Forum

Sinemacının, filmin...
 

Sinemacının, filmini ve fikrini savunması sorunu....

6 Gönderi
6 Üyeler
0 Reactions
2,084 Görüntüleme
(@gorkem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Bir senaryo yazıyor, bir film çekiyorsunuz. Ve ardından o filmin arkasında durmanız, filminizi ve fikrinizi savunmanız gerekiyor. Ama aslında o filmi, film sizi ve fikrinizi savunsun diye çekiyorsunuz.... Sinemacı, konuşarak anlatamayacağı şeyleri filme çeker. Bir de üzerine konuşması gerekiyor ise filmin ne anlamı kalıyor ki? Bu nasıl bir denge, nasıl bir alışveriş, nasıl bir sorumluluk bilinci?

Ne diyorsunuz dostlar? Burada bir sorun yok mu?

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 19/07/2011 1:30 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Var tabi. Ama filmin üzerine çıkan bir tartışmada filmden öte başka şeyleri savunmaya başlayabilirsin, ki aslında film çekerken tartışmaya açmak istediğin bir nokta vardır. O nokta dallanıp budaklanabilir, senin fikrine ihtiyaç duyabilir.
O konuyla ilgili fikrini belirtebilirsin. Bu kısımda bir sorun yok. Ama filmi savunma meselesinden kastettiğin şey filmi anlatmak meselesine girdiğinde seninle aynı fikirdeyim.

 
Gönderildi : 19/07/2011 1:34 pm
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

Çok belirli tarzdaki bir sinema için konuşuyorsunuz, her filmde bu olmalıdır diye bir kaide yok. Olduğu yer var olmadığı yer var.

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 19/07/2011 4:50 pm
(@hegel)
Gönderi: 0
 

Bir senaryo yazıyor, bir film çekiyorsunuz. Ve ardından o filmin arkasında durmanız, filminizi ve fikrinizi savunmanız gerekiyor. ...

Umberto Eco, bunu romanlar için düşündüğümüzde, eser sahibinin eseriyle ilgili doğal olarak objektif olamayacağını, bu yüzden kendisinin katıldığı her türlü tanıtımın, açık oturumun vs. anlamsız olduğunu savunur. Eserin gücünün, eser sahibinin yeteneği ile doğru orantılı olduğunu düşündüğümüzde, geride durmalıdır.

Kalem Oynatan İle Ayı Oynatanın Buluştuğu Yer

http://kalemoynatanileayoynatannbulutuuyer.blogspot.com.tr

 
Gönderildi : 20/07/2011 4:00 pm
(@fthslck)
Gönderi: 57
 

sinema filmini çekip bitirdekten sonra yorum yapmak biraz tutrsız bi bakış açısı. Bir sinema çekildiğinde pek çok kültürel ve yaşamsal kodları birlikte içinde barındırır. Bu noktadan sonra alımlayıcı yani izleyici yada eleştirmen, sinemanızın içinde olan bir bilgiyi, deneyimi inceleyebilir ve tutarlı olup olmadığını tartışabilir, yani sinemanızda pekçok şeyler söylüyor olabilirsiniz.örneğin, iktidar, aşk tutku, intikam, pek çok insana ait ele aldığınız konular olabilir bunlar. ayrıca teknik yeterlilik, harcanan para, kostüm makyaj, oyunculuk gibi pek çok nicel ve nitel şeyler, bahsini ettiğim kişiler tarafından irdelenip tartışılabilir. Kısaca bir sinema aklınıza gelebilecek herşeyi içeriyor olabilir. işte bu noktada en başta söylediğim bitirdikten sonra ne oldunu sorgulamak ve anlatmak saçmadır. Bunu filmi çekmeye başlamadan hatta senaryo yazmadan önce oturup düşünmüş olmak gerekmektedir. Bir senarist evrensel insan Sorunsalına bir bakış açısı geliştirmek zorundadır. Bu bakış açısına sinema dilinde yazarın sorunsal eğilimi denmektedir. örneğin diyelim yaşlılık bir sorunsaldır, peki yazar bu sorunsal duruma nasıl bakmaktadır. yani sorunsal eğilimi, yaşlılığa bakış açısı ve tanımlaması nasıldır. bu noktada size yol gösterecek bir önermeye ihtiyacınız var. örneğin diyelim önermemiz, yaşlılık toplumun yok edilmesi gereken yarasıdır. tabi bu önermeyi ortaya koyduktan sonra, bunu senaryonuzda işleyecek ve ispat etmekle yükümlü olacaksınız. yani önermeniz sizin sorunsal eğiliminizin sloganı olur ve size nasıl bir eser yaratacağınızın ip uçlarını verir. yani diyorsunuzki benimde hayata bakış açım var ve bunu işte bu şekilde ortaya koyuyorum. Daha sonra, filminizin içine kültürel kodlar girer, iyi yaratılmış karakterler girer, diyaloglar girer ve anlamlı bir bütünlük oluşturur vb.. kısaca demek istediğim şu, senaryo adayı, bir senaryoyu yazmadan önce pek çok şeyin sebebinin açıklamasını gerekçeleriyle birlikte önce kendine yapmakla yükümlüdür. zaten bu eksen etrafında çektiğiniz filmi izleyenler izlediklerinden anlatmak istediğinizin ne olduğunun mesajını otomatik olarak siz açıklamadan anlayacaktır.Ama herkesin algıladığı şey değişebilir o ayrı bi konu. Sonuç olarak, siz kendinize doğru düzgün cevapları, nedenleri anlatıp inandırdığınız vakit karşı taraf ne sorarsa sorsun, net ve gerekçeleriyle birlikte cevaplar vereceksinizdir.En önceye bakmak gerek, eğer sinema çekildikten sonra cevap veremiyorsanız, burda bir hata yapıyorsunuz demektir. Tabiki daha ne yaptığınızdan haberiniz yokken karşının bu tür sorularına nasıl cevap vereceksiniz.Bilmeden neyi yazıp çekiyorsunuz. Yani senin sinema yapmaktaki amacın ve sinemada anlattığın şey nedir meselen ne? Bunu bilerek işe başlarsan karşı taraf sormuş vermiş veriştirimiş vız gelir, şakır şakır senden cevabını alır oturur yerine.

Fatih SELÇUK

 
Gönderildi : 27/09/2011 3:57 am
(@onucuncu_1605504554)
Gönderi: 0
 

Burada izleyici ve eleştirenin de rolü çok önemli.
Mesnetsiz veya dayanaksız bir şekilde, fikrinizi veya filminizi eleştiren çok olabiliyor.
Bu yüzden, konuyu karşınızdakinin seviyesini de dikkate alarak, açıklamakta zarardan çok fayda bulunmaktadır.
Özellikle de bütün bilim-kurgu ve fantastik filmlere "saçma" veya "böyle şeyler ancak filmlerde olur" diyebilen bir toplum içinde yaşadığımız için bu açıklamalar gerekli oluyor.

Deccal, gördüm seni sobe.

 
Gönderildi : 27/09/2011 2:15 pm
Paylaş: