Bazı makalelerde denk geldim. 800 asa bir filmi 1000 e zorlamak vs.. Anladım gibi ama doğru anlamamış da olabilirim.
Nedir bu olay ve nasıl yapılır bilen var mı ?
Flaşlama olabilir. Filmi önceden çok çok hafif pozluyorlar böylece nitratlar daha erken tepki veriyor ışığa. Bir yerde asayı yükseltmiş oluyorsun ama gren artmıyor.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
800'lük bir filmi 1000 ayarları ile çekip otomatik banyo yaptırmak veya el ile banyo yaptırırken haddiden biraz daha fazla bekletmek, böylece daha uzun süre kimyasalda kalan film açılıyor ama gren ortaya çıkıyor.Genelde siyah beyaz filmlere yaparlardı fotorğaflarda.Çoğu filmin gece çekimi de böyle yapılıyor diye biliyorum, özellikle Spielberg'in filmlerinde gece sahnelerinde yoğun gren bu yüzden.
Örneğin Ilford Delta'nın 3200 Asa'dan 6400'a yükseltimi;
Başka bir örnek de Kodak;25600asa 1600asa'nın 16 katı.
*our AC-130 in the air
Eylem senin dediğin zorlamadan farklı bir olay bildiğim, Hepanın dediği doğru sanırım ben de öyle anlamıştım çünkü teyid etmek istedim. Ancak her filmde öyle olduğunu sanmıyorum, bir kaç yöntem daha varmış çünkü.İstenen etkiye göre.. 🙂 Teşekkürler..
Hangi birkaç, onlarcası var. Benim dediğim flaşlama zaten adı o, filmden önce negatif'e ışık veriyorlar.
Kimyasallarla yapılabilecek tonlarca oyun var da işte masraf hepsi.. Adamlar filmlerden akan gümüşü çökertip satıyorlarmış bile ne diyorsun sen. Eğer yıkama gümüşü akıtmayacak şekildeyse banyoyu yapan yer ayrıca o satacağı gümüşün parasını da tahsil ediyormuş yıkatandan. Miş mış tabii hep :).
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Blain Brown ın kitabından referansla temel olarak bir kaç dedim,flaşlamayı ordan öğrenmiştim, he hepsinin fantastik kombinasyonları olur ama 2 kilo şey lazım tecrübe olarak 😀
Gümüş olayı da süpermiş, ben de diyorum adamlar nasıl köşeyi dönüyor hemen
Hangi birkaç, onlarcası var. Benim dediğim flaşlama zaten adı o, filmden önce negatif'e ışık veriyorlar.
Kimyasallarla yapılabilecek tonlarca oyun var da işte masraf hepsi.. Adamlar filmlerden akan gümüşü çökertip satıyorlarmış bile ne diyorsun sen. Eğer yıkama gümüşü akıtmayacak şekildeyse banyoyu yapan yer ayrıca o satacağı gümüşün parasını da tahsil ediyormuş yıkatandan. Miş mış tabii hep :).
Zaten bu masraflar ve uzun uğraşlar neticesinde yakın tarihlerde film üreticileri defaultunda oynanmış filmler ürettiler. Örnek Ilford HP5 kendinden daha grenli ve 400 asa olmasına karşın 800 asada çekilmiş izlenimi veriyor. Eminim bunu sinema negatifleri içinde düşünmüşlerdir.
Gümüş olayı da süpermiş
olayın boyutlarını tahmin bile edemezsin.
uzun metraj filmin yıkaması ne ki ? yılda kaç tane çekilir hadi en baba çekildiği memleket olsun ?
asıl indirellez hastahanelerdeki Radyoloji servislerinde ve x-ray (röntgen) cihazlarının olduğu yerlerde.
ayda bir röntgen filmlerinin banyosu süzülür filtrelenir çökelti alınır (çökelek değil tabi o) buradan elde edilen akar genellikle banyoyu yapan teknisyenler arasında halleşilir.
şimdi elbette Çemişgezek Devlet Hastanesin'den çok bi şey çıkmayabilir.
Ama Istanbul'daki merkezi hastaneler düşünüldüğünde....
misal Taksim İlk Yardım'a sadece cuma cumartesi akşamı kaç tane yaralanma, darp kaza, travma gelir ?
daha bunun Şİşli etfal'i var Haseki'si var Ünv. hastaneleri var.ohohoh...
Bu tarz bir gelir arayışında dola bazında amarika'yı çoktan sürklase etmiş olmamız bile mümkün.
🙂
ogni suono diventa realta...
Ama röntgen cihazları artık tamamen dijitale dönüyor. Doktorlar monitörden bakıyorlar artık. Fakat işlemde yine benzer mantık var tabi. Yine de şunu görmek güzel oluyor, röntgen ekrandayken başka bir uzmana bağlanıp şurası hakkında ne düşünüyorsun diye sorabiliyorlar görüntülü olarak. Tabi özellerden bahsediyorum devlet değil.
- baço
ya şaka bir yana aslında bir saattir bu işemin frenkçesini düşünüyorum, hatırlayamadım.
flaşlamadan gayri buna özel bi deyim mi vardı sanki ne ?
"push etmek" gibi miydi ?
hatırlayan var mı yoksa ben mi uyduruyorum ?
ogni suono diventa realta...
overpose mu? superpose mu?
- baço
flaşlama değil, push etmek gibi bir şey evet. flaşlama ayrı bir şey..
"For day exteriors in the New Mexico desert, Prieto was rating the 800-speed 5289 at 1,000 ISO to underexpose for the bleach bypass. "Because we were shooting at 1,000 ISO at noon in the desert, I had to use heavy, heavy [ND] filtration and Polarizers on the lens. Of course, we ended up shooting until the last moments of light, so even with the high rating, there were shots where I was working wide open without any filtration. Matching became a little tricky!"
şöyle bir kullanım vardı misal, ingilizcesi daha iyi olan tercüme edebilir belki 🙂
Push bilindik bandır çıkart değil mi:D
*our AC-130 in the air
"For day exteriors in the New Mexico desert, Prieto was rating the 800-speed 5289 at 1,000 ISO to underexpose for the bleach bypass. "Because we were shooting at 1,000 ISO at noon in the desert, I had to use heavy, heavy [ND] filtration and Polarizers on the lens. Of course, we ended up shooting until the last moments of light, so even with the high rating, there were shots where I was working wide open without any filtration. Matching became a little tricky!"
şöyle bir kullanım vardı misal, ingilizcesi daha iyi olan tercüme edebilir belki 🙂
Senin Innaritu'dan başkasını araştırmayacağını bildiğimden, çöl de deyince hemen Babel'in görüntü yönetmenin baktım, evet Prieto'ymuş :).
Bleach bypass yapmışlar, yani yukarıda dediğim gibi gümüşü akıtmamışlar. Böyle yapınca tabii kontrast vs. yükseliyor, bunu engellemek için de underexpose (az pozlama) yapmaları gerekiyor, onu da 800lük film takıp 1000e göre çekerek yapmışlar. Yani hesaplarını 1000 iso'ya göre yapmışlar. Tabii çöl güneşinde 1000 iso demek bembeyaz görüntü demek. Tonla ND ve polarize filtre kullanmışlar o nedenle. Güneşin son ışıklarına kadar çekebilmişler böylece ama tabii bu sefer de filtreleri kaldırıp diyaframı tam açmışlar falan, eşlemek zor oldu diyor.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.