Uzun süredir kısa film yorumu yazmıyorum ve forumun bu formunda -yönetim dahil- ilk defa başlık açıyorum. O nedenle eksiklerim ve hatalarım için şimdiden af diliyorum.
Öncelikle Boş Evi ayrıntılı incelemeden önce Alpgiray'ın eski arkadaşım olması ve yorumlarından incinmeyeceğini bildiğim için hepimizin yaptığı bir şeyden bahsetmek istiyorum ki o da şudur: Malûmu âlinizdir ki filmi oluşturan temel unsurlar vardır. Görüntünün anlaşılabilir olması, Sesin anlaşılabilir olması veya Hikayenin anlaşılabilir olması vs. Bunlar bir bütün ve eksiksiz olması gerekirken zaman zaman diğer unsurların etkisini arttırmak için bazı unsurlardan feragat ederiz. Ama en nihayetinden film anlaşılmak üzere yapılır. (Bu arada video-art'ı sinema'dan saymadığım sonucu çıkabilir evet saymıyorum ve video-art'a inanmıyorum) Dolayısıyla eğer bu feragat seyirci üzerinde çalışıyorsa sorun yoktur ama seyri zorlaştırıyorsa buna mutlaka önlem almak gerekir.
Boş ev filmi benim son dönemlerde izlediğim en iyi kısalardan biri oldu. Fakat buna rağmen bazı dikkat çekici eksikleri ve zaafları da mevcuttu. Önce zaaflarından başlayarak filmi kaba hatlarıyla inceleyelim.
Görüntünün filmin en önemli unsurlarından biri olduğu şüphe götürmezdir. Haliyle iki kat özen ve iki kat dikkat ister. Boş sinematografisi açısından ne yazık ki hak ettiği düzeyde bir kompozitif ihtişama sahip değil. Kompozisyon, renk ve ışık noktasında belli başlı zaafların içine düşmüş ne yazık ki. Örnekleyerek gidersek Ozan'ın balkondan gelip içerde oturduğu yerde karşı tekli planlarından gayet yeterli seviyede biraz 3200den fazla ama dikkat çekmeyen, güzel bir ışığa sahipken, sağ porfilindeki daha genel planlarda renk ve ışık gözle görülür oranda değişmekte. Yine banyo planlarında sağlanan loş ışık istenilen etkiyi yaratmış olsa da uygulama da bazı eksikler var. Diğer yandan Süheyp kardeşim (kendisi de arkadaşımdır) biraz daha dikkatli olmalıymış ki tekli planlarda kompozisyonlar doğruyken ikili planlarda ciddi sorunlar vardır.
Bir diğer önemli husus ses. Tamamen diyaloglar üzerinden yürüyen bir filmde diyalogları zaman zaman duymakta zorluk çekiyoruz. Diğer yandan Alp (ve sanırım Ozan) masa da sese hak ettiği özeni göstermemişler çünkü ciddi balans sorunları, dip ses değişimleri, kesilen ekolar, aynı diyalog içinde yükselmeler alçalmalar oluyordur. Belki bir kez daha elden geçmesi gerekebilirdi.
Bütün bunlara rağmen az önce de söylediğim gibi Alpgiray bugüne kadar izlediğim en iyi Alpgiray filmini yapmış. Neden? Öncelikle senaryoyu çok beğendim. Diyaloglar, karakterin değişimleri muhteşem. Yükselmeler alçalmalar, rolantiye düşmeler hepsi yerli yerinde. Oyuncuları mekan içinde taşımak için yarattığı ivmeler kusursuz.
Diğer yandan oyuncu yönetimini çok beğendim. Oyuncular da bir o kadar iyi oynuyorlar. Özellikle Abi karakteri değişimlerini çok net ve keskin anlıyoruz. Ozan kardeşim zaman zaman oyununu biraz yaysa da çabuk toparlanıyor. Espriler gayet güzel açığa çıkıyor.
Sonuç olarak ben filmi beğendim ve Alpgiray kendi üstüne birşeyler koyduğunu kanıtladı. Bu heves ve heyecanla devam ettiği takdirde başarılı olacağı açık. Ancak çok proje üretmek yerine üzerine daha fazla düşünülmüş ve oturmuş projeler üretmesi daha sağlıklı olacaktır. Başta söylediğim gibi feragat ettiğimiz noktaların bize artı olarak dönmesi gerekiyor aksi takdirde kusursuza yakın birşeyler üretmek çok zor. tertemiz 8/10. Tebrikler.
B.
Edit: Başlık adı uyarı doğrultusunda değiştirilmiştir.
bunca zamandır sitede, tek yorum yazan bünyamin olması, acaba kim ki duk filmi hakkında mı yazdı diye açtım başlığı ama şaşırdım:) çok teşekkür ederim valla, içtenliğinden dolayı.
eleştirileri dikkate alıcam. süper süzmüşsün, incelemişsin. ayrıca zaman ayırmışsın.
yalnız şunu düzeltmek isterim.
filmin ismi "boş ev" değil, "boşev".
bir kaç festivalde de aynı şey yazıldı.hemen festival yetkililerine de çemkirdim. çok sorun değil gibi gözükse de, yine de "boşev" be abi:):)
kolay gelsin.
http://www.camurfilms.com" onclick="window.open(this.href);return false;
Alpgiray, aslında filmlerinin tamamını izleyebilsem, hakkında daha önce Özgür ve Sinan Dinç için yaptığım gibi genel bir başlık açıp orada yorumlarımı yapmayı tercih ederim. Filmlerine bir şekilde ulaşmak isterim.
Benim için artık büyük yönetmenlerin, büyük ustaların değerlendirmesini yapmak biraz anlamsız geliyor haklarında söylenecek çok daha derin şeyler yoksa. Çünkü çok fazla tüketilmişler bu bir, yönetmenin kendisi için bir anlamı yok bu iki.
Fakat, aramızdan çıkmış, bizimle aynı havayı soluyan ve de soluduğu havanın hakkını fazlasıyla verdiğini düşündüğüm sizin gibi yönetmen (yöneten) arkadaşların değerlendirmelerini yapmak bana inanılmaz keyif veriyor.
Bir sonraki isteğim Eray Dinç mesela.
Bütün filmlerini izleyip bir değerlendirme yazısı yazmak amacındayım.
Seni de değerlendirmek istiyorum, haddim olmayarak.
Ooooh yeeeah değerlendir beni dediğini duyar gibiyim! 🙂
saol kezzap.
bana özelden adresini atan arkadaşların hepsini, bi dvd içinde filmlerimi yollama niyetine giriyorum.seve seve:)
internet sayfamı oluşturma aşamam devam ediyor çünkü. aslında 3 haftaya kadar da o hazır olur. ordan da canı sıkıldıkça insanların izlemesi makbuldür. ama ben dvd yollamayı tercih ederim:)
had meselesi değil sanırım kezzap. estafurullah hatta,ne demek.sevinirim bilakis:)
teşekkürler.
kolay gelsin.
http://www.camurfilms.com" onclick="window.open(this.href);return false;
Filmin altına da yazdım yorumumu, buraya da aynısını yazabilirim. Açık ve net: Boşev gayet iyi bir film.
Oyunculukları enfes bir kere. İki arkadaş da ağır yükün altından kalkmışlar, abartılı yorumlanması şart olan bu iki tipi gayet başarılı biçimde ve şaşılacak kadar rahatça canlandırmışlar.
Görüntü işçiliği de gayet iyi filmin. Karanlıkta böylesi bir başarı sağlamak kolay değil. Kamera kullanımı gayet özenli, doğru tercihler barındırıyor. Kurgu da çok başarılı, filmin ritmi olması gerektiği gibi.
Ve tüm bunlar üzerine özenle çalışılması ve başarılı olunması hikayeyi ikinci plana itiyor. Bir hikaye var ama sadece bu güzelliklere zemin hazırlamaktan başka bir görevi olmayan bir hikaye bu. Varsın olsun, Boşev bu haliyle gayet keyifle izlenen, başarılı bir film. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Görüntü işçiliği de gayet iyi filmin. Karanlıkta böylesi bir başarı sağlamak kolay değil. Kamera kullanımı gayet özenli, doğru tercihler barındırıyor.
Ya Görkem abi filmi nasıl izledin bilmiyorum da, film de 1 tane arıza bul desen sadece kamera ve görüntüye laf söylerim.Ha bu tercih, bireysel düşünce filan değil, bildiğin teknik açıdan bayağı sorunlu bir iş var ortada.Bu yoruma ne diyeceğimi bilemiyorum doğrusu, şaşırdım.
Görüntü işçiliği de gayet iyi filmin. Karanlıkta böylesi bir başarı sağlamak kolay değil. Kamera kullanımı gayet özenli, doğru tercihler barındırıyor.
Ya Görkem abi filmi nasıl izledin bilmiyorum da, film de 1 tane arıza bul desen sadece kamera ve görüntüye laf söylerim.Ha bu tercih, bireysel düşünce filan değil, bildiğin teknik açıdan bayağı sorunlu bir iş var ortada.Bu yoruma ne diyeceğimi bilemiyorum doğrusu, şaşırdım.
Valla her çekimi ve sekansı rahatça inceleyebilecek bir durumda izleyemedim filmi ama benim kast ettiğim bu değil zaten.
Şu çekimde ışık kötüdür, bu çekimde fazladır, şurada patlamıştır falan gibi durumlar/hatalar vardır belki. Ama filmin genel görüntü dokusu, genel ışık tercihleri, atmosferi gayet başarılı. Bu genel yapıya her çekimde ulaşılamamış olabilir ama genel bir tercih olarak gayet isabetli bir karar sözkonusu. Atıyorum daha aydınlık bir yapı olabilirdi. Daha puslu, daha net. Ya da renk olarak daha sıcak bir renk. Her ne ise. Mevcut hal gayet iyi.
Kamera yönetimi ise kesinlikle iyi, şimdi tekrar izlesem belki şu çekim oturmamış falan derim belki bilemiyorum ama bol konuşmalı filmlerde kamera konumlandıraları çok önemlidir ya. Buradaki açılar, ölçekler falan gayet iyi geldi bana.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Senin bahsettiğin kısım rejiyle alakalı abi, rejinin sorumluluk alanı - başarısı olabilir. Ancak uygulamalarda (kamera kullanımı, görüntü yönetimi ) ciddi problemler var ve bu şartlarda övülecek bir tarafı yok bundan bahsediyorum. Hem yıllardır bir sürü film çeken bu arkadaşlarımın şu noktada artık yapmaması gereken hatalar şaşırttı hem de senin bu şekilde yorumlaman, o yüzden özellikle yazdım.
Öyle yani.. Saygılar..
Olabilir, itirazım yok. 🙂 Ben keyifle izledim.
Ama filmi karanlıkta izlemek lazım tabi. Yoksa oyunculukları görmek zor.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;