aslında bu mesaj farklıydı ama alple konuştuk biraz bu anlamlı bir eyleme dönüşebilir.
bende destek veririm. filmlerimi alır gelirim haber ajanslarındanda arkadaşları çağırabilirim.
evet genç sinemacılar eyleme..

(özellikle manifesto yazan arkadaşları pistlerde görmek isteriz.:)=)

İşte istediğim bu abicim benim.
Ne pisti, salonu komple kapatırım. 🙂

Ne yapılması gerekiyorsa yaparım.
Derdimi anlamayanlar, belki şimdi biraz daha ne demek istediğimi anlayabilirler.
Kızsız Adam'a neden bu kadar tepki gösterdiğimi.

Blog'da haberini yayınlayabilir miyim alpgiray?

Şöyle yapalım hatta:

Ben bir araştırayım edeyim, Ankara'dan bu DVD'yi satın almak isteyen insanlar bulayım.
Sana sayı vereyim. Sen kargoyla, karşı ödemeli yolla DVD'leri, satayım, parasını sana yollayayım.
Yaparım bunu seve seve. İlk aklıma gelen bu. Bunu kollektif bir eyleme dökmek şart oldu yalnız.
Bu sadece basit ve kısa vadeli bir çözüm.

Fakat insanlar alırlar mı bunu gerçekten bilemiyorum.

Bu başlığı da filmcilik üzerine tartışmalar'a taşıyorum. Yeri orasıdır.

Eylem gerçeğe dönüşürse bunu belgeselleştirme projemiz de var :). Gönüllüler çıksın ortaya bakalım.

Eğer gerçekten kafayı kırıp satmayı düşünüyorsan önce lagalliğini araştır derim ben. Bir şeyler satıyorlar hep ama son durumlar nedir bilmiyorum tabi. Para kazanma işine gelince mutlaka satarsın, ama bunu bir sektör haline getirmek gibi romantik arayışlar dahilinde değil de öğrenci masraflarını karşılamak gibi bahanelerle satman gerekir bence. İnsanlar dvd içeriğinden çok senin inandırıcılığına bakacaklar ve yardım amaçlı alacaklardır alırlarsa bana göre. Gerçekten para kazanmayı düşünüyorsan bir şey daha hep aynı vapura binmek bir getiri sağlamaz, vapur, tren, metro dolaşman gerekir. Dolayısıyla bu işten para kazanmak bence zor.

Nasıl olacak bu iş anlamadım. "Abilerim ablalarım, şu elimde görmüş olduğunuz kısa filmler, tanesi sadece 10 liradan satılıktır. Alana yanında bir de sinema çekimi üç maymun..." gibi mi 🙂

Edit: Aslında bir dükkan olsa kısa film satan, ve film sahiplerine de pay verse. Hatta yabancı filmleri de alt yazı ekleyip satsa ve onlara bile pay verse müthiş olma mı 😀

Edit2: Bir firma olsa bu işi yapan, normal DVD satan dükkanların reyonlarına verse kısa filmleri bu şekilde bir ağ olsa... olsa da olsa...

Alpciğimin şahsi durumuna bir şey diyemiyorum, umarım en kısa zamanda düzelir, ama az çok hepimiz aynı durumdayız..Benim de ev arkadaşlarımdan biri kaçtı yani 😆

Genel olaraksa çoğunuzun diploma tanımlı bir mesleği var diyebiliyorum ve kimse sinema tv sektöründe iş garantisi vermiyor kimseye.. bir çok tecrübeli eleman da işsiz şu an.

ben bu bölümü okuyacağım zaman önümde durup beni engellemeye çalışanlardan 1 tl toplasam aylık kiramı öderim 😀

neyse sonuçta piyasada durum bu...

kısa film satışı kısmına gelince.. bunu Alp çıkıp yapsa ve sembolik ve belki o anlık kendi ihtiyacını halledecek bir şeyler kazansa sorun yok...

Ama bu işi herkesin yapması saçma ve haksız.. Ordaki oyuncular ve teknik ekip sanatsal bir amaç ve yardım güdüsüyle o işe dahil oluyorlar, etik olarak bundan para kazanmak yanlış bence..

Eğer ekibinden izinsiz satıyorsa filmini haklısın, ama izin de alabilir. Sonuçta o parayla başka filmler de çekebilirler... Gerçi kaç ekip ve film var ki böyle, hayal şu anda...

Umarim DVD isin yolunda gider, mantikli bir fikir aslinda ama pazarlamayi iyi yapman lazim. Bu krizde insanimiz korka korka eline cebine atiyor. Filmlerin afisi yetmez standina asmak icin. Bir monitore bir dizustu bilgisayar baglayip, insanlara filmin fragmanlarini falan izletmen isini biraz daha kolay hale getirebilir. Kopya DVD alacak 3 tl'ye senin DVD'ni niye alsin? Cunku:

Kazandigin festivallerin plaketlerini standina serip "savas gazisi" gibi ilgi cekeceksin; filmlerinin fragmanini izleteceksin standinda; derdini sempatik bir yolla anlatmayi deneyeceksin; komik filmlerini diger filmlerinin onune gecireceksin -insanlar gulmek icin para vermeye daha bir hazir sanki-; muhitlerini iyi sececeksin (kalabalik sinema cikis girisleri, alisveris merkezleri, parklar, genclerin takildigi bar ve kafeler, tiyatro onleri, universite kampusleri vs.).

Unutma artik yaptigin sey sanat degil, pazarlama. Pazarlama da reklamini yaptigin urun kadar -belki ondan daha onemli- nasil pazarladigin onemli.

Umarim basin dik, yuzun gulec bu islerin rast gider.

Hocam umarım herşey gönlünce olur.Fikir vermesi açısından; konuyla alakası olabilecek yaşadığım iki tecrübeyi paylaşmak isterim.
Bundan 8 sene önce 3 arkadaş fanzin çıkarmak için kolları sıvamıştık.O zamanlar internet bu kadar yaygın olmadığı gibi blog diye bir tabirden de haberimiz doğal olarak yoktu.Tüm imkanlarımızı kullanarak çıkardığımız el emeği göz nuru fanzinimizi satmak için birçok yol denedik.O zaman kullandığımız yolların başında çok sevdiğimiz arkadaşlarımıza bunları satmak veya yanlarında taşımaları için birkaç tana ödünç vermek vardı.Onlar satabildikleri kadar satıyorlardı.Daha sonra başka illerde üniversitelerde okuyan arkadaşlarımıza kargo yoluyla ulaştırdık, sağolsunlar onlarda çok yardımcı oldular.Fakat bu istediğimiz, daha doğrusu içimize sinen bir yöntem değildi.Bazı nedenlerden dolayı ben fanzin olayından koptum.Fanzini çıkaran arkadaşlar benden sonrada yollarına devam ettiler.Daha sonra konuştuğumda bu arkadaşlar birçok kitapevi, sahaf ve rock market tarzı yerle anlaştıklarını öğrendim.Yaptıkları iş oldukça basitti, bu yerlere belli sayıda fanzini bırakıyorlardı ve yeni bir sayı çıkarıncaya kadar -fanzin temin etmek için mekan sahipleri aramadığı sürece- oraya uğramıyorlardı.Sonuç olarak bu yolla birçok kişiye ulaştılar aynı zamanda fanzinin maliyetlerinide kurtarmış oldular.
Yaşadığım diğer tecrübedeyse üreten değil tüketen rolundeydim.Arkadaşlarımızla her haftasonu gittiğimiz mekanda içip muhabbet ettiğimiz sırada; masa masa dolaşıp elindeki fanzinleri satan bir üniversiteli dikkatimi çekti.Bizim masamıza geldiğinde sohbet etme şansını buldum.Bu gencin sattığı da daha önceleri benimde gönül verdiğim tarzda bir fanzindi.Yalnız bu arkadaşlar fanzinde kısa filmede yer vermişlerdi, ayrıca fanzinin yanında içerisinde 5 tane kısa film olan bir vcd de hediye ettiğini söylemesi masadaki diğer insanlarında fanzini alma konusundaki fikirlerini değiştirmişti.Sonuç olarak alanda satanda memnun kalmıştı.

Uzun yazmayı pek sevmiyorum, o yüzden olduğunca kısa yazmaya çalıştım.Umarım bir fikir, biraz olsun cesaret verebilmiştir.Yapmak istediğin -belkide zorunda olduğun- gerçekten zor ama saygı duyulması gereken bir iş.Başta da dediğim gibi umarım herşey gönlünce olur.

Abi adam şahane gerilla iş yapıyor. Niye buna firma falan sokuyoruz ki?
Bence araya firma sokarsak illegal oluyor.
Yok yok bu konuda cidden çok farklı düşünüyoruz.

geç de olsa bir kaç cevap vereyim isterim:

durum şu,
vapura biniyorsunuz. bi kadın duruyor etrafınızda ve çocuğunun babasının annesinin, birşeyinin 2 haftada bir iğne vurulacağını söylüyor ve bi belge gösteriyor. insanlar 2 3 veriyorlar.
başka taraftan, lise kıyafetli kızlar, mendil, kalem satıyor.
öbür taraftan, bir dayı geliyor ve limon suyunu kolay çıkmasını sağlayan enteresan bir cisim pazarlamaya çalışıyor.
illlegal mi? benim yapacağım, evet illegal.
ama onlar varken, benim vapur güvenliği tarafından diskalifiye edilmem, nasıl olur, bilmem.

baco, sanırım dalga geçmiş:) haklı olarak:) "evet, aibilerim, ben okuyamıom, o yüzden kısa filmlerimi satıyorum" yaklaşımı komik olur:) yukarda saydıklarımdan farkı kalmaz:)
ercanın dediği de doğru bi nebze:) ne kadar etik olur, ne kadar yanlış düzeltilmiş olur onu bilmem.

hiç mi param yok:) hayır var birazcık:) ama durumu anlatmak için, yapılabilecek en değerli şey bu sanırım. kezzap'a o yüzden katılıyorum. ve kenanın topluca belki birşeyleri harekete geçirme girişimine de olumlu bakıyorum.
siya siya band, yıllardır taksimde satmakta cdlerini:) bir siya siya band neden olmayalım:P
sevgili site sahibimiz neden o mizahi diliyle bizim tartışmamıza katılmıyor, merak ediyorum:) çünkü onunla yaptığımız film de içinde olacak:) enteresan:D
belki vapurda karşılaşırız nisan başında:)
kolay gelsin:)

Abi bana o limonun suyunu sıkan hededen al çünkü ben 2sini de kaybettim ve deliler gibi arıyorum, muhteşem bir icat bence o :).

Bir de yasal/yasa dışı arkadaşlar. Tutturmuşsunuz legal legal diye..

tamam. yasa dışı yaptığım benim:) haklısın eylem:)
özür dilerim tüm atalarımdan:)

Benim teklifime ne diyorsun verbal. Satayım mı burada?