Forum

Kullanilan Müziklerin Telif Hakki

41 Gönderi
16 Üyeler
0 Reactions
13.7 K Görüntüleme
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

Bir iki şey yanlış, klasik eserler için çalan orkestradan değil cd yi basan plak şirketinden istemek lazım eseri. Bir diğeri 100 yıl değil 75 yıl, bu süre de uzamaz. Sonuncusu, TRT müzisyene ya da müziklere ait belge istemeyebilir önermesi yanlış, müzisyen muvaffakatnamesi alınmadan eseri TRT ye veremezsiniz. Bu muvaffakatname noterde yapımcı ve müzisyenin bulunması halinde yapılır imzalanır. Stok müzikte de buna benzer bir uygulama olması lazım. Bu bilgiler yanlış.
Uyarılar için teşekkürler ama bakın yukarıda söyledim: "Önce müziğinizi seçin, sonra hukuki boyutunu araştırın ve yazışma yapın." Düzeltme yapalım derken başka yanlışları olaya dahil etmişiz. Bu konular sanat türüne, konuya, yasal bölgeye göre değişir ve bu nedenle yapılmak istenene göre kontrol edilmeli demiştim. Dünyada bu konuda uzmanlaşmış ve sadece bu işi yapan hukukçu veya kuruluşlar var. Ücreti ödüyorsunuz ve bu işleri onlar hallediyor.

Tekrar edeyim: Telif hakkı sanatı icra edene aittir, veya muvafakatname ile bu hakkı devrettiği gerçek ya da tüzel kişiliklere. Bu nedenle Tarkan'ın bir şarkısını kullanmak isterseniz başvurunuzu Tarkan'a doğrudan (hazreti doğrudan tanımıyorsanız elbetteki menejeri aracılığıyla) da yapabilirsiniz (ki kendisi size onay verirse yapım şirketine yönlendirir) ya da doğrudan yapım şirketine. Her halukarda Tarkan'ın ya da Londra Senfoni Orkestrası'nın telif konusundaki hukuki sorumlusuyla muhatap olacaksınız. Londra Senfoni Orkestrası'nın yayıncısı Decca Records'tur ama orkestraya doğrudan başvurursanız da aynı şey olacak ve sizi hukuk işleriyle sorumlu birine yönlendireceklerdir.

Teklifinizin "ticari" boyutu var ise geçerli olan budur.

İşin içinde para yoksa ve amatör statüdeyse genelde izin alırsınız. Sanatsal/festival/yarışma vb konularda telif hakkının yazılı bir metinle sanatçının kendisinden alınması çoğu kez yeterli olmaktadır. Herhangi bir sorun yaşanması halinde (yapımcının olaydan haberdar olmayıp şikayeti vb) sanatçıdan alınan izin sorunu çözecektir, çünkü işin içinde ticari boyut yoktur.

Yıl meselesi biraz daha karışık. Burada esas alınan yaratıcının ölümü ya da eserin çıkış olabiliyor ve ikisi için ayrı sürelendirme yapılıyor. 100 yıl ifadesi bir önceki mesajda anılan bir örnektir ve ben de onu esas alarak örnekledim. Yoksa, yere, türe ve esere göre değişir. 1996'dan itibaren AB dahilinde edebiyat eseri, film, müzik ve diğer sanatsal ürünlerin telifi 70 yıldır. 75 değil. Yani film konusunda yönetmen, metin yazarı ve varsa filmde kullanılan müzik eserlerinin telif sahibinin "en sonuncusunun" ölümünden 70 yıl sonrası esastır.

Konumuz olan sadece ses kayıtlarına gelecek olursak da bu süre AB'de esasen yayını/piyasaya çıkışı takiben 50 yıldır. Yayınlanmamış ses kaydında bu yayınlanmaktan başlar yani daha belirsizleşir ve karmaşık kurallara tabi olur. TV/Radyo yayınında da 50'dir. Basılı materyalde yani bir kitap/ansiklopedi/koleksiyona dahil/notasyon basımı vb müzik eserinde son basımdan itibaren 25 yıldır. Avustralya'da da bu geçerliydi.

Yani 1990 tarihli basılı bir müzik eserini alıp kullanmak istiyorsanız 2015'e dek beklemelisiniz. Burada Mozart'ın ne zaman öldüğü de önemli değil. O basan kuruluşu bulup telifi alacaksınız. Kuruluş bunu uzatırsa takip edeceksiniz. Uzatma telif süresi sona ermeden yapılmalı. Sona ermişse kamu malı (public domain) sayılır.

ABD'de ise telif süresi, anonim eser için basım tarihinden itibaren 90 yıl, ilk yayından itibaren 120 yıldır. 1978 öncesi ortaya konmuş eserlerde ise "orijinal telif tarihinin üzerine 95 yıl eklenerek" hesaplanır. 1978 sonrası eserlerde telif uzatması yok. Öncesi için var. Kitap vb için 47 yıl ek uzatma alınabiliyor. 1923 öncesi telifler sona ermiş sayılıyor.

TRT'ye gelince, bu nadide kurumumuzun nasıl davrandığını tahmin edebilirsiniz. İçinde telif hakkı hatta sorunu barındıran bir belgeseli hiçbir soru sormaksızın yayınladıklarını biliyorum. Başka bir ülkede telifi olan ve adı sanı pek duyulmamış şeylerde kimse farketmediği için sorun çıkmıyor. "İstemeye de bilir" diye vurguladığım durum budur. Yoksa Tarkan'ın şarkısını koymanız ve duymaları durumunda istememeleri düşünülecek birşey değil.

Stok müzik denen ürünlerde zaten ürünü satın alırken beraberinde "bir tür" telif de alırsınız. O türün neyi kapsadığına bakmanız gerekli. Tam haklar verilmiş de olabilir, kısıtlı da olabilir.

Siz yine de araştırın derim. http://www.copyright.gov/records/ " onclick="window.open(this.href);return false; adresindeki keyword araması işinize yarayabilir.

Saygılar...

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 12/07/2011 1:43 am
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Çok güzel bilgiler işte ama ben meraklı adamım sorarım hemen, hem bunları daha sonra okuyanlar da sormasın bir daha öğrensin. Şimdi birincisi Tarkan'ın şarkısını kullanıyorsan Tarkan'ı boşuna arama :). Biz aradık zamanında, bunu okuyan aramasın.

Ben pratik adamı olduğum için pratik anlatayım. Çünkü zamanında ben de çok kastım ulan bu telif, o telif, o haklar falan diye. Zamanında bir kısa film yapıyoruz, yönetmen dedi Erkan Oğur'un şarkısı çalacak çıkış jeneriğinde. Neyse Erkan babanın telefonu bulundu arandı falan, tek cümle "şirketi arayın, bütün haklar onların". CD'yi basan firma malın sahibidir. Ha Tarkan kendi plak firmasından çıkartıyordur albümleri falan o zaman başka tabi ama her şekilde firmayı arayın. Şimdi fulgura'nın yazısındaki karışık noktaya gelelim. Eğer Tarkan'ın şarkısını ben söyleyeceğim filmde diyorsanız o zaman o şarkının bestecisini söz yazarını bulacaksınız. Ama eğer Tarkan'ın Cd'sindeki versiyonu kullanacaksanız firmayı arayacaksınız.

Yıl meselesi senin verdiğin bilgilere göre gerçekten da karışık fulgura. Ama şurayı anlamadım ben mesela.

"Basılı materyalde yani bir kitap/ansiklopedi/koleksiyona dahil/notasyon basımı vb müzik eserinde son basımdan itibaren 25 yıldır. Avustralya'da da bu geçerliydi."

Şimdi bu dediğine göre basılmış bir Cd'deki materyali 25 yıl sonra beleşe kullanabiliyouz gibi bir şey çıkıyor. Ama böyle bir şey yok. Beatles'ın cd'lerindeki şarkıları herkes kafasına göre çakabiliyor mu şimdi yani. Ben hiç sanmıyorum. Uzatma dediğin noktayı da bilmiyorum açıkçası. Nereye kadar uzuyor hangi kıstaslarla uzuyor eğer bilgin varsa ve yazarsan seviniriz.

75-70 konusunda da emin değilim bir aralar bunula ilgili mevzuatı karıştırmıştım. Tabi yabancı kaynaklardan değil, gov.tr uzantılı kültür bakanlığı sayfalarından birinde yazıyor her şey. Orada da 75 yıl yazdığını hatırlıyorum ama dediğim gibi emin değilim. Ama şöyle demişsin mesela:

"Yani film konusunda yönetmen, metin yazarı ve varsa filmde kullanılan müzik eserlerinin telif sahibinin "en sonuncusunun" ölümünden 70 yıl sonrası esastır."

Şimdi telif sahibinin "en sonuncusu" nedir. Eseri yapan kişinin torununun torunu olabilir mi mesela. John Benjamin Mozart çıkıp hoyt ulan diyebilir gibi bir anlam çıkıyor buradan çünkü. Ben eserin yayınlandığı tarihten itibaren 75 yıl geçmişse olay bitmiştir her türlü kendim çalar söylerim diye biliyorum mesela. Buradaki ayrım nedir, ya da ben mi anlamadım olayı onu da bir söylersen daha güzel olur.

İş icabı hemen her hafta bir klasik eseri kendim icra ederek ulusal 4 büyük kanaldan birine yolluyorum ben. Bunun haricinde anonim eserler, telifliler telifsizler falan her hafta bir kaçıyla muhattap oluyorum. Klasik eserse kaşına gözüne bakmayıp hemen çakıyorum mesela, anonim eserlere biraz bakıyorum acab mı diye, bir de yabancı telif gerektiren eserlerin benzerlerini üretiyoruz aralarda. Hemen her hafta götümüz atıyor gelecekler kapıya bir gün diye ama yapa yapa öğreniyoruz işte. Gelseler kendimiz nasıl savunacağız diye kafa patlatıyoruz falan. Yani zor işler bunlar. En güzeli müzisyen bulup ona yaptırın müzikleri. Cimri olmayın, müzisyenleri de kalkındırın, memlekette beyin göçüğü ve görsel malzeme ile çalışan müzisyen eksiği var. Gidin bir müzisyene o da öğrensin siz de işinizi en temizinden görün 🙂

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 12/07/2011 4:56 pm
(@aircr)
Gönderi: 34
 

kayış koptu :S

." Artık Bir Kamu Görevlisi.. "

 
Gönderildi : 12/07/2011 6:04 pm
(@demet-pink)
Gönderi: 0
 

...Eğer Tarkan'ın şarkısını ben söyleyeceğim filmde diyorsanız o zaman o şarkının bestecisini söz yazarını bulacaksınız. Ama eğer Tarkan'ın Cd'sindeki versiyonu kullanacaksanız firmayı arayacaksınız...

...En güzeli müzisyen bulup ona yaptırın müzikleri. Cimri olmayın, müzisyenleri de kalkındırın...

Çok güzel anlaşıldı. Fulgura'ya da sickman'a da teşekkürler.

 
Gönderildi : 13/07/2011 3:07 am
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

....
Zamanında bir kısa film yapıyoruz, yönetmen dedi Erkan Oğur'un şarkısı çalacak çıkış jeneriğinde. Neyse Erkan babanın telefonu bulundu arandı falan, tek cümle "şirketi arayın, bütün haklar onların". CD'yi basan firma malın sahibidir. Ha Tarkan kendi plak firmasından çıkartıyordur albümleri falan o zaman başka tabi ama her şekilde firmayı arayın. Şimdi fulgura'nın yazısındaki karışık noktaya gelelim. Eğer Tarkan'ın şarkısını ben söyleyeceğim filmde diyorsanız o zaman o şarkının bestecisini söz yazarını bulacaksınız. Ama eğer Tarkan'ın Cd'sindeki versiyonu kullanacaksanız firmayı arayacaksınız.

Doğrudur. Sonuçta sanatçı da kendi imzaladığı sözleşmeyle telifini tamamen yapım şirketine devretmiş. Yalnız özellikle yurtdışında performans kayıtları (konser vb) buna dahil değil. Yani Tarkan'ın çıktığı ekstraların kayıtları onu yayınlayan kanalda ya da özel konserler bizzat kendinde olabiliyor.

Bir ilginç örnek vereyim: Tarantino, Jackie Brown filminde yıllar öncesine ait bir şarkıyı kullanmak ister ve şarkıcıyla (yanılmıyorsam Bobby Womack) doğrudan bağlantı kurarak izin ister. Elbette telif hakkı yapımcı şirketindir ve şirket Tarantino'dan tek şarkının soundtrack'a dahil olması için öyle bir ücret ister ki herşey altüst olur. Tarantino sanatçı ile anlaşır ve aynı şarkıyı tekrar stüdyoda kayıt ederler. Ama yıllar geçince sanatçının sesi orijinalliğini kaybetmiştir ve Tarantino sonuçtan memnun kalmaz. Paşa paşa şirkete istediği ücret ödenir ve telif alınır. Yani, sanatçı ile anlaşılır ise yapımcının etrafından dolaşmak mümkün ama bir konser kaydı vb bulmak lazım. Yapımcı sadece stüdyoda yapılan kaydın sahibi oluyor.

Yıl meselesi senin verdiğin bilgilere göre gerçekten da karışık fulgura. Ama şurayı anlamadım ben mesela.

"Basılı materyalde yani bir kitap/ansiklopedi/koleksiyona dahil/notasyon basımı vb müzik eserinde son basımdan itibaren 25 yıldır. Avustralya'da da bu geçerliydi."

Şimdi bu dediğine göre basılmış bir Cd'deki materyali 25 yıl sonra beleşe kullanabiliyouz gibi bir şey çıkıyor. Ama böyle bir şey yok. Beatles'ın cd'lerindeki şarkıları herkes kafasına göre çakabiliyor mu şimdi yani. Ben hiç sanmıyorum. Uzatma dediğin noktayı da bilmiyorum açıkçası. Nereye kadar uzuyor hangi kıstaslarla uzuyor eğer bilgin varsa ve yazarsan seviniriz.

75-70 konusunda da emin değilim bir aralar bunula ilgili mevzuatı karıştırmıştım. Tabi yabancı kaynaklardan değil, gov.tr uzantılı kültür bakanlığı sayfalarından birinde yazıyor her şey. Orada da 75 yıl yazdığını hatırlıyorum ama dediğim gibi emin değilim. Ama şöyle demişsin mesela:

"Yani film konusunda yönetmen, metin yazarı ve varsa filmde kullanılan müzik eserlerinin telif sahibinin "en sonuncusunun" ölümünden 70 yıl sonrası esastır."

Şimdi telif sahibinin "en sonuncusu" nedir. Eseri yapan kişinin torununun torunu olabilir mi mesela. John Benjamin Mozart çıkıp hoyt ulan diyebilir gibi bir anlam çıkıyor buradan çünkü. Ben eserin yayınlandığı tarihten itibaren 75 yıl geçmişse olay bitmiştir her türlü kendim çalar söylerim diye biliyorum mesela. Buradaki ayrım nedir, ya da ben mi anlamadım olayı onu da bir söylersen daha güzel olur.

Şimdi öncelikle şuna bakalım:

http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_countries%27_copyright_length " onclick="window.open(this.href);return false;

Bir de şuna:

http://www.ipo.gov.uk/types/copy/c-duration/c-duration-faq/c-duration-faq-lasts.htm " onclick="window.open(this.href);return false;

hatta bir de şuna:

http://copyright.cornell.edu/resources/publicdomain.cfm " onclick="window.open(this.href);return false;

Zamanında da şurada konuşulmuş, referans olsun diye kopyalıyorum:

http://www.filmfabrikasi.com/forum/viewtopic.php?f=5&t=6791 " onclick="window.open(this.href);return false;

Bir de burada meşhur 30sn kuralı konuşulmuş:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=44415 " onclick="window.open(this.href);return false;

İlk linkte görüleceği üzere AB ülkeleri ile ABD arasında bile farklılıklar var. United Kingdom ve United States diye bakarsanız farkı görebilirsiniz. Copyright 2 şeye göre belirlenebiliyor: Sahibin ölüm tarihine ya da eserin çıkış tarihine. İki sütunda bunların farkı verilmiş. Duruma göre hangisinin esas alınacağı belirleniyor.

Biz bir filmi esas alalım. Bir filmin telifleri (aralarında özel bir anlaşma yoksa) yapımcı, yönetmen(ler) ve senaryo yazarı arasında ortaktır. Yani ikisi sanatsal olarak biri de maddi olarak filmin sahibidir. Söz konusu olan 70 yıl bu telif ortaklarından en son ölenin ölüm tarihini esas alarak sayılan 70 yıldır. Yani önce yönetmen ölür 10 sene sonra da senarist ölürse saymaya senaristin ölüm tarihinden başlanır çünkü "sonuncu" olan o. 70 yıl sonra telif sona erer. Çocuklar esas alınmaz. Onlar 70 yıl parayı yerler. 70 yıl sonra sen veya ben o senaryoyu aynen alıp istediğimiz gibi çekebiliriz.

Aynı durum soundtrack için de geçerli yani o zaman da şarkı(lar)ın sahipleri telifin sahibi. Yani filmde kullanılan original soundtrack varsa bunun bestecisi (ya da filmde kimin adı geçiyorsa) onun ölümü de müzik kısmı için esas alınır. Birden fazla ise sonuncu ölenden başlanır hesaba.

Müzik dünyasından örnek vermişiz. Beatles üyelerinden hala hayatta olanlar olduğu için bu 70 yıl henüz işlemeye başlamadı. En son Paul McCartney ölürse o tarihten itibaren saymaya başlayacak. O ana dek de tüm üyelerin miras sahipleri Beatles'in telif haklarının keyfini sürecekler. Yani "Yellow Submarine" şarkısı altında adı yazan kişilerin ölümünün ardından 70 yıl geçince kamu malı olacak ve herkes kendi albümünde izinsiz olarak seslendirebilecek. Ama plak, kaset ve CD kaydı yani albüm söz konusu ise bu süre İngiltere için 50 yıl. Yani o albüm kaydını aynen alıp 50 sene sonra izinsiz filminde kullanabilirsin. Özetle, telif denen şey, eser için sahibinin ölümünden sonra 70, kaydı yapılmış eser için piyasaya çıkıştan sonra 50 yıl geçerli (İngiltere için).

Bu süreler bitince elbette telif/miras sahipleri bunu uzatmak için hukuki bahaneler bulmaya çalışıyorlar. Bu mücadeleyi kazanırsa telif süresi yenilenebilir. Bunun dışında uzatmak için özellikle 1923 ile 1949 arasında yayınlanmış eserlerde farklı yasalar söz konusu olduğu için iş tamamen hukuki mücadeleye biniyor. Yani 70 yılın üzerine alınmış ek süreler var ama karışık konu. Mesela Peter Pan kitabının telifi "ebedi" olarak bir çocuk hastanesine verilmiş ve bunun için özel yasa çıkarmışlar. Kral James İncili'de halen ebedi telife dahil ama 2039da sona ermesi yönünde karar çıkmış. Bugünden sonra uzatma pek mümkün gözükmüyor.

Fakat...

Şimdi taa 1930dan kalma bir ses kaydı olsun ve biz bunu filmimizde kullanmak isteyelim. Esasen o parça ve kayıt telifsizdir. Buna karşın onu ilk yaptıran Kodak şirketi bunu 1980de kasete, 2000'de de CDye çektirmişse ve üzerine de "Copyright 1930, 1980, 2000" yazmışsa işler karışık. Bunu istediğin gibi kullanabilmek için taaa 1930dan kalma plağı ya da fonografı bulman lazım. Yoksa 2000 tarihli CD sorun olacaktır/olabilir. Benzer biçimde 100 sene sonra bugünkü kasetleri telifsiz kullanabilecekler ama kaseti ve kasetçaları bulabilirlerse. Yoksa şirket bunu holograma bastırıp atmosfere yüklerse onun için telif isteyecektir. 1885ten kalma Huckleberry Finn el yazmasının içeriğinin telifini aldı Mark Twain vakfı. Romanın telifi yok ama ekstralar içeren orijinal el yazması 1885 kopyasının telifi var. Yazar 1910'da ölmüş olmasına rağmen. Demek ki araştırmak lazım ve eser üzerinde incelemek lazım.

25 yıl ile kastedilen ise "basılmış materyal" ki "edition" diye geçiyor. Yani bir kitap, ansiklopedi, çocuk kitabı, toplu müzik koleksiyonu, derleme vb türden bir şey varsa burada kastedilen o. Yapım şirketinin yaptığı müzik albümü CD için 50 geçerli iken bunlarda yer alanlar için 25 esas alınmış ama bunlar zaten çok dar bir alanı kapsıyorlar. Yani bizi ilgilendiren şey 50 yıldır.
İş icabı hemen her hafta bir klasik eseri kendim icra ederek ulusal 4 büyük kanaldan birine yolluyorum ben. Bunun haricinde anonim eserler, telifliler telifsizler falan her hafta bir kaçıyla muhattap oluyorum. Klasik eserse kaşına gözüne bakmayıp hemen çakıyorum mesela, anonim eserlere biraz bakıyorum acab mı diye, bir de yabancı telif gerektiren eserlerin benzerlerini üretiyoruz aralarda. Hemen her hafta götümüz atıyor gelecekler kapıya bir gün diye ama yapa yapa öğreniyoruz işte. Gelseler kendimiz nasıl savunacağız diye kafa patlatıyoruz falan. Yani zor işler bunlar. En güzeli müzisyen bulup ona yaptırın müzikleri. Cimri olmayın, müzisyenleri de kalkındırın, memlekette beyin göçüğü ve görsel malzeme ile çalışan müzisyen eksiği var. Gidin bir müzisyene o da öğrensin siz de işinizi en temizinden görün 🙂
Klasik veya anonimde yorumcu sen isen sorun olmaz. Mozart'ın besteleri telifsiz artık. Orijinal kayıtları da olmadığı için sorun yok. "Benzer" biraz geniş bir kavram. Bunu herkes yapıyor ama ben başı belaya gireni pek duymadım. Sanki aklımda "8lik ölçü alınabilir" gibi birşey kalmış ama bunu bir müzisyene sormak lazım. Sample konusu da belirsiz. Şarkılarda devamlı duyduğumuz Boney M. ya da Abba sampleları için izin alıyorlar. Almazlarsa mahkemede görüşüyorlar. Yaptığın iş çok ön plana çıkar ve önemli gelir getirirse seni arar bulurlar zaten. 🙂

Dediğin çok doğru. Mevcut bir şarkıyı alma kolaylığına kaçmaktansa adam gibi orijinal kullanın. Parasız müzik yapmaya can atan o kadar adam var ki. Ben profesyonel ile herhangi bir ayrımı olmayan şarkılar kullandım ve insanlar şarkıların kime ait olduğunu sordular. Nasıl ücretsiz kısa filmlerimiz referansımız ise müzikleri de o sanatçıların referansı. Şu anda kendime ait bir parçayı bilgisayarda halletmeye çalışıyorum ama bir noktada tıkandım. Bir grupla konuştum ve benim için çalıp kaydını yapacaklar. İstediğimi çok küçük bir ücretle ve artık zamanımı almadan elde edeceğim.

Konu zaten karmaşık ve umarım biraz da olsa yardımcı olabilmişimdir.

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 14/07/2011 1:29 am
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Eyvallah sağol, ama şu basılı cd kaset vb ile ilgili 50 yıl süresi bana güven vermedi, ona bakmak lazım Türkiye için. Çünkü ben okuduğum mevzuatta buna ilişkin bir süre hatırlamıyorum. Yani Türkiye'deki kanunlar ne diyor onu da bilmek lazım. Ben oraya takıldım şimdi onu öğrenmem lazım.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 14/07/2011 1:34 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Türkiye'deki kanunların yanı sıra telifin de türleri var, beste, icra kayıt vs. gibisinden. Yani sen stüdyoya bestenin de haklarını satarsan icra için bile izin telif ödemen gerekebilir vs.. Hani klasik müzik için örnek veririz ya, besteler açık ama icra için ya kendin yaptıracaksın ya da icra edene ödeyeceksin gibin, aynı mantık. Böyle bir şeyler vardır.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 14/07/2011 3:40 pm
(@demet-pink)
Gönderi: 0
 

audiomicro .com diye bir stok müzik sitesi var.

ben buradan parayla aldığım müziği yaptığım belgeselde kullanamazmıyım?

yani kullanırımda, şimdi belgeselimi TRT veya başka kanallara verirken bana sorduklarında müziklerinizin telif haklarını görebilirmiyiz diye, yani bu şekilde bir sorun olurmu acaba? sonuçta stok müzik sitesi, de işte TRT falan kabul edermi audiomicro .com'dan aldığım müzikleri?

 
Gönderildi : 19/07/2011 3:47 am
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

Daha önece de söylemiştim ama laf kalabalığında kayboldu galiba.

Evet kulllanabiilirsiniz. Ücret ödeyerek o müziğin telif hakkının sahibi olmuş oluyorsunuz ve bu da size onu kendi çalışmalarınızda istediğiniz gibi kullanma hakkı veriyor.

Söz konusu müziği tekrar başkasına satmak vb gibi durumlar dışında onu istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. TRT de bu sözleşmeyi kabul edecektir ki ben merak edeceklerini bile sanmıyorum. Fakat siz yine de aldığınız müzik ile birlikte verilen sözleşmeyi okuyun. Belirttiğiniz site ve bazı diğerleri creditslerde bununu belirtilmesini şart koşuyorlar. Bunu yapmak durumunda olacaksınız.

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 19/07/2011 4:01 am
(@demet-pink)
Gönderi: 0
 

Çok teşekkürler, şimdi kafam rahatladı, sağolun...

 
Gönderildi : 20/07/2011 2:39 am
(@sickman)
Gönderi: 0
 

Biz anlatmaktan yorulduk ama DemetPink ısrarla aynı soruları sormaktan yorulmadı. Açıkçası ben sizin TRT'ye belgesel falan satabileceğinize de inanmıyorum zaten. Eğer başarırsanız bence büyük olaydır yani.

Bunca zamandır soru soruyorsunuz ve cevap da alıyorsunuz ama son sorduğunuz soruya bakınca daha hala yolun başındasınız diye düşünüyorum. Yine de başkaları da aynı sorunları yaşarsa diye bir şey yazayım. Stok müzik sitelerinden alınan müziklerin telifleri genelde süre sınırlıdır. Ona dikkat etmek lazım. Sonra TRT'ye belgesel sattım heyo diye sevinirken ikinci sene sürprizle karşılaşmayın.

www.fadeoutstudios.com - www.soberworks.ist - www.budabi.tv

 
Gönderildi : 20/07/2011 4:41 pm
Sayfa 3 / 3
Paylaş: