekileştirdim, siz de öyle yapın mesajı verilir :}
Misal, ötekileştirilen grup tiki kızlar olsun. Aptal olduklarını düşünür veya biliriz 🙂 Sonra o kızlardan birinin aslında gayet aklı başında olduğunu öğreniriz. Neden tiki göründüğünü, öyle arkadaşlarla takıldığını merak ettirir, finalde de kızın amacının ötekileştirilmemek olduğunu anlarız.
İki ucu sivri değnek diye de mesajı yapıştır tamamdır :}
arkadaşlar hepinize teşekkür ediyorum çok değerli görüşleriniz için fikirleriniz düşünüp değerlendireceğim inşallah...
Kalp bir bahçe gibidir,onda mutlaka bir şeyler bitecektir;o halde güzel şeyler ekin ki, güzel şeyler bitsin!
MEVLANA
bir ekleme yapayım bahsedilen kavram marx'ta ötekileşme değil yabancılaşmadır. İkisi ayrı şeyler ve marx onu fulgura'nın bahsettiği anlamda kullanıyor. Bir domates ekiyorsunuz yetiştiriyorsunuz, sonra bunu kapitalist ekonomik sistemde fabrika sizden x fiyata satın alıyor ve sonra siz domates yemek istediğinizde x+y liraya domates satın almak zorunda kalıyorsunuz. bu durumda sizn yaşadığınız şeye yabancılaşma diyor marx ve kankası. örnek dandik oldu domates yerine başka bir şey koyun.
nihayetinde şöyle bir şey dönüyor ortada:
ben şahsen kendi yazdığım romanı satın almak durumunda kaldığımda doruklarındaydım yabancılaşmanın.