GArip bir başlık oldu ama daha pratiğini bulamadım.
Kısaca şöyle bir açıklama yapayım:
Herkes filmlerden keyif almayı bekler herhalde. Yani hiçkimse, normal şartlarda kötü bir film izlemek için filmin karşısına geçmez. Yani ilk "sıraiçi" beklentimiz filmin iyi olmasıdır sanırım.
Onun dışında türün gerekliliklerini karşılaması (korkutması, güldürmesi vs.), üretenlerinin doğurduğu beklentileri karşılaması (düşündürmesi, derin olması, eğlendirici olması, hızlı kurgulu olması, enfes kadrajlar içermesi gibi) gibi beklentilerimiz vardır herhalde.
Bazı filmleri, sevdiğimiz oyuncuları izlemek için izleriz. Bazı filmleri, hikayelerine duyduğumuz özel ilgiden (önemli bulduğumuz gerçeklerden uyarlanmış, sevdiğimiz romanın uyarlaması, hobilerimizle örtüşen -tenis filmi-) izleriz. Yönetmenini, yapımcısını, yazarını sevdiğimiz için izleriz.
Başka birçok sebep bulunabilir "sıraiçi" kapsamında.
Bunlar dışında, bazı (belki garip belki değil) garibimzi beklentiler ya da izleme sebepleri sayabilir miyiz acaba?
1- Bazı filmleri, sırf izlemiş olmak için izlerim. Atıyorum Luis Bunuel beni çok heyecanlandıran bir isim değil. Ama herifi tanıyor olmak için bazı filmlerini izlerim.
2- Özel hayatımızla bağlar kuran hikayeler, karakterler içerebiir film. İyi işlemesede içerdiklerini, bizim için değerli olabilir.
3- Bazı açılardan benzersiz, ender görülen birşeyle riçeren ya da tek olduğu gibi iddialara takılabiliriz belki. "Tamamı bir odada geçen", "en kanlı", "tüm karakterler çocuk" vs. gibi.
Peki sizce başka "sıradışı" hangi sebepler bizi bir filmle tanıştırabilir?
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Olanaksızlıklar içinde, ama "özveriyle" çekilen her film dikkatimi çeker.
Benim için bir film için söylenecek iki şey var temelde: Olmuş ya da olmamış. Tabi bu filmden sonra söyleyebileceğim birşey. Seçerken diye sorarsan çok fazla değişken var...
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
İşte o değişkenleri soruyorum.
Çok merak ediyorum, kişiden kişiye değişen şeyler çünkü.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
sıraiçimi dışımı bilmem ama aklıma gelenler:
içinde gerçek böcek ve karga olan, ama öyle uyduruk böcekli korku filmlerinden değil.
eski evler,eski harabeler, eski mekanlar,taş duvarlar, çamurlu yollar bulunan
herhangi bir eski zaman diliminde geçen (özellikle 19.yy ingilteresi, 1950-70 tüm dünya, 1900lerin amerikası,...)
oyuncular fiziksel olarak bazı genel geçer estetik kuralların dışındaysa ..kısaca çirkinse
filmde deli varsa izlerim
kramofon değil, gramofon
It's so bad it's good yani o kadar kotu ki iyi tarzi filmleri izlemezsem siserim.. Kult film severim.. Onursuz Melekler Turkiye'nin yuz aki ornegin.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
İzleyicisini aptal yerine koymayan,ince bir zeka ile yetenekli ellerden çıkmış olan hemen her türlü filmi keyifle izlerim.Ancak zeka testi yaparcasına,şifre çözer gibi film izlemekten de hoşlanmam.
Hikayenin sonunun filmin başında gösterildiği ve sonra tekrar başa dönülüp hikaye sonunda çemberin tamamlandığı bazan aynı olayın farklı bakış açılarından kurgulandığı tarz filmleri nedense bende iz bırakıyor.Zanırım zaman kavramını algılayışım ile ilgili bilinç altı bir durum.Hikaye çok orijinal olmayabilir ama bakış açısı ve yorum orijinal olmalı.Zaten sinemadan beklentim aynı olaylar için farklı sıradışı,cesur,aykırı yorumlar görebilmek.Yoksa gezegende anlatılmadık hikaye kalmadı zaten.
Topluma,alıştığımız kurallara,geleneklere karşı duran aykırı tiplerin,özündeki iyilikleri anlatan filmler hoşuma gider.Sıradan hamasi kahramanları sevmem.