Merhabalar,
Bugun ogrendim Nuri Bilge Ceylan'in (NBC) Cannes'da odul aldigini ve de hemen filmin fragmanini izledim. Simdi benim aklimdaki sorular kisaca sunlar:
1) Goruntu yonetmeni yonetmenin setteki gozu degil mi? Isik, lens, kadraj vs. hepsi goruntu yonetmenin uzmanligina giriyor mu girmiyor mu? Goruntunun, yonetmenin istedigi anlami tasimasini saglayan goruntu yonetmeni degil mi ( http://sozluk.sourtimes.org/Default.asp ?) ?
2) Yonetmen elindeki oyunculardan en iyi performansi almak ile yukumlu adam degil mi? Isik di, kadrajdi, lensdi, diyaframdi bunlarla uzun uzadiya ugrasmamak icin o kismi goruntu yonetmenine birakmiyor mu? Boylece kendisi setin geneline hakim olabilsin, oyuncularla daha yogun iliskiye girsin vs.
3) NBC sinemasinda diyalog, oyunculuk gosterisi gorece fazla yogun sayilmaz, haksiz miyim? Ama goruntuler resim edasinda zihinlerimize kaziniyor Allah icin.
4) Cannes'da NBC'ye oyunculari cok iyi yonettigi icin, senaryodaki karakterleri oyuncular vasitasi ile hayata gecirdigi icin mi en iyi yonetmen odulunu verdiler?
5) NBC goruntu yonetmeni mi yoksa yonetmen mi?
Cahilligimi hos gorun,
"It seemed the world was divided into good and bad people. The good ones slept better... while the bad ones seemed to enjoy the waking hours much more" - Woody Allen
Bayram Aygun
http://www.bayramaygun.com/" onclick="window.open(this.href);return false;
bence iyi bir yonetmen once goruntu yonetmeni olmalidir.nuri bilge ceyhan i kutluyorum...benim icin hangisinde iyi oldugu onemli degil sonucta urun onun urunu ve helal olsun diyorum
NBC gibi bağımsız bir yönetmen olduğunuzu varsayarak (stüdyo ve yapımcı sistemini yok sayıyoruz yani) Yönetmen Fabrika Müdürü gibi bir şey olur. Pre Prodüksiyon'da her şeyi planlar (yardımcıları ve bölüm başlarıyla beraber), prodüksiyon sırasında, sette onun onayından geçmeden hiçbir şey yapılamaz, her şeyi bizzat o halletmez, ama önemli olan her bir öğe için yetkilileri vardır (görüntü için görüntü yönetmeni, setler içni prodüksiyon amirleri, sanat yönetmenleri, gafferlar vs. vs. uzar gider prdüksiyon büyüklüğüne göre, Matrix serisinde ekranlarda görünen bilgisayar görüntülerinin bile koordinatörleri vardı..). Yönetmen onayından geçmeyen tek bir şey bile bir kadrajda görünemez. Ama dendiği gibi yönetmenin setteki en önemli görevi oyuncu yönetimidir. Pre prodüksiyon sırasında yeterli sayıda okunma alınmışsa, o da nebze rahat bir görevdir. Post prodüksiyonda ise her aşama yine yönetmen kontrolündedir, yine elinin altında, montajcı, sesçi gibi uzmanlar vardır ve bunların yaptığı her bir işlem yine yönetmenin kontrolünden geçer, bizzat kendisi yapmaz ama hep başındadır, film fabrikasının müdürüdür yani (her zaman sahibi olamayabilir). Sonuçta ortaya ürün çıktığında, hatalı bir kesme, sırıtan bir oyunculuk varsa, bunlar yönetmenin kusurudur, montajcının veya oyuncunun değil, çünkü onun öyle olmasına yönetmen izin vermiştir.
O nedenle bir filmde iyi oyunculuk varsa ama gerisi vasatsa, yönetmenlik de vasat olur aynı şekilde vice versa.
Tabii tüm bu dediklerim 50lerden sonra gelen Hollywood sinema devrimi ardından gerçekleşmiş olaylar ama Hollywood hâlen daha böyle özgür bir sistemede sahip değil. Dediklerim bağımsız sinema için geçerli, Stüdyo sisteminde olay yapımcıyla daha çok alakalı ama o ayrı bir konu.
Bazı filmlerde yönetmenler her 2 görevi, hatta daha fazlasını bile üstlerine alırlar, bu yönetmenin kapasite, yetenek ve bilgisiyle doğru ortantılı bir şeydir. Görüntü yönetimi ile kameramanlık da ayrı şeylerdir, bunu da belirtmek istedim birden.
Neyse, umarım aydınlatıcı olmuştur.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Eylem yazmış zaten çoğunu...
Şunu ekleyeyim:
Nuri Bilge'nin kendisi de çok harika görüntüler yakalayabilen birisi olmasaydı, yani görüntü yönetmenliğine dair bilgisi olmasaydı görüntü yönetmeni ne kadar iyi olursa olsun bu denli güzel görüntüler çıkmazdı. (Tabi bu bahsettiğim yine bağımsız sinema dahilinde)
İkinci olarak da Nuri Bilge'nin görüntü yönetmeni kullanmaya başlmasının sebebi İklimler ile birlikte HD'ye geçmiş olması. Gökhan Tiryaki'nin -görüntü yönetmeni- HD kameralara çok hakim olduğunu söylemişti bir röportajda.