Türk sinemasının neden zarar ettiğini Burak Göral dün çok güzel özetledi, senaryosunu kendi yazdığı filmle ilgili facebook'a şunu yazmıştı:
"Beni Unutma"yı sinemada 150 bin kişi izledi... Youtube'da 230 bin kişi!
Cevap bu kadar basit.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Başlıktan anladığım kadarıyla konu "türk filmlerinin çoğu zarar etse de" nasıl olup da çekilebildiğiydi. Ancak konu maliyet mevzuundan çıkıp filmlerin sanatsal içeriğine kaymış gibi gözüküyor. Bu tartışma da oldukça önemli ancak başlığın biraz dışına çıkılıyor galiba.
Şimdi " peki bu kadar film nasıl çekiliyor" sorusuna gelecek olursak
Bildiğim kadarıyla:
1- Yurtdışındaki büyük festivallerde derece alanlara ciddi miktarlarda para ödülü/teşviği de veriliyor. Hatta geçen yıl okuduğum bir gazete haberinde (tabi doğruysa) nuri bilge için yıllık kazancı cem yılmaza yaklaşıyor dendiğini hatırlıyorum.
2- televizyon işi filmlerde de, bildiğim kadarıyla hiç bir yapımcı öyle milyon dolarları dökmüyor. Son dönemde çekilen "ortalama" filmlerin çoğu (yani ekstra dekor, kostüm, efekt v.b olmayan) 250 ile 600 bin gibi rakkamlar arasında maliyetlere çekiliyor.
3- Bu paranın da bir kısmı kültür bakanlığından teşvik olarak, bir kısmı vergisel mevzularla kurtarılıyor.
4- Filmlerde başrol kastını (çoğunlukla 2 veya 3 kişi) saymazsak geri kalan oyuncuların çoğu 11-12 hafta süren daha büyük projelerde bile 2 ila -en fazla- 10 bin lira arası değişen paralara çalışıyorlar. İlk işi olan konservatuar 2.-3. sınıf öğrencilerini saymıyorum bile. Onlar ilk bir kaç projede nerdeyse karın tokluğuna oynuylar desem yeridir.
4- Dekor, kostüm v.b işler başta olmak üzere sponsor bulmak da eskiye göre görece daha kolay. Örnek tv dizilerinin kapanış jeneriklerine bakılırsa ne demek istediğim anlaşılır.
Peki, Son yıllarda yapılan onca iyi işin arasında vasat televizyon filmlerinin de sayısı niye patladı?
Çünkü paralı televizyon platformları içerisinde vizyona giren bütün filmleri alan kanallar türedi. (Örnek türkmax v.s) Bir arkadaş kanalın daha filmi izlemeden satın aldığını söylemişti.
Rakkamları tam bilmiyorum ama kanalların oldukça iyi paralar verdiği rivayet olunuyor.
Kısaca: Sinema sektöründe herkes sayı saymayı da hesap yapmayı da biliyor. Özellikle de yapımcılar 🙂
Elbette abartılı beklentilerle kasta, dekora v.s abartılı paralar dökülen bir iki istisnayı saymıyorum.
Çekilen filimlerin çoğui gişesi "0" olsa bile temel çekim maliyetini bir şekilde kurtarıyor.
Ha, bir de "üç beş garip" filmi izlerse, e bir de yurt dışı kanalına yayın hakkı satılırsa, eh o durumda da "allah bereket versin" denir artık:)