500d nin hiç mi umudu yok? 🙂
sen yaparsın 🙂
500d nin hiç mi umudu yok? 🙂
sen yaparsın 🙂
eyvallah halit abi 😀 500d yi alana kadar canım çıktı zaten satmaya kıyamadım kaldı öyle 🙂
Nbc hangisini hd çekmiş ve neyle çekmiştir? Tekrar izleyeyim.
Son 4 filmini Sony kameraları ile çekti, bunlardan ilk 2 tanesi sanırım F900 idi (Aynı zamanda Star Wars: Phantom Menace'da da bu kamera kullanılmıştır. HD bile değil Anamorphic 1440x1080 çeker bu kamera HDCAM kasetlere (3:1:1 8 bit, 144 Mbit/s), baya leş gibi bir şey yani.
http://www.sony.com.tr/pro/article/broa ... -f65-shoot
Anlamadım şimdi, 1440 x 1080 perdeye yansıtınca o görüntü iyice leş gibi olacak. iklimler ve 3 maymuna denk geliyor sanırım bu filmler. bununla oscar aday adayı mı oldu adam?
Leş gibi olmuyor işte, izledik. Gayet iyi görüntülerdi.
Bir Zamanlar Anadolu'da F35 ile çekilmiş. 1080p 10-bit
F900 zaten söylenmiş.
Bence biz başka konulardaki eksikliklerimizi kamera kalitesine çıkarıyoruz. Bu boyutu hep atlıyoruz.
Işık kaynağı ve üzerine düşünmek ile ilgili her şey.
Sonuç olarak ben 4K'yı çözünürlükten öte, crop yapabilmek için anlamlı buluyorum. Bir plandan iki plan çıkarabilme şansın var yakınlaştırıp.
Büyük rahatlık.
aynen katılıyorum KEzzAP'a 🙂
O zaman 10 bit 1080 çeken kamera işinizi fazlasıyla görür, ışığı çok iyi kullanırsanız 8 bit yani 550d de yeter gibi bir sonuç çıkıyor. Ben hep perde için 4k gerekir sanıyordum, sadece çözünürlükten dolayı.
HD yeter. Al Crank, dünya çapında film. Canon XL2
http://www.imdb.com/title/tt0479884/tec ... tt_dt_spec
Işık sadece görüntü kalitesi için değil, dramatik görüntü için yeterli.
Fakat... Nedir bu sinema merakı?
Dur bunu başka yerde tartışalım, ama film fabrikası'nda bile vizyona filmi nasıl sokacağız diye konuşmamamız lazım. (bu hatayı ilk yapan bendim neyse ki çabuk döndüm)
Alternatif gösterim kanalları geliştirmeliyiz.
Çünkü büyük olasılıkla kısa bir süre sonra, NBC olmadığın taktirde, bir bağımsız sinemacı olarak filmini zaten sinemada vizyona sokmanın hiçbir yolu kalmayacak.
Bütün piyasa dışı sinema salonları kapanıyor, AVM yapılıyor.
Benimki anlamak için bir merak sadece, yoksa vizyona sokmak zaten imkansız bizim için. Bağımsız sinema vizyon için hiçbir yol bulamadığında bence daha güzel olacak, o zaman dediğiniz gibi bir alternatif kendisi yaratacaktır. Ama bunun için bence her şeyin daha beter olması lazım. Keşke nbc de gösteremese. O zaman evrilecektir bu kendisi. Tiyatro tarihini baz alıyorum bu düşüncede, orada hep böyle olduğu için bu alanda da böyle olacakmış gibime geliyor ama piyasa, vizyon para pul ilişkilerinden de anlamadığımdan saçma bir düşünce olabilir.
Bence salon direk kalksın ortadan zaten, filmler netten 1 tl'ye izlensin. bu film izleme siteleri kalksın yapım şirketleri buradan izletsin bir tl'ye.
konu farklı bir mecraya kaymış. bence sinema yapanın derdi, filmini daha fazla insanın izlemesini sağlayabilmek olmalıdır. bu benim şahsi düşüncem. salt gişe filmi yapmak olarak değil de ortaya çıkarılan eserin izlenirliliğini artırmak açısından hareket edilmeli gerekir.
yani insanların çoğunluğu, bir filmde ne arıyor, ne görmek istiyor, bu önemli. siz yine hikayenizi anlatın. ama hikayenizin izlenirliliğini artıracak bir sosu olmalı.
en basitinden subliminal etki olarak bir insanın dikkatini çeken iki unsur seks ve ölüm, film içerisine giydirilmeli. yani bir hikayeniz var, ve bu hikaye insanların çoğunu alakadar etmeyen derin ve durgun bir hikaye ise, hikayenin genelin dikkatini çekmesi için, yani beynini doğru düzgün kullanmayan sıradan insanların bilinçaltına etki ederek onların filme karşı ilgisini artırabilmek için bu tür etkiler kullanılmalı.
“The first draft of anything is shit.” Ernest Hemingway
Bu bence genellenemez bir durum. Bir yönetmen söylediğiniz gibi hareket edebilir ve buna gişe filmi yapmak değil demişsiniz ama gişe filmi yapmak oluyor. eğer herkes bu düşünceye göre hareket etseydi tarkovsky olmazdı, bela tarr olmazdı. nbc de nbc olmazdı. Benim şahsi görüşüme göre de nbc daha fazla ekonomik imkana sahip oldukça daha fazla izlenmesi gerekti ve giderek filmleri derinliğini kaybediyor. Trier gibi yalnızca bir ismin ve artık çizgileri saydamlaşmış bir tarzın altında deviniyor.
Bunun optimal dengesi şöyle kurulabilir, siz bir şey yapmak istiyorsunuzdur ve bunun alıcısı yoktur, o zaman bunu kendi yağınızda kavrulacak düzeye çeker ve kendi içinizde bir denge tutturursunuz. Yani Turin Horse' çekmezsiniz de aynı şeyi daha devingen anlatırsınız. Yoksa dediğiniz gibi herkes çok geniş kitlelere hitap etmeyi amaç edinirse benim gibi turin horse severler ne izleyecek
Başlığa geri dönecek olursak, yukarıda adı geçen side by side belgeselini izledim. Orada David Lynch herkesin bir kalem ve kağıda sahip olduğunu ama herkesin iyi hikaye yazamadığını, bunun sinema için de geçerli olacağını söylüyor. On yıldan bahsediyorlar. Üç yılı geride bırakmışız. 7 yıl sonra artık bunları konuşmayacağız demek ki 🙂 ama yine de bu vizyon sorunları olacak mıdır?
Gişe filmi vs. sanat filmi muhabbetine girmeyelim çıkamayız. 🙂
Ama filminizi çok fazla kişiye izletmekse derdiniz bunun yolu sinema olmamalı zaten.
Kaç kişi gidiyor sinemaya?
Koyun internete izlensin. Benim dediğim bu.
Para kazanmak mı... Kapitalist mantık bunun çözümünü bulur elbet.
Ben zaten sanatı para kazanmak için yapmıyorum, onu öyle yapanlar düşünsün.
O nedenle filmimi hiçbir zaman sinema ekranına göre tasarlamam şu aşamada.
Ama merak meselesiymiş, anladım. 😉
Başlığa geri dönecek olursak, yukarıda adı geçen side by side belgeselini izledim. Orada David Lynch herkesin bir kalem ve kağıda sahip olduğunu ama herkesin iyi hikaye yazamadığını, bunun sinema için de geçerli olacağını söylüyor. On yıldan bahsediyorlar. Üç yılı geride bırakmışız. 7 yıl sonra artık bunları konuşmayacağız demek ki 🙂 ama yine de bu vizyon sorunları olacak mıdır?
Nete kayacak bir şekilde, öyle görünüyor. Er ya da geç.
İnsanları sinemaya çekebilmek için 3D olayına girdiler.
Ya da ne bileyim, sinemanın geleceği sanki daha çok bu virtual reality olayında gibi.
Ama onu bile eve getirmeye başlıyorlar.