Bende aynı sorunun basit şeklini kendime soruyordum..
Kurgucu olarak çalışmak için okul okumak mı lazım(st) yoksa iş kişinin kendisinde mi bitiyor?
Forumlardan okuduğum kadarıyla iş kişinin kendisinde bitiyor. Ama tabi ki bir anahtar olarak da st diploması kullanılmalı. Bu mantığı şu anlık baya bir benimsedim. Ve şimdiki planlarımı bunun üzerine kuruyorum...
After Effects Blog | http://www.sinankaracam.com
http://videohive.net/user/dijihane/portfolio?ref=dijihane
sen o işi hakkıyla yapamıyorsan kimse sana sadece st mezunusun diye iş vermez.
sen o işi hakkıyla yapabiliyorsan da kimse senin st diploman olup olmadığına bakarak iş vermez.
sektöre teknik eleman ya da işçi yetiştirmekten başka temel bir amacı olduğunu düşünmüyorum bu fakültelerin. işin yaratma kısmı daha çok bireyde bitiyor bence. he yönetmen olacak birinin mühendislik okumasındansa; bu bölümde okuması daha faydalıdır muhakkak.
Genel yorumlar sinema televizyon okumanın yönetmen yetiştirmediği ancak bir eğitimin alınacaksa bunun sinemaya yakın bir şey olması açısından bölümün seçilebileceğini söylüyor. En azından benim anladığım bu kadar ve çok da mantıklı geliyor. Ancak bir sorun var. Daha önceki bir mesajımda da belirttim. O zaman bir yol haritası lazım insana. Belki anlatamadım diğer mesajımda tekrar açıklamak istiyorum.
Matematiği hiç bilmediğinizi yada sadece sayıları bildiğinizi varsayın. Ve şimdi matematik öğrenmeye başlayacaksınız. Sorun öğrenmek değil, neyi ne zaman ne kadar öğreneceğinizi bilmek. Doğru kaynakları kullanıp, doğru uygulamalar yapabilmek ve doğru insanlardan ders alabilmektir.
Tam olarak sormak istediğim şey budur. Bu konuda gerçek önerilere ihtiyacım var. Forumda ağır eleştiri alan o beğenilmeyen (iyi bir iş yapıp da beğenilmeyen değil, iyi iş yapamayan bu yüzden beğenilmeyen) kısacı yönetmenlerinde gerçek ihtiyacı olan şey budur bence. İnsanlar neyi nasıl ne kadar öğrenmesi gerektiğini bilmiyor.
Aklınıza gelenleri yazın lütfen üstadlar. Kendinize göre bir liste çıkarın, bir kitap adı yazın, bir kurgu programı söyleyin, ufacık bir fikir atın...
Tıpkı tüm bu mesajların tek bir doğru karar oluşturabildiği gibi, söyleyeceğiniz her yarım veya eksik fikir de bir şekilde sonunda güzel bir yol haritası çizecektir.
Bu konuda öneri ve görüşlerinizi bekliyorum. Diğer bekleyenler gibi...
.
ya ve da yı ayrı yazmak 'yada' yazamamak.
Birazdan arkama döndüğümde orda olmayacağını biliyorum..Ama bilmeni istediğim bir şey var..Ben her döndüğümde orda olmanı diliyorum.. -emre
ben Dokuz Eylul Ü de bir sene dramaturji okudum,sıkıldım.Sanatın eğitimi olmaz.Doğuştan gelen bir şeydir bu.Şimdi Edebiyat okuyorum.Dergilere hikaye şiir vs yazıyorum.Kariyerimi bu yönde geliştirmek daha mantıklı bence.
senaryolarim.blogspot.com Bu adreste kendi senaryolrım var tastikli.Tarzımı beğenirseniz size uygun senaryo yzarım.Özelden msj atmanız yeterli.:)
Paul Hardy'in kitabını önerebilirim.
Edward Dymtrk öneriyorum bende . Sinema , ruh ve ekip işi olduğu için ilk önce sinema ruhunu bedeninde barındırmalı ardından ekibi toplamalısın : ) Ekip te donanımlı kişilerden oluşacağı için bunu en kolay okulunda edinebilirsin 🙂 Okulun yararı olmaz diyen arkadaşlara katılmıyorum . Biraz gerçekçi olalım . O diploma olmadan kimse size şans vermez bu ülkede.
Arkadaşlar o kadar çok yorum okudum ki az önce biri yazmış teknik eleman biri demiş yalnızca kurgucu falan.Çoğunuz istanbulda ikamet ediyorsunuz.Misafir öğrenci olarak bir gidin bakın derslerin içeriklerine ne dersleri veriliyor? Ben sinema ve televizyon bölümü öğrencisiyim.Aldığım teknik eğitim film yönetim teknikleri, dijital kurgu ve ışık derslerinin ötesine geçmez.Fakat evimde greenbox'ım da var, çekimlerde kullandığım ışıklarım ve monitörüm de var ve bu bana bağlı bir olay.Kendimi hangi alanda yetiştirdiğim.Bu tür bölümler temelini verir ve öğrenci kendini geliştirmelidir.Bana okul kurgu dersini, animasyon yada after effects dersini verdi.Bunu geliştirecek olan benim.Okul benim beynime bir yükleme yapamaz.Çünkü her bölümde olduğu gibi önemli olan öğrencinin öğrenme ve geliştirme isteğidir.Ben sinema setlerinde çalışıyorum.Okulun faydasını hem teknik anlamda hem de sinema bilgisi anlamında fark edebiliyorum.Tekniğin dışında sinema kuramları, sinema tarihleri, çağdaş türk ve dünya sinemaları, reklamcılık, senaryo uygulamaları, medya çalışmaları, belgesel sinema tarzındaki sinemanın içeriğiyle ilgili dersleri aldıktan sonra zaten kendinizi bir teknik elemanın dışında hissediyorsunuz.Bir de istekli bir sinemacıysanız kimse sizi durduramaz.Çok yaratıcı bir kurgucu, senarist, görüntü yönetmeni yada bir yönetmen olabilirsiniz.Çalışabileceğiniz alanların sınırı yok tabi.
Bir de şöyle bir realite var ki 40 kişilik bir sınıfın kaçı istekli öğrenci? 8-9.Geriye kalan 30 kişinin bir şey kazanamamasının yada bir prodüksiyon şirketinde kameraman- kurgucu olarak çalışmasının suçu okul değil, öğrencidir.
Sektöre bakın, son zamanlarda en yaratıcı filmler, senaryolar, reklamlar, klipler kimlerden çıkıyor.Sinema öğrencilerinden.Bunun en büyük sebebi de dünya sinemasına hakim olmaktır.Çünkü çok iyi biliyorsunuz dünyada ne olup bittiğini.
Saygılar.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi - Sinema ve Televizyon
Bizim Ekip Yapım Prodüksiyon / Trt Haber
ONUR KURNAZ
[email protected]
En yaratıcı sinema filmlerinin öğrencilerden çıktığı görüşüne katılmıyorum. iyi bir özet sonrasındaki tek yanlış görüş bu olmuş.
Öğrencilerden değil kendini bu bölüme adamış sinema mezunlarından olduğunu savundum.Keza öğrencilerin çektiği ve yıllar sonra derslerde gösterilecek seviyedeki filmler de var.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi - Sinema ve Televizyon
Bizim Ekip Yapım Prodüksiyon / Trt Haber
ONUR KURNAZ
[email protected]
Ezel Akay, film yönetmeyi oyuncak oynamaya benzetir. Bende görüşüne sonuna kadar katılıyorum. Sinema okulları olsun, oyunculuk kursları ya da konservatuarlar olsun, ne kadar uzmanlarından eğitim alsan da, nihayetinde bu oyunu nasıl oynayacağını kimse öğretemez. Çocukken de böyleydi. eğer imkanın olursa, setlere git, film çekimlerini yerinde gör. Orası sana sıcak geliyor mu bir bak.
İlk defa futbol takımına gideceğim zaman çok heyecanlıydım, gittim ve sahaya çıkmak için can attım. sahaya Çıktığımdaysa, dışarıdan izlemenin daha zevkli olduğunu gördüm. Çünkü izlerken yorulmuyordum, darbe görmüyordum, yönlendirilmek zorunda olmuyordum bir de en önemlisi kendimle rekabetim yoktu.
Kitaplar ve makaleler nihayetinde teorik kaynaklardır. Eline bir kamera aldığında bütün teoriler sona erer ve gerçekler başlar. Ama bu alan sana cazip geliyorsa, zevk alıyorsan, yaşamalısın sonuna kadar.
Bu arada seninle çok ortak yanımız varmış 🙂 başarılar dilerim.
herkes kendi karakterini akord etsin lütfen
Eline bir kamera aldığında bütün teoriler sona erer ve gerçekler başlar. Ama bu alan sana cazip geliyorsa, zevk alıyorsan, yaşamalısın sonuna kadar.
Bu kısmını çok beğendim.
dostum ben bu bölümü okuyorum ve bu sektörde çalışıyorum yani hem okuyor hem çalışıyorum lisedede bu bölümü okudum... şimdi bu bölümü okumanın artısı oldu mu çoook fazla, ama yeterli mi hayır. çalışmaya başladım okulun dışında o kadar çok şey öğrendim kısacık bir sürede... eğitim kesinlikle mühim ama kendini kasma bu konuda illa okumam gerek diye düşünme yeterki sen birşeyler yapmak iste bunu izleyerek de okuyarakda görerekde duyarakda yaparsın ben de ankarada kısa film çekiyorum gerçi şu aralar biraz duraksama dönemlerindeyim ama herzaman benim de kapım açıktır projelerimde yerin hazırdır...
İZLEMEK İSTEDİĞİ FİLMİ YÖNETMEYİ BEKLEYEN BİR YÖNETMEN