Fulgura'nın blogunda gezinirken shutter açılarından bir anda kendimi 35mm filme çekim yapan sinema kameralarını youtube'da ararken buldum. 🙄
Benim analog şeylere oldum olası merakım vardır. Karanlık odada az kalmadık 🙂 Sorum şu ki, 35mm film'e çekim yaptıktan sonra bu filmi nasıl bir süreç bekliyor? Banyo kısmında teknisyenler mi sorumludur sadece? Bir görüntü yönetmeninin bu süreçteki rolünü öğrenmek istiyorum.
Ayrıca bu filmler nasıl bir cihazla dijital veriye dönüştürülüyor? Analog sistemlerdeki pek çok şeyin dijitalde benzerlerinin taklit edildiği(doku, efekt vs.) bir zamanda 35mm ile çekim yapmanın avantajı sadece dynamic range midir? Çünkü filmlerin oldukça pahalı olduklarını biliyorum. Breaking bad'in dijital bir sensör üzerine değil de film üzerine pozlandığını biliyorum, bunlar benim geceleri düşündüğüm şeyler işte. 🙄
Bu sorum baya derin;
Kameraların içerisindeki shutter mekanizması istediğimiz bir zamanda değiştirilebiliyor mu? Ben saniyede 80 kare pozlamak istersem shutter mekanizmasındaki halkayı motion blur'u korumak için değiştirmeliyim, öyle değil mi?
Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim, okuyabileceğim yazıları da paylaşırsanız severek okurum. (orta seviye ingilizcem var)
derin soruyu ben anlamadım. kare sayısı shutter'la ilgili değil. frame rate ile değiştirebilirsiniz. 25-50-60 gibi. shutter'ı da değiştirebiliyorsunnuz. ideal görüntü için fps'nin iki katı shutter speed öneriliyor. fulgura da öyle öneriyor. üstteki mevzuyu bilen biri anlatsa güzel olur gerçekten.
Eskide 35mm çekim standart iken kartuş kameradan ayrılınca etiketlenir ve laboratuvara iderdi. Orada karanlıkta açılır ve aynen fotoğrafta olduğu gbi banyo edilirdi. Bu süreç çoğunlukla standart olduğu halde elbette yönetmen ve/veya görüntü yönetmeninin vizyon ve talimatı ile standart dışı işlemler yapılırdı (Ör: cross processing vb işlemleri). Sonra da kesme odasında kesilirdi.
Bugün 35mm çekim yapıldıktan sonra artık kartuş doğrudan bir makineye takılıp banyo ediliyor. Yani insan eli değmiyor. Sonra da doğrudan bir tarayıcıdan (film scanner) geçiyor ve DI (digital intermediate) denen bir dijital ara formata alınıyor. Bu bizim kullandığımız raw gibi bir şey ve bu dijital üzerinden kesmei montaj ve efekt gibi onca şey yapıldıktan sonra bu kez biten film rulosu printer denen bir alete takılıp pozitif kopyalar oluşturuluyor. Yani film --> DI --> baskı film diye bir süreç var. Banyo aşamasında falan GY karışmaz. montaj ve işleme ya da renklendirme aşamasında müdahalesi olabilir. Bugün 35mm kullanmanın nedeni alışkanlık. Ona alışan yönetmen ya da GY çok yakın zamana dek dijitlade dengini bulamadığı için dijital çekim yapmıyordu. Hala sadece 35mm çalışanlar var ama artık dijital yaygınlaştı ve yukarıdaki banyo vb aamalrı olmadığı için doğrudan işlenebiliyor. Daha az aşama var dijitalde. 35mm artık tercih meselesi.
Örtücü hızı analog kameralar üzerinden istediğiniz şekilde ayarlanabiliyor. Sonuçta dönen bir mekanik parçadan ibaret. Kamera çalışırken değil de durmuşken ayarlanıp istediğiniz değerden çekime geçebilirsiniz. Yalnız JeanG'nin dediği gibi shutter yani örtücü hızı ile fps yani saniyedeki kare hızını karıştırmış gibi sormuşsunuz. FPS normalde değiştirilmez yani film için standart 24 fps çekilir ama her bir karenin ne kadar ışıklandırılacağını belirleyen shutter'ı 1/50 yerine 1/25 ya da 1/200 seçebilirsiniz.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.