güzel fotograflar var...kullandığın ekipman nedir acaba?

benim kendi makinem nikon d 70
bazen de akrabamın canon eos 400d (artı 10-20mm lensi ile) makinesini alıyorum..

bide photoshop tabi:)

ayrıca enjeksiyon, baş ağrın geçtiyse eleştirilerini, yorumlarını beklerim 😀

yazıyodum bir ara onaylamamışım hepsi gitmiş...

kız kulesi patlamış abi..."çocuk olmak" ların renkleri çok fazla bilader...(bil hassa kırmızılar)...avare nin kontrası abarmış benim abim...haydarpaşa fazla sepia güzel kardeşim...sultanahmet turist fotosu gibi olmuş..üç kafadar bulanık..."the birds" e mor ne alaka a benim annem...sayko şahane..ayasofya çok HDR.."bir istanbul klasiği" klişe..sessizlik ve huzur çok fazla..eee çok fazla...gemi?!! 😆

renk seçimleriyle ilgili sıkıntı var..fazla oynuyosun bence??

Şimdi eleştiri yazacağım ama ukalalıkla suçlanmaktan korkuyorum.. Neyse, söyliyeyim artık, umarım yanlış anlaşılmam.. Özelden atacaktım ama başka insanların da yararına olacaktır diye düşünüyorum.

Bilerek yapıp yapmadığını bilmiyorum ama pek çok fotoğrafının kadrajları hatalı. 1/3 kuralına uymuyorlar. Ha 1/3 kuralına uymamış olmak her zaman hata yapıldığı anlamına gelmez. Fotoğrafın türüne ve anlatılmak istenene göre değişir. Pek çok fotoğrafında bu durum mevcut.

Örnek vermek gerekirse, ilk verdiğin linkteki 4. fotoğrafı ele alalım. Bu fotoğrafın nesnesi ve öznesi nedir? Kadrajına bakarak söyleyecek olursak hiçbir şey.. Duyguna bakarak söyleyecek olursak ufuktaki dalga kıran ve gün batımı rengi diye düşündüm ben. O zaman neden dikey bir kadraj, işte ona cevap bulamadım. Sorun kadrajın yerleşiminde. Dalga kıranımız var ve resimdeki hareket dalga kıranın yönünde gözümüz oraya kayıyor ve bir anda kesiliyor dalga kıran.. Boşlukta kalıyoruz. Sonuç, kötü bir fotoğraf.. 9. fotoya bakalım ki bence galerideki en kötü fotoğraf bu. Renklerin cılızlığını, bulutlardaki ilginçlikleri ve 3 boyutlu modellenmiş gibi duran denizi geçiyorum, kadrajlardan konuşuyoruz. Yine soruyoruz, bu fotoğrafın öznesi ve nesnesi nedir? Vallahi hiçbir cevap bulamadım bu sefer. Şehri mi çekmek istemişsin, denizle gökyüzünün renk uyumunu mu, geminin limandaki yalnızlığını mı, yoksa sadece güzel bir manzara mı, vallahi hiçbir fikrim yok. Sebep, anlamsız kadraj. Şehrin olduğu çizgi alt 1/3e oturtulup gemi de kadrajdan çıkarılsa veya yatay ve dikey 1/3lerin kesişim noktasına oturtulsa çok güzel bir manzara fotosu olacakmış. (10. fotoğraf, galerindeki en iyi fotolardan biri olabilecekmiş ki yine hatalı olmasına rağmen köprünün az çok oturmasıyla biraz kurtarıyor. Çok iyi bir foto bence). 8 Numaralı foto da 1/3e uymaz, ama burada hata diyemeyiz çünkü anlam farklı, anlatım farklı. Örnekler fotoğrafların çok büyük kısmında mevcut.

Beni en çok rahatsız eden ikinci şey ise bazı fotoğraflardaki aşırı oynamalar.. Cidden inanılmaz aşırı oynamaların var, uç ve gereksiz. 48. Fotoda sağdaki binayı tam olarak kadraja almamış olmana rağmen binayı aydınlatman çok ilginç mesela. Nesneyi vurguluyorsun sonra yönelimi kadraj dışında bırakıyorsun böyle boş boş bakıyoruz.. İlginç bir tercih.. 43 de kontrastı o kadar arttırmışsın ki fotoğraf tüm dokusunu kaybetmiş, karakalem resme benziyor. Yine 1/3e uymayan kadraj da cabası tabii, yan koltuğu kafalığını ne yapayım ben diye soruyor insan. Birkaç örnek daha mevcut. Fotoğraflardan birinde arkada dunan binanın 3b olduğuna yemin edebilirim. Facebook dondu ama bulamadım şimdi fotoyu.

Bence fotoğrafçı olabilecek, çok iyi bir göze sahipsin. Fotoların genelini çok beğendim ama bu 1/3 olayı beni çok rahatsız etti. Muhteşem anlamları olabilecek pek çok fotoğraf anlamsız kaldı. Ama eğer bu kuralı bilmediğinden yaptıysan bugüne kadar, bundan sonra çekeceğin fotoğraflar bir anda birkaç kat güzelleşecektir. Ha şayet biliyor ama başka sebeplerden yapmıyorsaydın, fotoğraf zevklerimiz çok ayrı demektir. Ama bir gerçek var ki benden 10 kat daha iyi fotoğraf çekiyorsun.

Sen kim oluyorsun da bana iki sayfa eleştiri yazıyorsun dersen vallahi ben yazdım. İsteyen sallar istemeyen de sallamaz. Ömrümde böyle ayrıntılı inceleme yazmamışımdır, niye 40 dakka ayırıp yazdım ben de hiç bilmiyorum. Artık şanslı mısın şanssız mısın sen karar ver. Geçmiş olsun hehe.

Facebook numaralarını kullanmayı akıl edemedim. 🙂

Birinci galeride 6, 40 ikinci galeride 8 ve 14 en beğendiklerim. Oynama konusuna katılmamak elde değil, kadraj konusuna da. Mesela ikinci galerideki uzak isimli fotoğraflarda sanki doğru kadrajı arıyormuşsun da bulamıyormuşsun izlenimi var. Bu yüzden birkaç tane çekmişsin. Bir de ilk galeride 12. fotoğrafı örnek verebilirim. Onu örnek veriyorum çünkü renk olarak fena değil gibi ama altta denize verdiğin boşluk çok fazla. Ama genel olarak daha az çekip dikkatli çeksen baya sağlam işler çıkartabilirsin.

öncelikle herkese cidden vakit ayırdığı için teşekkür ederim..
yazıyodum bir ara onaylamamışım hepsi gitmiş...

kız kulesi patlamış abi..."çocuk olmak" ların renkleri çok fazla bilader...(bil hassa kırmızılar)...avare nin kontrası abarmış benim abim...haydarpaşa fazla sepia güzel kardeşim...sultanahmet turist fotosu gibi olmuş..üç kafadar bulanık..."the birds" e mor ne alaka a benim annem...sayko şahane..ayasofya çok HDR.."bir istanbul klasiği" klişe..sessizlik ve huzur çok fazla..eee çok fazla...gemi?!! 😆

renk seçimleriyle ilgili sıkıntı var..fazla oynuyosun bence??

🙂 evet fazla oynuyorum.. bunların hepsi deneme-yanılma (ve bi o kadarda eğlence [ki photoshopta bir fotoğrafla uğraşmal çok hoşuma gider]) fotoğrafları.. ve önceden (ekipmanım gs 180 iken:) onun yetersizliğini biraz photoshop ile kapatmaya çalışıyordum, sonrada alışkanlık kaldı sanırım 🙂

gözüme takılanlar;
*"üç kafadar" ekipmandan dolayı bulanık
*"the birds" fotokritik sitesinde "ÇDG-Çek De Görelim" konu başlığındaki film afişi temalı küçük yarışmanın konseptiden dolayı mor..
*"sayko"yu cep telefonundan öylesine çekmiştim 🙂
*ayasofya'nın çok HDR olması bence iyi, amacım direk HDR idi zaten.
*"bir istanbul klasiği"... adı üzerinde 🙂
*"sessizlik ve huzur"... çok fazla gemi mi? 😀

sağol tekrar...
Örnek vermek gerekirse, ilk verdiğin linkteki 4. fotoğrafı ele alalım. Bu fotoğrafın nesnesi ve öznesi nedir? Kadrajına bakarak söyleyecek olursak hiçbir şey.. Duyguna bakarak söyleyecek olursak ufuktaki dalga kıran ve gün batımı rengi diye düşündüm ben. O zaman neden dikey bir kadraj, işte ona cevap bulamadım. Sorun kadrajın yerleşiminde. Dalga kıranımız var ve resimdeki hareket dalga kıranın yönünde gözümüz oraya kayıyor ve bir anda kesiliyor dalga kıran.. Boşlukta kalıyoruz. Sonuç, kötü bir fotoğraf..

haklısın egi.. o fotoğrafı koymamdaki amaç yatay çektiğim ama bulanık, karanlık v.s çıkan ve makineye alışamamdan kaynaklanan durumlardan istediğimi elde edemediğim için ve elimde o manzara ile ilgili tek dişe dokunur fotoğraf bu olduğu için koymuştum. Yoksa o ferahlık dik bir kadraj ile boğmak benimde içime sinmemişti..
9. fotoya bakalım ki bence galerideki en kötü fotoğraf bu. Renklerin cılızlığını, bulutlardaki ilginçlikleri ve 3 boyutlu modellenmiş gibi duran denizi geçiyorum, kadrajlardan konuşuyoruz. Yine soruyoruz, bu fotoğrafın öznesi ve nesnesi nedir? Vallahi hiçbir cevap bulamadım bu sefer. Şehri mi çekmek istemişsin, denizle gökyüzünün renk uyumunu mu, geminin limandaki yalnızlığını mı, yoksa sadece güzel bir manzara mı, vallahi hiçbir fikrim yok. Sebep, anlamsız kadraj. Şehrin olduğu çizgi alt 1/3e oturtulup gemi de kadrajdan çıkarılsa veya yatay ve dikey 1/3lerin kesişim noktasına oturtulsa çok güzel bir manzara fotosu olacakmış.

bu fotoğraf tamamen bulutlar nedeniyle çekilmiş ve HDR tekniğini deneme amaçlı çekilmiş, hiç bir anlamı olmayan (ama HDR tekniğini az da olsa kavramamda bana yardımı dokunan) bir fotoğraftır. Burda anlamdan ziyade uygulamaya çalıştığım tekniğe odaklanmıştım.
(10. fotoğraf, galerindeki en iyi fotolardan biri olabilecekmiş ki yine hatalı olmasına rağmen köprünün az çok oturmasıyla biraz kurtarıyor. Çok iyi bir foto bence)

bu ise tamamen gezi-anı amacıyla çekilmiş üzerinde dakikalar harcanmamış, "tamamen geçerken çekeyim" havasında çektiğim bir fotoğraf.
8 Numaralı foto da 1/3e uymaz, ama burada hata diyemeyiz çünkü anlam farklı, anlatım farklı. Örnekler fotoğrafların çok büyük kısmında mevcut.

O fotoğrafı Urfa-Merkez'de bir arka sokakta çekmiştim. valla o sırada 8-9 tane çocuk "abi beni çek abi beni çek diye pişkin pişkin sırıtp oramı buramı çekiştirirken o kızın o bakışı benim dikkatimi çekmişti ve o sıra kuralları düşünemeden hemen çekmek istedim. zaten sonra kız hemen korkup kaçtı 🙂 çok tatlı bi kızdı ama..
Beni en çok rahatsız eden ikinci şey ise bazı fotoğraflardaki aşırı oynamalar.. Cidden inanılmaz aşırı oynamaların var, uç ve gereksiz. 48. Fotoda sağdaki binayı tam olarak kadraja almamış olmana rağmen binayı aydınlatman çok ilginç mesela. Nesneyi vurguluyorsun sonra yönelimi kadraj dışında bırakıyorsun böyle boş boş bakıyoruz.. İlginç bir tercih..

fotoğraflarla oynamak yukarıda da dediğim gibi hem hoşuma gidiyor hem de bunlar yeni teknikleri ve photshopun kendisini öğrenirken ki denemelerim sonuçta.. tabiki denizi daha az alıp kadraj yerleşimine dikkat etmem gerekirdi ama yine HDR'ye odaklanmış ve açıkçası çok dikkat etmemiştim..
Şu da var ki renklerde oynamak bence "tercih" meselesidir Ve ben tercihimi bu yönde kullandım...

43 de kontrastı o kadar arttırmışsın ki fotoğraf tüm dokusunu kaybetmiş, karakalem resme benziyor. Yine 1/3e uymayan kadraj da cabası tabii, yan koltuğu kafalığını ne yapayım ben diye soruyor insan. Birkaç örnek daha mevcut. Fotoğraflardan birinde arkada dunan binanın 3b olduğuna yemin edebilirim. Facebook dondu ama bulamadım şimdi fotoyu.

bu fotoğrafta yine FotoKritik'te "Çek De Görelim" başlığı altında High Key tekniğini konusu vardı ve o aşırı kontrast tamamen bundan kaynaklanıyor. Yani yine "teknik deneme fotoğrafı". İkincisi kadrajı tam yerleştiremedim çünkü yeterli lensim olmadığı için ve aksine portre çalışmak istediğim için insanların dibine kadar giriyorum ve tabi fotoğrafının çekildiğini görende de doğallıktan eser kalmıyor. O yüzden "hemen" çekmeye çalışıyorum insan fotoğraflarını. Tabi daha dikkatli olmam gerekirdi.
Bence fotoğrafçı olabilecek, çok iyi bir göze sahipsin. Fotoların genelini çok beğendim ama bu 1/3 olayı beni çok rahatsız etti. Muhteşem anlamları olabilecek pek çok fotoğraf anlamsız kaldı. Ama eğer bu kuralı bilmediğinden yaptıysan bugüne kadar, bundan sonra çekeceğin fotoğraflar bir anda birkaç kat güzelleşecektir. Ha şayet biliyor ama başka sebeplerden yapmıyorsaydın, fotoğraf zevklerimiz çok ayrı demektir. Ama bir gerçek var ki benden 10 kat daha iyi fotoğraf çekiyorsun.

Sen kim oluyorsun da bana iki sayfa eleştiri yazıyorsun dersen vallahi ben yazdım. İsteyen sallar istemeyen de sallamaz. Ömrümde böyle ayrıntılı inceleme yazmamışımdır, niye 40 dakka ayırıp yazdım ben de hiç bilmiyorum. Artık şanslı mısın şanssız mısın sen karar ver. Geçmiş olsun hehe.

son olarak ne bu yorumunu "ukalalık" olarak aldım ne de "sen kim oluyorsun v.s." gibi bişey derim..
hepsini alıntı yaparak cevaplamam "herşeye bir cevabım var" gibi algılanmasın. Vakit ayırıp neredeyse tek tek yorumladığından dolayı aynı özeni bende sana göstermek istedim. İlgin için sağol, eleştirilerini dikkate alacağım ve kendimi şanslı görüyorum açıkçası 🙂

...
Facebook numaralarını kullanmayı akıl edemedim. Smile

Birinci galeride 6, 40 ikinci galeride 8 ve 14 en beğendiklerim. Oynama konusuna katılmamak elde değil, kadraj konusuna da. Mesela ikinci galerideki uzak isimli fotoğraflarda sanki doğru kadrajı arıyormuşsun da bulamıyormuşsun izlenimi var. Bu yüzden birkaç tane çekmişsin. Bir de ilk galeride 12. fotoğrafı örnek verebilirim. Onu örnek veriyorum çünkü renk olarak fena değil gibi ama altta denize verdiğin boşluk çok fazla. Ama genel olarak daha az çekip dikkatli çeksen baya sağlam işler çıkartabilirsin.

oynama konusunda yukarıda dediğim gibi tercih meselesi yine..
kadraj aramada "dijital çıktı mertlik bozuldu" demek istiyorum :).. Açıkçası sonradan pişman olmamak için (az ve yanlış çekebilme olasılığımdan dolayı) fazladan bir kaç kere çekiyorum. Tabi hepsini Facebook'a koymam hepsini beğendiğim anlamına gelmiyor. Sadece çeşit olsun diye koydum diğer kadrajlarıda (uzak serisinden bahsediyorum).
12. fotoğrafta yine va ah yine kafamda başka birşeyin olmasından ("taşırma" tekniği ile ilgili birşeydi, şimdi uzun uzun anlatıp kalabalık yapmayayım) kaynaklanan bir kadraj var.

Eleştirin için teşekkür ederim Fırat..

--
Genel olarak özensiz çekiyorum fotoğrafları, farkındayım. Ama bir şekilde bunun da "oturacağını" düşünüyor ve umut ediyorum..
Ama yine de Photoshop'ta oynarım, biliyorum kendimi 🙂

Teşekkürler...

HDR denemesi yaptığını bilmiyordum. Bir iki yerde arkadaşım hdr mi deniyorsun diye dalga geçecektim ki hakikaten deniyormuşsun. Bu 3 boyutlu görünme sebeplerini açıklıyor tabii hemencecik. HDR olayını pek sevmem, 3 boyut havası verir fotoğraflara, zaten çıkışı da 3 boyutlu animasyonları daha gerçekçi ışıklandırabilmektir, sonradan fotoğraf tekniklerine aktarılmıştır. Beğenebildiğim ender HDR fotolardan biri de bir arkadaşımın çektiği şu fotodur, ben de yaptıracam kendime bir tane :). Kapı komşum çeken zaten:
http://damdakisuvari.deviantart.com/art/shining-81455431

Neyse, özetle sevmiyorum HDR'yi.

Şimdi gelelim yine bu 1/3 olayına. Anlık fotoğraf çekiyor olmak bunu zaman zaman haklı bir mazaret olabilse de 1/3 oturtulması her şeyden önce el ve göz alışkanlığıdır. Her fotoğrafını çekerken aklında bu kural olmalı, zaten her vizörde yatay 1/3ler işaretledir, gerek çizgiyle, gerek yuvarlakla.. Oralara oturtmaya çalış. Zamanla kas refleksi haline gelecektir zaten..

Son olarak, photoshop'ta oynamayı seviyorsun diye bu her fotoğrafda bunu abartmanı gerektirmez. Fazla makyaj güzel bir hatunu tikiye çevirir, tuvalet kağıdı diye bile kullanmazsın, doğal güzellik en iyisi.

Bu da benim kendi fotolarım içinde en sevdiğim, bundan başka da güzel fotom yok zaten, bunun da orjinali silindi zaten.. Bu kaldı bir tek..

http://ylnshr.deviantart.com/art/bicycle-42490287

HDR denemesi yaptığını bilmiyordum. Bir iki yerde arkadaşım hdr mi deniyorsun diye dalga geçecektim ki hakikaten deniyormuşsun. Bu 3 boyutlu görünme sebeplerini açıklıyor tabii hemencecik. HDR olayını pek sevmem, 3 boyut havası verir fotoğraflara, zaten çıkışı da 3 boyutlu animasyonları daha gerçekçi ışıklandırabilmektir, sonradan fotoğraf tekniklerine aktarılmıştır. Beğenebildiğim ender HDR fotolardan biri de bir arkadaşımın çektiği şu fotodur, ben de yaptıracam kendime bir tane :). Kapı komşum çeken zaten:
http://damdakisuvari.deviantart.com/art/shining-81455431

Neyse, özetle sevmiyorum HDR'yi.

benimde sevdiğim bu 🙂

Bu da benim kendi fotolarım içinde en sevdiğim, bundan başka da güzel fotom yok zaten, bunun da orjinali silindi zaten.. Bu kaldı bir tek..

http://ylnshr.deviantart.com/art/bicycle-42490287

ee şimdi yüzüne patlatmak gibi olmasın ama kadraj eğri, boşluk solda olmalı... 😛 (şaka)

gayet de güzel bir fotoğraf egi..

seninkileride görmek isterim şahsen..

Evet Selçuk ben de çok sağlam buluyorum o HDR'ni. Kol kısmı özellikle.

evet özellikle kol ve damarlar benimde hoşuma giden..

Birşey sorucam, HDR konusunda çok bilgim yok ama HV30'da şöyle bir özellik var.

AEB modunda bir resim çekince aynı resmi tek basışta üç farklı modda çekiyor. Bir tane normal, bir tane 0.25 EV eklenmiş, bir tane de 0.25 EV çıkartılmış olarak. Bu HDR'da işe yarar mı?

Zaten HDR için o:)
EOS makinelerde de var.Başta ayar yapıp bas-çek modu.

Sonrasında atıyorsun programa ve birleştirmek kalıyor.

e harika... Şu hv30 hergün şaşırtmaya devam ediyor beni. Fotoğraf kalitesi de baya baya iyi yani, kamera gibi değil...

raw çekmeden tek fotoğraf ile de (olduğu kadar) HDR yapabilirsiniz..
benim fotoğrafım öyle mesela..
hatta bazen jpg'li fotoğraflarda raw'dan daha iyi sonuç aldığım oluyor..

Jpeg hareketli fotoğraflarda işe yarıyor 3-6 tane yapabiliyorsun kafana göre:) AEB ile bende kedimi çektim senden gaza gelip 😛
http://www.flickr.com/photos/25900836@N03/2947625996/

tabi siyah beyaz olması renkli olmasının verdiği etkiyi veremiyor ama güzel olmuş...
yatay çektiğin daha iyi gibi...

evet jpg içinde hareket eden bi nesnenin olduğu fotoğraflar baya baya iş görüyor..