o zaman colorist diye ayırır şimdi...
ogni suono diventa realta...
bende yaparım iide yapabilceğime inanırım biraz geç oldu ama 🙂 gerçi filmlerim forumda, krtikleri size kalmış.
not: ayrıca duruma göre pro setlerde bile fokusu goruntu yonetmeni yapabilir, kesinlikle yapmaz gibi bir durum yoktur, hatta net olup olmadığını vizorden baktığı için kendisinin kontol etmesi gerekmektedir. fokus puller her durumda monitorden bakamayabilir. yannış anlaşılmasın ama bunlar birebir gözlemlenmiş durumlardır.
ers
Görüntü yönetmeninin sette ne iş yaptığını biraz acı biraz tatlı bir şekilde öğrenmiş bulunmaktayım. Bizzat yaşadım çünkü. En baştan söylemek gerekir ki zannedildiğinin aksine hiç de kreatif (yaratıcı) bir iş olmadığını söylemek isterim. Bildiğin amele işi :D. Öncelikle yönetmenle, kameramanla ışıkçıyla acayip acayip uyum problemleri yaşıyorsunuz. Herkesi memnun etmek uyumu yakalamak fevkalade zor bir iş. Hele ki ışıkçı ve kameraman yıllarca setlerde çok acayip görüntü yönetmenleriyle çalışmışsa ve de sen ilk defa ve hiç de istemeyerek bu işi yapmaya başladıysan her an eşyalarını toplayıp gidebilecek durumlara düşebiliyorsun. Bütün bunların yanında yönetmen, görüntü yönetmeninin çok gereksiz bir birim olduğunu düşünüyor ve seninle ego yarışına giriyorsa yandın. Neyseki herkes bir süre sonra g. yönetmeninin olmazsa olmaz bir gereklilik olduğuna inanıyor ve işler yoluna giriyor. Çünkü monitörden izlediğiniz görüntünün o kadar çok değişkeni var ki; bunun sadece bir kişi (yönetmen) tarafından kontrol edilmesi mümkün değil. G. yönetmenliğinin pek de yaratıcı bir tarafı olmadığını söylememin nedenini de bu. Olay neredeyse tamamen matematik, bilgi ve de deneyim üzerine kurulu. Ha bir de iyi bir planlama ve hafıza. Bir önceki planla o anda çekilecek olan planın bile bir çok değişken açısından birbirini tutturmak zor iken, bütün bir filmin o değişkenler açısından uyumlu hale getirmek g.yönetmeninin başlıca görevi olduğunu söyleyebiliriz. Yönetmen denilen şahsiyet acayip acayip açılar isterken g. yönetmeninin çaresiz durumlara düşebileceğini hiç düşünmediğinden büyük bir sorumluluk altında olduğunuzu söyleyebilirim. Çekilen görüntülerin postta nasıl gözükeceğini, o anda hangi diyaframı kullanmanız gerektiğini, hele ki geceyi gündüz gündüzü gece yaptığınızda çıkacak sonucu kara kara düşünmek de sizin göreviniz. Oyuncunun yüzü karanlığa mı düştü, duvara güneş ışığı vuruyorsa bir taraf da karanlığa düştüyse hangi diyaframı kullanmak daha akıllıca olur gibi dertler varken herhangi bir yaratıcılığa ihtiyaç duyamayacak duruma düşüyorsunuz. Gündüz vakti koca koca lambalar yakmak zorunda kalıyorsunuz. İşte bütün bunlar gözününe alındığında öncelikle bir yönetmenin aynı zamanda bu tür değişkenleri takip edememesi açısından bir görüntü yönetmenine olağanüstü iş düşüyor. Fakat bütün bunların daha öncesinden konuşulmuş ve hesaplanmış olması lazım. Yönetmenle G. Yönetmeni kafakafaya verip bütün filmi öncesinde çekmiş olması lazım. Kariyerimi G. Yönetmenliğiyle devam ettirmeyi kesinlikle düşünmesemde uzun metraj bir sinema filminde görüntü yönetmeni olarak çalışmak benim için inanılmaz bir deneyim oldu. En azından kendi projemde birlikte çalışacağım görüntü yönetmeni arkadaşla ne türde bir uzlaşma yaşayacağım konusunda netim. Film vizyona çıkar veya çıkmaz. Piyasadaki ustalardan veya sizlerden bolca küfür yerim veya yemem ondan daha önemlisi bu yaşadıklarımın bana olan katkısı. Tavsiyem siz siz olun muhakkak bir g. yönetmeniyle çalışın. Eğer ne yapacağını bilmiyorsa da iyice anlatın. Çünkü sette bahsettiğim değişkenleri takip edecek durumda olamıyorsunuz. Br g. yönetmeni eğer sorumluluğunu biliyorsa üzerine vazife olmayan şeyleri bırakıp kendi görevlerine sahip çıkarak sizi çok büyük bir dertten kurtarabiliyor.
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Benden kesin yersin:) şaka şaka
*our AC-130 in the air
tecrübe geliştikçe, sete ve işe hakim oldukça yaratıclık orta çıkmaya başlıyor bence.. bknz. januz kaminski :kelebek ve dalgıç. bir görüntü yönetmenliği dersi veriri adeta.
Ya yaratıcılık (eğer sende varsa ve yaparsan) sinemanın her alanında olması gereken bir şey zaten. Ben sadece sette çalışırken görüntü yönetiminin biraz matematiksel bir iş olduğuna vurgu yapmak istemiştim. Ayrıca değerli forum üyeleriyle naçizane deneyimlerimi paylaşayım dedim...
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
arkadaşlar çok kitaba bağlı kalarak cevaplamışsınız bunlar sadece kitaplarda yazar yok story boardlar falanlar filanlar görüntü yönetmeni sette yönetmenden sonra gelir set ekibini görüntü yönetmeni oluşturur aslında Türkiye de çok aşağı çekilmiş bi konumdur görüntü yönetmenliği omzuna kamerayı alan dizi çekiyor dizi çekmek artık o kadar kolay olduki diyafram ayarlayan herkes dizi çekebilir hale geldi ama belli başlı işini gerçekten iyi yapan sadece 9 10 tane görüntü yönetmeni kaldı piyasada özellikle okullular şunu bilsin mezun olduktan sonra sakın görüntü yönetmeni oldum edasıyla sete gitmeyin aşağılanırsınız en iyi görüntü yönetmeni asistanlığında en iyi yetişmiş olandır görüntü yönetmeni sette herşeydir o olmazsa film çekilemez ışık bilgisine hakim olmalıdır kadraj bilgisi olmalıdır resimleri iyi seçebilmelidir kısacası görüntü yönetmeni olan kişi herşeyi bilmelidir teori ve teknik anlamda...
Kameramanlıkla Görüntü Yönetmenliğini karıştırmamak lazım...
Evet, son noktayı koydun.
*our AC-130 in the air
😀 valla sinema okuyup içinde olmak ayrı ya ben kamu okuyorum sinemanın içine gireceğim bişeyler öğreneceğim yazdığım kısa filmi çekmeye çalışacağım diye biyerlerim yırtılıyor:D seminerler oldukça bende katılmaya çalışacağım duyurulardan söylerseniz süper olur birde tabi tecrübesi olan arkadaşlardan yardım almak isterim
Böylesine önemli bir konu tekrar hortlamalı bence.
Son Mesaj neredeyse 2 yıl evvel yazılmış ve forumda illaki bu konuda alıp yürüyen arkadaşlarımız olmuştur bence tartışmaya devam edilmeli bu konu.
Ben sana sinema yapma demiyorum. Yap ama hobi olarak yap!!
Kolay değil yönetmenlik...