Arkadaşlar merhaba. Uzun zamandır forumu dışarıdan takip ediyordum en sonunda üye olmaya karar verdim. Burada gerçekten bu işten anlayan paylaşımcı iyi insanlar var. Aslında forumda cevabın bir kısmını buldum ama buradan sorayım dedim. Biz kısa bir film çekelim dedik. Çekimin tamamı sokakta ve gece çekimi olacak. Tek oyunculu diyalogsuz bir film. Bununla alakalı birkaç sorum olacaktı cevaplarsanız gerçekten çok makbule geçer. 🙂
Ekipmanlarımız: Canon 60D, 50mm 1.8, 18-135 lens ve tripod
Bu çekimler için bize ne önerirsiniz, iso, enstantane ve diyafram, kontrast vesaire ile alakalı.
Bir de beyaz ayarı mevzusu var. Bunu çekimden önce beyaz a4 kağıtla sokak lambasının altında set edelim mi yoksa gerek yok mudur? Gerek varsa her sahne için ayrı bir set mi gereklidir ve ışık yani sokak lambasının konumu ne olmalıdır?
Manuel netleme mevzusu. Bu hususta oyuncunun performansı boyunca tavsiyeler manuel netleme, otomatik netlemenin yetersizliği yönünde. Manuel focuslama ile ilgili de biraz bilgi verirseniz gerçekten çok makbule geçer.
Ve son olarak ışık. Harici bir ışık kaynağımız yok ama sokak lambalarının ışıklarının yoğun olduğu yerlerde çekmeyi planlıyoruz. Bundan yeterli sonucu alabilir miyiz yoksa iş görmelik ayrı bir ışık ekipmanı tavsiye eder misin?
Şimdiden teşekkür ederim. Yardımlarınız bizim için mühim. 🙂
ilk sorudakilerden sadece enstantene çektiğiniz fps'nin 2 katı olacak. 25 fps ise shutter 50 olacak. hareketin olmadığı yerlerde daha da azaltabilirsiniz. diyafram, kontrast değişken şeyler. ama gece çekiyorsanız 1.8 olacak zaten mecburen.
beyaz ayarını her ışık değişiminde, her açı değişiminde kontrol etmenizde fayda var. özellikle 8 bitte çektiğinizde düzeltmesi çok zor.
her plan için ışık yapmalısınız ya da sahnenize bağlı olarak baştan her planı düşünerek genel bir ışık konumlandırması yapabilirsiniz.
otomatik netleme bu işte yok. manuel netleyeceksiniz. follow focus kullanabilirsiniz ama zordur.
harici ışık için forumda başlıklar var. sokak lambası 1.8 ile belki yeterli olabilir ama 2.5 falan zor.
o makinede kullanacağınız karta magic lantern yüklemenizi tavsiye ederim.
vaktini ayırıp, yardımcı olduğun için çok teşekkür ederim JeanG 🙂
Sokak lambası altında 8-bit kamerada 1.8 de zor, 1.4 de zorlar. En nihayetinde bir de alan derinliği meselesi var, netliği çok kaçırabilirsiniz.
Sokak lambası yanında LED ışıklar kullandım ben, turuncu bir jelle birlikte 150-160 ledlik iki led yeter diye düşünüyorum.
Tabi bütün bunların yanında istediğiniz görüntünün kalitesine bağlı bazı şeyler de.
Ben kirli bir film çekiyordum, görüntünün kirli olması rahatsız etmiyordu beni.
Biraz da tercih. Estetik ile doğru görüntü arasında doğrudan bir ilişki yok.
Doğru olmayan bir görüntü de estetik olabilir.
Gece çekimi için karanlıkları biraz yükseltmek yerinde olur. Bir led ışık seti ya da en azından sokak lambasını yansıtabileceğiniz bir reflektör bulundurun. Netleme konusu beceriye kalıyor. Harici monitör yoksa ML ile netleme desteğinden başka yardımcınız yok.
Sokak lambaları bazen dalga girişimi yapıyorlar çünkü heps 50Hz değil. O nedenle dikkat edin. Ekranda yatay dalgalar oluşmasın.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Biraz vakit ayırıp Fulgura'nın bu yazısını okuyun derim. https://fulgurafilm.wordpress.com/category/magic-lantern/
Çünkü hem karanlık hem 8 bit oldukça zor iş. Fakat bunu doğru pozlama+ML+doğru ışık kullanımıyla en aza indirgeyebilirsiniz. Bir de reflektör için oldukça ilkel bir tavsiye vereyim:
Şuan alabileceğiniz en düşük kalitede reflektörlerin fiyatı bile 70-80 TL. Bunun yerine gidip kırtasiyeden koli alın. İster kare ister yuvarlak şeklinde keyfinize göre kesin (Boyut ne kadar büyük olursa o kadar işinizi görür). Üstünü de tutkal dökerek alüminyum folyoyla kapatın. Maliyeti 15 TL.
Fikir, en büyük sermayedir.
Reflektör olarak hazır satılan araç güneşliklerinden de alabilirsiniz. Hazır folyolu oluyorlar ve katlanıp kaldırılıyorlar.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim ilginiz için.
Çekim yapacağımız yerde sarı tonda sokak lambaları var ve KEzzAP'ın dediği gibi sarı kağıtlı led kullanacağız. Onu belirtmeyi unutmuşum. Bunun dışında sanırım reflektör bulabilirim. Bulamazsak da fturac'ın dediği yönteme gideriz. İşin en vurucu noktası olan netleme mevzusunda ise sanırım ML zamanı geldi artık, Fulgura üstat yazını şimdi şuanda okuyorum. Netleme desteği için bu şart gibi dörünüyor.
Bunun dışında sorum biraz komik kaçabilir ama 8 bit nedir, neyi ifade eder bilmiyorum 🙂
Evet bende maskola nın sorusunu merak ediyorum. Bit sanırım veri gibi bir şey oluyor. Dslr makinelerde 8 bitin üstüne çıkabiliyor muyuz ?
Bit renk yaratım kaynağını ifade ediyor. 8 bit ile 10 bit arasında kaynak alınan renk işleme konusunda fark çok bariz. Bir de dinamik aralık var, o da dslrda sınırlı. O yüzden Blackmagic'e doğru çok haklı bir yöneliş var. Ama bunlar bahane değil tabi dslr doğru şartlarda hala oldukça iyi.
Peki dslr da standartların üstüne nasıl çıkabiliriz ?
Bitrate hakkında:
https://fulgurafilm.wordpress.com/2013/11/12/veri-orani-bitrate-nedir/
(Öncesinde şu yararlı olabilir:
https://fulgurafilm.wordpress.com/2013/11/12/elektronik-gurultu-ve-video/ )
DSLR üzerinde 8 bitin üstüne çıkmanın tek yolu raw çekmek. O zaman 14 bite çıkabiliyorsun. Onun için de:
https://fulgurafilm.wordpress.com/2015/04/20/600d-8bit-h-264-vs-14bit-ml-raw-banding-quick-test/
Alakalı konular olarak şunlar da ilginizi çekebilir:
https://fulgurafilm.wordpress.com/2015/03/12/dslr-video-kalitesi-ve-transcode-tartismasi/
https://fulgurafilm.wordpress.com/?s=raw+ham
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Fulgura, çok teşekkürler üstat. İlgi ve alakan için çok sağol. Engin bilgilerinden yararlandırıyorsun. 🙂
Çok teşekkürler
hobaa, kafam karıştı hani biz 600d ile raw video çekemiyorduk, makinenin karta yazma hızı el vermiyordu benim bildiğim kadarıyla?
oh be 😀