Ben öncelikle kısa film çekerken kaymakamlıktan veya başka bir yerden yazılı bir izin alıyormusunuz onu çok merak ediyorum ve başımızdan geçen olayı anlatıyorum;
Bir kısa film çekiyoruz, bir yol üzerindeyiz ve bir kaza sahnesi çekiyoruz, sahnede aracın çarpmış olduğu genç apar topar araca bindirilecek, tekrar tekrar sahnelere çekerken, yurdumun sağduyulu insanları camdan, balkondan her nereden gördüyse, olayları gerçek sanmış polis çağırmış, üstelik araçta çekimde kullanmak için bulunan kuru sıkı silahımız varken..
Derdimizi karşı tarafa bir türlü anlatamayarak karakolun yolunu tuttuk;
Abi biz kısa film çekiyoruz
Bana hiç inandırıcı gelmiyo
Abicim bak bu senaryo ve bu da o arkadaş !! gördüğünüz gibi herşey bir filmin hikayesi
Ne tezgahlıyodunuz lan, kuyumcumu soyacaktınız
Ardından stedicam yeleğini çelik yelek diye birbirlerine göstermeleri (Cidden çelik yelek sanıldı) ardından savcının aranması, savcıya arkadaşların üzerinden kuru sıkı silah çıktı üstelik çelik yelek de var diye savcıyı telefondan gaza getirerek, aha lan işte biz bişey yakaladık durumları, bir türlü bize inanmamaları, bizi konuşturmamaları, daha sonra yeleğin ısrarlarımız ve kendilerininde iyice incelemeleri sonucunda isminde ufak bir oynama ile "çelik yeleğe benzer bir yelek" diye tutanaklara not düşmeleri ve en sonunda "çelik yeleğe benzer kamera tutacağı" (çelik yelek ibaresi hep var) olması, komiserin bize izin konusunda uyarılarda bulunması, bizim peki izini kimden almamız gerekiyor sorumuza, yanıdaki polise seslenerek; Recep bunlar izini nerden alıyodu
Bilmiyorumki komserim, il emniyet müdürlüğünden olabilir
Ordan olmaz recep orası değildir
Bizim araya girip kaymakamlık olmasın cevabına önce komiserin sonra recebin;
Konuşma sen !
Konuşma sen !
diye bir sesin ekosu gibi ardarda cevap vermeleri, en sonunda kaymalıktan alabilirdiniz izni niye almadınız diye soruların başlaması, arada diğer polislerin yanımıza gelip bazılarının karakola yeni geldiğinden olayı bi anlatın bakiim demeleri bazılarınınsa oğlum buraa istanbul burdaa sanat olmaz!! demeleri..
En sonunda savcının bırakın gitsin diyerek telefonun öbür ucundan olayı çözmesi ve bu sefer komiserin bizi öyle bedava bırakma cömertliğini göstermemesi, bize gürültü cezası adı altında kişi başı 68 ytl keseceğini söylemesi (9 kişiyiz), bizimde komisere abi öğrenciyiz ayaklarına başlamamız ve akabinde bir hamdi bey ciddiyetiyle ikinci teklifin gelmesi, karakolumuzun yazıcısında toner yok, iki toner, biraz çay ve biraz şeker 100 ytl atın gidin denmesi, bizimde o parayı vermemizden sonra;
Yarın gelin fişini alın
Abi gerek yok boşver
Olurmu yarın gelin fişi isteyin
(yani biz verdiğiniz parayı cebe indirmeyeceğiz, devletin karakolu için harcayacağız mesajı) ve karakoldan çıkarken en sanatsal duyduğumuz cümle
bir polis memuru;
Asıl siz bunu film yapın!!
Aslında sadece kısa film için izin alıyormusunuz diye soracaktım bu hikayeye anlatmayacaktım ama anlattıkça anlatasım geldi, hakikatten senaryo olur bu başımızdan geçen olay
neyse yani siz izin alıyormusunuz arkadaşlar alıyorsanız nereden ve nasıl ?
Fatih Fidan
il kültür müdürlüklerinden ve valilikten
genelde kimse çekim izni almaz ama sizin gibi şehrin ortasında silahlı aksiyonlu çekimleri de kimse yapmıyo tabi, hep gözden ırak,
http://www.kameraarkasi.org/yapim/cekimoncesi/cekimizni.html
burada ayrıntılı anlatıyor.
Herkes iyi bir yönetmen olamaz fakat heryerden iyi bir yönetmen çıkabilir.
:)))) vay be abi siz naapmışınız neler görmüşünüz yaw nerde çekiodunuz abicim filmi en büyük hata siz kamera arkasını çekmiomuydunuz abicim çekseydin bunları altın portakalı almıştın ya 😀
Profesyonellik iyidir. Profesyonel amatörlük ise harika!
Bi yandan çok güldüm bir yandan da üzüldüm, geçmiş olsun mu diyim. filminiz hayırlı olsun mu bilemedim 🙂
Arkadaşlar kusura bakmayın ama tüm hata sizin (rüşvet kısmı dışında). Polisin, en azından sizi alıp götürürken hatılı yaptığı pek bir şey yok, cahil olması dışında.. Halka açık herhangi bir yerde çekim yapacaksanız izin almak zorundasınız. Ha almadığınız zaman yandınız diye bir şey yok. Verbal_kint'in son filminde almadık, sokak ortasına pazar yeri kurduk. Ama izbe bir yerdi, halk sevecendi, çay, kahvaltı bile ikram edildi bize.. Ama siz sokak ortasında adama çarpacağız, bir de yanımızda silah olacak diyorsunuz.. E izin almadıysanız orada suç sizde oluyor.
Ha bu polisin tutumunu haklı çıkarıyor mu? Kesinlikle hayır, hele size hayvan gibi davranma hakkını doğuruyor mu? Asla.. İstanbul'da sanat olmaz ne demek, İstanbul 2010 kültür başkenti ulan, Avrupa Sanat tarihi merkezi bile sayılabilir eski dönemlerde... Dallama herif (dellendim bak)..
Ama son polis de haklı, bence siz bunun filmini yapın, ha sondaki rüşvet olayında n'aparsınız bilmiyorum, tekrar gözaltına alınmayı gözönüne alabilir misiniz? :).
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.