arkadaşlar yanlış anlıyorsam düzeltin lütfen, "film sektörü" dediğimiz zaman ben bu işten para kazanan insanları ve yapıları algılıyorum. Aksi halde aslında biz burada birbirimizi özgürce eleştiriyoruz - özgürce destek oluyoruz fikirlerimizi kendi bilgi ve tecrübelerimize göre ifade ediyoruz ama bir sektörden ya da o sektöre yakınlıktan uzaklıktan ve içinde olup olmamaktan bahsetmemiz ne kadar doğru. Çünkü sektör diye izah edilen oluşumdaki begeni ve proje oluşturma / teslim etme v.s. kriterleri son derece farklılık gösteriyor.
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....
Birçok şey söylenmiş. Çoğu da doğru. Kabaca "Okul okumak iyidir ama yetmez" başlığı altında derlenebilir işin gerçeği.
Ayrıca, yönetmen olmak ayrı birşeydir. BU konu üzerine söylenenler de doğru.
Şunu da söylemek lazım; yÜksek öğretimin hemen her dalı için geçerlidir bu zaten: Üniversite eğitimi size hiçbirşey vermez. Siz alırsınız! İŞin prensibi budur. Şartı, gerekliliği. Lisede öyle değildir. Hoca döve döve öğretir bazı şeyleri belki. Ama üniversitede öğrenci okulu sömürmelidir. Okulun en iyi ve kazanç sağlayan tarafı, o meslek hakkında bilmein gerekenleri belirli bir sistematikse size sunmasıdır. Mesela ben okullu değilim. Ve birçok şeyi sinema okumuş kişilerden daha fazla biliyor olabilirim. Ama benim bunları öğrenmem çok düzensizce oldu. İLk öğrenilecek şeyi sonda öğrendim mesela. En son öğrenilecek şeyi başta öğrenmek istedim, bu da beni çok zorladı vs. Işık öğrenmeden görüntü yönetmenliğini anlamaya çalıştım ya da dramatik yapı bilmeden senaryo yazmaya uğraştım belki de. Okul, bilmeniz ve öğrenmeniz gerekenleri size sunar, sırasını belirler. Ama öğrenecek olan sizsiniz. Siz almaz iseniz okul hiçbirşey vermez. Ama okulu kullanmayı bilirseniz, benim gibi birinin 10yılda geleceği seviyeye siz 4 yılda gelirsiniz. Ve bilgileriniz daha taze, sağlam olur.
O nedenle okul okuyun. Ama birşeyler öğrenmek için. Not almak için değil...
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
Görkem çok iyi açıklamışsın.Üniversitede öğrenci bilgiyi kendi söküp almalıdır
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi - Sinema ve Televizyon
Bizim Ekip Yapım Prodüksiyon / Trt Haber
ONUR KURNAZ
[email protected]
Birçok şey söylenmiş. Çoğu da doğru. Kabaca "Okul okumak iyidir ama yetmez" başlığı altında derlenebilir işin gerçeği.
Ayrıca, yönetmen olmak ayrı birşeydir. BU konu üzerine söylenenler de doğru.
Şunu da söylemek lazım; yÜksek öğretimin hemen her dalı için geçerlidir bu zaten: Üniversite eğitimi size hiçbirşey vermez. Siz alırsınız! İŞin prensibi budur. Şartı, gerekliliği. Lisede öyle değildir. Hoca döve döve öğretir bazı şeyleri belki. Ama üniversitede öğrenci okulu sömürmelidir. Okulun en iyi ve kazanç sağlayan tarafı, o meslek hakkında bilmein gerekenleri belirli bir sistematikse size sunmasıdır. Mesela ben okullu değilim. Ve birçok şeyi sinema okumuş kişilerden daha fazla biliyor olabilirim. Ama benim bunları öğrenmem çok düzensizce oldu. İLk öğrenilecek şeyi sonda öğrendim mesela. En son öğrenilecek şeyi başta öğrenmek istedim, bu da beni çok zorladı vs. Işık öğrenmeden görüntü yönetmenliğini anlamaya çalıştım ya da dramatik yapı bilmeden senaryo yazmaya uğraştım belki de. Okul, bilmeniz ve öğrenmeniz gerekenleri size sunar, sırasını belirler. Ama öğrenecek olan sizsiniz. Siz almaz iseniz okul hiçbirşey vermez. Ama okulu kullanmayı bilirseniz, benim gibi birinin 10yılda geleceği seviyeye siz 4 yılda gelirsiniz. Ve bilgileriniz daha taze, sağlam olur.
O nedenle okul okuyun. Ama birşeyler öğrenmek için. Not almak için değil...
Bahsettiğin şu öğrenme sırası ve sistematiği konusunda çok haklısın. Bu yazın, konudaki unutulmuş ve arada kaybolmuş bir mesajımı tekrarlamamı sağladı çok teşekürler.
Konuyu ilk açtığım zamanlarda da istemiştim ve bu isteğimi tekrarlıyorum. Sinema üzerine yol katetmiş kimseler burada bildikleri öğrenme sırasını paylaşabilirlerse çok çok iyi olur. Belki aynı mesajı tekrar yazıyorumdur ancak mecburum sanıyorum çünkü herkes tüm sayfaları tek tek okumuyor.
İlk ne okunmalı? Ne üzerine yoğunlaşılmalı? Hangi kitaplardan başlanmalı ve bu kitaplara ne kadar süre ayrılmalı? Ne kadar haşır neşir olunmalı? Uygulama aşamasına ne zaman geçilmeli? Hangi konularda uygulama ve teori iç içe gitmeli? Bu soruları çoğaltın çoğaltın ve aklınızda oluşan genel kaygıya bi cevap oluşturun ve bizimle paylaşın. Bilinki çok faydası dokunacak bizlere.
Örnek vermek gerekirse;
Şu şu kitapları roman gibi okuyun.
Kamera hareketleri ve sinematografinin genel dili için şunu okuyun. Bunları yapın.
Daha sonra senaryo için şunları okuyun. Senaryo için okurken, kurgu da öğrenmeye başlayın ve şunu şunu öğrenin.
Daha sonra böyle böyle devam edin...
gibisinden bir yol haritası atın ortaya. Herkes kendi haritasını atsın. Çünkü zaten görenlerde tam o yoldan yürümeyecek farklı farklı yolların üzerinde gidecek ancak hiç bilmemezlikten iyidir.
Somut birşeyler ortaya koyup yardım edecek arkadaşlara şimdiden teşekürler.
Birçok şey söylenmiş. Çoğu da doğru. Kabaca "Okul okumak iyidir ama yetmez" başlığı altında derlenebilir işin gerçeği.
Ayrıca, yönetmen olmak ayrı birşeydir. BU konu üzerine söylenenler de doğru.
Şunu da söylemek lazım; yÜksek öğretimin hemen her dalı için geçerlidir bu zaten: Üniversite eğitimi size hiçbirşey vermez. Siz alırsınız! İŞin prensibi budur. Şartı, gerekliliği. Lisede öyle değildir. Hoca döve döve öğretir bazı şeyleri belki. Ama üniversitede öğrenci okulu sömürmelidir. Okulun en iyi ve kazanç sağlayan tarafı, o meslek hakkında bilmein gerekenleri belirli bir sistematikse size sunmasıdır. Mesela ben okullu değilim. Ve birçok şeyi sinema okumuş kişilerden daha fazla biliyor olabilirim. Ama benim bunları öğrenmem çok düzensizce oldu. İLk öğrenilecek şeyi sonda öğrendim mesela. En son öğrenilecek şeyi başta öğrenmek istedim, bu da beni çok zorladı vs. Işık öğrenmeden görüntü yönetmenliğini anlamaya çalıştım ya da dramatik yapı bilmeden senaryo yazmaya uğraştım belki de. Okul, bilmeniz ve öğrenmeniz gerekenleri size sunar, sırasını belirler. Ama öğrenecek olan sizsiniz. Siz almaz iseniz okul hiçbirşey vermez. Ama okulu kullanmayı bilirseniz, benim gibi birinin 10yılda geleceği seviyeye siz 4 yılda gelirsiniz. Ve bilgileriniz daha taze, sağlam olur.
O nedenle okul okuyun. Ama birşeyler öğrenmek için. Not almak için değil...
Bahsettiğin şu öğrenme sırası ve sistematiği konusunda çok haklısın. Bu yazın, konudaki unutulmuş ve arada kaybolmuş bir mesajımı tekrarlamamı sağladı çok teşekürler.
Konuyu ilk açtığım zamanlarda da istemiştim ve bu isteğimi tekrarlıyorum. Sinema üzerine yol katetmiş kimseler burada bildikleri öğrenme sırasını paylaşabilirlerse çok çok iyi olur. Belki aynı mesajı tekrar yazıyorumdur ancak mecburum sanıyorum çünkü herkes tüm sayfaları tek tek okumuyor.
İlk ne okunmalı? Ne üzerine yoğunlaşılmalı? Hangi kitaplardan başlanmalı ve bu kitaplara ne kadar süre ayrılmalı? Ne kadar haşır neşir olunmalı? Uygulama aşamasına ne zaman geçilmeli? Hangi konularda uygulama ve teori iç içe gitmeli? Bu soruları çoğaltın çoğaltın ve aklınızda oluşan genel kaygıya bi cevap oluşturun ve bizimle paylaşın. Bilinki çok faydası dokunacak bizlere.
Örnek vermek gerekirse;
Şu şu kitapları roman gibi okuyun.
Kamera hareketleri ve sinematografinin genel dili için şunu okuyun. Bunları yapın.
Daha sonra senaryo için şunları okuyun. Senaryo için okurken, kurgu da öğrenmeye başlayın ve şunu şunu öğrenin.
Daha sonra böyle böyle devam edin...
gibisinden bir yol haritası atın ortaya. Herkes kendi haritasını atsın. Çünkü zaten görenlerde tam o yoldan yürümeyecek farklı farklı yolların üzerinde gidecek ancak hiç bilmemezlikten iyidir.
Somut birşeyler ortaya koyup yardım edecek arkadaşlara şimdiden teşekürler.
aslında forumun üniversitesi kurulursa çok iyi olur.
1. sınıfta okunacak kitaplar ve yapılacak projeler
2. sınıfta okunacak kitaplar ve yapılacak projeler
3. sınıfta okunacak kitaplar ve yapılacak projeler
4. sınıfta okunacak kitaplar ve yapılacak projeler
tartışmaları da sınıf sınıf ve konu konu ayırırsak bi diplomamız eksik kalır 😀
Benim önerim, ilgilendiğiniz alanı keşfedin, kamera arkası seyredin, ilginizi çeken alanları biraz daha araştırın, haklarında genel bilgi edinin, wiki sayfalarını falan okuyun, kamera arkası seyredin, sonra biraz daha kamera arkası seyredin, ondan sonra ilgilendiğiniz alanı kesinleştirin ve bu alanda ulaşabildiğiniz her şeyi okuyun, sonra biraz daha kamera arkası seyredin.
Ben açıkcası sinema öğrenmeye kamera arkası izleyerek başladım. Film çekmeye yönelik hiçbir ilgim yoktu, arkadaşlarla kendi aramızda yaptığımız saçmasalak videolar dışında hiçbir şey yapmıyordum, sonra bir arkadaşımla ekstrası bol dvdler getirtip izleyip değiş tokuş etmeye başladık, kendi arşivim 70 dvd den fazla, onunki daha da fazlaydı, tüm o filmleri ve filmlerden uzun kamera arkalarını tek tek izledim. Kitaplardan işin teoriğini, kamera arkalarından ise pratiğini öğrenirsiniz, ben daha fazla kitap okudukça izlediklerimden daha fazla şey anlamaya başladım. Adam bir sahneyi yorumluyor, "burada renk için filmi yıkarkan bleach bypass yaptık" diyor amk, sanki ben görüntü yönetmeniyim bleach bypass ne diyecektim ki kitap okuduğumdan dolayı ne olduğunu biliyordum ve anladım.
Bazı şeyleri sırasıyla öğrenmek önemli olsa da öğrenmede ben tek bir şeyin önemine inanıyorum, düşünmek. Bugün dönüp blogumda yazdığım yazılara baktığımda neredeyse hiçbirini kitaplardan okumadığımı görüyorum. Mesela ayrıntı ve ara planlar üzerine Sinematografi'deki 2 3 sayfa dışında hiçbir şey okumadım, ama orada okuduğum satırlardan yola çıkarak saatlerce düşündüm, bu planlar hangi amaçlar için, neden ve nasıl kullanılabileceğini, izleyici yönlendirmede nasıl etkili olabileceklerini düşündüm ve oturdum o yazıyı yazdım.
Unutmayın ki insanlara film çekiyorsunuz, insan demek psikoloji demek. Yaptığınız her şeyin psikolojik bir etkisi olacak, bunları en fazla nasıl kendi yararınıza kullanabileceğinizi düşünün ve bunları elinizdeki olanaklarla nasıl yapabileceğiniz üzerine kafa yorun.
Kameranız dandik, alan derinliğini düşüremiyorsunuz ama seyircinin sadece karakterin yüzüne odaklanmasını istiyorsunuz, nasıl yapacaksınız? Kitaplardan medet ummayın, oturun saatlerce sadece o tek kareyi nasıl çekeceğinizi düşünün. Kıyafetten ışığa, karakterin durduğu arkaplandan kadrajlamaya kadar her şeyi tek tek düşünün ve planlayın, muhtemelen daha etkili bir sahne elde edeceksiniz.
Siz yapmak istediğiniz sanat üzerine düşündükçe, öğrendikleriniz kafanızda pekişecektir.
Dolayısıyla diyorum, hangi sırayla öğrendiğinizden çok üzerine ne kadar düşündüğünüz önemli, zaten bu düşünce zinciri sizi oradan oraya sürükleyecektir.
İlgi alanınızı belirleyin, hakkında bulabileceğiniz her şeyi okuyun, kamera arkası izleyin ve düşünün, bolcana. Zamanla her şey yerine oturacak.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
düd kamera arkalarını nereden bulabiliriz? kamera arkası olan bi kaç yönetmenin dvdsini aldım ama başka bulamadım. internette de parça parça dağınık şekilde var. şöyle çekim anını falan gösteren kamera arkalarını nerden bulabiliriz?
Ben dediğim gibi dvd satın aldım, Türkiye'de son dönemlerde toparlamış olsa da düzgün kamera arkası içerikli setler gelmiyor, ek özellikler çıkartılıyor falan dolayısıyla biz Amazon'dan getirtiyorduk, filmine göre Amerika'dan veya İngiltere'den zira bazı bölgelerde daha fazla ek özellik oluyordu falan. Bunların neredeyse tamamı internette var artık. Mesela bende Yüzüklerin Efendisi'nin 3 filminin de uzatılmış 4 DVD setlerini almıştım, her film için 1 dvd film 3 dvd kamerası arkası toplamda 20 saat civarı bir kamera arkası yani, bildiğim kadarıyla o videoların tamamı youtube'da var şu anda. Ben o dvdleri aldığımda youtube henüz kurulmamıştı :). The Hobbit için mesela artık internetten yayımlıyor Peter Jackson, oturun onları izleyin. Bir başlık vardı buralarda kamera arkalarının paylaşıldığı.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
teşekkürler düd:) eğer isteyen olursa yüzüklerin efendisininki torrentte var. henüz izleyemedim ama güzele benziyor. bir de gotham uncovered diye aratırsanız the dark knight ın da kamera arkası var.
harçlar kalkıyor, RTS okumak farz oldu, ama hangisini okumalı 🙂
ege ve selçuğun 2. öğretimi var, başka nereler ve hangisi daha iyi 🙂
bu arada 2. öğretimi olan bi yerde okuyabilirim ancak o yüzden 2. öğretimleri soruyorum 🙂
Marmara sinema-tv 'yi tavsiye eder misiniz?
Marmara'nın fazla başarısını göremedim ben bugüne kadar.Verilen eğitimin de ismi kadar iyi olmadığını çok arkadaşımdan duydum.Yalnız selçuk üniv. rts bölümü gayet iyi işler çıkarıyor ve üniversitede iletişim fakültesine büyük önem veriliyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi - Sinema ve Televizyon
Bizim Ekip Yapım Prodüksiyon / Trt Haber
ONUR KURNAZ
[email protected]
Marmara'nın fazla başarısını göremedim ben bugüne kadar.Verilen eğitimin de ismi kadar iyi olmadığını çok arkadaşımdan duydum.Yalnız selçuk üniv. rts bölümü gayet iyi işler çıkarıyor ve üniversitede iletişim fakültesine büyük önem veriliyor.
çok sevindim bunu duyduğuma, çünkü gidebileceğim iki şehirden ilki konya 🙂
2. öğretimle 1. öğretim arasında fark var mıdır, varsa ne gibi farklardır?
Yeni mezun olarak belirtmeliyim ki bölüm okumak çok önemli çünkü okulda size herkesin öğrenebileceği pratikten çok işin teorik kısımları öğretiliyor. Bunu sadece okumalarla kazanmanız namümkün. Hocalar, proflar çeşitli tekniklerle kuram ve kuramcılar öğretiyor bunlar sizin düşünce gücünüzü geliştiriyor. Yani kameraya ilgim var diyorsa birisi işin teknik kısımları için okumak çok önemli değil. Ama sinemanın, televizyonun yaratıcı alanında olmak için bölüm okumak şart. Bunu bölüm mezunu biri olarak söyleyebilirim. Eklemem gerekirse bu kendi şahsi düşüncem.