Konuya maliyet açısında yaklaşınca bir hata yapmayalım. Ben de ilk mesajımın ilk satırında bunu açıklamaya çalışmıştım aslında: Ben ister GY olayım ister ışıkçı olayım istersem İngilzce öğretmeni olayım eğer o işi doğru yapmayı biliyorsam filanca işten aldığım birim fiyata göre işi yapış biçimim değişmez çünkü becerim değişmez. Saatim 100 dolar yerine 50 dolar diye gölgelendirmeye daha az dikkat etmem. Işıkları sonuna dek açıp rastgele koymam. Bence esas eksik olan şey ya bu beceriye sahip eleman az (ya da yok çünkü bilmiyorum) ya da böyle bir eksiğin farkında olunmadığı ve talep olmadığı için yapsa da yapmasa da aynı parayı alacağından yapmıyor. Reklamda rekabet unsuru daha yoğun.
Ama kastımız renklendirme vb gibi post işleri ise evet iş başına onbinlerce dolar isteyen bir stüdyo yerine kanalın kendi bilgisayarında ya da yapım ekibinin kendi ekipmanlarıyla o işi yaparsan renkleri aynı profesyonellikle tutturamazsın. O zaman maliyet kesinlikle önemli bir bileşendir.
Unutmayalım ki bizi değil dünyada hiçbir ülkeyi ABD sektörüyle kıyaslayamayız. Ama birçok ülkenin dizilerine, filmlerine bakın GY konusunun ne kadar önemli olabileceğini görürsünüz. Estetik denen şey bir kaygının adıdır. Kimi yokluğunu hisseder ve endişelenir, kimi farkında bile değildir.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Şimdi ülkemizdeki görüntü yönetmenlerini bir kalemde harcamak biraz ayıp oluyor arkadaşlar. Emin olun bizde de dünya kalitesinde işini çok iyi bilen görüntü yönetmenleri var. Tabii bunlar özellikle reklam sektörünü tercih ediyorlar çalışmak için, sonuçta şartlar daha iyi. Bu nedenle reklam filmlerimizin büyük bir kısmında görüntü dünya kalitesini yakalamış durumdadır.
Dizi ve sinemaya gelince üzerine tartışılacak bir sürü detay olmakla birlikte esas sorun basit bir matematikten kaynaklanmaktadır.
Yabancı dizilerin çoğunun ortalama bölüm başı bütçesi 5 milyon dolar civarında ve bölüm süreleri de 40 dakika civarındadır. Bizde ise bölüm süreleri 90 dakika, bölüm başı bütçe yaklaşık 400 bin. Biz sezon başına 35-40 bölüm çekiyoruz adamlar en fazla 24 bölüm çekiyorlar hatta iddialı dizilerin çoğu çok daha az bölümle sezon yapıyor mesela Game of Thrones un sezonları 10 bölüm bildiğiniz gibi.
Daha önce başka bir konunun altında bahsettiğim yapım üçgeni mevzusunu bir kere daha tekrarlamak isterim. Yapımın üç önemli unsuru hız, kalite ve ucuzluktur. Bunların üçü birden aynı yapımda olamaz. Yani ucuz ve kaliteli bir yapım için uzun süreye ihtiyacınız olur ya da Hızlı ve kaliteli bir yapım ucuza malolmaz gibi.
Bu durumda adamlar bizden çok daha uzun vakitlerde çok daha büyük paralarla çok daha kısa işler çekiyorlar doğal olarak da kalite tavan yapıyor. Biz eğer bu denklemin faturasını sadece görüntü yönetmenlerine kesersek haksızlık etmiş oluruz...
Çok güzel bir özet olmuş, eline sağlık.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Konuya maliyet açısında yaklaşınca bir hata yapmayalım. Ben de ilk mesajımın ilk satırında bunu açıklamaya çalışmıştım aslında: Ben ister GY olayım ister ışıkçı olayım istersem İngilzce öğretmeni olayım eğer o işi doğru yapmayı biliyorsam filanca işten aldığım birim fiyata göre işi yapış biçimim değişmez çünkü becerim değişmez. Saatim 100 dolar yerine 50 dolar diye gölgelendirmeye daha az dikkat etmem. Işıkları sonuna dek açıp rastgele koymam. Bence esas eksik olan şey ya bu beceriye sahip eleman az (ya da yok çünkü bilmiyorum) ya da böyle bir eksiğin farkında olunmadığı ve talep olmadığı için yapsa da yapmasa da aynı parayı alacağından yapmıyor. Reklamda rekabet unsuru daha yoğun.
Önceki mesajımda anlatmaya çalıştığım matematik tam olarak burada devreye giriyor aslında. Yerli yapım bir dizi veya filmde bir sahnenin aydınlatması için yarım saatiniz ve toplam 50 kilovat ışığınız varken öteki tarafta adamın benzer bir sahne için günleri ve limitsiz ışığı oluyor mesela. Yabancı diziyi çeken görüntü yönetmenini alıp bizim koşulların içine koysanız inanın bizimkilerden daha kötü işler çıkar.
Ama bir de şöyle bir durum da var tabii, koşullar olağanüstü kötü olduğundan ve de bilgi ve becerilerini gösterme fırsatı bulamayacaklarından iyi görüntü yönetmenlerimiz dizi sektörüne girmiyorlar. Hatta benzer sebeplerden uzun metraj çekmeyen dünya standartında görüntü yönetmeni dostlarım var, hemen hepsi çeşitli projelerde kendilerini kanıtlamış insanlar. Bu koşullarda kötü iş yapmak zorunda kalmaktansa yapmamayı tercih ediyorlar. Böyle olunca da yapılan işlerde kalite mevcut şartlardan beklenenin de altında olabiliyor.
Ben bugüne kadar çalıştığım hiçbir projede (ki çok uzun zamandır çalışıyorum) saati 100 dolar olan adamın 10 dolar verildiği için işini kötü yaptığını görmedim ama saati 10 dolar olup 10 dolarlık iş yapan epey adamla çalıştım maalesef...
...
Ben bugüne kadar çalıştığım hiçbir projede (ki çok uzun zamandır çalışıyorum) saati 100 dolar olan adamın 10 dolar verildiği için işini kötü yaptığını görmedim ama saati 10 dolar olup 10 dolarlık iş yapan epey adamla çalıştım maalesef...
Eh demek ki benim talihsizliğim o 1.kalite adamlara hiç denk gelememiş olmak. Bugüne dek hep 10 dolarlık adamları görünce...
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Şimdi ülkemizdeki görüntü yönetmenlerini bir kalemde harcamak biraz ayıp oluyor arkadaşlar. Emin olun bizde de dünya kalitesinde işini çok iyi bilen görüntü yönetmenleri var. Tabii bunlar özellikle reklam sektörünü tercih ediyorlar çalışmak için, sonuçta şartlar daha iyi. Bu nedenle reklam filmlerimizin büyük bir kısmında görüntü dünya kalitesini yakalamış durumdadır.
Dizi ve sinemaya gelince üzerine tartışılacak bir sürü detay olmakla birlikte esas sorun basit bir matematikten kaynaklanmaktadır.
Yabancı dizilerin çoğunun ortalama bölüm başı bütçesi 5 milyon dolar civarında ve bölüm süreleri de 40 dakika civarındadır. Bizde ise bölüm süreleri 90 dakika, bölüm başı bütçe yaklaşık 400 bin. Biz sezon başına 35-40 bölüm çekiyoruz adamlar en fazla 24 bölüm çekiyorlar hatta iddialı dizilerin çoğu çok daha az bölümle sezon yapıyor mesela Game of Thrones un sezonları 10 bölüm bildiğiniz gibi.
Daha önce başka bir konunun altında bahsettiğim yapım üçgeni mevzusunu bir kere daha tekrarlamak isterim. Yapımın üç önemli unsuru hız, kalite ve ucuzluktur. Bunların üçü birden aynı yapımda olamaz. Yani ucuz ve kaliteli bir yapım için uzun süreye ihtiyacınız olur ya da Hızlı ve kaliteli bir yapım ucuza malolmaz gibi.
Bu durumda adamlar bizden çok daha uzun vakitlerde çok daha büyük paralarla çok daha kısa işler çekiyorlar doğal olarak da kalite tavan yapıyor. Biz eğer bu denklemin faturasını sadece görüntü yönetmenlerine kesersek haksızlık etmiş oluruz...
Çok güzel bir özet olmuş, eline sağlık.
bencede budur
Şimdi ülkemizdeki görüntü yönetmenlerini bir kalemde harcamak biraz ayıp oluyor arkadaşlar. Emin olun bizde de dünya kalitesinde işini çok iyi bilen görüntü yönetmenleri var. Tabii bunlar özellikle reklam sektörünü tercih ediyorlar çalışmak için, sonuçta şartlar daha iyi. Bu nedenle reklam filmlerimizin büyük bir kısmında görüntü dünya kalitesini yakalamış durumdadır.
Dizi ve sinemaya gelince üzerine tartışılacak bir sürü detay olmakla birlikte esas sorun basit bir matematikten kaynaklanmaktadır.
Yabancı dizilerin çoğunun ortalama bölüm başı bütçesi 5 milyon dolar civarında ve bölüm süreleri de 40 dakika civarındadır. Bizde ise bölüm süreleri 90 dakika, bölüm başı bütçe yaklaşık 400 bin. Biz sezon başına 35-40 bölüm çekiyoruz adamlar en fazla 24 bölüm çekiyorlar hatta iddialı dizilerin çoğu çok daha az bölümle sezon yapıyor mesela Game of Thrones un sezonları 10 bölüm bildiğiniz gibi.
Daha önce başka bir konunun altında bahsettiğim yapım üçgeni mevzusunu bir kere daha tekrarlamak isterim. Yapımın üç önemli unsuru hız, kalite ve ucuzluktur. Bunların üçü birden aynı yapımda olamaz. Yani ucuz ve kaliteli bir yapım için uzun süreye ihtiyacınız olur ya da Hızlı ve kaliteli bir yapım ucuza malolmaz gibi.
Bu durumda adamlar bizden çok daha uzun vakitlerde çok daha büyük paralarla çok daha kısa işler çekiyorlar doğal olarak da kalite tavan yapıyor. Biz eğer bu denklemin faturasını sadece görüntü yönetmenlerine kesersek haksızlık etmiş oluruz...
Denklemin özeti güzel olmuş...
''üretim değil , tüketim fabrikasına hoşgeldiniz."
Bence bütçe.Ne alaka derseniz şöyle.Adamlar min 13bölüm stok çekiyolar yayına girmeden.dogal olarak dizi 5.bölümdeyken onlar 20yi sindire sindire güzeli arıyarak dizi çekiyorlar.Bizim garibanlar birkaç bölüm çekiyorlar,gösterime giriyor ya tutmassa boşuan 13bölüm masrafı yapmayalım diye işe giriyorlar tuttugunda ise panik olup bas geç mantıgınla iş yürüyor.Meslea şimdi vizyona girecek olan BURASI OSMANLI dizisinin fıragmanı yayınlanmadan önce izlemiştim.ve ekibin başında ciddi elemanlar var kocaelinde 100 dönüme plato kuruldu diye biliyorum ama fragmanı izledigimde muhteşem yüzyılın görüntü kalitesinin yanına yaklaşamazlar,sebep stokları yok :),(olmayısının sebebi bütçe degil gerçi başka sebeplerde) ama itiş tıkış yetişmedi diye bas geç bir iş inş.olmaz. sonuç olarak ben olayı buna baglıyorum Nekadar ekmek okadar köfte...
Edit:yukarıda bahsedilşmiş gerçi ama her yol bagdat..
PORTFOLIO: http://xantia.cgsociety.org/gallery/908278/" onclick="window.open(this.href);return false;